Çevre-Hayat

Azerbaycanlı kardeşlerin talasemi mücadelesi

Yaklaşık 10 yıldır talasemiyle mücadele eden Azerbaycanlı iki kardeş, tedavilerini üstlenen iş adamının maddi sıkıntılar nedeniyle desteğini kesmesi üzerine çaresiz kaldı.

Azerbaycanlı kardeşlerin talasemi mücadelesi
14-05-2018 18:02

İSTANBUL - ÇİĞDEM ALYANAK

Tedavilerini üstlenen iş adamının maddi sıkıntılar nedeniyle desteğini kesmesi üzerine çaresiz kalan talasemi hastası Azerbaycanlı iki kardeş, sağlıklarına kavuşmalarına yardım edecek bir hayırseveri dört gözle bekliyor.

Azerbaycanlı kardeşler 15 yaşındaki Seyidhanım Mirhaşimova ile 13 yaşındaki Mir Hüseyin Mirhaşimov, yaklaşık 10 yıldır talasemiyle mücadele ediyor.

Evlilik öncesi kan uyuşmazlığı testi yaptırmayan anne ve babalarının taşıyıcı olması nedeniyle bu hastalığın teşhisi konulan iki kardeş, bir an önce sağlıklarına kavuşmak için uzanacak yardım elini tutmak istiyor.

Azerbaycan'da 5 yaşındayken uzun süren ateşli hastalığı sırasında Seyidhanım'a talasemi teşhisi konuldu. Doktorlar kardeşi Mir Hüseyin'de de aynı hastalığın görülebileceği ihtimalini değerlendirerek çeşitli tetkikler yaptı. Bunun sonucunda Mir Hüseyin'in ablasıyla aynı kaderi paylaştığı görüldü.

Seyidhanım ve Mir Hüseyin'in tedavileri, 2009 yılına kadar ilaçlarla sürdü. Bundan sonraki süreçte ise haftanın 2-3 günü kan nakli yapılmaya başlanan kardeşlerin durumu, filtrasyondan geçirilmeyen kanların nakledilmesi nedeniyle ağırlaştı.

Seyidhanım'ın hayati tehlikesi baş gösterince, tedavi masraflarına maddi imkansızlıklar nedeniyle yetişemeyen aile ülkelerindeki televizyon programlarında ve sosyal medyada destek aradı.

Bu çağrının üzerine ismini vermek istemeyen Azerbaycanlı bir iş adamı, ilk önce Seyidhanım'ın, ardından kardeşi Mir Hüseyin'in tedavi masraflarını üstlendi. İş adamı, Bakü'den 2015 yılında İstanbul'a taşınan ailenin ev kirasını ve diğer ihtiyaçlarını karşıladı.

Küçükçekmece'deki özel bir hastanede, Seyidhanım'ın tedavisine başlandı. Kan nakli yapıldığında reaksiyon gösteren Seyidhanım, ölümle yüz yüze geldi.

Hastalığı nedeniyle sağlığı günden güne kötü giden Seyidhanım için müjdeli haber bir yıl önce Dünya Kemik İliği Bankası'ndan geldi. Seyidhanım, uygun kemik iliğinin bulunmasının ardından geçen yıl nisan ayında ameliyat edildi.

Hastalığı nedeniyle iki yıldır eğitimine ara vermek zorunda kalan Seyidhanım, tam anlamıyla sağlığına kavuşamadığı için son bir yıldır evden dışarı çıkamıyor, yaşıtlarıyla oyun oynayamıyor.

Öte yandan Dünya Kemik İliği Bankası'ndan uygun ilik bulunamayan Mir Hüseyin için anne ve babası tüp bebek yaptı.

Ancak Azerbaycanlı iş adamının, maddi sıkıntıları nedeniyle geçen ay tüm desteğini kestiğini belirtmesi üzerine, Mir Hüseyin'in sağlığına kavuşmasını sağlayacak embriyo transferi de gerçekleştirilemedi.

Seyidhanım, ilik naklini destekleyen bin 240 TL değerindeki ilacını bu ay, tedavi gördüğü özel hastanede görev yapan diyetisyenin babası sayesinde alabildi. Mevcut ilacı bittikten sonra yeni ilaçlarını nasıl alacağı ise belli değil.

Sağlığına kavuşmak için günleri sayan Seyidhanım'ın en dayanamadığı yiyecek ise salatalık. Salatalığın kokusunu duyduğu an canı çeken Seyidhanım, çiğ yiyeceklerle beslenmesi yasak olduğu için bu lezzetten de mahrum kalıyor.

Bir taraftan çocuklarının tedavilerinin yarım kalmasından dolayı çaresizlik içinde olan aile, diğer taraftan kiralarını ödeyemez, günlük ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldi. Komşularının desteğiyle bu ayki kiralarını ödeyebilen ailenin endişesi, günden güne artıyor.

Mir Hüseyin ve Seyidhanım, sağlıklarına kavuşmalarına destek olacak bir hayırseverin yardım elini uzatmasını bekliyor.

"Elimizde donör varken oğlum için transfer etmek istiyoruz"

Anne Hacer Mirhaşimova, AA muhabirine yaptığı açıklamada, nisan ayının sonunda kendilerine yardımcı olan iş adamının desteğini kestiğini hastaneden öğrendiklerini söyledi.

İş adamının gücünün yalnızca Seyidhanım'a yettiğini ancak yolun sonundayken geri dönmek, Mir Hüseyin'in sağlığına kavuşmasını sağlayacak donörleri de kaybetmek istemediklerini ifade eden Mirhaşimova, "Yıllardır hastalar donör bekliyor, elimizde donör varken bunu inşallah oğlum için transfer etmek istiyoruz." dedi.

Seyidhanım'ın hastane sürecinde oğlu Mir Hüseyin'e bakmak zorunda kalan eşinin de işsiz olduğunu aktaran Mirhaşimova, "Ben hastanede Seyidhanım'ın yanındayken, eşim de oğlumun kan nakli işlemleriyle ilgilendi. Bizim gücümüz artık yetmiyor. Mir Hüseyin'e bir yardım elini uzatan olsun istiyoruz." diye konuştu.

Seyidhanım'ın ilaç tedavilerinin sürdüğünü, gözünde de başlayan kuruluk nedeniyle 6 aylık tedaviye başlandığını belirten Mirhaşimova, "Önemli olan iliğin tutmasıydı, çok şükür o da tuttu ama tedavisi bitmedi, yarım kaldı. Onun için çok üzüldük. Belki bizim sesimizi Türkiye de duyar ve bir yardımcı şahıs bulunur." diyerek duygularını dile getirdi.

"Mir Hüseyin'de kemik erimesi başladı"

Mir Hüseyin'de kemik erimesi başladığını, onun da tedavisinin sürdüğünü anlatan Mirhaşimova, "Mir Hüseyin de Seyidhanım gibiydi. Kan aldığında reaksiyon gösteriyordu. Hocamız elinden geldiğince tedavisini yaptı. Seyidhanım gibi olmasın diye elinden gelen çabayı gösterdi. Oğlum iki haftada bir kan alıyor, hemoglobini düşük ve bel ağrısı oluyor. Ağrı kesici ilaçları içmeden ağrısı durmuyor kemik erimesi olduğu için." diye konuştu.

Embriyo transferi ve oğluna yapılacak kemik iliği nakli için en az iki yıl daha İstanbul'da kalmaları gerektiğini, bunun için de maddi desteğe ihtiyaçları olduğunu ifade eden Mirhaşimova, "İlik naklinden sonra da hastanede yoğun bakımda ne kadar yatacak belli olmuyor." dedi.

Kızının iki yıldır okula gidemediğini dile getiren Mirhaşimova, kızının pencereden bakarken "Anne ben hep evde, arkadaşlarım dışarıda" deyişini göz yaşları içinde anlattı.

Seyidhanım doktor olmak istiyor

Seyidhanım'ın da eğitimini tamamlayıp doktor olmak istediğini aktaran Mirhaşimova, "Bu dünyada tek umudum her iki çocuğumun iyileşmesidir. Memlekete 3 yıldır gitmiyoruz. Annem ve kardeşlerim orada. Allah yol verirse çocuklarım burada okumak istiyor. " ifadelerini kullandı.

Seyidhanım da kardeşi için çağrıda bulunarak, "Kardeşim için sesleniyorum, yardım elinizi uzatın. Kardeşim de iyileşsin." dedi.

Mir Hüseyin de "Ben de artık iyileşmek istiyorum, arkadaşlarım oynarken ben oynayamıyorum." derken göz yaşlarını tutamadı.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER