Avusturya'nın bilim ve sanat alanında verdiği en yüksek devlet nişanına layık görülen moda tasarımcısı Atıl Kutoğlu, ekonomi okumak üzere geldiği Viyana'da dünyanın tanınmış modacılarından biri olmayı başardı.
Kutoğlu, AA muhabirine, çocukluk yıllarında başlayan modaya olan tutkusu başta olmak üzere Viyana'dan New York'a uzanan kariyerini ve dünyanın tanınmış modacıları arasına girme başarısını anlattı.
Avusturya'nın başkenti Viyana'ya 1980'lerin sonunda ekonomi okumak için geldiğini söyleyen Kutoğlu, modaya ilgisinin lise yıllarında başladığını, Alman Lisesi'nde okuduğu yıllarda ilk defilesini düzenlediğini ve Türkiye'de sektörün önemli firmalarında staj yapma imkanı bulduğunu dile getirdi.
Kutoğlu, Viyana'nın kültür ve sanat açısından Avrupa'nın önemli şehirlerinden birisi ve New York gibi farklı moda merkezlerine oranla Türkiye'ye daha yakın olması dolayısıyla çalışmalarını bu şehirde sürdürdüğünü vurguladı.
%2Fati-kutoglu1.jpg)
Viyana'daki kariyerine filmleri aratmayacak bir hikayeyle başlayan Kutoğlu, dönemin Viyana Belediye Başkanı Helmut Zilk ile tesadüfen tramvayda karşılaştığını, ekonomi okuyan bir üniversite öğrencisi olarak modaya olan ilgisini ve Avusturya'da bir defile yapmak istediğini kendisiyle paylaşarak, yardım talebinde bulunduğunu anlattı.
Kutoğlu, Zilk'le yaptığı konuşmanın ardından hiç beklemediği bir anda Viyana Belediyesinden yetkililerin kendisiyle irtibata geçtiğini ve ilk koleksiyonu için finansal destekte bulunduklarını belirterek, "İlk koleksiyonumu 'Moda Expozisyon İstanbul' adıyla Viyana Ekonomi Üniversitesinin dışındaki merdivenlerde rektörün himayesinde büyük bir defileyle sergiledim. İstanbul'un tarihçesini benim kıyafetlerimle anlatan güzel bir Türk gecesi oldu." diye konuştu.
Gösteri ve defilenin beğenilmesi üzerine Türkiye'nin o dönemki Viyana Büyükelçisi Erdem Erner'in talebi üzerine büyükelçiliğin balo salonunda defilenin daha görkemli şekilde yeniden düzenlendiğini aktaran Kutoğlu, geceye, dönemin Avusturya Cumhurbaşkanı Kurt Waldeim'ın eşi Elisabeth Waldeim'ın yanı sıra çok sayıda devlet erkanı ve sanatçının katıldığını kaydetti.
Kutoğlu, Türkiye'nin Viyana Büyükelçiliğinde düzenlenen serginin Avusturya basınında geniş yer bulduğunu, bu durumun kısa sürede atölye açarak, ülke çapında tanınmış bir moda tasarımcısı olarak öne çıkmasına yol açtığını söyledi.
"Dagmar Koller'i İstanbul'da ağırlamıştım"Alman coğrafyasının önemli ses sanatçılarından Ajda Pekkan'a benzettiği Dagmar Koller'le arkadaşlığının kariyerindeki önemine işaret eden Kutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dagmar Koller'i İstanbul'da ağırlamıştım. Kendisini bir gece Sabancılar bir gece de Çiğdem Simavi ağırlamıştı. Türkiye'deki ilk Viyana Opera Balosuna buradan iki-üç ünlü ahbabımı götürmüştüm. Dagmar Koller, İstanbul'da yaşadıklarını, 'New York'ta Rockefeller'lere gittim, Paris'te Aga Han'ın sarayına gittim ama İstanbul Boğazı'nda gittiğim evlerdeki zevk ve şıklık, ikram ve güzellik hiçbir yerde böylesini görmedim' diye anlatıyormuş. Bu güzel bir şey. Tabii ki, benim vesilemle ülkemiz ve kültürümüzün kulaktan kulağa güzel bir tanıtımı oldu."
Kutoğlu, Viyana'da ilk atölyesini 8'inci bölgede açtığını, daha sonra üretiminin büyük bir kısmını Türkiye'ye kaydırdığını belirterek, birinci bölge olarak adlandırılan ve dünyaca ünlü çok sayıda markanın mağazalarının bulunduğu, şehrin en gözde bölgesinde iki butikle müşterilerine hizmet vermeyi sürdürdüğünü ifade etti.
Viyana'daki butiklerinin Türk markası için çok prestijli bir konuma sahip olduğunu vurgulayan Kutoğlu, "Avusturyalılar beni burada artık uluslararası bir marka olarak kabul ediyorlar. Müşterilerimin yarısı Avusturyalılar, yarısı burada benim ahbaplarım olan bakanlar, sanatçılar veya ünlü prensesler, yarısı da Viyana'ya gelen turistlerden oluşuyor." diye konuştu.
"Dışişleri Bakanı Karin Kneissl da benden giyindi"Kutoğlu, günlük kıyafetlerden özel tasarımlara kadar çeşitli ürünleri müşterilerinin hizmetine sunduğunu anlatarak, "Biliyorsunuz, son yıllarda (eski) Dışişleri Bakanı Karin Kneissl da benden giyindi. Aslında henüz iki yıldır tanışıyoruz ama çok yakın arkadaşım, dostum oldu. Viyana Opera Balosu'nda iki yıl benim kreasyonlarımı taşıdı." ifadelerini kullandı.
Kariyeri boyunca ülkenin siyasi isimleriyle yolunun bir şekilde kesiştiğini dile getiren Kutoğlu, eski Dışişleri Bakanı Kneissl'dan önce de eski Kültür Bakanı Claudia Schmied ve cumhurbaşkanı, başbakan eşlerinin de kendisinin tasarladığı kıyafetleri giydiğini söyledi.
Kutoğlu, Avusturya'da yaşamını sürdüren ve çeşitli zorluklarla karşılaşan Türklerin durumundan da haberdar olduğunu ve bu alanda özellikle gençlere yönelik sosyal sorumluluk projelerinde aktif rol aldığını anlattı.
Avusturya devletinin davetiyle, Türk gençlerinin yoğunlukta olduğu okullarda konferanslar düzenlediklerini belirten Kutoğlu, "Bu konferanslar, bizim vatandaşlarımızın özgüveninin daha küçük yaşlardan gelişmesi, kendilerini burada eşit hissetmeleri için önemli adımlardı." değerlendirmesinde bulundu.
"Ülkedeki 10 uyum elçisinden biriyim"Kutoğlu, ülkede yabancı kökenli ve çeşitli sektörlerde başarı elde etmiş yaklaşık 10 "uyum elçisinin" bulunduğuna, kendisinin de bu isimlerden birisi olduğuna dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı:
"Bu durum beni onurlandırdığı gibi ayrı bir misyon da yüklüyor. Ben öncelikli olarak buradaki Türklerin kendilerini mutlu, anlaşılır ve iyi hissetmeleri için işimden arta kalan zamanda katkıda bulunuyorum. Öte yandan da hem Avusturya'nın imajının Türkiye'de iyi olması hem de Türkiye'nin burada sevilip sayılması, arzu edilen bir ülke olması için çalışıyorum ve bu benim en önemli hedeflerimden bir tanesi."
Kutoğlu, yaklaşık 5 yıl önce sanatçı kimliğinin yanı sıra iki ülke arasındaki hoşgörü ve anlayışın genişletilmesinde oynadığı rolün önemine işaret etti.
Avusturya devletinin bilim ve sanat alanında verdiği en yüksek nişana layık görüldüğünü anımsatan Kutoğlu, yabancılara yönelik katı tutumuyla bilinen bir ülkede, devlet madalyasına layık görülmenin kendisi için mutluluk verici olduğunun altını çizdi.
Kreasyonlarında Türk ve Osmanlı esintileriNew York'ta çok sayıda defile düzenlediğini ve New York Times gazetesinin kendisini birçok kez haberleştirdiğini aktaran Kutoğlu, gazetenin moda editörlerinin, hakkında, "Türk lokumu ile Avusturya'nın Mozart çikolatasını buluşturan moda tasarımcısı" benzetmesinde bulunduklarını söyledi.
Kutoğlu, bu tür moda otoritelerinin önemli değerlendirmelerinin uluslararası alanda tanınmasını sağladığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Hem Avusturya'da olmak bana avantaj sağladı hem Türk kökenlerim beni farklı kıldı. Orta Avrupalı bir modacıdan daha farklı bir çizgi yakaladım. Türk, Anadolu kültürü, Osmanlı çok zengin bir mozaiğimiz olduğu için bunları kumaşlarıma, kreasyonlarıma, desenlerime çok güzel yansıttığımı düşünüyorum. Bu durum beni bir Alman ve Fransız modacıdan Farklı kıldı."
Hollywood yıldızlarını giydiren TürkKutoğlu, ABD'de yaptığı çalışmaların kendi markasının yanı sıra Türk kültürü ve tekstilinin dünya çapında tanınmasına da katkı sağladığı düşüncesinde olduğunu belirterek, bugüne kadar İngiliz Kraliyet ailesinden Hollywood yıldızlarına kadar çok sayıda önemli kişiyi giydirdiğini söyledi.
Madonna, Jessica Alba, Catherine Zeta Jones gibi ünlü isimleri giydiren Kutoğlu, Naomi Campbell, Elizabeth Jagger, Karolina Kurkova gibi tanınmış modellerin de defilelerinde kreasyonlarını taşıdığını kaydetti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com
