BRÜKSEL(AA) - Türkiye Kömür Ä°ÅŸletmelerinin (TKÄ°) de üyesi olduÄŸu Brüksel merkezli Avrupa Kömür ve Linyit BirliÄŸinin (EURACOAL) Genel Sekreteri Brian Ricketts, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kömür piyasalarında sorunun geçen yıl Avustralya ve Çin arasında yaÅŸanan ticari çekiÅŸmeyle baÅŸladığını ifade etti.
Dünyanın en fazla kömür ihraç eden ülkesinin Avustralya olduÄŸuna dikkati çeken Ricketts, söz konusu ihracatın büyük kısmının Çin'e gönderildiÄŸini söyledi.
Geçen yıl Çin'in Avustralya kömürüne yönelik sıkı denetimlerinin teslimatları yavaÅŸlattığını anımsatan Ricketts, daha sonra Çin'in Avustralya'dan kömür ithalatını "gayri resmi" biçimde durdurduÄŸunu anlattı.
"Kömür, elektrik üretim piyasasında doÄŸal gazın ana rakibi konumunda"Ricketts, bu durumun kömür piyasasında büyük bir bozulmaya neden olduÄŸunu ve Avustralya'nın ürettiÄŸi kömür için yeni pazar arayışına girdiÄŸini belirterek, ÅŸunları kaydetti:
"Bunun sonucunda nakliye mesafeleri daha fazla uzadı, kömür teslimatları daha uzun zaman aldı ve fiyatlar yukarı çıktı. Kömürde yaÅŸanan bu geliÅŸme enerji sektörüyle doÄŸrudan baÄŸlantılı deÄŸil. Bu, diÄŸer alanlardaki geliÅŸmelere verilen siyasi bir karşılık. Avustralya'nın özellikle yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) kaynağının araÅŸtırılmasını istemesi ve ABD ile savunma alanında iÅŸ birliÄŸi yapması Çin'i rahatsız etti. Dolayısıyla kömür piyasalarında olup bitenlerin siyasi bir arka planı var."
Son dönemde, baÅŸta rüzgar enerjisi santralleri olmak üzere Avrupa'da yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretiminin azaldığını ve küresel piyasalarda doÄŸal gaza talebin arttığını aktaran Ricketts, bu nedenle kıtada gaz fiyatlarının hızla yükseldiÄŸini söyledi.
Ricketts , fiyatlar konusunda kömürün doÄŸal gazı takip ettiÄŸini belirterek, "Kömür, elektrik üretim piyasasında doÄŸal gazın ana rakibi konumunda. DoÄŸal gazın çok pahalı olması kömüre fırsat saÄŸlıyor. Kömür ihracatçıları da bu durumu takip ederek ürünlerinin fiyatını artırıyor." deÄŸerlendirmesinde bulundu.
Bu geliÅŸmelerle birlikte normal ÅŸartlarda kömür talebini azaltacak ve doÄŸal gaz talebini artıracak karbon fiyatlarının da hızla yükseldiÄŸine iÅŸaret eden Ricketts, "Yeterli miktarda doÄŸal gaz olmadığında herkes hem daha yüksek yakıt maliyetleri hem de çok daha yüksek karbon fiyatları ödemek zorunda kalıyor. Bu durum Avrupa'nın her yerinde elektrik fiyatlarını yükseltiyor." diye konuÅŸtu.
Çin'de kömürün tonu 250 doları bulduRicketts, Avrupa'da kömürün Amsterdam, Rotterdam ve Antverp limanlarına nakledildiÄŸini, bu noktada ortaya çıkan kömür piyasasına da "ARA" adı verildiÄŸini dile getirdi.
ARA piyasasının Avrupa kömür fiyatları açısından bir ölçüt olduÄŸuna deÄŸinen Ricketts, "Avrupa'da kömür fiyatları 2020'de ton başına 40 doların altına düÅŸerek dibe vurdu. Åžu an ise hızlı biçimde artıyor. Bu durum Avustralya ve Çin arasında yaÅŸanalar, doÄŸal gaz kıtlığı ve yenilenebilir kaynaklardan üretimin düÅŸmesi gibi nedenlerden kaynaklandı. Kömürün Avrupa'daki ton fiyatı bugünlerde 180 dolar seviyesinde seyrediyor." ifadelerini kullandı.
Çin'de ise kömür sevkiyatının Qinhuangdao Limanı'ndan yapıldığını aktaran Ricketts, ÅŸöyle devam etti:
"Dünya kömür piyasalarında fiyatlar birbirini izler. Asya kömür piyasaları, Atlantik kömür piyasalarından daha canlıdır. Kömürle ilgili geliÅŸmeler Asya'da ortaya çıkar. Asya'da kömüre talep daha yüksek olduÄŸundan fiyatlar genellikle daha yüksektir. Çin'de ise kömür fiyatları genellikle biraz daha yüksek seyreder. Åžu sıralar Çin'de kömürün tonu hızlı biçimde 250 dolar seviyesine kadar çıktı."
Avrupa'da kömürün elektrik üretimindeki payı yüzde 15Ricketts, Avrupa'da kömür talebinin çelik ve elektrik üretiminden kaynaklandığını vurgulayarak, elektrik üretiminde kömürün payının yaklaşık yüzde 15 olduÄŸunu söyledi.
Avrupa'da kömür talebinin çelik ve elektrik üretiminden kaynaklandığına iÅŸaret eden Ricketts, "Artık elektrik üretiminde kömürün payını yüzde 25'e kadar çıkaramazsınız. Bu oran, kömür santrallerinin kapanması nedeniyle geriledi. Evet, bir miktar toparlanma olabilir ancak yüzde 25'e kadar varmaz." dedi.
AB'de yılın ilk yarısında elektrik için kullanılan linyit üretiminin yüzde 12 arttığına dikkati çeken Ricketts, "Bu bir yıl için çok büyük bir artış oranı. TaÅŸkömürü üretimi de yüzde 6 artış gösterdi. Bu durum fiyatlardan kaynaklı. Kömür ithalatı yılın ilk yarısında yüzde 13,5 yükseldi. Bu rakamlar eskiden çok yavaÅŸ deÄŸiÅŸirdi. Bu eÄŸilim yüksek doÄŸal gaz fiyatları nedeniyle yılın ikici yarısında da devam ediyor." diye konuÅŸtu.
Ricketts, kısa vadede hükümetlerin kömürün saÄŸladığı enerji güvenliÄŸini deÄŸerli bulacaklarını ve kriz döneminde santrallerin faal durumda kalması için gerekeni yapacaklarını, orta ve uzun vadede ise eÄŸilimin kömürün aÅŸamalı olarak kaldırılması yönünde olduÄŸunu anlattı.
Enerji kriziyle birlikte bazı kömür santrallerini rezerv iÅŸlevinde tutmak yönünde bir istek ortaya çıkabileceÄŸine belirten Ricketts, bunun pahalı bir seçenek olacağını ifade etti.
Avrupa'da enerji fiyatlarının hızla arttığını vurgulayan Ricketts, "Enerji fiyatlardaki ani yükseliÅŸi bitirecek bir ÅŸey olacağı kesin. Aksi takdirde sistemde çok fazla kar olur. Bu durum yeni kömür veya doÄŸal gaz arzı gibi baÅŸka alternatifler getirir. Öte yandan, kömürün yenilenebilir kaynaklarla rekabet etmesine gerek yok. Yenilenebilir kaynaklar devamlı tedarik saÄŸlayamaz. Kömür, yenilenebilir kaynaklara rakip deÄŸil onları tamamlayıcı bir konumda." deÄŸerlendirmesinde bulundu.
Ricketts, Avrupa'da enerji krizinin aşılmasına ilişkin ise "Rusya'dan bir şekilde daha fazla miktarda doğal gaz gelmesini bekliyorum. Burada mesele gazın hangi fiyattan ve hangi yoldan geleceği." değerlendirmesinde bulundu.
Enerji fiyatlarındaki artışın uzun vadeli sözleÅŸmeler nedeniyle hane halklarına yansımasında bir gecikme olduÄŸunu kaydeden Ricketts, kış aylarında bazı hükümetlerin enerji fiyatlarında "tavan fiyat" uygulamasına geçebileceÄŸini söyledi.
Avrupa'da yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretimi düÅŸüyorÖte yandan, kış aylarının yaklaÅŸmasıyla Avrupa ülkelerinin doÄŸal gaz talebinin artacağı, elektrik fiyatlarının daha fazla yükseleceÄŸi öngörülüyor.
Londra merkezli düÅŸünce kuruluÅŸu Ember'in raporuna göre, bu yılın ocak-haziran döneminde AB ülkelerinde elektrik üretiminin yüzde 14,5'i rüzgar, yüzde 13,9'u hidroelektrik, yüzde 5,8'i güneÅŸ, yüzde 4,8'i biyoenerji ve diÄŸer yenilenebilir kaynaklardan saÄŸlandı. Böylece yılın ilk yarısında yenilenebilir kaynakların elektrik üretimdeki payı yüzde 39, nükleer enerjinin payı yüzde 26,5, fosil yakıtların payı yüzde 34,5 olarak kayıtlara geçti.
Avrupa'da son aylarda özellikle hidroelektrik ve rüzgar enerjisi santrallerinin üretiminde önemli gerileme yaÅŸanıyor. Yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretimindeki düÅŸüÅŸün söz konusu oranları da deÄŸiÅŸtirmesi bekleniyor.