Osmanlı Devleti'nin farklı karakteriyle ön plana çıkan padişahlarından 4. Murad, 379 yıl önce bugün vefat etti.
AA muhabirinin kaynaklardan derlediği bilgilere göre, 27 Temmuz 1612'de İstanbul'da doğan 4. Murad, 1. Ahmed ile Mahpeyker (Kösem) Sultan'ın oğlu.
Amcası 1. Mustafa'nın, akli dengesi yerinde olmadığı için devlet idaresinde beliren karışıklığı gidermek adına Sadrazam Kemankeş Ali Paşa ve Şeyhülislam Yahya Efendi ile devletin ileri gelenleri tarafından tahttan indirilmesine karar verildi.
Ardından 4. Murad, Kösem Sultan'ın da etkisiyle 10 Eylül 1623'te tahta çıkarıldı.
4. Murad'ın saltanatının ilk yıllarında idare, daha çok annesinin etkisi altındaki devlet adamlarının elinde kaldı.
1632'ye kadar devam eden bu 9 yıllık süre boyunca, devrin olaylarında herhangi bir tesiri olmayan 4. Murad döneminde, İstanbul'daki otorite boşluğu nedeniyle taşradaki idareciler, kendi başlarına hareket ederek birçok ayaklanma çıkardı.
Gürcistan'da olaylar çıktı. Bağdat, Safevilerin eline geçti.
4. Murad, İstanbul'daki askerin zorbalığı, bunu kendi menfaatlerine alet eden devlet adamlarının tahakkümü ve eyalet isyanları gibi durumlarla başa çıkacak durumda değildi.
20 yaşına geldikten sonra idareyi eline aldı
Yönetimi tam anlamıyla, Sadrazam Receb Paşa'yı bertaraf edip zorbaları ortadan kaldırdığı Mayıs 1632'den itibaren ele alan 4. Murad, 20 yaşına geldikten sonra idareyi eline alarak önce İstanbul'da devlet idaresi, sipahi ve yeniçerilerden kendisine sorun çıkaranları ortadan kaldırdı.
Kadızade Mehmed Efendi, 2 Eylül 1633'te Cibali Kapısı dışında başlayan ve çevreye zarar veren yangını bahane ederek, haram saydığı tütün ve kahveye karşı padişahı teşvik etti. Bunun üzerine 4. Murad da, kahvehaneleri yeni bir yangın çıkar bahanesiyle yıktırdı ve tütünü yasakladı.
Sert bir mizacı olduğu belirtilen 4. Murad, Kösem Sultan'ın yanlış bilgilendirmesi sonrası alim bir zat olan Şeyhülislam Ahizade Hüseyin Efendi'yi önce Kıbrıs'a sürme kararı verdi, sonra öfkesine yenik düşerek gemiyi Çekmece kıyılarına çektirerek Şeyhülislam'ı boğdurttu. Böylece 4. Murad, Osmanlı tarihinde daha önce görülmemiş olan ve kendisinden sonra nadir rastlanan şeyhülislam katline girişen ilk padişah oldu.
4. Murad, İran seferi öncesinde 5 Ağustos 1634'te içki yasağı ilan ettirip meyhaneleri yıktırdı.
İran seferi öncesi 4. Murad, en yakın adamı olarak yanında bulundurduğu Abaza Paşa'yı ve ardından çok sevdiği şair Nef'i'yi öldürttü. 4. Murad, sefer güzergahında uğradığı şehirlerde vazifelerini ihmal edenleri, haklarında şikayet olan kadıları, vezirleri veya tütün içenleri cezalandırdı.
Kasr-ı Şirin Antlaşması imzalandı
8 Ağustos 1635'te kuşattığı Revan Kalesi ve şehrini ele geçiren 4. Murad. Tebriz seferi yolunda annesinin kendisine karşı birtakım entrikalar çevirmesinden kaygılandığı için 27 Ağustos'ta kardeşleri Şehzade Bayezid ile Süleyman'ı öldürttü.
11 Eylül'de Tebriz'e girerken Yahya Efendi'nin müdahalesiyle Cihan Şah ve Sultan Hasan camileri dışında şehri tahrip ettiren 4. Murad, kışın yaklaşması ve hastalığı yüzünden daha ileri gidemeyerek geri döndü.
Osmanlı ordularının geri çekilmesinin ardından Şah Safi, 1 Nisan 1636'da Revan'ı geri aldı.
Bağdat seferi öncesi 4. Murad, kendisi için tehlikeli gördüğü Şehzade Kasım'ı da idam ettirdi.
8 Mayıs 1638'de büyük bir orduyla çıktığı seferde 6 ay sonra Bağdat önlerine varan ve 24 Aralık 1638 Cuma günü şehri teslim alan 4. Murad, fethin ardından İmam-ı Azam ve Abdülkadir Geylani türbelerini tamir ettirdi.
İran savaşlarına son veren ve sonraki asırlarda da esas alınan Kasr-ı Şirin Antlaşması da, Bağdat Fatihi olarak bilinen 4. Murad döneminde, 17 Mayıs 1639'da imzalandı.
Revan seferinde başlayan gut hastalığı gittikçe ilerleyen Padişah 4. Murad, Bağdat seferi dönüşü şiddetli baş ağrısı ve titremeyle yatağa düştü. Bunu önce sıtmaya bağlayan hekimler, 4. Murad'a ardından felç teşhisi koydu.
8 Şubat 1640 Perşembe günü, yatsıdan sonra Şehzade Kasım'ı boğdurduğu odada vefat eden 4. Murad'ın cenazesi, Sultan Ahmed Camisi yanındaki babası I. Ahmed'in türbesine defnedildi.
İradesi ve hafızası kuvvetli biri olarak bilinirdi
Osmanlı padişahları arasında farklı karakteriyle öne çıkan 4. Murad, iradesi ve hafızası kuvvetli, gözü hiçbir şeyden yılmayan biri olarak bilinirdi. Tebdili kıyafet gezerek her şeyi yakından görüp anlamaya çalışan 4. Murad, devletin iç ve dış durumunu düzeltti. 4. Murad, gittikçe artan sert tutumunu daha çok kötülüklerine inandığı kimseler hakkında gösterdi.
Askerin başında savaşa katılan Osmanlı padişahları arasında yer alan 4. Murad, kaynaklara göre uzun boylu, geniş omuzlu, heybetli bir kişi olarak tanınıyor.
Çok kuvvetli olduğu, devrin meşhur pehlivanlarıyla güreştiği ifade edilen 4. Murad'ın 200 okkalık gürz kullandığı, kılıç, ok, harbe ve benzeri silahları kullanmakta mahir olduğu belirtiliyor.
4. Murad dönemi alim, şair, tarihçi, hattat ve mu****inas gibi muhtelif sahalarda yetişmiş fikir adamları bakımından Osmanlı Devleti'nin en dikkate değer devirlerinden oldu.
Evliya Çelebi, Katib Çelebi, Nef'i, Şeyhülislam Yahya, Veysi, Koçi Bey, Azmizade Haleti gibi isimler onun döneminde yaşadı.
Arapça ve Farsça bilen 4. Murad, yüksek bir edebi kabiliyeti olmasa da Muradi mahlasıyla şiirler yazdı, beste yapacak düzeyde musikiyle ilgilendi.
Çamlıca'da bir cami, Kazak taarruzlarına karşı boğazın müdafaası için Anadolukavağı ile Rumelikavağı'nda müştemilatı ve camileriyle beraber kaleler yaptıran 4. Murad, Revan seferinde iken verdiği emir üzerine İstanbul'un imarına çalışarak surları yanan camileri imar ettirdi.
Üsküdar tarafında İstavroz Sarayı'nı yaptıran 4. Murad, Topkapı Sarayı'nda Revan ve Bağdat fetihleri hatırasına 1636 ve 1639'da Bağdat ve Revan köşklerini inşa ettirdi. Özellikle Bağdat Köşkü, 17. yüzyıldaki en yüksek sanat eserlerinden biri olarak biliniyor.
3 Nisan 1630'da şiddetli yağmurlar neticesinde Mescid-i Haram'ı basan suların tahrip ettiği Kabe'yi tamir ettiren 4. Murad'ın adı, Beytullah'ın takı üzerine yazıldı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com