Kampın ikinci günü guruplar halinde proje hazırlayarak sunum yapan 6. sınıf öğrencisi 100 kız çocuğundan biri ABD Silikon Vadisinde, biri de Güney Kore’de yaz kampı kazandı.
Türkiye ve yurt dışındaki bir gurup üniversite öğrencisi, akademisyen ve çalışanın, Nobel Ödülü kazanan Prof. Aziz Sancar’ı rol model alarak hazırladığı ‘Aziz Sancar Kız Çocukları İçin STEM’ projesinin Mersin Kampında, ikinci gün etkinlikleri Mersin Üniversitesi Çiftlikköy Yerleşkesi içindeki Spor Salonunda gerçekleştirildi. Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) tarafından desteklenen Mersin Kampına, TÜGİAD Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Başkanı Ali Yücelen ile Harriet Fulbright Enstitüsü CEO’su Gökhan Coşkun da katıldı.
Projeye başvuran 6. sınıf öğrencisi 100 kız çocuğunun katıldığı kampta, çocuklar guruplara ayrılarak gözetmenler eşliğinde üç boyutlu farklı projeler hazırladı. Öğrencilerin işbirliği ve fikir alışverişiyle hazırlanan projeler, daha sonra yine öğrenciler tarafından sunuldu. Yenilenebilir enerji kaynakları, çöpe giden ekmeklerin sokak hayvanları için değerlendirildiği ekmek yemlikleri, çok işlevli, güneş enerjisi ile ısıtılan metrobüs, atıkların değerlendirildiği Atıkistan gibi farklı projeler, aileler ve izleyiciler tarafından beğenildi.
Sunumların ardından 100 kız çocuğuna çeşitli hediye verilirken, yapılan kura çekimiyle belirlenen 22 öğrenciden biri ABD’de Silikon Vadisinde, biri de Güney Kore Seul’de 1 haftalık eğitim gezisi kazandı. Diğer 20 öğrencinin 10’u TÜBİTAK Konya Bilim Merkezinde iki günlük kamp kazanırken, 10’una ise tablet bilgisayar hediye edildi.
“BAŞARI HİKAYELERİ OLAN ROL MODELLER ÜZERİNDEN KIZ ÇOCUKLARINI CESARETLENDİREREK BİLİME TEŞVİK ETMEK İSTİYORUZ”
Harriet Fulbright Enstitüsü CEO’su Gökhan Coşkun, kampta İHA’ya yaptığı açıklamada, Aziz Sancar Kız Çocukları İçin STEM projesini, bir yıldan fazla bir süredir hazırladıklarını söyledi.
Projenin tamamıyla Türkiye ve yurt dışında yaşayan, amatör bir ruhla hareket eden üniversite öğrencileri, akademisyenler, profesyoneller, yabancı ve yerli birçok kişinin düşünceleriyle ortaya çıktığını anlatan Coşkun, “Aziz Sancar hocamızın ortaya koyduğu başarı hikayesi ve bilim insanı kimliğinden yola çıkarak bir rol model tasarlayalım istedik. Bu rol modeli de olabilecek en erken yaşta çocuklarımıza aktaralım istedik. Aziz Sancar hocamızın da ortaya koyduğu inisiyatif ve değerlendirmelerle bu proje ortayı çıktı. Amacımız, Türkiye’de mümkün olan en erken yaştaki yaş gurubuna, rol model üzerinden bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik programlarını sevdirmek, onlara bir rol model kavramından, merak duygularına dokunarak geleceklerinden bu alanla ilgili eğitim almalarına teşvik etmek. Bir algı yönetimi. Bunu yaparken de rol model üzerinden ilerliyoruz. Tepedeki Prof. Dr. Aziz Sancar ile birlikte yurt dışında çalışan, başarı hikayeleri olan Türk rol modelleri üzerinden kız çocuklarımızı cesaretlendirmek ve en önemlisi merak duygularına dokunmak istiyoruz” dedi.
Projenin ilk yılında Türkiye’de 7 bölgeden 7 il seçtiklerini aktaran Coşkun, Mayıs ayında sona erecek projeyi, önümüzdeki yıl daha fazla ilde daha fazla öğrenciyle yapmayı hedeflediklerini dile getirdi. Çocukları ödüllendireceklerini, ancak projede herhangi bir seçicilik, test, sınav olmadığının altını çizen Coşkun, “Projenin verdiği en önemli mesajlardan biri sınav, test, seçme gibi duygulardan uzak, çocukların eğitimine bir mesaj göndermek. Programın bütününde bu konuya hassas davrandık ve istedik ki, 100 öğrencinin tamamı çeşitli seviyelerde ödüllendirilsin. Ama bunların içinde 22’si kurayla daha farklı ödüllendirilmiş olacak” diye konuştu.
“KIZ ÇOCUKLARIMIZIN EĞİTİMİ, SORUNLARIMIZI ÇÖZECEK EN ÖNEMLİ SİLAHLARIMIZDAN BİRİ”
TÜGİAD YİK Başkanı Ali Yücelen ise projeyi ilk duyduğunda çok heyecanlandığını ve mutlaka Mersin’de olması gerektiğini düşündüğünü ifade etti. Artık eğitimde katılımcı ve yeni metotlara ihtiyaç olduğunu vurgulayan Yücelen, şunları söyledi:
“Özellikle kız çocuklarımızın eğitiminin, bizim geleceğimizde bugünümüzün sorunlarını çözecek en önemli silahlarımızdan biri olduğunu düşünüyorum. Çünkü bizim artık oyunu değiştiren, şu andaki gidişatımızı değiştiren bir yeni plana ihtiyacımız var ve bu plan da sadece ilimden ve teknolojiden geçiyor. Bu ilim ve teknoloji de doğru ve yetişmiş insanlarla olacaktır. İnşallah bugün atılan bütün bu tohumlar, ileride ülkemizdeki eğitim sistemini de kökünden etkileyip, yeni bir anlayışla dünyadaki birçok soruna buranın penceresinden bakarak çözüm bulmaya çalışan bilim insanları yetiştirerek, hem dünyanın hem de kendi ülkemizin geleceğine katkı sağlayacaktır.”
Prof. Aziz Sancar’ın bu çocuklar için çok iyi bir rol model olduğunu belirten Yücelen, sözlerine şöyle devam etti: “Bizim aramızdan yetişmiş, içimizden çıkmış, bizim gibi sıradan bir Türk genci, başka bir ülkeye gidiyor, çalışıyor, çabalıyor, Nobel gibi herkesin rüyalarını süsleyecek bir ödülü kazanıyor ve göğsünü gere gere gelip bu ödülü milletiyle paylaşıyor. Bizi çok duygulandıran, mutlu eden bir olay oldu ve bunu özellikle bizimle paylaşması bizi daha çok etkiledi. İnşallah gelecekte de birçok çocuğumuz ve özellikle kızımız, buna benzer ödülleri alarak, ülkemizin geleceğine katkı sağlayarak bizi gururlandırır.”
Kampta proje hazırlayan ve oldukça heyecanlı oldukları gözlenen kız çocukları da birlikte fikir alışverişi ve ortak kararla proje hazırlamanın önemini daha iyi anladıklarını belirterek, ileride hedeflerinin bilim insanı olmak olduğunu söyledi.