Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, gazetecilerin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yazdığı mektubu sorması üzerine, “Ben cumhurbaşkanına o mektubu bir meydan okumak için yazmadım. Benim cumhurbaşkanıyla işim değil, daha doğrusu haddim değil. Yüzde 52 oy almış, halkın seçtiği birisi” dedi.
Aydın Doğan, saldırıya uğrayan Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan’ı Nişantaşı’ndaki evinde ziyaret etti. İşadamı Aydın Doğan, ziyaret sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Aydın Doğan, 40 yıla yakın bir süredir medya yöneticiliği yaptığını belirterek, “Evvela birçok işsiz arkadaşımız vara ama buna rağmen yine de mesleğimizde ciddi istihdam yaratıyoruz. Bakıyorum burada hepiniz aslan gibi gazeteciler bekliyorsunuz. Ben 40 yıla yaklaşan yayıncıyım. Bizim mesleğimizde 30 yıl devamlılık arz eden, gazete sahipliği yapan yoktur. Ben rekoru kırdım. 40 yıla yaklaşan bu süre içerisinde çok olay gördüm. Nuru Osmaniye’deki gazete binamı mafya başladı. Aşağıda ilan servisinde çalışan kızlarımızı yerde sürükledi.Polise haber verdik, geldi ve yakaladı.Polis götürdü ve sebebi anlaşıldı. Mafya meşhur drej Ali dedi ki ’Siz bizi haber yaptınız onun için bastık.’ Olay karanlık kalmadı. Gazete daha evvel toplatıldı, olaylar belliydi ne olduğu. Gazetem kurşunlandı. Hepsinin sebepleri çıkartıldı. Gazetem sıkıyönetim tarafından kapatıldı. 14 yıl sonra Metin Toker’in bir yazısından dolayı kapatıldığını öğrendim” dedi.
“MİLLİ BENİM”
Geçmişte yaşadığı birkaç olaydan örnek veren Aydın Doğan, “Bütün bunları yaşadım. Ama bu dönemde gazetecilere yapılan meseleyi ilk defa görüyorum. Çünkü gazeteciler, gazetecilere yapıyorlar. Bir taraftaki gazeteciler diyor ki, ’Aman öbür taraftaki bağımsız gazetecilerin hepsini dövün’ diyor. ’Biz sizi sinek gibi ezeriz’ diyor. Kendi grubundakilere diyor ki ’sen niye bunların aleyhinde yazmıyorsun.Böyle yayıncılık olur mu ya? Sen gazeteci misin? Parti komiseri misin, militan mısın? Hepsi militan. Kendilerine göre millicilik uydurmuşlar. Kim milli? Milli benim, ben. Ben bu ülkenin gerçekleriyim. Benim gidecek bir yerim yok” diye konuştu.
“AHMET’E BUNU KİM YAPTI”
Ahmet Hakan’a yönelik saldırıyı değerlendiren Doğan, “Ahmet’in işinde kim bunu yaptı? Yok trafik sıkıştı bilmem ne çocuk kandırma. 4 tane mafya bozuntusu geldi Ahmet’i dövdü. Kim yönlendirdi? Bunları yönlendirenlerin ortaya çıkması lazım. Tek isteğim budur. Sonra da son zamanlarda basında açıklanamayan 2 şey var. Bir başka gazete yöneticisi kurşunlandı. Gündüz 18 tane kurşunlattılar, adam yara almadı, gitti. Ama bunu kim yaptı hala belli değil.Ben 40 yılda çok şey gördüm. Hepsi belli, ne yapıldığını biliyorum, gördüm, açıklandı. Bunların açıklanması lazım. Hem rakip gazetenin yönetim kurulu başkanının kurşunlanma olayının açıklanması lazım. Polis öyle ucunu bulamadık, gidemedik diyemez. Gündüz yapıldı, 18 tane mermi atıldı, kendisi yara almadı. Eğer bu basına karşı yapılmış bir baskıysa hep beraber elimize bayrakları alıp yürüyelim. Ama ne olduğu açıklanmayan olaylar. Ahmet’in meselesi de kim yaptı, niye yaptı? Van’ın bir kazasından geldik, yaptık derlerse bu inandırıcı değil” dedi.
“BİRÇOĞUNA BAKIYORUM GAZETECİ DEĞİL”
Aydın Doğan, “Maalesef mesleğimiz öteden beri, hem muhafazakar gazeteciler, hem bağımsız, hem de liberaller vardı. Hem hükümet karşıtı, hem hükümet yanlısı gazeteciler vardı. Ama hiçbir zaman hükümet yanlısı medya mensupları sizi sinek gibi ezeriz, sizi döveriz, kaçın memleketten diye birşey yoktu. Zaten meselelerin anası birçoğuna bakıyorum gazeteci değil. 40 yıldır meslekteyim, bunlar bir iki senedir türediler, ortaya çıktılar. Biri yazar diyor. Hergün bir yalan, bir uydurma. Cevap vermedi. Cevap verince de mektup yazdı diyor. Ne yapayım? Maalesef yargıdan sonuç alamıyoruz” ifadelerini kullandı.
Saldırıdan sonra hükümet yanlısı hiçkimsenin kendisini aramadığını belirten Aydın Doğan, “Yani hükümet yanlısı hiçkimse beni aramadı. Başbakan ortaya bir beyanat verdi. Ne olduğunu ben de tam anlayamadım. Basına karşı yapılan saldırıları kınıyorum. Bazı, hala vicdanlı hükümet yanlısı siyasetçilerin de bu konudan rahatsız olduklarını biliyoruz” şeklinde konuştu.
“CUMHURBAŞKANINA MEYDAN OKUMAK HADDİM DEĞİL”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı mektubun sorulması üzerine Aydın Doğan şu açıklamayı yaptı: “Ben cumhurbaşkanına o mektubu bir meydan okumak için değil. Benim cumhurbaşkanlığıyla işim değil, daha doğrusu haddim değil. Yüzde 52 oy almış, halkın seçtiği birisi. Ama ben böyle birşey söylemedim diyorum. Yanlış mı hatırlıyor, olayları mı karıştırıyor ben onun için yazdım. Cumhurbaşkanıyla bir polemiğe girmek niyetinde değilim. Dikkat ederseniz benim yayın grubum hem cumhurbaşkanına hem de ailesine karşı Türkiye’de en dikkatli olan yayın grubudur. Ama biz bağımsızız. Ben hükümet yanlısı olmaya mecbur değilim, ama hükümet karşıtı da değilim. Bu hükümet bağımsızlığı kabul etmiyor.Yanında olmayan herkesi bunlar karşıda diyor.”
Açıklamaların ardından Aydın Doğan, buradan ayrıldı.
(İHA)
Aydın Doğan, saldırıya uğrayan Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan’ı Nişantaşı’ndaki evinde ziyaret etti. İşadamı Aydın Doğan, ziyaret sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Aydın Doğan, 40 yıla yakın bir süredir medya yöneticiliği yaptığını belirterek, “Evvela birçok işsiz arkadaşımız vara ama buna rağmen yine de mesleğimizde ciddi istihdam yaratıyoruz. Bakıyorum burada hepiniz aslan gibi gazeteciler bekliyorsunuz. Ben 40 yıla yaklaşan yayıncıyım. Bizim mesleğimizde 30 yıl devamlılık arz eden, gazete sahipliği yapan yoktur. Ben rekoru kırdım. 40 yıla yaklaşan bu süre içerisinde çok olay gördüm. Nuru Osmaniye’deki gazete binamı mafya başladı. Aşağıda ilan servisinde çalışan kızlarımızı yerde sürükledi.Polise haber verdik, geldi ve yakaladı.Polis götürdü ve sebebi anlaşıldı. Mafya meşhur drej Ali dedi ki ’Siz bizi haber yaptınız onun için bastık.’ Olay karanlık kalmadı. Gazete daha evvel toplatıldı, olaylar belliydi ne olduğu. Gazetem kurşunlandı. Hepsinin sebepleri çıkartıldı. Gazetem sıkıyönetim tarafından kapatıldı. 14 yıl sonra Metin Toker’in bir yazısından dolayı kapatıldığını öğrendim” dedi.
“MİLLİ BENİM”
Geçmişte yaşadığı birkaç olaydan örnek veren Aydın Doğan, “Bütün bunları yaşadım. Ama bu dönemde gazetecilere yapılan meseleyi ilk defa görüyorum. Çünkü gazeteciler, gazetecilere yapıyorlar. Bir taraftaki gazeteciler diyor ki, ’Aman öbür taraftaki bağımsız gazetecilerin hepsini dövün’ diyor. ’Biz sizi sinek gibi ezeriz’ diyor. Kendi grubundakilere diyor ki ’sen niye bunların aleyhinde yazmıyorsun.Böyle yayıncılık olur mu ya? Sen gazeteci misin? Parti komiseri misin, militan mısın? Hepsi militan. Kendilerine göre millicilik uydurmuşlar. Kim milli? Milli benim, ben. Ben bu ülkenin gerçekleriyim. Benim gidecek bir yerim yok” diye konuştu.
“AHMET’E BUNU KİM YAPTI”
Ahmet Hakan’a yönelik saldırıyı değerlendiren Doğan, “Ahmet’in işinde kim bunu yaptı? Yok trafik sıkıştı bilmem ne çocuk kandırma. 4 tane mafya bozuntusu geldi Ahmet’i dövdü. Kim yönlendirdi? Bunları yönlendirenlerin ortaya çıkması lazım. Tek isteğim budur. Sonra da son zamanlarda basında açıklanamayan 2 şey var. Bir başka gazete yöneticisi kurşunlandı. Gündüz 18 tane kurşunlattılar, adam yara almadı, gitti. Ama bunu kim yaptı hala belli değil.Ben 40 yılda çok şey gördüm. Hepsi belli, ne yapıldığını biliyorum, gördüm, açıklandı. Bunların açıklanması lazım. Hem rakip gazetenin yönetim kurulu başkanının kurşunlanma olayının açıklanması lazım. Polis öyle ucunu bulamadık, gidemedik diyemez. Gündüz yapıldı, 18 tane mermi atıldı, kendisi yara almadı. Eğer bu basına karşı yapılmış bir baskıysa hep beraber elimize bayrakları alıp yürüyelim. Ama ne olduğu açıklanmayan olaylar. Ahmet’in meselesi de kim yaptı, niye yaptı? Van’ın bir kazasından geldik, yaptık derlerse bu inandırıcı değil” dedi.
“BİRÇOĞUNA BAKIYORUM GAZETECİ DEĞİL”
Aydın Doğan, “Maalesef mesleğimiz öteden beri, hem muhafazakar gazeteciler, hem bağımsız, hem de liberaller vardı. Hem hükümet karşıtı, hem hükümet yanlısı gazeteciler vardı. Ama hiçbir zaman hükümet yanlısı medya mensupları sizi sinek gibi ezeriz, sizi döveriz, kaçın memleketten diye birşey yoktu. Zaten meselelerin anası birçoğuna bakıyorum gazeteci değil. 40 yıldır meslekteyim, bunlar bir iki senedir türediler, ortaya çıktılar. Biri yazar diyor. Hergün bir yalan, bir uydurma. Cevap vermedi. Cevap verince de mektup yazdı diyor. Ne yapayım? Maalesef yargıdan sonuç alamıyoruz” ifadelerini kullandı.
Saldırıdan sonra hükümet yanlısı hiçkimsenin kendisini aramadığını belirten Aydın Doğan, “Yani hükümet yanlısı hiçkimse beni aramadı. Başbakan ortaya bir beyanat verdi. Ne olduğunu ben de tam anlayamadım. Basına karşı yapılan saldırıları kınıyorum. Bazı, hala vicdanlı hükümet yanlısı siyasetçilerin de bu konudan rahatsız olduklarını biliyoruz” şeklinde konuştu.
“CUMHURBAŞKANINA MEYDAN OKUMAK HADDİM DEĞİL”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı mektubun sorulması üzerine Aydın Doğan şu açıklamayı yaptı: “Ben cumhurbaşkanına o mektubu bir meydan okumak için değil. Benim cumhurbaşkanlığıyla işim değil, daha doğrusu haddim değil. Yüzde 52 oy almış, halkın seçtiği birisi. Ama ben böyle birşey söylemedim diyorum. Yanlış mı hatırlıyor, olayları mı karıştırıyor ben onun için yazdım. Cumhurbaşkanıyla bir polemiğe girmek niyetinde değilim. Dikkat ederseniz benim yayın grubum hem cumhurbaşkanına hem de ailesine karşı Türkiye’de en dikkatli olan yayın grubudur. Ama biz bağımsızız. Ben hükümet yanlısı olmaya mecbur değilim, ama hükümet karşıtı da değilim. Bu hükümet bağımsızlığı kabul etmiyor.Yanında olmayan herkesi bunlar karşıda diyor.”
Açıklamaların ardından Aydın Doğan, buradan ayrıldı.
(İHA)