Çevre-Hayat

Azmiyle felci yenip fizyoterapist oldu

Henüz 6 aylıkken halk arasında beyin felci olarak bilinen serebral palsi hastalığına yakalanan 25 yaşındaki Selcen Kankul, azmi ve ailesinin desteğiyle hayata tutunarak, çok istediği fizyoterapist olma hayalini gerçekleştirdi.

Azmiyle felci yenip fizyoterapist oldu
07-03-2020 16:22
Mersin

Henüz 6 aylıkken halk arasında beyin felci olarak bilinen serebral palsi hastalığına yakalanan 25 yaşındaki Selcen Kankul, azmi ve ailesinin desteğiyle hayata tutunarak, çok istediği fizyoterapist olma hayalini gerçekleştirdi.

Engelli yaşamın zorluklarını sabırla ve azimle aşan Kankul, hayali olan mesleği icra ederken engelli çocukların hayatlarını kolaylaştırmak için elinden geleni yapıyor.

Mersin'de yaşayan Kankul, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 6 aylıkken geçirdiği ateşli hastalık sonucu o dönem yurt dışında yaşayan ailesi tarafından hastaneye götürüldüğünü ancak kendisine grip teşhisi konularak eve gönderildiğini söyledi.

Yurt dışındaki hastane sürecinden bir süre sonra yüzünün sol bölümünde kayma, kol ve bacaklarında kas gücü kaybının fark edilmesi üzerine İstanbul'da hastaneye kaldırıldığını ve bir ay komada yattığını anlatan Kankul, şunları dile getirdi:

"Doktorlar hastalığımla ilgili tanı koyamamışlar ve aileme benim yaşayabileceğime dair ihtimal bile vermemişler. Eğer yaşarsam da yüzde 90 engelli kalacağımı söylemişler. Bir ay sonra taburcu edildim. Bir süre İstanbul'da fizik tedavi gördüm. Annem fizyoterapistin gösterdiği hareketleri yaklaşık 3 yıl boyunca bana uyguladı. Ailemin ve benim de azmimle bu sürede konuşmaya, sol kol ve bacağımı hareket ettirmeye başladım. Hastalığımla ilgili hiçbir teşhis yoktu. Aileme hastalığımın ne olduğunu her sorduğumda bana geçirdiğim havale sonucu olduğunu söylediler."

- "Fizyoterapist olma hayalimi gerçekleştirebilmek için yılmadım"

Kankul, üniversite sınavında İnönü Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümünü kazandığını belirtti.

Eğitim hayatının kendisi için kolay olmadığını ifade eden Kankul, şunları kaydetti:

"Üniversite yıllarımda serebral palsi hastası olduğumu öğrendim. Fizyoterapist olamaya o zamanlar karar verdim. Çünkü benim arkadaşım olmadı ama benim gibi engelli çocuklar arkadaşsız kalmasın istedim. Fizyoterapist olma hayalim oradan başladı. Okulumu bitirdim ve şimdi hayalimdeki mesleğimi yapıyorum. Hayatımda verdiğim en doğru kararlardan biri bu oldu. İnsanlarla konuşmaya çekiniyordum. Engelimden dolayı üniversitenin benim için kolay olmayacağını biliyordum. Tek bir isteğim ve hayalim vardı o da fizyoterapist olmaktı. 'Yapamazsın' diyenler oldu ama her insan aynı değil. Fizyoterapist olma hayalimi gerçekleştirebilmek için yılmadım."

İki yıl sonra gelen mutluluk

Üniversiteden mezun olduktan sonra 2 yıl boyunca iş bulamadığını aktaran Kankul, bu dönemde Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesinde de gönüllü çalışarak bedensel engelli çocukların tedavisi için uğraş verdiğini ifade etti.

Kankul, Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı ile iş birliği yaparak Türkiye'de farklı üniversitelere giderek öğrencilere motivasyon ve serebral palsi hastalığı üzerine farkındalık konuşmaları yaptığını kaydetti.

Mersin Engelli Bakım ve Rehabilitasyon Merkezinde iki aydır çalıştığını ve çok mutlu olduğunu söyleyen Kankul, serebral palsi hastalığının toplumda yanlış bilindiğini söyledi. Kankul, şöyle devam etti:

"Geçen yıl Ankara'da katıldığım 6 Ekim Dünya Serebral Palsi Farkındalık Yürüyüşü etkinliği sonrası Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Zehra Zümrüt Selçuk, bazı sivil toplum kuruluş temsilcilerini makamında kabul etti. Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı üyesi olarak bende ziyarete gittim. Ziyarette Sayın Bakanımıza hayat hikayemi anlattım. Ön yargılardan dolayı iş bulamadığımı söyledim. Sayın Bakanımız bana birlikte çalışma teklifinde bulundu. Ben de seve seve kabul ettim. 2 ay önce Mersin Engelli Bakım ve Rehabilitasyon Merkezinde çalışmaya başladım. Buradaki engellileri kader arkadaşlarım olarak görüyorum. Çünkü aynı yollardan aynı sıkıntılarda bende geçtim. Onlarla daha güzel bağ kuruyorum. Onlarla dans ediyoruz, çeşitli oyunlar oynuyoruz. Merkezde olmaktan mutluyum. Çocuklara dokunmaktan ve onların hayatında bir parça olmaktan mutluyum."

Kankul, daha çok engelli çocuğa ve ailelerine umut olmak ve elinden geldiğince hayatlarına dokunmak istediğini sözlerine ekledi.

"Engellilerin hayatındaki değişiklikleri göstermesi açısından Selcen iyi bir örnek"

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Orhan Koç da Selcen ile geçen yıl Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Selçuk'u ziyaretinde tanıştığını söyledi.

Selcen'in çok azimli ve örnek gösterilecek biri olduğunu ifade eden Koç, şunları kaydetti:

"Selcen, Sayın Bakanımız Zehra Zümrüt Selçuk'un talimatı üzerine bugün Mersin Engelli, Bakım ve Rehabilitasyon Merkezimizde çalışıyor. Kendisinin hizmetlerinden çok memnunuz. Gerçekten burada engelli kardeşlerimize yaşamış olduğu tecrübeleri de ekleyerek, gönlünü vererek güzel bir hizmet veriyor. Bizin için engelli kardeşlerimizin eğitim hayatı, sosyal hayata katılmaları, istihdam edilmeleri çok önemli. Engellilerin hayatındaki değişiklikleri göstermesi açısından Selcen iyi bir örnek."

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER