Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, "Vatandaşın olmazsa olmaz besin kaynağı olan etle ilgili oynaklığı ve keyfiliği kimse serbest piyasa şemsiyesi altına koyamayacak" dedi.
Bakan Çelik, İstanbul Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’nde gerçekleştirilen "İstanbul İli Kırmızı Et Sektör Toplantısı"na katıldı. Toplantıda konuşma gerçekleştiren Bakan Çelik, önlerine çıkan sorunların başında kırmızı et tüketiminin olduğunu belirterek, bazı kararlar aldıklarını ama gelinen noktada seri olarak alınması ve uygulamaya konması gereken bazı düzenlemelere ihtiyaç duyduklarını dile getirdi.
Çelik, besicilik materyallerinin özel sektör tarafından dışarıdan getirildiğini aktararak, "Dışarıda ciddi bir piyasa oynaklığıyla karşı karşıyayız. Gelen hayvanlar burada 6-8 ay beslenmesinden sonra kesime gönderiliyor. Üretim nerede? Üretim yok. Hayvan varlığımıza, kırmızı et geleceğine katkısı nedir? Bence bunu da oturup sorgulamamız, konuşmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Dışarıdan ithal edilen besicilik materyalinin 6 ay sonra kesildiğini ve yem fiyatlarının da et fiyatlarını etkilediğini vurgulayan Çelik, "Bu yaklaşım içerisinde, uzun vadeli, sürdürülebilirliği olmayan bir bakış açısıyla ne kırmızı ete olan talebi ne de hayvancılığımızın geleceğini sağlıklı kılmamız mümkün değildir" diye konuştu.
Çelik, toplantıda alacakları kararları enine boyuna şeffaf bir şekilde değerlendireceklerini belirterek, şunları söyledi:
"Değerlendirme neticesinde çıkacak kararların kırmızı et politikamızı belirleme açısından önemli olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyorum. Asıl olan damızlık hayvan varlığının artmasıdır. Asıl olan bugün bahsettiğimiz binlerce çiftliğin damızlığa yani fabrikaya dönüşmesidir. Hayvan varlığını üretmeye dönüşmesidir. Bunun sonucunda oluşacak besi materyallerinin kırmızı ete dönüşmesidir. Hedef bu olmalı. Tabii bu hedefe giderken radikal bir karar alacak değiliz. Mutlaka sektörle birlikte kararlar alıp hayvan varlığımızı nasıl artırırız, besideki açığımızı nasıl ortadan kaldırırız diye çok şeffaf ve açık bir şekilde bu konuyu tartışıp değerlendireceğiz."
"ETLE İLGİLİ KEYFİLİĞİ KİMSE SERBEST PİYASA ŞEMSİYESİ ALTINA KOYAMAYACAK"
Toplantının sadece İstanbul’u değil çevre illeri de ilgilendirdiğine dikkat çeken Çelik, sektörün sorunlarına ilişkin şunları söyledi:
"Başta benim geldiğim günden beri bütün bitkisel ve hayvansal üretimde aracı sorunu, keyfi uygulamalar, serbest piyasanın layüsel bir piyasa olarak algılanıp ’Ben güçlüyüm, imkanım var. Bugün direksiyonu ben çeviriyorum. O halde ezer geçerim’ gibi yaklaşımın serbest piyasaya oturtulmaya çalışılması kesinlikle kabul edilebilir değil. Herkes karını da edecek ama vatandaşın olmazsa olmaz besin kaynağı olan etle ilgili oynaklığı ve keyfiliği kimse serbest piyasa şemsiyesi altına koyamayacak. Hayvan varlığımızı bir taraftan artırma politikalarını oturturken, diğer taraftan da sistem içerisinde bir yanlışlık varsa bunları ortadan kaldıracak bakış açısını geliştirmemiz gerekiyor. İstanbul’un sorunlarının çözülmesi demek büyük ölçüde Türkiye’nin sorunlarının çözülmesi anlamına geldiği için İstanbul’da yaptığımız bu toplantı İstanbul’daki kırmızı et sorununu çözmeye dönüktür. Bu çözüldüğü zaman Anadolu’nun stabil hale geleceği inancındayım. Bunu çözmenin zor olmadığı kanaatindeyiz. Bizim de mutfakta yaptığımız çalışmalar var. O çalışmaları sizlerin görüşlerini aldıktan sonra karşılıklı paylaşıp bir noktada buluşacağımızı burada belirtmek istiyorum."
(İHA)
Bakan Çelik, İstanbul Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’nde gerçekleştirilen "İstanbul İli Kırmızı Et Sektör Toplantısı"na katıldı. Toplantıda konuşma gerçekleştiren Bakan Çelik, önlerine çıkan sorunların başında kırmızı et tüketiminin olduğunu belirterek, bazı kararlar aldıklarını ama gelinen noktada seri olarak alınması ve uygulamaya konması gereken bazı düzenlemelere ihtiyaç duyduklarını dile getirdi.
Çelik, besicilik materyallerinin özel sektör tarafından dışarıdan getirildiğini aktararak, "Dışarıda ciddi bir piyasa oynaklığıyla karşı karşıyayız. Gelen hayvanlar burada 6-8 ay beslenmesinden sonra kesime gönderiliyor. Üretim nerede? Üretim yok. Hayvan varlığımıza, kırmızı et geleceğine katkısı nedir? Bence bunu da oturup sorgulamamız, konuşmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Dışarıdan ithal edilen besicilik materyalinin 6 ay sonra kesildiğini ve yem fiyatlarının da et fiyatlarını etkilediğini vurgulayan Çelik, "Bu yaklaşım içerisinde, uzun vadeli, sürdürülebilirliği olmayan bir bakış açısıyla ne kırmızı ete olan talebi ne de hayvancılığımızın geleceğini sağlıklı kılmamız mümkün değildir" diye konuştu.
Çelik, toplantıda alacakları kararları enine boyuna şeffaf bir şekilde değerlendireceklerini belirterek, şunları söyledi:
"Değerlendirme neticesinde çıkacak kararların kırmızı et politikamızı belirleme açısından önemli olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyorum. Asıl olan damızlık hayvan varlığının artmasıdır. Asıl olan bugün bahsettiğimiz binlerce çiftliğin damızlığa yani fabrikaya dönüşmesidir. Hayvan varlığını üretmeye dönüşmesidir. Bunun sonucunda oluşacak besi materyallerinin kırmızı ete dönüşmesidir. Hedef bu olmalı. Tabii bu hedefe giderken radikal bir karar alacak değiliz. Mutlaka sektörle birlikte kararlar alıp hayvan varlığımızı nasıl artırırız, besideki açığımızı nasıl ortadan kaldırırız diye çok şeffaf ve açık bir şekilde bu konuyu tartışıp değerlendireceğiz."
"ETLE İLGİLİ KEYFİLİĞİ KİMSE SERBEST PİYASA ŞEMSİYESİ ALTINA KOYAMAYACAK"
Toplantının sadece İstanbul’u değil çevre illeri de ilgilendirdiğine dikkat çeken Çelik, sektörün sorunlarına ilişkin şunları söyledi:
"Başta benim geldiğim günden beri bütün bitkisel ve hayvansal üretimde aracı sorunu, keyfi uygulamalar, serbest piyasanın layüsel bir piyasa olarak algılanıp ’Ben güçlüyüm, imkanım var. Bugün direksiyonu ben çeviriyorum. O halde ezer geçerim’ gibi yaklaşımın serbest piyasaya oturtulmaya çalışılması kesinlikle kabul edilebilir değil. Herkes karını da edecek ama vatandaşın olmazsa olmaz besin kaynağı olan etle ilgili oynaklığı ve keyfiliği kimse serbest piyasa şemsiyesi altına koyamayacak. Hayvan varlığımızı bir taraftan artırma politikalarını oturturken, diğer taraftan da sistem içerisinde bir yanlışlık varsa bunları ortadan kaldıracak bakış açısını geliştirmemiz gerekiyor. İstanbul’un sorunlarının çözülmesi demek büyük ölçüde Türkiye’nin sorunlarının çözülmesi anlamına geldiği için İstanbul’da yaptığımız bu toplantı İstanbul’daki kırmızı et sorununu çözmeye dönüktür. Bu çözüldüğü zaman Anadolu’nun stabil hale geleceği inancındayım. Bunu çözmenin zor olmadığı kanaatindeyiz. Bizim de mutfakta yaptığımız çalışmalar var. O çalışmaları sizlerin görüşlerini aldıktan sonra karşılıklı paylaşıp bir noktada buluşacağımızı burada belirtmek istiyorum."
(İHA)