Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, sporda şiddete yönelik cezalar konusunda, yargıya da büyük görev düştüğünü söyledi.
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, katıldığı bir televizyon programında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Trabzon ve Ankara’da geçen hafta sonu yaşanan şiddet olayları ile ilgili açıklamalar yapan Bakan Kılıç, 6222 Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’un uygulanmasıyla ilgili olarak yargıya büyük görev düştüğünü belirterek, “Yasanın çıkmasına müteakip olarak uygulanmasında zaman zaman bazı eksikler olmuş olabilir. Bu anlamda yargıya büyük görev düşüyor. Örneğin sahaya atlama, sahaya yabancı madde atmak gibi bir durumda bunun cezasının da hiçbir şekilde değiştirilmeden uygulanması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Sporda şiddeti hiçbir şekilde tasvip etmediklerinin altını çizen Kılıç, “Sporda şiddeti hiç bir şekilde hiçbir şart altında ne tasvip ediyoruz, ne bunu kabul ediyoruz. Tüm spor camiasının da gerçekten bu görüntülerden çok üzüntü duyduğunu biliyoruz. Ancak şunu da söylemek gerekiyor aslında kahir ekseriyetin gayet huzurlu bir şekilde ve olumlu anlamda takip ettikleri spor müsabakalarında hangi branş olursa olsun olumsuzlukla karşı karşıya kaldığımız zaman tabi olumsuz çok daha fazla konuşuluyor ve daha çok biliniyor dolayısıyla bu anlamda bunu daha çok gündemde görüyoruz” ifadelerini kullandı.
“CEZANIN HİÇBİR ŞEKİLDE DEĞİŞTİRİLMEDEN UYGULANMASI GEREKİYOR”
Gençlik ve Spor Bakanlığı, İçişleri ve Adalet Bakanlıklarının ve Futbol Federasyonu’nun beraberce yer aldığı diğer branşlardan da temsilcilerin olacağı bir çalıştayın gerçekleştirileceğini kaydeden Kılıç, “Bu haftada Sakarya’da bir çalıştayımız olacak. 3 bakanlık, Gençlik ve Spor Bakanlığı, İçişleri ve Adalet Bakanlıkları’nın ve Futbol Federasyonu’nun beraberce yer aldığı diğer branşlardan da temsilcilerin olacağı bir çalıştayımız olacak. Yasaların içerisindeki uygulanan konular da gündeme gelecek. Yasanın çıkmasını müteakip olarak uygulanmasında zaman zaman bazı eksikler olmuş olabilir. Bu anlamda yargıya büyük görev düşüyor. Ceza almış olan ki bu cezanın alınmış olması sırasında olumsuz bir hareketin, olumsuz bir tavrın veya yaklaşımın içerisinde olması gerekiyor kişinin. Örneğin sahaya atlama, sahaya yabancı madde atmak veya bununla ilgili tribünde olumsuz bir davranış meydana getirmek ya da şiddetin tarafı olmak gibi konularla alakalı olumsuzluklar içerisinde olması gerekiyor ki böyle bir durumda bunun cezasının da hiçbir şekilde değiştirilmeden uygulanması gerekiyor” diye konuştu.
Bakan Kılıç sporda şiddet konusunda geçmişe nazaran çok daha iyi noktada olunduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:
“Bu olumsuzluk yaşandığı için şu anda gündemde bu konuşuluyor ama geçmişe nazaran daha iyi bir noktadayız. Bu noktada bizi eleştirenler oluyor ancak şöyle bir geçmişe baktığımız zaman şu anda daha iyi bir noktada olduğumuzu söyleyebiliriz. Tabii ki bir olayın dahi yaşanması üzücüdür, kabul edilemezdir ve olmaması gerekir. Sporun ruhunun içerisindeki centilmenlik birlik beraberlik kardeşliğe aykırıdır. Bunları iyi analiz etmemiz gerekir. Sportif anlamda bir konuyla değil daha farklı noktadaki bazı sıkıntılarla da aynı zamanda incelenmesi gerektiğini düşünüyorum. Sportif bir müsabakaya gitmiş bir kişinin bu anlamda şiddet içerisine girmesinin farklı unsurları olabileceğini düşünüyorum. Bunun da iyi araştırılması lazım. Kahir ekseriyetin huzurlu mutlu bir şekilde, güzel bir şekilde takımını desteklediği ortamda maalesef olumsuzlukları daha çok konuşuyoruz tabii doğal olarak. Bunun önlemini alma noktasında biz zaten ciddi adımlar attık ve şu anda da İçişleri Bakanlığımızın müfettişleri ile beraber Gençlik ve Spor Bakanlığı müfettişlerimiz Hem Trabzonspor - Fenerbahçe maçında yaşanan olaylar ile ilgili olarak hem de Ankaragücü- Amedspor karşılaşmasında yaşanan protokol tribününde yaşanan olayla ilgili olarak incelemelerini yapacaklar. Buradan gelecek olan rapor doğrultusunda yapılması gereken bir değişiklik varsa bunu gündeme getireceğiz. Önce şu incelemelerimizi bir yapalım. Bulgular çıksın ve sunu da iyi bilmemiz gerekiyor. Bizim futbolumuz da bunları hak etmiyor. Dünyanın çeşitli ülkelerinde olumsuz görüntüler yaşanıyor. Onları gördüğümüzde de üzülüyoruz. Bu durumların olmaması için daha çok çalışmalıyız.”
“YAPILMIŞ OLAN FİZİKİ MÜDAHALE ADLİ BİR OLAYDIR”
Trabzon’da yaşanan olayın adli bir vaka olduğunu söyleyen Kılıç, “Spor müsabakaları içindeki uygunsuz davranışlardan dolayı alınan ceza kısmı var. Sahanın içine atlamak spor müsabakasında olmaması gereken bir davranıştır. Bunun kanun içinde yer alan bir ceza karşılığı vardır. Trabzon’da yaşanan olayda, hakemin darp edilmesi ile alakalı olan başka bir boyutu vardır. Yapılmış olan fiziki müdahale adli bir olaydır. Buradaki fiziki müdahaleden dolayı adli yargılama süreci olacaktır. Hakemin darp edilmesi ve şikayetçi olmasından dolayıdır. İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı ile koordineli olarak yaptığımız çalışmalar vardır. Bunları yapmaya devam edeceğiz. Kanunun uygulanması konusunda bazı eksiklikler olabilir. Cezaların yeterince caydırıcı olmadığını düşünenlere katılmıyorum. Cezaların istinasız uygulanması konusunda yargımızın kendisini hızlandırması gerektiğini düşünüyorum. Trabzonspor - Fenerbahçe karşılaşması için de müfettişlerimizin yapacakları inceleme sonrası hazırlayacakları rapor doğrultusunda açıklama yapılmasının doğru olacağını düşünüyorum. Tabii ki, gelecek olan raporları okuduktan sonra bizim de kendimize ait olan düşüncelerimiz vardır. Raporlardan sonra bizim de düşüncelerimizle bunların örtüşüp örtüşmediğini görme fırsatı da yakalamış olacağız” ifadelerini kaydetti.
“ELEKTRONİK BİLET UYGULAMASI GELECEK SEZON DEVAM EDECEK”
Kılıç, E-bilet uygulaması ile sporda şiddet konularında azalma yaşandığını belirterek, “Elektronik biletin uygulaması gerçekten farklılık getirmiştir. Müsabakalarda yaşanan olumsuz olayları geçmiş yıllar ile kıyasladığımız zaman, bu olumsuz olaylarda bir düşmenin olduğu söz konusudur. Eleştiri yapanlar, taraftar sayılarında düşme olduğunu söylüyorlar. Taraftar sayılarının ortalamalarına baktığımız zaman belli bir miktarda düşme vardır. Fakat geçen sezon ile bu sezonun rakamlarına baktığımı zaman ciddi anlamda bir yükselme vardır. Bunun içerisinde şu gerçekte vardır. Geçmiş yıllarda ücret ödemeden maçlara gidenler olmaktaydı. Bunların günümüzde maçlara gidemeyişinden dolayı rakamlarda bir azalma olduğu doğrudur. Elektronik bilet uygulayıcısı kulüpler ve federasyondur. Bizler kanun koyucuyuz. Kanunda ne yapılması gerektiğini zaten ortaya koymuş durumdayız. Burada uygulayıcı olarak kulüplerin ve federasyonun ortaya koymuş oldukları çalışmalarda eksik var mı yok mu, bu incelenecektir. Bunların hepsi raporlarda yer alacaktır. Genel anlamda baktığımızda geçmişe göre daha iyi bir noktada olduğumuz bellidir. Elektronik bilet uygulaması gelecek sezon devam edecektir. Bu zaten kanun ile belirlenmiş ve uygulanmakta olan bir şeydir” diye konuştu.
Kulüplerin borçlarının üç devlet bankası tarafından üstlenilerek 10 yıllık bir vade içerisinde düşük faiz oranları ile yapılandırılması konusunda değinen Kılıç, şöyle konuştu:
“Kulüplerimizin mali yapıları içerisinde yapılması gereken çalışmalar yapılmadığı zaman UEFA’nın koyduğu mali Fair-play devreye girmektedir. UEFA’nın bu konuda koymuş olduğu kurallara Türkiye’deki bütün kulüplerimiz uymak zorundadır. Bu konularla alakalı olarak bazı kulüplerimizin UEFA’da yaşadıkları süreçler vardır. Mali açıdan ceza almış kulübümüzde vardır. Kendisini disipline etmesi gerek bir kulüpler yapısı ve kendisini disipline etmesi gereken yöneticiler, sorumluluğu taşıyanlar vardır. Buradaki yaşananlar hakkındaki tüm sorumluluk doğrudan yönetimlerle alakalıdır. Tabii bu konularla yasal olarak yapılması gerekilen değişikliklerle olarak çalışılmaktadır. Bu değişiklikleri de iyi inceleyerek yapılması gerektiğini düşünüyorum. UEFA’nın zaten üst kural koyucu olarak yüklediği belirli sorumluluklar ve uyulması gerekli olan kuralları vardır. Bu kural ve sorumluluklardan kaçmak veya bu kural ve sorumlulukları esnetme şansınız yoktur. Bu sorumluluklar ve kurallar yerine getirilmediği zaman otomatik olarak uluslararası organizasyona katılma konusunda ceza alıyorsunuz. Puan silme ve kulübünüze farklı yaptırımlarda gelebiliyor. Dolayısıyla bu zaten var olan ve bizlerinde bir an önce adapte olması gereken bir konudur. Bunun üzerine çalışmalarımız devam etmektedir.”
"HAKEM HATASI HER MAÇTA OLABİLİR"
Gündemde yer alan yabancı hakem tartışmalarından da bahseden Bakan Kılıç, “Hakem camiasının içerisinde çok değerli hakem arkadaşlar var. Hata yapanlar da olabiliyor. Hata ile kasıt farklı şeylerdir. Bunu daha önce de dile getirdim. Hatayı herkes yapabilir. Ama siz hatayı kasıtlı yaparsanız o hata değildir. Hakem hatası her maçta olabilir. Önemli olan maçın kaderini etkileyecek hataların yapılmaması gerekir. Yapıldıysa da o hakem, zaten yaptığı yanlıştan dolayı Merkez Hakem Kurulu (MHK) kuralları gereği alması gereken not, dinlendirilmesi veya farklı noktalardaki bir yaptırımla karşı karşıya kalıyor. Bu noktada tartışırız. Bunu konuşalım. Hakem hatalarının sadece Türkiye’de olmadığını da herkesin bilmesi gerekiyor. Ligin son dönemine giriyoruz. Ciddi bir rekabet söz konusu. Hakem hatalarını gerçekten en az seviyede tutmamız gerekir. Burada hakemlerimize büyük iş düşüyor. Kendilerini en iyi şekilde hazırlayıp, MHK’nin de bu noktada onları motive edip, destek olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Kılıç, Fenerbahçe’nin Eurolauge dörtlü finallerine katılması hakkında Fenerbahçe’yi yakından takip edeceğini belirterek, “Fenerbahçe şampiyon olur diye ümit ediyoruz. Final oynamaları durumunda Berlin’e biz de gideceğiz tabii. Bir basketbol takımımızın basketbolda kupa kazandırma imkanının olduğu finale biz de seve seve inşallah katılacağız. Maçlar Berlin’de olacağı için Fenerbahçe’nin orada bir seyirci avantajının olacağını düşünüyorum. Basketbolumuzdaki başarı tesadüfi değildir. Başarının altında çok iyi bir çalışmanın, planlı programlı bir çalışmanın olduğunu düşünüyorum. 12 Dev Adam sloganı ile başlayan bu ivmelenme, Kadın Basketbol Milli Takımımızın da ciddi anlamda ortaya koymuş olduğu başarılar söz konusu. 2016 Rio Olimpiyatları’na katılma yolunda hem bayan hem erkek milli takımlarımızın ciddi anlamda şansı var. Önümüzdeki aylarda müsabakalar olacak” şeklinde konuştu.
“AVRUPA’DAKİ BASKETBOL CAMİASI İÇERİSİNDE DE TÜRK BASKETBOLUNUN ÖNEMLİ BİR YERİ VAR”
Avrupa’daki basketbol camiası içerisinde Türk basketbolunun önemli bir yeri olduğunu ifade eden Kılıç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Milli takımlarımız da bu noktada iyi bir performans ortaya koyuyorlar. Dolayısıyla alttan gelen çok iyi bir nesil var. Takımlarımız da buna önem veriyor. Uluslararası basketbol camiasının içerisinde bizim insanlarımız da çok ciddi konumlara gelmiş durumda. Şu anda Cumhurbaşkanımızın Baş Danışmanı olan Hidayet Türkoğlu, NBA’de ülkemizi temsil etti. Şu anda Türkiye’yi NBA’de temsil eden basketbolcular var. Avrupa’daki basketbol camiası içerisinde de Türk basketbolunun önemli bir yeri var. Uluslararası Federasyonlarla da bizim federasyonumuzun arasında lobicilik noktasında iyi bir ilişki var. Bizimle de zaman zaman görüşmeleri oluyor. Türkiye’de bu ivmelenmenin devam edeceğini çok daha büyük başarılara imza atabileceğimizi düşünüyorum.”
KYK yurtları ile ilgili çalışmalara da değinen Kılıç, “Bu sene itibariyle devreye girecek olan yurtlarımızla birlikte yatak kapasitemizde 90 bin artış olacak. Bunun içerisinde hem yatırımımız var hem de kiralama yöntemiyle elde ettiğimiz yurtlar var. 2017’de 100 bin kapasite artışımız daha olacak. Geldiğimiz noktada şu anda 465 bin kapasitesine ulaşmış durumdayız. 280 bin civarından buraya gelen 2 yıldaki bir çalışma. Devam eden çalışmalarımız var. Türkiye’de bazı kaynaklar tarafından 6 milyon üniversite öğrencisi olduğu ve bizim yurt kapasitemizin sadece bu noktada olduğu dile getiriliyor. Evet, Türkiye’de 6 milyon civarında öğrenci var ama bunlar aynı zamanda hem açık öğretimde olan hem de kendi illerinde olan ve yurt başvurusunda olmayan öğrenciler. Yani bunun neredeyse yarısından fazlası açık öğretimdeki öğrenciler. Bunların yurt ihtiyaçları yok. Bu farklı bir şey. Biz, bize olan başvurular üzerinden bir değerlendirme yapıyoruz. Yani başvuru durumundaki karşılama oranı üstünden gidiyoruz. Bu oran da her sene artarak devam ediyor. Bazı illerimizde şu anda artık yedek listemiz dahi yok. Bazı büyükşehirlerimizde devam eden yatırımlarımızın doğrultusunda hızlanıyoruz. Örneğin sadece İstanbul’da bu yazın devreye girecek 4 bin 400 kişilik bir yurdumuz var. Bu sadece bir yurt. Dolayısıyla yatırımlarımız çok ciddi şekilde devam ediyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın da bu noktadaki talimatları açıktır. Başbakanımızın da hükümet programı içerisinde koymuş olduğu hedef ortadadır. Biz bu anlamdaki çalışmalarımıza hiç durmadan devam ediyoruz. Yurtlarımızda artık sadece barınma değil aynı zamanda sosyal ve sportif anlamda çalışmalar da var” ifadelerini kaydetti.
“BAŞKANLIK SİSTEMİ, TÜRKİYE’NİN ÖNÜNÜ ÇOK DAHA RAHAT GÖTÜREBİLECEĞİ BİR SİSTEM”
Politikanın gündeminde yer alan Başkanlık sistemi tartışmalarını da değerlendiren Kılıç sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Anayasa kavramının ve anayasanın kendisinin gençleri çok ciddi anlamda ilgilendirmesi gerekiyor. Çünkü Türkiye’yi geleceğe taşıyacak, ivmelenmesine destek verecek olan bir anayasaya ihtiyacımız var. Bunun içerisinde gençlerimizin olması gerekiyor. Biz şu anda zaten anayasa çalışmalarıyla ilgili olarak gençlik merkezlerimizde, yurtlarımızda birçok yaptığımız faaliyette anayasadaki çalışmalarla ilgili olarak gençlerimizin de bu noktada verecekleri katkılar için onlara imkan veriyoruz. Müzakereler yapıyorlar, tartışmalar yapıyorlar, fikirler ortaya çıkıyor. Bunlar da anayasa çalışmaları içerisinde ekleyeceğimiz, katkı olarak koyacağımız bir unsurdur. Sistem değişikliğinden bahsediyoruz. AK Parti olarak bizim ortaya koymuş olduğumuz anayasal çalışma içerisinde başkanlık sistemi var. Ben şu anda başkanlık sisteminin Türkiye’de siyasi anlamda çok yanlış müzakere edildiğini, tartışıldığını düşünüyorum. Çünkü sadece Sayın Cumhurbaşkanımız başkanlık sistemini dile getirdi diye bunun karşısında duranlar var. Böyle bir mantalite olmaz. Siz Türkiye’nin sisteminin yönetimiyle alakalı bir değişiklikle ilgili müzakereyi sadece bir kişinin ortaya koymuş olduğu bir fikirden dolayı o bazda tartışmaya çalışırsanız, bir tartışma yapmış olmazsınız. Vatandaşa da ülkenize de bir katkı vermezsiniz. AK Parti olarak biz herkes fikrini ortaya koysun. Biz de koyalım. Müzakere edelim diyoruz. Bizim inancımız, ‘başkanlık sisteminin, sistem açısından Türkiye’nin önünü çok daha rahat götürebileceği bir sistem’ olduğudur. Bürokratik oligarşinin bu sistem içerisinde çok daha rahat aşılabileceği, çok daha iyi çalışabilecek bir bürokrasiyi oluşturabileceğimizi düşünüyoruz. Çünkü ülkenin yönetimini siz doğru ve hızlı bir şekilde yaparsanız o zaman ülkenize ve milletinize bir katkı sağlamış olursunuz. Sizin bir argümanınız olmalı. Bir müzakerenin içerisinde fikriniz olmalı. Bunu ortaya koyun. Neden koymuyorlar? Demek ki fikirleri yok ki koyamıyorlar. Ben bunu anlıyorum. Yoksa fikri olan kişi oturur sizinle fikir müzakeresi yapar. Fikrinden korkmayan insan başkasının fikrinden korkmaz ki. Herhalde ortaya koyacakları bir fikir olmadığından dolayı bu tip bir yaklaşım içerisinde oluyorlar.”
(İHA)
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, katıldığı bir televizyon programında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Trabzon ve Ankara’da geçen hafta sonu yaşanan şiddet olayları ile ilgili açıklamalar yapan Bakan Kılıç, 6222 Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’un uygulanmasıyla ilgili olarak yargıya büyük görev düştüğünü belirterek, “Yasanın çıkmasına müteakip olarak uygulanmasında zaman zaman bazı eksikler olmuş olabilir. Bu anlamda yargıya büyük görev düşüyor. Örneğin sahaya atlama, sahaya yabancı madde atmak gibi bir durumda bunun cezasının da hiçbir şekilde değiştirilmeden uygulanması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Sporda şiddeti hiçbir şekilde tasvip etmediklerinin altını çizen Kılıç, “Sporda şiddeti hiç bir şekilde hiçbir şart altında ne tasvip ediyoruz, ne bunu kabul ediyoruz. Tüm spor camiasının da gerçekten bu görüntülerden çok üzüntü duyduğunu biliyoruz. Ancak şunu da söylemek gerekiyor aslında kahir ekseriyetin gayet huzurlu bir şekilde ve olumlu anlamda takip ettikleri spor müsabakalarında hangi branş olursa olsun olumsuzlukla karşı karşıya kaldığımız zaman tabi olumsuz çok daha fazla konuşuluyor ve daha çok biliniyor dolayısıyla bu anlamda bunu daha çok gündemde görüyoruz” ifadelerini kullandı.
“CEZANIN HİÇBİR ŞEKİLDE DEĞİŞTİRİLMEDEN UYGULANMASI GEREKİYOR”
Gençlik ve Spor Bakanlığı, İçişleri ve Adalet Bakanlıklarının ve Futbol Federasyonu’nun beraberce yer aldığı diğer branşlardan da temsilcilerin olacağı bir çalıştayın gerçekleştirileceğini kaydeden Kılıç, “Bu haftada Sakarya’da bir çalıştayımız olacak. 3 bakanlık, Gençlik ve Spor Bakanlığı, İçişleri ve Adalet Bakanlıkları’nın ve Futbol Federasyonu’nun beraberce yer aldığı diğer branşlardan da temsilcilerin olacağı bir çalıştayımız olacak. Yasaların içerisindeki uygulanan konular da gündeme gelecek. Yasanın çıkmasını müteakip olarak uygulanmasında zaman zaman bazı eksikler olmuş olabilir. Bu anlamda yargıya büyük görev düşüyor. Ceza almış olan ki bu cezanın alınmış olması sırasında olumsuz bir hareketin, olumsuz bir tavrın veya yaklaşımın içerisinde olması gerekiyor kişinin. Örneğin sahaya atlama, sahaya yabancı madde atmak veya bununla ilgili tribünde olumsuz bir davranış meydana getirmek ya da şiddetin tarafı olmak gibi konularla alakalı olumsuzluklar içerisinde olması gerekiyor ki böyle bir durumda bunun cezasının da hiçbir şekilde değiştirilmeden uygulanması gerekiyor” diye konuştu.
Bakan Kılıç sporda şiddet konusunda geçmişe nazaran çok daha iyi noktada olunduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:
“Bu olumsuzluk yaşandığı için şu anda gündemde bu konuşuluyor ama geçmişe nazaran daha iyi bir noktadayız. Bu noktada bizi eleştirenler oluyor ancak şöyle bir geçmişe baktığımız zaman şu anda daha iyi bir noktada olduğumuzu söyleyebiliriz. Tabii ki bir olayın dahi yaşanması üzücüdür, kabul edilemezdir ve olmaması gerekir. Sporun ruhunun içerisindeki centilmenlik birlik beraberlik kardeşliğe aykırıdır. Bunları iyi analiz etmemiz gerekir. Sportif anlamda bir konuyla değil daha farklı noktadaki bazı sıkıntılarla da aynı zamanda incelenmesi gerektiğini düşünüyorum. Sportif bir müsabakaya gitmiş bir kişinin bu anlamda şiddet içerisine girmesinin farklı unsurları olabileceğini düşünüyorum. Bunun da iyi araştırılması lazım. Kahir ekseriyetin huzurlu mutlu bir şekilde, güzel bir şekilde takımını desteklediği ortamda maalesef olumsuzlukları daha çok konuşuyoruz tabii doğal olarak. Bunun önlemini alma noktasında biz zaten ciddi adımlar attık ve şu anda da İçişleri Bakanlığımızın müfettişleri ile beraber Gençlik ve Spor Bakanlığı müfettişlerimiz Hem Trabzonspor - Fenerbahçe maçında yaşanan olaylar ile ilgili olarak hem de Ankaragücü- Amedspor karşılaşmasında yaşanan protokol tribününde yaşanan olayla ilgili olarak incelemelerini yapacaklar. Buradan gelecek olan rapor doğrultusunda yapılması gereken bir değişiklik varsa bunu gündeme getireceğiz. Önce şu incelemelerimizi bir yapalım. Bulgular çıksın ve sunu da iyi bilmemiz gerekiyor. Bizim futbolumuz da bunları hak etmiyor. Dünyanın çeşitli ülkelerinde olumsuz görüntüler yaşanıyor. Onları gördüğümüzde de üzülüyoruz. Bu durumların olmaması için daha çok çalışmalıyız.”
“YAPILMIŞ OLAN FİZİKİ MÜDAHALE ADLİ BİR OLAYDIR”
Trabzon’da yaşanan olayın adli bir vaka olduğunu söyleyen Kılıç, “Spor müsabakaları içindeki uygunsuz davranışlardan dolayı alınan ceza kısmı var. Sahanın içine atlamak spor müsabakasında olmaması gereken bir davranıştır. Bunun kanun içinde yer alan bir ceza karşılığı vardır. Trabzon’da yaşanan olayda, hakemin darp edilmesi ile alakalı olan başka bir boyutu vardır. Yapılmış olan fiziki müdahale adli bir olaydır. Buradaki fiziki müdahaleden dolayı adli yargılama süreci olacaktır. Hakemin darp edilmesi ve şikayetçi olmasından dolayıdır. İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı ile koordineli olarak yaptığımız çalışmalar vardır. Bunları yapmaya devam edeceğiz. Kanunun uygulanması konusunda bazı eksiklikler olabilir. Cezaların yeterince caydırıcı olmadığını düşünenlere katılmıyorum. Cezaların istinasız uygulanması konusunda yargımızın kendisini hızlandırması gerektiğini düşünüyorum. Trabzonspor - Fenerbahçe karşılaşması için de müfettişlerimizin yapacakları inceleme sonrası hazırlayacakları rapor doğrultusunda açıklama yapılmasının doğru olacağını düşünüyorum. Tabii ki, gelecek olan raporları okuduktan sonra bizim de kendimize ait olan düşüncelerimiz vardır. Raporlardan sonra bizim de düşüncelerimizle bunların örtüşüp örtüşmediğini görme fırsatı da yakalamış olacağız” ifadelerini kaydetti.
“ELEKTRONİK BİLET UYGULAMASI GELECEK SEZON DEVAM EDECEK”
Kılıç, E-bilet uygulaması ile sporda şiddet konularında azalma yaşandığını belirterek, “Elektronik biletin uygulaması gerçekten farklılık getirmiştir. Müsabakalarda yaşanan olumsuz olayları geçmiş yıllar ile kıyasladığımız zaman, bu olumsuz olaylarda bir düşmenin olduğu söz konusudur. Eleştiri yapanlar, taraftar sayılarında düşme olduğunu söylüyorlar. Taraftar sayılarının ortalamalarına baktığımız zaman belli bir miktarda düşme vardır. Fakat geçen sezon ile bu sezonun rakamlarına baktığımı zaman ciddi anlamda bir yükselme vardır. Bunun içerisinde şu gerçekte vardır. Geçmiş yıllarda ücret ödemeden maçlara gidenler olmaktaydı. Bunların günümüzde maçlara gidemeyişinden dolayı rakamlarda bir azalma olduğu doğrudur. Elektronik bilet uygulayıcısı kulüpler ve federasyondur. Bizler kanun koyucuyuz. Kanunda ne yapılması gerektiğini zaten ortaya koymuş durumdayız. Burada uygulayıcı olarak kulüplerin ve federasyonun ortaya koymuş oldukları çalışmalarda eksik var mı yok mu, bu incelenecektir. Bunların hepsi raporlarda yer alacaktır. Genel anlamda baktığımızda geçmişe göre daha iyi bir noktada olduğumuz bellidir. Elektronik bilet uygulaması gelecek sezon devam edecektir. Bu zaten kanun ile belirlenmiş ve uygulanmakta olan bir şeydir” diye konuştu.
Kulüplerin borçlarının üç devlet bankası tarafından üstlenilerek 10 yıllık bir vade içerisinde düşük faiz oranları ile yapılandırılması konusunda değinen Kılıç, şöyle konuştu:
“Kulüplerimizin mali yapıları içerisinde yapılması gereken çalışmalar yapılmadığı zaman UEFA’nın koyduğu mali Fair-play devreye girmektedir. UEFA’nın bu konuda koymuş olduğu kurallara Türkiye’deki bütün kulüplerimiz uymak zorundadır. Bu konularla alakalı olarak bazı kulüplerimizin UEFA’da yaşadıkları süreçler vardır. Mali açıdan ceza almış kulübümüzde vardır. Kendisini disipline etmesi gerek bir kulüpler yapısı ve kendisini disipline etmesi gereken yöneticiler, sorumluluğu taşıyanlar vardır. Buradaki yaşananlar hakkındaki tüm sorumluluk doğrudan yönetimlerle alakalıdır. Tabii bu konularla yasal olarak yapılması gerekilen değişikliklerle olarak çalışılmaktadır. Bu değişiklikleri de iyi inceleyerek yapılması gerektiğini düşünüyorum. UEFA’nın zaten üst kural koyucu olarak yüklediği belirli sorumluluklar ve uyulması gerekli olan kuralları vardır. Bu kural ve sorumluluklardan kaçmak veya bu kural ve sorumlulukları esnetme şansınız yoktur. Bu sorumluluklar ve kurallar yerine getirilmediği zaman otomatik olarak uluslararası organizasyona katılma konusunda ceza alıyorsunuz. Puan silme ve kulübünüze farklı yaptırımlarda gelebiliyor. Dolayısıyla bu zaten var olan ve bizlerinde bir an önce adapte olması gereken bir konudur. Bunun üzerine çalışmalarımız devam etmektedir.”
"HAKEM HATASI HER MAÇTA OLABİLİR"
Gündemde yer alan yabancı hakem tartışmalarından da bahseden Bakan Kılıç, “Hakem camiasının içerisinde çok değerli hakem arkadaşlar var. Hata yapanlar da olabiliyor. Hata ile kasıt farklı şeylerdir. Bunu daha önce de dile getirdim. Hatayı herkes yapabilir. Ama siz hatayı kasıtlı yaparsanız o hata değildir. Hakem hatası her maçta olabilir. Önemli olan maçın kaderini etkileyecek hataların yapılmaması gerekir. Yapıldıysa da o hakem, zaten yaptığı yanlıştan dolayı Merkez Hakem Kurulu (MHK) kuralları gereği alması gereken not, dinlendirilmesi veya farklı noktalardaki bir yaptırımla karşı karşıya kalıyor. Bu noktada tartışırız. Bunu konuşalım. Hakem hatalarının sadece Türkiye’de olmadığını da herkesin bilmesi gerekiyor. Ligin son dönemine giriyoruz. Ciddi bir rekabet söz konusu. Hakem hatalarını gerçekten en az seviyede tutmamız gerekir. Burada hakemlerimize büyük iş düşüyor. Kendilerini en iyi şekilde hazırlayıp, MHK’nin de bu noktada onları motive edip, destek olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Kılıç, Fenerbahçe’nin Eurolauge dörtlü finallerine katılması hakkında Fenerbahçe’yi yakından takip edeceğini belirterek, “Fenerbahçe şampiyon olur diye ümit ediyoruz. Final oynamaları durumunda Berlin’e biz de gideceğiz tabii. Bir basketbol takımımızın basketbolda kupa kazandırma imkanının olduğu finale biz de seve seve inşallah katılacağız. Maçlar Berlin’de olacağı için Fenerbahçe’nin orada bir seyirci avantajının olacağını düşünüyorum. Basketbolumuzdaki başarı tesadüfi değildir. Başarının altında çok iyi bir çalışmanın, planlı programlı bir çalışmanın olduğunu düşünüyorum. 12 Dev Adam sloganı ile başlayan bu ivmelenme, Kadın Basketbol Milli Takımımızın da ciddi anlamda ortaya koymuş olduğu başarılar söz konusu. 2016 Rio Olimpiyatları’na katılma yolunda hem bayan hem erkek milli takımlarımızın ciddi anlamda şansı var. Önümüzdeki aylarda müsabakalar olacak” şeklinde konuştu.
“AVRUPA’DAKİ BASKETBOL CAMİASI İÇERİSİNDE DE TÜRK BASKETBOLUNUN ÖNEMLİ BİR YERİ VAR”
Avrupa’daki basketbol camiası içerisinde Türk basketbolunun önemli bir yeri olduğunu ifade eden Kılıç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Milli takımlarımız da bu noktada iyi bir performans ortaya koyuyorlar. Dolayısıyla alttan gelen çok iyi bir nesil var. Takımlarımız da buna önem veriyor. Uluslararası basketbol camiasının içerisinde bizim insanlarımız da çok ciddi konumlara gelmiş durumda. Şu anda Cumhurbaşkanımızın Baş Danışmanı olan Hidayet Türkoğlu, NBA’de ülkemizi temsil etti. Şu anda Türkiye’yi NBA’de temsil eden basketbolcular var. Avrupa’daki basketbol camiası içerisinde de Türk basketbolunun önemli bir yeri var. Uluslararası Federasyonlarla da bizim federasyonumuzun arasında lobicilik noktasında iyi bir ilişki var. Bizimle de zaman zaman görüşmeleri oluyor. Türkiye’de bu ivmelenmenin devam edeceğini çok daha büyük başarılara imza atabileceğimizi düşünüyorum.”
KYK yurtları ile ilgili çalışmalara da değinen Kılıç, “Bu sene itibariyle devreye girecek olan yurtlarımızla birlikte yatak kapasitemizde 90 bin artış olacak. Bunun içerisinde hem yatırımımız var hem de kiralama yöntemiyle elde ettiğimiz yurtlar var. 2017’de 100 bin kapasite artışımız daha olacak. Geldiğimiz noktada şu anda 465 bin kapasitesine ulaşmış durumdayız. 280 bin civarından buraya gelen 2 yıldaki bir çalışma. Devam eden çalışmalarımız var. Türkiye’de bazı kaynaklar tarafından 6 milyon üniversite öğrencisi olduğu ve bizim yurt kapasitemizin sadece bu noktada olduğu dile getiriliyor. Evet, Türkiye’de 6 milyon civarında öğrenci var ama bunlar aynı zamanda hem açık öğretimde olan hem de kendi illerinde olan ve yurt başvurusunda olmayan öğrenciler. Yani bunun neredeyse yarısından fazlası açık öğretimdeki öğrenciler. Bunların yurt ihtiyaçları yok. Bu farklı bir şey. Biz, bize olan başvurular üzerinden bir değerlendirme yapıyoruz. Yani başvuru durumundaki karşılama oranı üstünden gidiyoruz. Bu oran da her sene artarak devam ediyor. Bazı illerimizde şu anda artık yedek listemiz dahi yok. Bazı büyükşehirlerimizde devam eden yatırımlarımızın doğrultusunda hızlanıyoruz. Örneğin sadece İstanbul’da bu yazın devreye girecek 4 bin 400 kişilik bir yurdumuz var. Bu sadece bir yurt. Dolayısıyla yatırımlarımız çok ciddi şekilde devam ediyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın da bu noktadaki talimatları açıktır. Başbakanımızın da hükümet programı içerisinde koymuş olduğu hedef ortadadır. Biz bu anlamdaki çalışmalarımıza hiç durmadan devam ediyoruz. Yurtlarımızda artık sadece barınma değil aynı zamanda sosyal ve sportif anlamda çalışmalar da var” ifadelerini kaydetti.
“BAŞKANLIK SİSTEMİ, TÜRKİYE’NİN ÖNÜNÜ ÇOK DAHA RAHAT GÖTÜREBİLECEĞİ BİR SİSTEM”
Politikanın gündeminde yer alan Başkanlık sistemi tartışmalarını da değerlendiren Kılıç sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Anayasa kavramının ve anayasanın kendisinin gençleri çok ciddi anlamda ilgilendirmesi gerekiyor. Çünkü Türkiye’yi geleceğe taşıyacak, ivmelenmesine destek verecek olan bir anayasaya ihtiyacımız var. Bunun içerisinde gençlerimizin olması gerekiyor. Biz şu anda zaten anayasa çalışmalarıyla ilgili olarak gençlik merkezlerimizde, yurtlarımızda birçok yaptığımız faaliyette anayasadaki çalışmalarla ilgili olarak gençlerimizin de bu noktada verecekleri katkılar için onlara imkan veriyoruz. Müzakereler yapıyorlar, tartışmalar yapıyorlar, fikirler ortaya çıkıyor. Bunlar da anayasa çalışmaları içerisinde ekleyeceğimiz, katkı olarak koyacağımız bir unsurdur. Sistem değişikliğinden bahsediyoruz. AK Parti olarak bizim ortaya koymuş olduğumuz anayasal çalışma içerisinde başkanlık sistemi var. Ben şu anda başkanlık sisteminin Türkiye’de siyasi anlamda çok yanlış müzakere edildiğini, tartışıldığını düşünüyorum. Çünkü sadece Sayın Cumhurbaşkanımız başkanlık sistemini dile getirdi diye bunun karşısında duranlar var. Böyle bir mantalite olmaz. Siz Türkiye’nin sisteminin yönetimiyle alakalı bir değişiklikle ilgili müzakereyi sadece bir kişinin ortaya koymuş olduğu bir fikirden dolayı o bazda tartışmaya çalışırsanız, bir tartışma yapmış olmazsınız. Vatandaşa da ülkenize de bir katkı vermezsiniz. AK Parti olarak biz herkes fikrini ortaya koysun. Biz de koyalım. Müzakere edelim diyoruz. Bizim inancımız, ‘başkanlık sisteminin, sistem açısından Türkiye’nin önünü çok daha rahat götürebileceği bir sistem’ olduğudur. Bürokratik oligarşinin bu sistem içerisinde çok daha rahat aşılabileceği, çok daha iyi çalışabilecek bir bürokrasiyi oluşturabileceğimizi düşünüyoruz. Çünkü ülkenin yönetimini siz doğru ve hızlı bir şekilde yaparsanız o zaman ülkenize ve milletinize bir katkı sağlamış olursunuz. Sizin bir argümanınız olmalı. Bir müzakerenin içerisinde fikriniz olmalı. Bunu ortaya koyun. Neden koymuyorlar? Demek ki fikirleri yok ki koyamıyorlar. Ben bunu anlıyorum. Yoksa fikri olan kişi oturur sizinle fikir müzakeresi yapar. Fikrinden korkmayan insan başkasının fikrinden korkmaz ki. Herhalde ortaya koyacakları bir fikir olmadığından dolayı bu tip bir yaklaşım içerisinde oluyorlar.”
(İHA)