Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 7 Haziran seçimleriyle Türkiye’nin yeni bir döneme girdiğini belirterek, “Bir azınlık hükümetinin Türkiye’nin sıkıntılarına çare olamayacağı kanaatindeyim” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, geçmiş dönemlerin mil
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 7 Haziran seçimleriyle Türkiye’nin yeni bir döneme girdiğini belirterek, “Bir azınlık hükümetinin Türkiye’nin sıkıntılarına çare olamayacağı kanaatindeyim” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, geçmiş dönemlerin milletvekilleri ile Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda düzenlenen iftar programında bir araya geldi.
Eski başbakanlardan Mesut Yılmaz ve Yıldırım Akbulut, eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Cavit Çağlar, Hasan Celal Güzel, Mehmet Keçeciler, Ekrem Pakdemirli, Oltan Sungurlu ve Saadet Partisi eski Genel Başkanı Recai Kutan’ın da aralarında bulunduğu eski milletvekillerine hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski milletvekilleri ile iftar programını gelecek günlerde gerçekleştirmek istediklerini, ülke gündeminin yoğunluğu sebebiyle MGK toplantısını öne almak zorunda kaldıklarını ve programların akışını değiştirdiğini söyledi.
Önemli olanın ‘gönüllerin birliği’ olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, zamanı uygun olan eski milletvekilleri ile bir araya gelmek istediklerini kaydetti.
“ALLAH HEPİNİZDEN RAZI OLSUN”
Özellikle siyasi hayatın içerisinde geçmişten bugüne yön veren dostlarla bir arada olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çeşitli siyasi partilerin çatısı altında Meclis’te görev yapmış siyasetin her kademesinde sorumluluk üstlenmiş arkadaşlarımızla yine bugün birlikteyiz, bir aradayız. Burada olan ve olmayan tüm eski milletvekillerimize ülkemize ve milletimize verdikleri ve bundan sonra da verecekleri hizmetler için şükranlarımı sunuyorum. Allah hepimizden, hepinizden razı olsun” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasetin hizmet boyutuyla çok hayırlı ama süreci itibariyle çok meşakkatli bir uğraş olduğunu yakından bildiklerinin altını çizdi.
“GÜN OLDU KENDİMİZİ MAHKEME KAPILARINDA BULDUK”
Siyasi hayatın akışı içinde önlerine pek çok engellerin çıkabileceğini dile getiren Erdoğan, “Bu sıkıntıların hepsini de kendi hayatında yaşamış bir insan olarak tüm siyasetçilerin hissiyatını ifade ettiğime inanıyorum. 40 yılı bulan siyasi hayatımızda gün oldu mevzuat duvarlarıyla karşılaştık, gün oldu kendimizi mahkeme kapılarında bulduk, gün oldu dünyayı cezaevinde, demir parmaklıkların arkasından seyretmek zorunda bırakıldık. Gün oldu darbe tehditlerine, ölüm tehditlerine, siyasi suikastlere maruz kaldık. Ama hamd olsun bunların hepsini de önce Allah’ın yardımı ve lütfuyla sonra milletimizin dirayetiyle ve tabii ki birlikte yol yürüdüğümüz arkadaşlarımızın desteğiyle başardık ve aştık. Bize ve arkadaşlarımıza İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı yakıştıramayanlar başbakanlığımıza, cumhurbaşkanlığımıza şahit oldular. Aynı şekilde arkadaşlarımın da Meclis’te her kademede milletvekilleri, komisyon başkanı, Meclis Başkanı olarak hükümette bakan olarak, partide yönetici olarak görev yapmalarına şahitlik ettiler. Diğer siyasetçilerimizin pek çoğunun da benzer hikayeleri olduğunu biliyorum” dedi.
“BİR NEFESLENME, BİR YENİLENME SÜRECİ”
Siyasetin akışı içerisinde çeşitli sebeplerle zaman zaman konumların değişebildiğini kaydeden Erdoğan, “Örneğin kurucu olduğum partinin üç dönem kuralı sebebiyle geçmişteki başarılarını çok yakından bildiğim pek çok arkadaşım bugün Meclis dışında kaldı. Hem siyaset hem de hizmet sadece Meclis çatısı altında yürütülen faaliyetler değildir. Ben bu durumun hayırlı sonuçlara vesile olacağına inanıyorum. Hangi sebeple olursa olsun bugün Meclis’te yer almayan tüm arkadaşlarımın her birine öncelikle ülkemize ve milletimize verdikleri destek içinde ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Gerek üç dönem kuralı sebebiyle, gerekse başka sebeplerle bu dönem Meclis’te yer alamayan tüm arkadaşlarım için bu sürecin bir nefeslenme, bir yenilenme fırsatı olduğuna inanıyorum. Her bir arkadaşımdan bu süreci en verimli şekilde değerlendirmesini bekliyorum. Türkiye’nin siyasette, iş hayatında ve kamuda bu kadronun hizmetlerine daha çok ihtiyacı olduğuna inanıyorum. Birikim şu anda bu iftar sofralarını güçlendiren tüm dostlarımızın özellikle önümüzdeki dönemlerde gerek ülkemizin en önemli avantajı olan sivil toplum kuruluşlarında gerekse siyasi hayatın içerisinde yer almaları en önemli bir hazinemiz olacaktır diye düşünüyorum. Hiçbir ülke, hiçbir toplum böyle kıymetli bir birikimi gözden çıkarmaz, çıkaramaz. İnşallah önümüzdeki dönemde buradaki her bir arkadaşım yeniden ve daha donanımlı bir şekilde ülkenin ihtiyacı olan her alanda görev üstlenecek, üretkenliğini ortaya koyacaktır. Millete hizmet yolunda emeklilik veya atıl durumda kalmak diye bir durumu ben şahsen asla kabul etmiyorum. Allah ömür ve sağlık verdikçe, bedenimiz ve zihnimiz çalışmaya devam etti sürece hizmet kervanında yer almaya hep birlikte devam edeceğiz” ifadelerini kullardı.
“ALLAH YOLUMUZU AÇIK ETSİN”
Rahmetli Neşet Ertaş’a babası Muharrem Ertaş’ın ‘Aşkınan çalışan yorulmaz’ dediğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkesi ve milleti uğrunda aşkla çalışanın yorulmasının da, darılmasının da olamayacağını kaydetti.
Kendisinin burada yüreği aşkla dolu bir kadro gördüğünü söyleyen Erdoğan, “Allah aşkımızı, sevgimizi, muhabbetimizi, dirayetimizi eksiltmesin. Allah yolumuzu açık etsin diyorum” dedi.
“AZINLIK HÜKÜMETİNİN TÜRKİYE’NİN SIKINTILARINA ÇARE OLAMAYACAĞI KANAATİNDEYİM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 7 Haziran seçimleriyle yeni bir döneme girdiğine de işaret etti.
3 Kasım 2002 seçimlerinin ardından başlayan tek parti iktidarları döneminin 7 Haziran’da sona erdiğini ifade eden Erdoğan, “Her seçim gibi bu seçim de milletimizin takdir ettiği şekilde neticelendi. Bize düşen bu takdire saygı göstermek ve ortaya çıkan fotoğrafa uygun şekilde yolumuza devam etmektir. Esasen siyasetin imkanları ve kabiliyetleri böyle dönemlerde çok daha fazla önem kazanır. Zor şartlar altında millete hizmet mücadelesini sürdürmek de takdir edilmesi gereken bir durumdur. Bugün Meclis’te temsil edilen siyasi partilerimiz işte böyle bir imtihanla karşı karşıyadır. Bu imtihanı başarıyla verenlerin önümüzdeki dönemde milletimizden hak ettiği mükafatı alacaklarına inanıyorum. Bu süreçte kendi siyasi ve kişisel hesaplarını ülkenin ve milletin ihtiyaçlarını önüne koyanlar da hiç şüphesiz milletimizden gerekli karşılığı göreceklerdir. Bir azınlık hükümetinin Türkiye’nin sıkıntılarına çare olamayacağı kanaatindeyim. Türkiye’nin 1970’lerden itibaren tüm siyasi, sosyal, ekonomik, diplomatik sıkıntılarına da, başarılarına da şahitlik etmiş birisi olarak bu sürecin en sağlıklı şekilde yürümesini arzu ediyorum. Cumhurbaşkanı sıfatıyla bu konuda üzerime düşen görevlerimi yapıyorum, yapmaya devam edeceğim. Millet bizi bu makama işte böyle günlerde ülkeyi sağ salim bir şekilde güvenli limanlara ulaştırmamız için getirdi. Anayasanın verdiği yetkiler çerçevesinde ve milletimizden aldığımız güçle Türkiye’nin bu dönemi ya yeni hükümeti kurarak ya da kurulmaması halinde seçime giderek ama en sıkıntısız, en hasarsız bir şekilde geçirmesini inşallah sağlayacağız. Gerek bu süreçte gerek bundan sonraki dönemde sizlerin fikirlerini, değerlendirmelerine önemli görüyorum” dedi.
“ÜZERİMİZE DÜŞEN GÖREVİ İNŞALLAH YAPACAĞIZ”
TBMM Başkanlığı seçimlerini de değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Meclis Başkanlığı için birinci tur seçimlerinin yapıldığını ve birinci turda beklenen neticelerin ortaya çıktığını dile getirdi.
Yarın Meclis Başkanı’nın belirlenmiş olacağını ve ondan sonra Meclis’teki idari yapılanmanın süratle komisyonlarla birlikte gerçekleşeceğini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Daha sonraki süreçte bizler de üzerimize düşen görevi inşallah yapacağız. İşlerimizi istişare ile yürütmek bizim en önemli, ayırt edici vasfımızdır. Türkiye’nin önümüzdeki döneminin mimarisini sizlerle beraber, gönül birliği, fikir birliği içinde oluşturmak arzusundayım. Bakınız bugün Türkiye Suriye, Irak ve Ukrayna’daki gelişmelerden doğrudan ve çok derin şekilde etkileniyor. Yine küresel ekonomik krizin komşumuz Yunanistan başta olmak üzere çeşitli ülkelerdeki etkilerini hep birlikte takip ediyoruz. Seçim döneminde şahit olduğumuz hadiseleri vahametinin farkındayız. Tüm bunlar Türkiye için iyi fotoğraflar değildir. Kapımıza dayanan sıkıntıların aşılmasında herkese, hepimize düşen görevler var. Eski milletvekillerimizin birikimini, tecrübesini çok iyi şekilde değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunun için bazı arkadaşlarımızla doğrudan burada cumhurbaşkanlığında mesai yapıyoruz, mesai yapacağız. Bazı arkadaşlarımızla sivil toplum kuruluşları çatısı altında işbirliği içindeyiz. Bu iftar arzu ettiğimiz istişare mekanizmasının ilk adımı olacaktır."