Antalya
Avusturya DışiÅŸleri Bakanı Alexander Schallenberg, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırısına iliÅŸkin "Asıl amaç Rusya’yı durdurmak olmalı. 21. yüzyılda hiçbir sınır askeri saldırganlıklarla deÄŸiÅŸmemeli, uluslararası hukuk ayaklar altına alınmamalı." dedi.
Antalya'nın Belek Turizm Merkezi'ndeki NEST Kongre Merkezi'nde düzenlenen, Anadolu Ajansının (AA) "Global İletişim Ortağı" olduğu Antalya Diplomasi Forumu 2022'ye (ADF) katılan Schallenberg, AA muhabirinin sorularını yazılı olarak cevapladı.
Schallenberg, ADF kapsamında "Orta DoÄŸu’da ortak bir zemin arayışı" baÅŸlıklı panelde konuÅŸtuÄŸunu hatırlatarak, "Bu harika organizasyon ve konukseverlik için Türk ev sahiplerimizi tebrik ediyorum." dedi.
Orta DoÄŸu’nun Avrupa güvenliÄŸi için de önemli bir bölge olduÄŸuna iÅŸaret eden Schallenberg, ADF kapsamında ikili görüşmeler yapma ÅŸansı da bulduÄŸunu kaydetti.
Schallenberg, Rusya-Ukrayna savaşının da forumda önemli bir yer tuttuÄŸunu belirterek, "Putin’in Ukrayna’ya yönelik saldırganlığı, diplomasiye her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olduÄŸunu acı bir ÅŸekilde gösteriyor. ADF’nin ‘Diplomasiyi yeniden kurgulamak’ ana teması, yakın Avrupa tarihinin önemli dönüm noktalarından olan 24 Åžubat sonrası daha da anlam kazandı." deÄŸerlendirmesinde bulundu.
ADF’nin bu döneme uygun olan diyalog ve diplomasi mesajını verdiÄŸini de söyleyen Schallenberg, katılımcıların da bu savaşın bir an önce bitmesi konusunda hemfikir olduÄŸunu gözlemlediÄŸini kaydetti.
Schallenberg, Türkiye-Rusya-Ukrayna üçlü dışiÅŸleri bakanları toplantısına deÄŸinerek, "Asıl amaç Rusya’yı durdurmak olmalı. 21. yüzyılda hiçbir sınır askeri saldırganlıklarla deÄŸiÅŸmemeli, uluslararası hukuk ayaklar altına alınmamalı." dedi
"Türkiye’yi diplomatik çabalarından dolayı takdir ediyorum"
Rusya’ya Ukrayna’dan çekilme, müzakerelere baÅŸlama ve diyalog ile diplomasiye ÅŸans verme çaÄŸrısı yapan Schallenberg, "ADF marjında gerçekleÅŸen üçlü bakanlar toplantısı somut sonuçları olmasa da henüz ilk adımdı. Umarım diyalog devam eder." ifadelerini kullandı.
Schallenberg, acil ateÅŸkes ilan edilmesi ve acıların dinmesi için sürdürülebilir insani koridorların oluÅŸturulması gerekliliÄŸine de vurgu yaparak, "Türkiye’yi bu konudaki diplomatik çabalarından dolayı takdir ediyorum." diye konuÅŸtu.
Türkiye ile Avusturya arasındaki ikili ilişkilerin uzun tarihi geçmişi olduğunu hatırlatan Schallenberg, "Cumhurbaşkanlarımız yakın zamanda ikili ilişkilerimizdeki pozitif ivmeyi onaylayan çok iyi bir telefon görüşmesi gerçekleşirdi." dedi.
Schallenberg, ikili ticaretin 4 milyar avroyu bulduÄŸunu ve Türkiye’de yatırım yapan Avusturyalı ÅŸirketlerin 12 binden fazla istihdam oluÅŸturduÄŸunu kaydetti.
Kültür ve bilim alanında da artan bir iÅŸ birliÄŸi bulunduÄŸunu anlatan Schallenberg, “Salgın öncesi yaklaşık 300 bin Avusturyalı turist Türkiye’yi ziyaret etti. Ä°nanıyorum ki Avusturyalı turistler, seyahatlerin kolaylaÅŸmasıyla daha büyük sayıda Türkiye’ye dönecek.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
“Türkiye, birçok ortak çıkar alanında AB'nin kilit ortağıdır”
Schallenberg, Batı Balkan ülkelerinin AB’ye katılımının her zamankinden daha önemli ve acil olduÄŸunu belirterek, “Bizim için AB'ye katılmak isteyen tüm ülkelerin aynı kriterleri yerine getirmesi esastır. Hızlı bir katılım süreci öngörülmemiÅŸtir. Türkiye, ekonomik iÅŸ birliÄŸi, göç, terörle mücadele, iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi gibi birçok ortak çıkar alanında AB'nin kilit ortağıdır. Ancak bildiÄŸiniz gibi, Türkiye ile katılım müzakereleri bilinen nedenlerle durma noktasına geldi ve Avusturya'nın bu konudaki tutumu açıktır.” ifadelerini kullandı.
Avusturya’nın savaÅŸ nedeniyle ülkesini terk eden Ukraynalılarla dayanışma içinde olduÄŸunu söyleyen Schallenberg, AB’nin 17,5 milyon avroluk insani yardım desteÄŸi saÄŸladığını belirtti.
Schallenberg, Ukrayna’ya ayrıca tıbbi malzeme desteÄŸi saÄŸlandığını da anımsatarak, “Avusturya, Ukrayna'daki savaÅŸtan kaçan kiÅŸiler için geçici koruma konusunda AB düzeyinde tek tip bir düzenlemenin olmasını saÄŸlamak için çalışıyor. Bu baÄŸlamda, Avusturya devlet kurumları, belediyeler, STK'lar ve vatandaÅŸlar, mültecileri barındırmak ve onlara yardım etmek için yakın iÅŸ birliÄŸi içinde çalışmaktadır.” dedi.
“Yaklaşımımız her zaman mültecilerin ülkelerine yakında bakılması ÅŸeklinde olmuÅŸtur”
Schallenberg, Avrupa’nın savaÅŸtan kaçan Ukraynalılara gösterdiÄŸi hassasiyeti Suriyelilere göstermediÄŸi eleÅŸtirilerine de katılmadığını belirterek ÅŸunları söyledi:
“Avrupa'da Suriye'den gelen mülteciler için geniÅŸ bir destek ve koruma var. 2015 ve 2016 yıllarında sadece Avusturya'da Suriye'den 100 binden fazla insan geldi. Ayrıca Türkiye'nin ve Türk halkının Suriye'den gelen mülteciler için yaptıklarını takdir ediyoruz. Yaklaşımımız her zaman mültecilerin ülkelerine en yakın yerde bakılması ÅŸeklinde olmuÅŸtur. Ä°htiyacı olan bir komÅŸuya yardım etmek çok büyük bir zorluk ve aynı zamanda açık bir sorumluluktur. Ukrayna sınırındaki AB üye devletleri en yakın güvenli limandır. Deneyimler gösteriyor ki yardım, ister Ukraynalı ister Suriyeli mülteciler için olsun, mültecilerin ana vatanına yakın bir yerde saÄŸlandığında en verimli ÅŸekilde oluyor.”
Kaynak: AA
dikGAZETE.com
