Federal hükümetin desteğinde Avustralyalı Müslüman iş adamı Moustafa Fahour tarafından kurulan ülkenin ilk ve tek İslami müzesi olma özelliğini taşıyan Avustralya İslam Müzesi, açıldığı günden itibaren 50 binden fazla ziyaretçiyi ağırladı.
Haftanın 6 günü hizmet veren müzede İslami bilgilerin dışında, hat sanatlarından konferanslara, tarihi eser sergilerinden minyatür kurslarına, el sanatlarından güncel konulara kadar çeşitli etkinlikler düzenleniyor.
"İslam ve onun güzelliğini öğrenmelerini istiyoruz"Avustralya İslam Müzesinin faaliyetlerine ilişkin AA muhabirine bilgi veren Genel Müdür Maryum Chaudhry, ziyaretçilere İslam’ın güzelliklerini öğretmeye çalıştıklarını söyledi.
Avustralya’da ve dünyadaki İslam tarihi, tanınmış bilim adamları, Müslümanların Avustralya’ya katkıları, İslam’ın temel kavramları gibi birçok alanda ziyaretçilere bilgi verdiklerini anlatan Maryum Chaudhry, "Onların İslam ve onun güzelliklerini öğrenmelerini ve bu konuda tecrübe edinmelerini istiyoruz." ifadelerini kullandı. Chaudhry, ziyaretçilerin müzeyi gezerek İslam inancı ve medeniyetlerinden sanatlara, mimari yapılardan Avustralya’da Müslümanların tarihine kadar birçok konuda tam bir deneyim edindiğinin altını çizdi.
"Daha çok öğrenmek ve tekrar gelmek istiyorlar"Chaudhry, Avustralya’nın yanı sıra dünyanın farklı ülkelerinden gelen ziyaretçilerden olumlu geri dönüşümler aldıklarını belirtti. İnsanların deneyimlerinden pozitif bir şekilde bahsettiklerini vurgulayan Chaudhry, "Çoğu önceden bir şey bilmeden ilk defa Müslüman toplumu ile irtibat kuruyor. Buradan giderken yeni bilgilerle ve hayranlık içinde ayrılıyorlar, daha çok öğrenmek istiyorlar ve tekrar gelmek istiyorlar. Yani onlar için pozitif bir öğrenme deneyimi oluyor." dedi.
"Sarılmak ve konuşmak istediler"Yeni Zelanda’nın Christchurch kentindeki terör saldırısının yaşandığı gün, ilk kez gelen çok sayıda Avustralyalının ellerinde çiçeklerle müzeyi doldurduğunu dile getiren Chaudhry, "Kartlarla ve çiçeklerle geldiler, sarılmak ve konuşmak istediler. Bu aynı zamanda iletişim kurmanın ve eğitimin ne kadar önemli olduğunu gösterdi. İnsanları bir araya getirmek ve insanlığı hatırlamak, bu müzenin ne demek olduğunun ve inşallah gelecekte de ne olabileceğinin bir sembolüydü." şeklinde konuştu.
Müze eğitim müfredatına hitap edecek şekilde inşa edildiMüzedeki öğrencilere yönelik programların Avustralya eğitim müfredatına göre düzenlendiğini, programlara katılan öğrencilerin dini bilgilerin yanı sıra İslam tarihi, Müslüman bilim adamları, İslam coğrafyası, İslam’ın temel kuralları gibi birçok alanda bilgi sahibi olduklarını vurgulayan Chaudhry, "Böylece öğrenciler buraya gelir, yaşar, öğrenir ve soru sorabilirler. Bu kültürel farkındalığa ve anlayışa sahip olabilme, akıllarından neler geçtiğini bize sorabilmeleri, bu çok büyük bir şey. Buradan ayrıldıklarında öğrendiklerini sınıflarına götürecekler ayrıca geleceklerinde de doğru olarak uygulayabilecekler." diye konuştu.
"İslam’da kadın, terörizm ve cihat gibi konular İslami perspektifle anlatılıyor"Son yıllarda İslamofobi’nin etkisiyle İslam ve Müslümanlar hakkında yanlış bilgilerin hedefi olan ziyaretçilere müzedeki düzenli programlarla ve ek sergilerle doğru bilgileri verdiklerini belirten Chaudhry, şunları kaydetti:
"Müzenin yaptığı bir büyük şey de ortada dolaşan mitlerin bir kısmına açıklık getirmemizdir. İslam’da kadın veya terörizm, cihat gibi toplumsal sorunların bazılarına değiniyoruz ve bunları İslami bakış açısıyla tekrar perspektife koyuyoruz. Böylece eğitilmiş, daha fazla ve doğru şeyler öğrenmiş olarak buradan ayrılıyorlar."
"Kuran’ın etkileyici olduğunu düşünüyorum"Yeni sergileri görebilmek için müzeyi ikinci kez ziyaret ettiğini söyleyen Robert Millart da İslam kültürüne oldukça aşina olduğunu, İslam’ı iyi tanıdığını söyledi.
Kur'an’ın bazı yerlerini çalıştığını ve etkileyici bulduğunu dile getiren Millart, "Keşke herkes aynı şekilde İslam’ı kucaklayabilseydi ki birbirimizi anlayabilseydik. Çünkü bence diğer kültürlerden çok şey öğreniyoruz. Bu çok önemli." ifadelerine yer verdi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com