Gündem

'Babamın isminin bu binada ölümsüzleştirilmiş olması bizim için fevkalade önemli'

AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş, "Babamın bu sene 34. vefat yılı. Yani 34 sene sonra babamı hatırlamış olması ve onun ismini bu binada ölümsüzleştirmiş olması da gerçekten bizim için fevkalade önemli." dedi.

'Babamın isminin bu binada ölümsüzleştirilmiş olması bizim için fevkalade önemli'
31-05-2020 21:32
İstanbul

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, babasının adını taşıyan Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş Hastanesi'nin millete ve insanlığa faydalı olmasını temenni etti.

Kurtulmuş, hastane açılışında, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, babasının ismini hastaneye verdiği için şükran ve teşekkürlerini sundu.

Erdoğan'ın yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinde iki önemli noktadan Türkiye'de örnek olacak bir liderlik ortaya koyduğunu belirten Kurtulmuş, "Bunlardan birisi bütün dünyada gelişmiş ülkeler bile tabiri caizse ne yapacaklarını bilemezken bu pandemi karşısında, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye sağlık sisteminin güçlülüğü, yönetim kapasitesinin güçlülüğü, insanlarımızın profesyonelliğiyle ve Cumhurbaşkanımızın tarihe geçecek kuvvetli liderliğiyle tabiri caizse destanlar yazdı. Bundan dolayı milletimiz adına müteşekkiriz, sağ olun var olun." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, büyük liderliğin sadece belli konularda önderlik yapmakla olmadığını bu süreçte gösterdiğini anlatan Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Çok kısa süre içesinde az evvel bir tanesinin (Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi) açılışını daha yaptığımız İstanbul'daki muhteşem hastanelerin dikilmesinde Sayın Cumhurbaşkanımızın bütün ekibini çok hızlı bir şekilde çalıştırmasının kuşkusuz çok büyük bir payı var. Ama sadece bu hastaneleri dikmekle değil, aynı zamanda vefakarlığı, kadirşinaslığı ve insanlara göstermiş olduğu iyilik ve hürmet dolayısıyla da bu hastaneler vesilesiyle gerçekten tarihe geçti. Cemil Taşçıoğlu Hastanesi, Feriha Öz Hastanesi ve Murat Dilmener Hastanesi ile tıp bilimine büyük katkılarda bulunmuş olan değerli hocalarımızın isimlerini ölümsüzleştirdi. Bu kuşkusuz çok büyük bir vefa, çok büyük kadirşinaslıktır. Aynı şekilde bu tarihi hastaneye, Osmanlı'dan kalma Sultan Abdülhamit Han'ın yadigarı olan bu binadaki hastaneye rahmetli babamın ismini, Doktor İsmail Niyazi Kurtulmuş ismini vermesiyse bizler için unutulmaz büyük bir kadirşinaslık ve vefa örneğidir. Kaldı ki rahmetli babamın bu sene 34. vefat yılı. Yani 34 sene sonra babamı hatırlamış olması ve onun ismini bu binada ölümsüzleştirmiş olması da gerçekten bizim için fevkalade önemli, fevkalede büyük bir kadirşinaslık örneğidir."

Kurtulmuş, kendisiyle aynı adı taşıyan dedesinin 6 cephede savaştığını, vücudunun birkaç yerinde yarasının bulunduğunu, en son Sakarya Meydan Muharebesinde bir kurşunla yaralanıp kalça kemiğinin kırıldığını anlattı.

Dedesinin "öldü" denilerek savaş meydanında bırakıldığını, geriden gelen bir sıhhiyenin ölmediğini anlattığını aktaran Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ondan sonra malulen emekli olmuş merhum Binbaşı Numan Kurtulmuş. Ayrıca bir askeri hastanede Numan Kurtulmuş'un oğlu İsmail Niyazi Kurtulmuş'un isminin yaşatılması da bizim için güzel bir tesadüftür. Rahmetli dedem, babam İstanbul'da üniversiteye başlayacağı zaman tıp fakültesine gitmesini tavsiye ve telkin etmiş. Babam da dedemin tavsiyesine uyarak tıp fakültesine girmiş ve ondan sonra mezun olurken de şu tavsiyede bulunmuş; 'evladım fakir fukaradan hayatın boyunca para almayacaksın. Haftanın bir gününü de fakir fukara için ücretsiz olduğunu ilan edeceksin ki bilsinler.' Ben halen saklıyorum, babamın muayenehanesinin kapısında 'perşembe günleri muayene ücretsizdir' diye bir tabela vardı. Allah gani gani rahmet eylesin.

Hayatının sonuna kadar gerçekten gayretle hastalarına şifa dağıtmak için çalıştı. Hatta yakın bir arkadaşının annesine muayeneye gitmek için söz vermiş fakat o sırada kalp rahatsızlığı geçirdiğini hissetmeye başlamış, buna rağmen hastayı gidip tedavi etmiş ve hastayı tedavi ettikten sonra kendisi kalp krizi geçirmişti. Allah mekanını cennet eylesin. Rahmetli babamın hastalarına, fakir fukaraya kol kanat germesinin yanında unutulmayan önemli bir özelliği de Türkiye'de eğitim camiasının gelişmesine yapmış olduğu büyük hizmetlerdir. Türkiye'de özellikle dini eğitimin son derece geride kaldığı, insanların temel dini ihtiyaçlarının karşılanmasında bile zorlandığı dönemlerde imam hatip liselerinin, ilahiyat fakültelerinin ve Türkiye'de dini eğitimin yayılması için diğer alanlardaki eğitimin de yayılması için hayatının sonuna kadar gayret sarf etti."

Kurtulmuş, "Biz 5 kardeşiz. Babamın bu hayır faaliyetlerine verdiği önem itibariyle hayır faaliyetleri 6. kardeşimizdi ama hepimizden daha çok kıymet verdiği bir kardeşimizdi. Allah mekanını cennet eylesin. Kendi vefatından sonra hayrı dokunmuş, iyiliği dokunmuş, bir şekilde okumasına destek sağlamış olan çok sayıda insanın gelip onun iyiliklerini bize anlattığını biliyorum. Aynı şekilde tedavi olmasına vesile olduğu, şifa bulmasına vesile olduğu nice hastanın da zor hastalıklardan kurtulup babamdan tedavisinden istifade ettiği hikayeleri çok dinlemişizdir." diye konuştu.

Dedesinin bir özelliğinden bahseden Kurtulmuş, "Dedemin bir özelliğini de anlatmak isterim. Ayağı yaralanıp gazi olarak binbaşı rütbesiyle emekli olduktan sonra 40 yaşında Kur'an hafızı oluyor. Ondan sonra Amentü Şerhi olarak bilinen Latin harfleriyle yazılmış ilk ilmihal kitaplarından birisi olan kitabı kaleme alıyor. Annem anlatır, 'hayatının sonuna kadar bir kelime boş söz söylediğini duymadık' derdi dedem için." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bir kez daha rahmetli babasının ismini hastaneye vermesi dolayısıyla şükranlarını sunan Numan Kurtulmuş, hastanenin millete, İstanbul halkına ve insanlığa faydalı olmasını temenni etti.

Hastanenin restorasyonunu yapan Gürsoy Grup'un Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Gürsoy da bir konuşma yaptı.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER