Gündem

'Aziz Yıldırım'ı verin, akşama evdesiniz'

FETÖ'nün "futbolda şike" soruşturmasında kumpas kurduğu iddiasıyla yargılanan Gülen'in avukatı Erdemli "Sanıklar Aziz Yıldırım'ın aleyhine ifade vermeye zorlanıyordu. 'Aziz Yıldırım'ı verin, akşama evdesiniz' deniliyordu" şeklinde beyanda bulundu.

'Aziz Yıldırım'ı verin, akşama evdesiniz'
11-05-2018 19:52

İSTANBUL - MUSTAFA HATİPOĞLU/MELİKE GALLENKUŞ

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "futbolda şike" soruşturmasında kumpas kurduğu iddiasıyla 20'si tutuklu 108 sanığın yargılandığı davada, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in avukatlarından sanık Orhan Erdemli'nin verdiği beyanların detayları ortaya çıktı.

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısındaki salonda yapılan 9 Mayıs Çarşamba gerçekleşen duruşmada savunma yapan Erdemli, FETÖ ile olan bağlantısını anlattı ve şike soruşturmasıyla ilgili bilgiler verdi.

Erdemli, 1994'te FETÖ'ye bağlı kurumlar ile FETÖ üyesi bazı kişilerin avukatlığını yaptığını, bu yapıyla anılmaktan büyük üzüntü duyduğunu söyledi.

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile 2011-2012'de Pensilvanya'da görüştüğünü, darbe girişimini FETÖ'nün yaptığından emin olduğunu anlatan Erdemli, "Fetullah Gülen iki yüzlüdür. Bana başka bir şey söylüyordu, bir başkasına başka bir şey. Örgüt ve darbeyi de kesinlikle bunlar yaptı. Yüzsüzce inkar ediyorlar." dedi.

Cezaevinde avukatları Yılmazer yönlendiriyordu

FETÖ'nün 1994 yılına kadar kapalı bir yapıda olduğunu belirten Erdemli, terör örgütünün bu yılda açılım kararı aldığını aktardı.

Erdemli, bundan sonra FETÖ elebaşı Gülen'in İstanbul'a taşındığına, siyasi parti liderleri, sanatçılar, sporcular ve birtakım önemli isimlerle görüşmeye başladığına vurgu yaparak, şunları anlattı:

"Profesyonel insanlarla çalışmaya başladılar. Gülen'in açılıma gideceği bana söylendi ve benim de farklı bir cemaat kültürüm bulunması nedeniyle bana avukatlık teklif ettiler. Bu şekilde avukatlığı aldım. 2010 yılında mahkemenin altını üstüne getiremiyorum, medyaya çıkamıyorum diye benden memnuniyetsiz olmaya başladılar.”

Davanın sanıklarından Hidayet Karaca ile 2012 yılında kavga ettiğini ancak buna rağmen Karaca’nın tutuklanmasının ardından cezaevine ziyaretine gittiğini belirten Erdemli, "Silivri'de her avukat istediği sanığın yanına giriyordu, o zaman böyle sıkı denetim yoktu. Ali Fuat Yılmazer bütün avukatları yönlendiriyordu. Avukatlar hikayeydi. Yılmazer, 'Böyle dilekçe mi olur, bu savunmayı böyle yazacaksınız' diyerek tüm avukatların dilekçe ve savunmalarına karışıyordu." şeklinde beyanlarda bulundu.

Cezaevi aracında koro halinde beddua ettiler

Kendisinin "etkin pişmanlık" hükümlerinden faydalanması üzerine yoğun baskı gördüğünü aktaran Erdemli, "İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ‘avukat yapılanması’ duruşmasından çıktım. Asker 'Orhan Erdemli gel buraya' dedi. Cezaevi aracında bulunan tüm sanıklar ismimi duyunca Çağlayan’dan Silivri’ye gelene kadar her türlü bedduayı ettiler. Koro halinde ‘Allah itirafçıların belasını versin’ ve ‘Amin’ diyorlardı. Hatta bu davada sanıklardan birisi benim için duruşmaya gelirse, nezarette yüzüne tüküreceğim demiş.” ifadelerini kullandı.

FETÖ üyesi polisler tarafından “şike davası” sanıklarına kumpas kurulduğu temel iddiasına katıldığını söyleyen Erdemli, "Ali Çelik, sen operasyonu yapan emniyet müdürü Mutlu Ekizoğlu’nun avukatısın. Sen nasıl onun operasyon yaptığı sanıklara ‘Vekaleti bana verirsen, ben girersem kazanırım' dersin. Nasıl yapabiliyorsun bunu, hangi etik anlayışla. Halil İbrahim Koca sen emniyetin avukatısın. Nasıl sanıkların ayağına gidiyorsun?" diyerek tepki gösterdi.

Bunun üzerine araya giren Mahkeme Başkanı Ali Öztürk, "Benim iddianameden anladığım, ‘Yavrusunu yiyor, annesiyle beraber oturup ağlıyor. Yani anladığım, hem operasyon çekiyorlar ve menfaat temin ediyorlar. hem de öbür taraftan da savunma makamına geçip, bir daha çarpıyorlar oradan” ifadelerini kullandı.

Aziz Yıldırım'ı verin, akşama evdesiniz

FETÖ üyesi savcılar Zekeriya Öz, Mehmet Berk, Fikren Seçen’in FETÖ üyesi avukatlar Ali Çelik ve Halil İbrahim Koca ile ailece görüştüklerini aktaran Erdemli, avukatların FETÖ’nün emniyet ve yargı ayağıyla sürekli irtibat kurduğunu savundu.

Sanık Orhan Erdemli, şike soruşturmasının da FETÖ'nün bir kumpası olduğunu düşündüğünü dile getirerek, "FETÖ'nün yargı ve emniyetteki üyelerinin kumpasıyla Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ve diğer yöneticilere operasyon yapıldı. Firari savcılar Fikret Seçen ve Zekeriya Öz ile firari avukatlar Halil İbrahim Koca ve Cemalettin Mutlu koordineli bir şekilde çalıştı. Aziz Yıldırım’a kumpas yapıldı. Ben kumpas olduğuna inanıyorum. Davetiye olan çantada para olduğunu iddia ediyorlar. Polis takipte, madem para olduğuna inanıyorsun operasyon yap parayı al. Yapmazsan kumpas yapmış olursun." ifadelerini kullandı.

O süreçte FETÖ'ye yakın avukatlara vekaletname verenlerin serbest bırakılacağının söylendiğini ifade eden Erdemli, "Sanıklar. Aziz Yıldırım’ın aleyhine ifade vermeye zorlanıyordu. ‘Aziz Yıldırım'ı verin, akşama evdesiniz’ deniliyordu. Ben Mecnun Otyakmaz ile irtibat kurmadım avukatlığı için. Sivasspor yöneticisi Süleyman Gökçek büroma geldi. Mecnun beyin bana ‘Bana inanırsa avukatlığımı alsın’ dediğini söyledi. Bu olaylar öncesinde Mecnun Bey'e karşı olumlu bir imajım yoktu. Maç kasetlerini 4-5 defa izledim. Şike olmadığına kanaat getirdim” diye konuştu.

“Savcı Berk beni odadan kovdu”

Mecnun Otyakmaz’dan 4 avukat olarak toplamda yaklaşık 240 bin dolar aldıklarını söyleyen Erdemli, savunmasına şöyle devam etti:

“Bana 61 bin dolar para düştü. Ben Mecnun Bey'e kumpas kurmuş olsam parayı niye bize versin. Operasyon olmuş bitmiş, biz 2 ay sonra vekaletname alıyoruz. Otyakmaz bize ‘Ben savcı Mehmet Berk’e tanık dinletmek istedim, beni reddetti. Bir de siz deneyin’ dedi. Ben de 3 tanık için savcı Mehmet Berk’in odasına giderek, müsait olan bir günde Sivas’tan gelecek 3 tanığı dinletmek istediğimi söyledim. Bana, 'Gelsinler ama sonuç değişmeyecek, siz bilirsiniz' dedi. Sonra da bizi azarlayarak odadan kovdu.”

Aziz Yıldırım’ın savunmasının ardından en iyi savunmayı kendilerinin yaptığını iddia eden Erdemli, “Benim 150 sayfalık savunmam var. FETÖ üyesi olsam hokus pokusla hallederdim. Ali Fuat Yılmazer ve Nazmi Ardıç’ın o dönemde operasyonları hukuka aykırı yaptığını söyledim, isimlerini zikrettim. Ben FETÖ üyesi olsam bu müdürleri niye hedefe koyayım. Bazı sanıklar 400 bin lira vererek tahliye oldu. Mecnun Bey bu yoldan gitmedi, çünkü kendine inanıyordu. Otyakmaz 7,5 ay tutuklu kaldı." ifadelerini kullandı.

Hidayet Karaca'dan "dik dur" talimatı

Otyakmaz’ın tahliye edilmesinin ardından yanına FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in kardeşinin dünürü firari Osman Karakuş’un geldiğini aktaran Erdemli, şunları kaydetti:

“Karakuş, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi üyesi Davut Bedir’in benim bu davadan çekilmemi istediğini söyledi. Ben de sinirlenerek ’Ne sıfatla kimmiş o?’ dedim. Ben buradan şu sonucu çıkarıyorum. Fenerbahçe-Sivasspor maçı ve bu 2 kulübün başkanları Aziz Yıldırım ile Mecnun Otyakmaz bu operasyonların hedefiydi. Benim Otyakmaz’ı savunmam FETÖ’nün yargı ve emniyetteki ayağını rahatsız etti."

Savunmasını tamamlayan Erdemli, duruşma öncesi sanıklardan Hidayet Karaca’nın kendisine "Dik dur, sana yakışanı yap." dediğini de öne sürdü.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER