Münih
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ve Gürcistan Başbakanı İrakli Garibaşvili, 59. Münih Güvenlik Konferansı kapsamında düzenlenen bir panele konuşmacı olarak katıldı.
Aliyev, "Dağları Devirmek? Güney Kafkasya'da Güvenlik İnşa Etmek" başlıklı panelde, yaklaşık bir yıldır devam Rusya-Ukrayna savaşının ülkesi üzerinde doğrudan etkisi olmamasına rağmen, genel olarak jeopolitik durumun değiştiğini, muhtemelen de savaş öncesi duruma dönemeyeceğini söyledi.
Savaş dolayısıyla ticari olarak bazı dezavantajlar ve avantajlarla karşılaştıklarını belirten Aliyev, kendilerinin de yaklaşık 2 yıl kadar önce bir savaş (İkinci Karabağ Savaşı) yaşadıklarını ve bunun 44 gün sürdüğünü ifade etti.
Savaşın ne olduğunu, halklara ne tür acı ve yıkım getirdiğini bildiklerini dile getiren Aliyev, şunları kaydetti:
"Bu yüzden, Avrasya'da barışın sağlanmasını elbette istiyoruz. Azerbaycan ve Ermenistan'ın bunu, uzun süredir devam eden açmazdan bir geçiş olarak göstermesi gerektiğini düşünüyorum. Karşılıklı nefret ve düşmanlık sona ermelidir. Azerbaycan ve Ermenistan olarak şu an bir barış anlaşması üzerinde çalışıyoruz. Umarım bunu en yakın zamanda gerçekleştireceğiz. Bence bu, ciddi tarihsel anlaşmazlıkları olan ülkelerin bir araya gelerek, düşmanlık sayfasını kapatabileceğine güzel bir örnek olabilir."
Aliyev, Ermenistan ile barış görüşmelerine ilişkin bugün Münih'te ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile Paşinyan'ın da katıldığı 3'lü görüşmeye değinerek, bölgede "Azerbaycan ile Ermenistan'ın barış görüşmeleri" ve "Azerbaycan'ın, Karabağ'daki Ermeni nüfusuyla görüşmesi" gibi iki istikametli yaklaşım yönünde ortak bir anlayışın olduğunu ifade etti.
Buna hazır olduklarının altını çizen Aliyev, bunu bölgede yaşayan Ermeni toplumunun temsilcileriyle gerçekleştirebileceklerini, Rusya'dan gelen kişilerle yapmayacaklarını ifade etti.
Aliyev, Karabağ ve çevresindeki illerin 30 yıl Ermenistan işgali altında kaldığını hatırlatarak, bu konuda Ermenistan'a da bir yaptırım olmadığını sözlerine ekledi.
"Barıştan başka alternatifimiz yok"
Gürcistan Başbakanı Garibaşvili de böyle bir panelin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek, Rusya-Ukrayna savaşının herkes için zorluklar getirdiğini belirtti.
İkinci Dünya Savaşı'nın ardından Avrupa'nın ve dünyanın genel olarak böyle bir zorluk yaşamadığını kaydeden Garibaşvili, 2008'de kendilerinin de Rusya ile savaştığını ve Rusya'nın Gürcistan toprakları olan Abhazya ile Güney Osetya'yı işgal ettiğini kaydetti.
Garibaşvili, Rusya'nın Gürcistan topraklarında askeri üsleri olduğunu anımsatarak, 2008'den beri çok fazla problemlerle karşı karşıya kaldıklarını ifade etti.
Rusya'nın şu anda Ukrayna üzerinde yoğunlaştığını söyleyen Garibaşvili, "Bu yıkıcı bir savaş. Bu savaşı bitirmek için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. Barıştan başka alternatifimiz yok." dedi.
Garibaşvili, Rusya'nın 2008'de Gürcistan'a saldırmasından bu yana Rusya üzerinde uygulanan herhangi bir yaptırım göremediğini ve ülkelerin Rusya ile ticaretlerinin normal bir şekilde devam ettiğini gördüklerini belirterek, bunun ise çok kötü bir işaret olduğunu söyledi.
"Bölgemizde yönetilmesi gereken birçok risk var"
Paşinyan ise üç ülke liderinin böyle bir formatta ilk kez buluşmasının tarihi görüşme olabileceği fikrine katıldığını söyledi.
Şu anda oluşturulmakta olan tarihin içeriğini belirlemenin önemine değinen Paşinyan, farklı çıktı ve sonuçlar elde etseler de sonuç odaklı olmaları gerektiğine değindi.
Paşinyan, "Küresel istikrarsızlık bölgemizde işleri daha iyi hale getiremez. Uzun bir süredir tüm uluslararası dikkatler Ukrayna üzerinde yoğunlaştı ve bu, bölgemiz için yeni riskler oluşturuyor. Uluslararası ilgiyi bölgemizde tutmak da çok önemli çünkü bölgemizde yönetilmesi gereken birçok risk var." diye konuştu.
Demokratik reform gündemine bağlı kaldıklarına işaret eden Paşinyan, demokratik reformlar, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve bağımsız yargı gibi demokratik kurumların geliştirilmesinin bölgelerindeki genel durumu daha iyi hale getireceğine inandıklarını söyledi.
Paşinyan, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Türkiye'ye, yardım ile arama ve kurtarma ekiplerini sadece insani motivasyonlarla gönderdiklerini kaydetti.
Bu süreçte Türk hükümetinden çok olumlu tepkiler aldıklarını da belirten Paşinyan, "Bu adımın siyasi sonuçları da olacaksa daha iyi ancak insani yardım ilk motivasyonumuzdu." diye konuştu.
Paşinyan, depremlerden önce de Türkiye ile özel elçiler aracılığıyla diyalogları olduğunu belirterek, "Türkiye ile diplomatik ilişkilerin kurulması ve sınırların açılması, sadece bölgesel durum açısından değil, uluslararası durum açısından da çok olumlu olacaktır." dedi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com