Ankara
Sosyal medya platformu X'in sahibi Amerikalı iş insanı Elon Musk'ın aşırı sağcı partilere destek veren paylaşımları Avrupa'da tepki çekerken Hollanda'da Groningen Üniversitesi Avrupa Siyaseti ve Toplumu Bölümünden Doç. Dr. Adrian Favero, bunların "aşırı ideolojileri normalleştirme ve meşrulaştırma" amacı taşıdığını söyledi.
ABD'nin 47. başkanı seçilen Donald Trump'ın yeni yönetiminde de yer alacak Musk'a yönelik tepkiler, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisini öven ve bazı Avrupalı siyasetçileri de hedef alan paylaşımlarıyla başladı.
Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda AfD'ye ilişkin "Almanya'yı sadece AfD kurtarabilir" ifadesini paylaşan Musk, daha sonra bu görüşünü genişletti.
Musk, Axel Springer medya grubuna ait Welt am Sonntag gazetesinde misafir köşe yazarı olarak kaleme aldığı makalede, aşırı sağcı partiye desteğini yineleyerek "Almanya için son umut kıvılcımı." ifadesini kullandı.
İngiltere'de aşırı sağcı grupların başında gelen ve hapis cezasına çarptırılan İngiliz Savunma Ligi'nin eski lideri Tommy Robinson'ın serbest bırakılması için çağrısında da bulunan Musk, aşırı sağcı liderin "siyasi mahkum" olduğunu ileri sürdü.
Doç. Dr. Favero, Musk'ın Avrupa'da aşırı sağcı partilere desteğinin ne anlama geldiği, olası etkileri ve risklerine ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
"Elon Musk, insanları etkileyecek biri"
Favero, Musk'ın Avrupa'daki aşırı sağcı hareketlere desteğini "bir zamanlar uç olarak görülen ideolojilerin normalleştirilmesi ve meşrulaştırılmasına yönelik bir adım" olarak nitelendirdi.
"Elon Musk bu (AfD) ideolojiyi ve bu partiyi normalleştiriyor." diye konuşan Favero, buna rağmen Amerikalı milyarderin açıklamalarının "ifade özgürlüğü" kapsamında yer alması nedeniyle herhangi bir suç teşkil etmediğine işaret etti.
Favero, Musk'ın kitleleri etkileme gücüne dikkati çekerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ancak bunu kimin ve nerede söylediğinin de farkında olmamız gerekir. Burada sıradan bir insandan değil, Amerikan hükümetinde rol oynayacak, dünyanın en zengin adamı olan ve kendi platformu bulunan çok etkili bir kişiden bahsediyoruz ve bence Elon Musk'ın Alman siyasetine dahil olmasından bahsederken bunun göz önünde bulundurulması gerekiyor. O alelade biri değil, (insanları) etkileyecek biri."
"Plütokrasi" riski
Musk'ın siyasete yaklaşımının "niteliksel bir değişime" işaret ettiğini belirten Favero, Amerikalı iş insanının "siyasi kampanyalara bağış yapan ya da aracılar vasıtasıyla faaliyet gösteren geleneksel zengin nüfuz sahiplerinin aksine, siyasi figürlerle doğrudan ilişki kurduğunu, ideolojileri açıkça desteklediğini ve hükümetin bir parçası haline geldiği" görüşünü paylaştı.
Favero, "Bu niteliksel bir değişim çünkü artık sadece bir yerlere para göndererek siyaseti etkilemeye çalışmıyor, bizzat işin içine giriyor. Bence bu farklı bir şey ve bence çok zengin ve güçlü insanların başkanlarla arkadaş olarak ve politikalarımızı etkileyerek doğrudan müdahil olmaları ve gelecekte bunun nereye gideceği konusunda dikkatli olmamız gerekiyor." değerlendirmesini yaptı.
Favero, bu değişimin siyasi sistemlerin "zenginlerin orantısız etkiye sahip olduğu plütokrasilere dönüşmesi riskini" doğurduğu konusunda uyardı.
"AB ve üye ülkeler arasında koordinasyon artmalı"
Musk’ın sahibi olduğu X'in "aşırı sağ ideolojilerin fikirlerini güçlü şekilde ifade etmeye imkan sağlayan bir platform haline geldiği" görüşüne katıldığını belirten Favero, "(Aşırı sağ ideolojiye sahip kişiler) Birkaç yıl önce söylemelerine izin verilmeyen şeyleri söylemek için cesaretlendirilmiş hissediyorlar ve bunu yapmalarına izin veren algoritma bile değil. 'Elon Musk bizim tarafımızda ve şimdi buna sahibiz.' diye düşünüyorlar çünkü birçoğu sözde ana akım medyanın istediklerini söylemelerine izin vermeyeceğine inanıyor ve şimdi bunu yapmalarına izin verilen bu devasa Twitter platformuna sahipler ve bunu kullanıyorlar." ifadelerini kullandı.
Favero, Avrupa'nın dış müdahalelere karşı AB tedbirlerinin uygulanması, medya okuryazarlığını aracılığıyla bireylerin bilinçlendirilmesi ve AB ülkeleri arasında daha iyi koordinasyon sağlanması gibi tedbirler alması gerektiğini vurguladı.
Bu doğrultuda AB ve üye ülkeler arasındaki işbirliğinin artırılmasının önem arz ettiğini kaydeden Favero, "AB'nin Rusya ya da şimdi Musk gibi Avrupa'nın farklı ülkelerini hedef alan herhangi bir tehdide karşı hızlı ve birleşik bir şekilde tepki verebileceği daha sıkı mekanizmalara sahip olması ve bu müdahalelere karşı anında ya da daha hızlı ortak bir yanıt vermesi gerçekten yardımcı olacaktır." dedi.
Doç. Dr. Favero, öte yandan Avrupa genelinde aşırı sağcı hükümetlerin artmasıyla birlikte "ulusal egemenlik" çağrılarının büyümesinin koordinasyonun geliştirilmesi önünde engel teşkil ettiğini dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Dürüst olmak gerekirse bu durum daha yaygın bir güvenlik tehdidine yol açıyor ya da açacak çünkü eğer her ulus devlet kendi başına buyruksa ve birlikte çalışmakla ilgilenmiyorsa o zaman Elon Musk gibi figürlerin farklı ulusal seçimlerde daha fazla etkiye sahip olma riski ortaya çıkabilir."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com
