Gündem

Bağlar'daki terör mağduru ailelerin yaraları devlet eliyle sarılıyor

Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde PKK'lı teröristlerin 3 ton patlayıcı yüklü minibüsle düzenlediği saldırı, can kaybı ve yaralanmaların yanı sıra çok sayıda vatandaşı evinden etti. - Anadolu Ajansı

Bağlar'daki terör mağduru ailelerin yaraları devlet eliyle sarılıyor
10-11-2016 15:37

DİYARBAKIR- ÖMER YASİN ERGİN / AHMET KAPLAN

Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde PKK'lı teröristlerin bomba yüklü araçla düzenlediği saldırıda hasar gören evlerini terk etmek zorunda kalan vatandaşların yaraları devletin desteğiyle sarılıyor.

Aydın Arslan Bulvarı'nda Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü binasına yakın bir noktada, PKK'lı teröristlerin 4 Kasım günü 3 ton patlayıcı tuzakladığı minibüsü infilak ettirmesi sonucu 2'si polis 11 kişinin hayatını kaybettiği, 100'ü aşkın kişinin yaralandığı saldırıda ev ve iş yerlerinde hasar oluşan vatandaşların mağduriyetinin giderilmesi için başlatılan çalışmalar sürüyor.

Vatandaşların maddi zararının karşılanması için patlamanın hemen ardından Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce yapılan hasar tespit çalışmaları tamamlandı, Diyarbakır Valiliğince yürütülen çalışmalar ise sürüyor.

Sağlam kalan az sayıda eşyasını alan vatandaşlardan bazıları yakınlarının yanına yerleşirken, bazı aileler devlet tarafından otellerde misafir ediliyor, kimi vatandaşlar ise devletin desteğiyle kiraladıkları evlerde yaşamını sürdürüyor.

Terör mağduru ailelere nakdi yardım

Bağlar Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfınca (SYDV) saldırının ardından dükkanı zarar gören 233 iş yeri sahibine 750 bin lira ödeme yapılırken, evleri oturulamayacak düzeyde hasar gören vatandaşlara acil ihtiyaçlarını karşılamaları için 500 lira ödeme yapılmasına devam ediliyor. Bu kapsamda şu ana kadar 310 aileye 155 bin lira ödeme gerçekleştirildi. Vakıf tarafından gelecek ay söz konusu ailelere düzenli kira yardımı yapılması planlanıyor.

Saldırıda hayatını kaybeden bir kişinin ailesine bin lira taziye yardımı yapılırken, ilçedeki 5 aileye daha bu kapsamda yardım yapılacağı belirtildi.

Öte yandan, evlerinin hasar görmesi nedeniyle gidecek yeri olmayan 19 aileden oluşan 5 aile, otellerde misafir ediliyor, üç öğün yemek ihtiyaçları karşılanıyor.

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ekiplerince yapılan incelemelerde ağır hasarlı olduğu tespit edilen 48 daireden oluşan iki bloğun yıkımı yönünde karar alınırken, hak sahiplerine de ilgili kanun gereğince hak edişleri kadar ödeme yapılması için çalışma yürütülüyor.

Öte yandan, terör saldırısından etkilenen mağdur ailelere Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı görevlilerince psikolojik destek verilmeye başlandı.

"Yardımdan dolayı Allah razı olsun"

Vatandaşlar, sağlanan desteklerden duyduğu memnuniyeti dile getirirken, mağduriyetlerine neden olan terör örgütü PKK'ya tepkili.

Terör mağduru ailelerden Fırat Tunçbilek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sabah işe gitmek için uyandığı sırada bombanın patlamasıyla evdeki cam ve kapıların yerinden çıktığını söyledi.

Annesi ile kardeşinin cam parçaları nedeniyle yaralandığını, onların hastaneye ulaştırdıktan sonra yaşadığı korku nedeniyle bayıldığını ifade eden Tunçbilek, "Saldırıda annem ve kardeşim yaralandı. Ev diye bir şey kalmadı. Eşyalarımız tahrip oldu. Mağduruz. Bize yapılan yardımdan dolayı Allah razı olsun. Allah bunların (teröristlerin) da belalarını versin, ne deyim." dedi.

Babasının tedavi gördüğünü, maddi imkanlarının yetersiz olduğunu anlatan Tunçbilek, saldırıda kendileri gibi yüzlerce insanın mağdur olduğunu dile getirdi. Tunçbilek, evdeki eşyalara ilişkin hasar tespitinin yapıldığını anlatarak, devletin desteğinden memnun olduklarını, bu desteğin devam etmesini istediklerini belirtti.

Teröre tepki gösteren Tunçbilek, "Bu kışta, soğukta insanları mağdur bıraktılar. Çocuklarımız okula gidemiyor, psikolojileri bozuldu. Ben onları Allah'a havale ediyorum. Ev yıkanın evi olmaz." diye konuştu.

"Allah hakkımızı bırakmasın"

Fırat Tunçbilek'in annesi Emine Tunçbilek de Kürtçe yaptığı açıklamada, saldırıda yaralandığını, tedavisinin ardından taburcu edildiğini söyledi.

Patlama olduğunda deprem olduğunu zannettiğini, bir anda kapı ile pencere ve duvarların yıkıldığını anlatan Tunçbilek, hasar için başvurduğu vakfın kendilerine ilk etapta 500 lira ödeme yaptığını aktardı.

Tunçbilek, evinde sağlam eşyasının kalmadığını sadece yatakları kullanabileceklerini dile getirerek, yapılan inceleme sonucu evlerindeki hasarın kayıt altına alındığını belirtti.

Saldırıda dayısının kızının hayatını kaybettiğini ifade eden Tunçbilek, "Bunu başımıza getirenlere Allah hakkımızı bırakmasın." şeklinde konuştu.

"Mecburen evimizi terk ediyoruz"

Genco Gür (67), saldırı sırasında evde olmadığını, patlama sesini duyar duymaz evine koştuğunu söyledi.

Eve geldiğinde tahribatı gördüğünü ve büyük şok yaşadığını ifade eden Gür, "Binlerce kişi mağdur olduk, bu kış günü nereye gideceğiz, ne yapacağız? Mecburen evimizi terk ediyoruz. Sağlam kalan eşyaları taşıyoruz." şeklinde konuştu.

Gür, yıllarca zor şartlarda işçilik yaparak satın aldığı evinin teröristlerce tahrip edilmesinden duyduğu üzüntüyü dile getirerek, şunları kaydetti:

"Bu yaşıma geldim ama böyle bir saldırı görmedim. 7 yaşından bu yana çeşitli işlerde çalışıyorum, birkaç kuruş biriktirerek bu evi almıştık, o da elimizden gitti. Sadece bu evim vardı onu da aldılar. Bu yaştan sonra ne ev alabilirim ne de para biriktirebilirim."

"Saldırıyı yapanlar insan değil"

Emin Kavuşt, patlamanın şiddetiyle cam parçalarının vücuduna isabet etmesi sonucu bacağından yaralandığını, enkaz altında kaldığını söyledi.

Hayatta kalmasının mucize olduğunu dile getiren Kavuşt, "Bu saldırıyı yapanlar ya insan değil ya da insanlıktan çıkmış." ifadesini kullandı.

Patlama sesi aklımdan gitmiyor

Sevilay Karaköse (48), patlamada oğlunun yaralandığını, evdeki eşyaların kullanılamaz hale geldiğini, sağlam olan birkaç eşyayı da ağabeyinin evine götüreceğini belirtti.

"Uyandığımda deprem oldu sandım. Hemen çocukların odasına koşup onları kontrol ettim. Oğlumun uyuduğu odanın duvarı yıkılmıştı. Bunu görünce kendimi kaybettim." diyen Karaköse, oğlunun yaşadığını görünce yaşadığı mutluluğu anlattı.

Karaköse, daha önce Hani ilçesinde yaşadıklarını, terör nedeniyle Diyarbakır'a yerleştiklerine işaret ederek, şöyle dedi:

"Buradan da İstanbul'a gitmiştik. Orada da depremi yaşadık. Tekrar buraya geldik yine bu olaylara maruz kaldık. Hala o patlama sesi ve çığlıklar aklımdan gitmiyor. İnsanlar o kadar bağırıyordu ki o sesten çok korktum."

Gülşen Karacan ise saldırıda evlerinin kullanılamaz hale geldiğini, eşyalarının büyük zarar gördüğünü aktardı.


dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER