Rotterdam/Stockholm
Hollanda'nın Rotterdam kentinde binlerce kişi, Filistin'e destek vermek amacıyla Schouwburg Meydanı'nda bir araya geldi.
İsrail'in Gazze'deki saldırılarını protesto etmek ve İran'ın başkenti Tahran'da suikasta uğrayan Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’yi anmak için düzenlenen gösteriye katılan binlerce kişi, Rotterdam Mahkemesine yürüdü.
Gösteride yapılan konuşmalarda, Hollanda'nın, İsrail'i desteklemesi eleştirilerek, aradan geçen 8 aya rağmen zulmün dinmediği ve sadece can kaybı sayısının değiştiği anlatıldı.
Can kayıplarına rağmen Filistin için haykırmaya devam edeceklerini söyleyen konuşmacılar, Batılı devletlerin Gazze’de işlediği soykırıma rağmen İsrail’e askeri destek sağlamaya devam etmesini eleştirdi.
Boykot hareketinin işe yaradığından bahseden konuşmacılar, Filistin’deki zulme alışılmaması gerektiği ve Filistin’in sürekli gündem yapılması çağrısında bulundu.
Hollanda’nın bir an evvel İsrail'e desteğini kesmesi talebinde bulunan göstericiler, İsrail'in Filistinlilere 75 yıldır baskı uyguladığına ve zulüm yaptığına dikkati çekti.
Grup, konuşmaların ardından Erasmus Köprüsü'nden geçerek yürüyüşe başladı. Bu sırada çok sayıda Hollandalı evlerinden ve kafelerden yürüyüş yapanlara alkışlayarak destek oldu.
"Filistin için tek yürek, şiddeti hemen durdur" pankartı taşıyan göstericiler, "Özgür Filistin" ve "İsrail terörist, Netanyahu terörist" sloganları attı.
Filistin, Türkiye ve diğer ülkelerin bayraklarını taşıyan göstericiler, "Bebek katili", "Nehirden denize kadar, Filistin özgür olacak", "Gazze’de her 15 dakikada bir çocuk öldürülüyor", "Apartheid’a hayır, soykırıma hayır, özgür Filistin" yazılı dövizler taşıdı.
Polisin ve organizatörlerin güvenlik önlemleriyle gerçekleştirilen gösteri yaklaşık 3 saat sürdü.
Stockholm'de Filistin destekçileri İsrail'i protesto etti
İsveç'in başkenti Stockholm'de de Dışişleri Bakanlığı önünde toplanan Filistin destekçisi grup, Gazze'ye yönelik saldırılara tepki göstererek, İsrail'i protesto etti.
Ülkedeki çok sayıda sivil toplum kuruluşunun çağrısıyla Dışişleri Bakanlığı önünde toplanan göstericiler, İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılara son vermesi, derhal ateşkes ilan edilmesi ve Gazze'ye insani yardım malzemelerinin eksiksiz girişine izin verilmesi çağrısında bulundu.
"Çocuk katili Netanyahu", "Netanyahu terörist", "İsrail terör devleti", "Filistin’e özgürlük" ve "Boykot İsrail" sloganları atan göstericiler, "ABD finanse ediyor İsrail bombalıyor", "Soykırımı durdurun", "Gazze'nin işgaline hayır" yazılı döviz ve pankartlar taşıdı.
Göstericiler, İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırıların savaş suçu kabul edilmesini isterken, İsveç hükümetinin İsrail'e verdiği desteğe ve İsrail'in işlediği savaş suçlarına ortak olmakla itham ettikleri ABD'ye de tepki gösterdi.
Londra'da halk 17. kez Filistin'le dayanışma için yürüdü
İngiltere'nin başkenti Londra'da on binlerce kişi 17. kez düzenlenen ulusal yürüyüşte Filistin'le dayanışma göstermek için bir araya geldi.
Ünlü Hyde Park çevresinde toplanan protestocular, yaklaşık 3 kilometrelik bir yürüyüşün ardından Başbakanlık Ofisi 10 Numara'nın bulunduğu Downing Sokağı'na geldi.
On binlerce kişinin Filistin bayraklarıyla yaptığı yürüyüşte "Nehirden denize Filistin özgür olacak", "Özgür Filistin", "Biz halkız, halk susturulamaz, bombalamayı şimdi durdurun" ve "Tek çözüm intifada ve devrim" sloganları atıldı.
Protestocular, ülkede 5 Temmuz'da göreve gelen yeni hükümeti İsrail'e silah satışını durdurmaya çağıran pankartlar da taşıdı.
"Netanyahu, ABD ve İngiltere'yi savaşa çekmek istiyor"
Yaklaşık 1,5 saatlik yürüyüşün ardından Downing Sokağı girişine ulaşan protestoculara buradan kurulan sahneden seslenen Britanya Filistin Forumu temsilcisi Lujain Abdullah, "Gazze hikayesinin savunucusu olacağıma, kefiyemi beni görenlerin tanıması için zırhım ve kimliğim olarak taşıyacağıma, cesaret sorulduğunda enkazlarda ölen, masumiyeti gücümüz olan çocukları anlatacağıma, adalet sorulduğunda kaderimizi, baskının en karanlık olduğu anda yükselen gençliği anlatacağıma, korkaklar sorulduğunda sessiz kalan liderleri göstereceğime söz veriyorum." diye konuştu.
Yürüyüşün organizatörlerinden Savaşı Durdur Koalisyonu Başkanı Alex Kenny de konuşmasında, İngiltere'de yaklaşık 10 aydır İsrail'in Gazze saldırılarının protesto edildiğini söyledi.
"Bu, Gazze'deki tüm şehirleri yok eden bir savaş." diyen Kenny, Gazze'deki evlerin yüzde 70'inin, okulların yüzde 80'inin, hastanelerin yüzde 90'ının, üniversitelerin ise tamamının yok edildiğini ifade etti.
Gazze'deki yıkımın Batı'nın sağladığı silahlarla gerçekleştirildiğinin altını çizen Kenny, "Bu yıkım (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu'yu ve İsrail'i ifşa etti ve izole hale getirdi. Daha da önemlisi umutsuz hale getirdi. Bu nedenle bu hafta savaşı Lübnan ve İran'a taşıdı. Çünkü Orta Doğu'da daha büyük bir savaş çıkararak ABD ve İngiltere'yi bu savaşa çekmek istiyor." dedi.
Kenny, bu nedenle bugün ilk kez, "Orta Doğu savaşına hayır" pankartı taşıdıklarını belirterek, İngiltere'de bu hafta yaşanan aşırı sağcı şiddet olaylarına işaret etti.
Aşırı sağ şiddetinin "yoktan var olmadığına" işaret eden Kenny, "Bu, Müslüman karşıtlığının fiziki yansımasıdır. Ana akım medya ve siyasilerimizden duyduğumuz için yıllardır uyarı yapıyoruz. Şunu açıkça söylemeliyiz ki burada İslamofobiye yer yoktur. Filistin'e destek hareketimizi güçlendirirken bu hareketi, İslamofobiye ve ırkçılığa karşı da bir arada tutmalıyız." ifadelerini kullandı.
"İsrail öldürerek bitireceğini zannediyor ancak böyle olmayacak"
AA muhabirine konuşan eylemciler, hükümetin İsrail'e silah satışlarını durdurmamasına da tepki gösterdi.
James isimli İrlanda kökenli eylemci, silah satışlarının kapitalizm ve siyonizmin etkisiyle devam ettiğini kaydetti. Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye suikastına da değinen James, "Daha büyük bir savaşı provoke etmek istiyor ve barıştan yana konuşan herkesi ortadan kaldırıyorlar. Bu, Netanyahu'yu görevde tutmayı planlayan ajandanın bir parçası. Eğer savaş durur ve ateşkes olursa Netanyahu, kendi halkı tarafından hapse atılır." şeklinde konuştu.
İngiltere'de yaşayan Christine isimli Alman vatandaşı ise İsrail'e silah satışının sürmesine tepki göstererek, "Silah satışının durdurulması kararı, alınması gereken acil bir karar." dedi.
Uluslararası mahkemeler ve Birleşmiş Milletlerin Gazze'de bir soykırım endişesini dile getirdiğini hatırlatan Christine, "Neden hala bu konuyu konuştuğumuzu anlamıyorum. Bir şeyler yapılmalı. Rusya, Ukrayna'yı işgal ettiğinde Rusya'ya silah satışı hemen durduruldu. Farkın ne olduğunu anlamıyorum," ifadelerini kullandı.
Christine, Almanya'nın da İsrail'e silah satışına değinerek, şunları söyledi:
"Almanya, tarihi nedeniyle zor bir durumda ve dikkatli olmalı. Ne zaman İsrail'e karşı olsa antisemitik olmakla suçlanacaktır. Ancak tarihimize bakarak doğru olmayan şeyleri görmemiz lazım. Ayrım gözetmeksizin sivillerin öldürülmesinin yanlış olduğunu kabul etmeliyiz. Almanlar olarak bunu en iyi bizim bilmemiz gerek. Alman hükümetinin zor durumda olduğunu anlıyorum ama bu bir bahane değil."
William Buck isimli eylemci ise ABD'nin İsrail'e en büyük silah satışını yapan ülke olduğunu belirtti. Heniyye'nin yerini daha çok insanın alacağını kaydeden Buck, "İsrail öldürerek bitireceğini zannediyor ancak böyle olmayacak." diye konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com