Kocaeli
İlkokulu bitirdikten sonra babasının isteğiyle bir akrabalarının yanında çırak olarak mesleğe ilk adımı atan yorgan ustası Çevikel, 57 yıl önce İzmit'te kendi iş yerini açtı.
Zamanla kentin tanınan simalarından biri haline gelen Çevikel, meslek hayatında birçok gencin çeyizlik yorganını dikti.
Emekli olduktan sonra da iğne ipliği elinden bırakmayan Çevikel, sağlığı el verdiği sürece unutulmaya yüz tutan mesleğini icra etmeye çaba harcıyor.
"Elimde 70-80 dikilecek yorgan var"
Evli, 4 çocuk ve 5 torun sahibi İsmail Çevikel, AA muhabirine, teknolojinin ilerlemesiyle makinede yapılan yorganların el yapımı ürünlerin önüne geçtiğini ancak son yıllarda yün ve pamuğa olan ilginin arttığını söyledi.
Şu anda elinde 70-80 dikilecek yorgan olduğunu aktaran Çevikel, "El yapımı yorganın içinde sentetik malzeme yoktur. Yün ve pamuk baş ağrısı, ter yapmaz. Uyuduğun zaman rahat edersin. Makinede yıkansın diye sentetik olanları tercih eden kadınlar, 1 sene sonra gelip yorgan diktirmek istiyor." ifadelerini kullandı.
Yorganın dikme süresinin modele göre değiştiğini dile getiren Çevikel, "Basit modelse iki günde biter ama 1 hafta dikilen modeller de var çünkü hep iğneyle uğraşıyorsun. Benim diktiğim aşağı yukarı 500 model var. Bunların 8-10'u kendi figürüm." dedi.
Çevikel, il dışından çok sipariş aldığını, Almanya'ya bile yorgan gönderdiğini kaydetti.
Yorgancılıkta başlıca malzemelerin yorgan yüksüğü ve iğne olduğu bilgisini paylaşan Çevikel, şöyle konuştu:
"Pamuğa iğne işlemesi zordur. Yüksük parmağı iğneden korur. Kullandığım yüksük 50 yıllık, tornacıya yaptırmıştım. Elim ayağım tuttuğu sürece yorgan dikmeye devam edeceğim. Mesleği bıraktığım zaman da yüksüğü asarım eve. Torunlar bakar, 'Dedemiz bununla kazandı' hayatını der."
Çevikel, eskisi kadar ilgi olmayan mesleğinin babadan oğula devriyle devam ettiğini belirterek, "Hayat devam ettiği sürece yorgancılık bitmez. Piri olan bir meslek ölmez. Bu mesleğin de piri Hallacı Mansur'dur." dedi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com