Dünya

'Avusturya’da Müslümanları zor bir süreç bekliyor'

Avusturya'da aşırı sağcı hükümetin başörtüsü yasağını daha geniş bir alana yayma girişimi, Avusturya’daki Müslümanların özgürlüklerini kısıtlayıcı yeni kanunların çıkartılacağı yönünde kaygılara neden oluyor.

'Avusturya’da Müslümanları zor bir süreç bekliyor'
18-09-2018 15:47

VİYANA - Aşkın Kıyağan

Avusturya’da, ortaokul öğrencileri ve öğretmenlere yönelik başörtüsü yasağı tartışmaları, Müslüman azınlığın özgürlüklerini kısıtlayacak yeni uygulamaların hayata geçirileceği kaygısına neden oluyor.

Ülkede 2015’te çıkartılan İslam yasası ile diğer dini cemaatlere oranla ayrımcılığa maruz kalan Müslümanlar, özellikle “Siyasal İslam'la Mücadele" adı altında yürütülen politikalar nedeniyle çeşitli zorluklarla karşı karşıya kalıyor.

Kamusal alanda yüzün tanınmayacak şekilde örtünmesini yasaklayan "burka yasağı"nın getirildiği ülkede, İslam yasasına dayanarak bazı camiler kapatılmış, bazı imamlar da sınır dışı edilmişti.

Aşırı sağcı hükümet, şimdi de anaokul, ilkokul ve ortaokulda hem öğretmenler hem de öğrenciler için başörtüsünü yasaklamayı planlıyor.

Akademisyenler, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve uzmanlar, aşırı sağcı hükümetin başörtüsü yasağıyla yetinmeyeceği, ileriye dönük dini özgürlükleri kısıtlayıcı yeni düzenlemeleri hayata geçireceği kaygısını taşıyor.

“Hukuki mücadelede kararlıyız”

Avusturya’da Müslüman azınlığı temsil eden Avusturya İslam Cemaati Başkanı İbrahim Olgun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, başörtüsünün yasaklanmasına yönelik tartışmaların başlamasıyla, asıl konunun "kız çocuklarının korunması ya da özgürlükler" bahanesiyle Müslümanların haklarını kısıtlayıcı uygulamaların hayata geçirilmesi olduğunu söyledi.

Olgun, Avusturya Eğitim Bakanı Heinz Fassmann’ın açıklamasıyla, hükümetin hayatın birçok alanında başörtüsünü yasaklama amacının gün yüzüne çıktığına dikkati çekerek, "Hükümetin herhangi bir alanda başörtüsünü yasaklaması durumunda, hukuki adım atmaya kararlıyız. Başörtüsü konusu bizim dini bir meselemiz, kimse buna karışamaz. Başörtüsünün takılması ya da çıkartılması hususunda kimse herhangi bir yaptırım uygulayamaz." dedi.

“Başörtüsü üç dinin ortak değeri”

Dini sembol ve kıyafetlerin özgürce kullanılmasına ilişkin düzenlemelerin Avrupa Birliği (AB) yasalarının yanı sıra uluslararası hukukta da yer alındığını belirten Olgun, hükümetin bu yasakla hem Avusturya kanunlarıyla çelişen hem de ülkedeki özgürlükleri baltalayan bir tutum sergilediğini kaydetti.

Olgun, örtünmenin üç ilahi dinin de ortak değeri olduğuna işaret ederek, başörtüsü tartışmalarının yalnız Müslümanlar üzerinden yapılmasının açık bir ayrımcılık ve ötekileştirme olduğunun altını çizdi.

"Avusturya’da önümüzdeki yıllarda Müslümanları zor bir süreç bekliyor. Bunun sancıları şimdiden başladı. Ne yazık ki Müslümanları Avusturya’da özgürlükler açısından huzurlu bir yaşam beklemiyor, umarım yanılıyorumdur." ifadelerini kullanan Olgun, bu durum karşısında ülkedeki Müslümanlara birlik ve beraberlik içerisinde hareket ederek, hakların korunması için hukuki mücadele vermeleri çağrısında bulundu.

"Müslümanlar üzerinden gündem değiştirilmek isteniyor"

Salzburg Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Farid Hafez de aşırı sağcı hükümetin Müslümanlara ilişkin hayata geçirmek istediği uygulamaların açıkça ayrımcılık olduğunu söyledi.

Hafez, hükümetin Müslümanlara yönelik politikalarının temelde iki açıklaması bulunduğunu belirterek, “Toplumun büyük bir kısmında tepkiye neden olan ve hükümeti zora sokan siyasi manevraları örtbas etmek için Müslümanlar üzerinden gündem değiştirilmek isteniyor. İkinci ise İslam’a ilişkin siyasi tutum ve Müslümanların geleceklerinin nasıl olması gerektiğine yönelik uzun yıllara dayanan Başbakan Sebastian Kurz ve çevresinin bir programı var, bu adım adım hayata geçirilmek isteniyor.” ifadelerini kullandı.

Aşırı sağcı hükümetin yönetimde olacağı 4 yıl süresince Müslümanları iyi günler beklemediğini dile getiren Hafez, Müslümanlara yönelik kısıtlayıcı uygulamalara yenilerinin de ekleneceğinin altını çizerek, hem bireysel hem de kurumsal alanda yeni zorluklarla karşılaşılacağı görüşünü paylaştı.

Hafez, ülkede İslam karşıtı ve ayrıştırıcı uygulamalara küçük bir kesimin dışında kimsenin tepki göstermediğine dikkati çekerek, "Çeşitli nedenlerden ötürü İslamofobik uygulamalar toplumun geniş bir kesimi tarafından destekleniyor. Başörtüsü konusunu ele alırsak Sosyal Demokratların büyük bir kısmı başörtüsü yasağını destekliyor. Hükümet stratejik davranarak, herkesin tepki vereceği konular üzerinden politikalar geliştirmiyor." dedi.

Müslümanlara yönelik ırkçılık karşısında birleşilmeli

Aktivist David Albrich de başörtüsü yasağının kabul edilmez olduğunu vurgulayarak, özellikle sol ve sağ eğilimli basın kuruluşlarının bu durum karşısında benzer bir tutum sergileyerek, Müslümanlara yönelik kışkırtıcılığı körüklediklerini ifade etti.

Albricht, sağduyu sahibi herkesin Müslümanlara yönelik ırkçılık karşısında birleşmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Avusturya Eğitim Bakanı Heinz Fassmann, geçen hafta anaokul, ilkokul ve ortaokul öğrencileri ile öğretmenlerini de kapsayacak başörtüsü yasağının tartışılması önerisinde bulunmuştu.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER