"Avrupa'nın en genç ülkesi" Kosova, her ne kadar 1990'ların sonunda yaşanan silahlı çatışmaları geride bıraksa da devlet oluşumunda çeşitli sorunlarla karşılaşmaya devam ediyor.
Başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere birçok uluslararası kuruluşa üyelik yolunda engellerle karşılaşan Kosova, topraklarında hak iddia etmeyi sürdüren komşusu Sırbistan ile zaman zaman gerginlikler de yaşıyor.
Kosova ile bu ülkeyi hala kendi toprağı olarak gören Sırbistan arasındaki soruna kalıcı bir çözüm bulmak adına Avrupa Birliği (AB) ara buluculuğunda başlatılan diyalog süreci ise henüz somut sonuçlar alınamamasına rağmen devam ediyor.
Kosova'nın bağımsızlık süreci
Kosova, 1990'larda dağılan eski Yugoslavya döneminde Sırbistan Federal Cumhuriyeti içinde bir bölgeydi. Yugoslavya Anayasası, 1974 yılında Kosova'ya özerklik tanısa da bu karar 1989 yılında Sırp milliyetçisi devlet başkanı Slobodan Milosevic tarafından iptal edildi.
Yugoslavya'nın 1991 yılında dağılmaya başlamasının ardından önce Hırvatistan, ardından Bosna Hersek'te baş gösteren kanlı savaşlar, 1990'ların sonunda Kosova'ya da sıçradı. 1998'de Sırp polisi ile Kosova Kurtuluş Ordusu (UÇK) arasında çatışmalar başladı.
Milosevic'in ordusu, bu dönemde Arnavut halkın yaşadığı köylerini bastı, sivilleri öldürdü. 1999'da NATO çatışmalara müdahale etti. 78 günlük operasyon sonucunda Sırplar, Kosova'dan çekilmek zorunda kaldı.
Kosova'daki bu savaşta 8 binden fazlası Arnavut 10 binin üzerinde Kosovalı öldürüldü, 800 bine yakını Arnavut olmak üzere farklı etnik gruplardan 1 milyonunun Kosovalı evlerini terk etti.
Sırbistan ile Kosova arasındaki gerginlik, savaşın yaşandığı dönemden beri aralıklarla sürdü.
Büyük çaptaki ilk kriz 2004'te yaşandı. "Mart Ayaklanmaları" olarak adlandırılan bu olaylarda 11'i Arnavut, 8'i Sırp olmak üzere 19 kişi öldü, yüzlerce kişi yaralandı.
BM Genel Sekreteri Kofi Annan, 2005'te Kosova Özel Temsilcisi olarak Martti Ahtisaari'yi görevlendirdi. Ahtisaari, 2007'de Kosova'nın bağımsız olması gerektiğini ifade ettiği raporu BM Güvenlik Konseyine iletti. Sırbistan bunu reddederek "denetimli özerklik" önerisinde bulundu.
Ahtisaari Planı ve BM'nin 1244 sayılı kararı doğrultusunda Kosova Meclisi 17 Şubat 2008'de tek taraflı bağımsızlık ilan etti.
Kosova'nın bağımsızlığını Türkiye başta olmak üzere çok sayıda Avrupa ülkesi hemen tanıdı. Bugün 116 ülke Kosova'yı bağımsız bir devlet olarak tanısa da Sırbistan hala burayı kendi toprağı olarak görmeye devam ediyor.
Öte yandan Sırbistan'ın uluslararası arenadaki en büyük destekçisi Rusya'nın engellemesi ile Kosova hala BM üyesi olamadı.
2018 gergin geçti
Kosova ile Sırbistan arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi amacıyla 2011'de AB arabuluculuğunda diyalog süreci başlatılsa da bu süreç özellikle son üç yılda yaşanan gerginlikler nedeniyle sık sık kesintiye uğradı.
Kosova'nın Kuzey Mitrovitsa şehrinde 16 Ocak 2018'de uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Kosovalı Sırp siyasetçi Oliver İvanovic'in (64) öldürülmesi geçen yıla damga vurdu. O tarihlerde Brüksel'de yapılması planlanan Kosova-Sırbistan toplantısı, Sırp tarafının çekilmesiyle iptal edildi.
Diyalog sürecinde imzalanan Karadağ-Kosova sınırının revize edilmesine ilişkin anlaşmanın Kosova Meclisinde onaylanması da gerginliğe neden oldu. Kosova vatandaşlarına vize serbestliği getirilmesi noktasında büyük öneme sahip bu anlaşma mecliste 21 Mart 2018'de görüşüldü.
Gergin geçen oturumda muhalefet milletvekillerince salona iki kez gaz bombası atılsa da anlaşma 80 milletvekilinin desteği ile onaylandı.
Geçen yıl yaşanan bir diğer gerginlik ise üst düzey Sırp yetkililerin izin verilmemesine rağmen Kosova'ya girmesi oldu. Sırbistan Hükümeti Kosova Ofisi Direktörü Marko Djuric, 26 Mart 2018'de Kuzey Mitrovitsa'daki Sırp buluşmasına katılmak üzere ülkeye izinsiz girdi. Kosova polisince gözaltına alınan ve başkent Priştine'ye getirilen Djuric, ardından sınır dışı edildi.
Eylül başında Kosova ve Sırbistan cumhurbaşkanlarının Brüksel'de AB Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ile görüşmesi planlanıyordu ancak planlanan üçlü görüşme Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic'in reddetmesi nedeniyle gerçekleşmedi.
Vucic, uzlaşmaya çok uzak olduklarını belirterek, Kosova Cumhurbaşkanı Haşim Thaçi il görüşmeye gerek olmadığını söyledi.
Brüksel'deki başarısız toplantı dönüşünde 8-9 Eylül'de Vucic'in Kosova'yı ziyaret etmesi planlanıyordu. Vucic, ziyaretine iki ülke ilişkilerinde hassas bir konumda olan Gazivoda baraj gölünden başlayacağını açıklasa da Kosovalı yetkililer önce buna izin vermedi.
İki ülke hattında yeni bir krizin sinyalleri verilirken, Kosova Dışişleri Bakanı Behgjet Pacolli, "AB'den gelen büyük baskı" nedeniyle Gazivoda ziyaretine izin verdiklerini, zira "başka çareleri olmadığını" açıkladı.
Kosova Cumhurbaşkanı Thaçi'nin de bir kısmı Sırbistan topraklarından kalan ve bu nedenle stratejik öneme sahip Gazivoda'yı gezmesi, Vucic'e bir misilleme olarak yorumlandı.
Kosova'nın INTERPOL üyeliğine Sırbistan engeli
Kosova'nın 20 Kasım 2018'de Birleşik Arap Emirlikleri'nde yapılan 87. Uluslararası Polis Teşkilatı (INTERPOL) Genel Kurulu Toplantısı'nda üyeliğe kabul edilmemesi de krize farklı bir boyut kazandırdı.
Oylamanın ardından Kosova hükümetinden yapılan açıklamada, Kosova'nın üyeliğine karşı oy kullanılmasından hayal kırıklığı duyulduğu belirtilerek, "Sırbistan'ın vahşi kampanyasıyla bir kez daha Kosova'ya ve Kosova ile ilişkilerin normalleşmesi fikrine karşı olan karakterine tanıklık ettik. Kosova karşıtı oy, sadece suç ve suçlulara hizmet edecek." ifadeleri yer aldı.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic ise Kosova'nın INTERPOL'e kabul edilmemesini memnuniyetle karşıladıklarını kaydederek, "Bu, meydan okumak ya da inatlaşmak yerine rasyonel bir yaklaşım sergileyen küçük bir ülkenin başarısıdır." dedi.
Gümrük vergisi krizi
İki ülke arasındaki gerginlik tazeliğini korurken, ertesi gün Kosova Ticaret ve Sanayi Bakanı Endrit Shala'nın teklifi ile Sırbistan ve Bosna Hersek'ten ithal edilen ürünlere yüzde 100 gümrük vergisi uygulaması kararlaştırıldı.
Kosova Başbakanı Ramush Haradinaj, alınan vergi kararının "keyfi" değil, "mecburi" olduğunu vurgulayarak, bunun Kosova vatandaşlarının çıkarlarını savunmak için yapıldığını söyledi.
Sırbistan'ın normalleşme için anlayış göstermediğini savunan Haradinaj, "Diyalogun kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum. Diyalog olmalı ama bizim çıkarımızın da korunması kaçınılmaz." dedi.
Haradinaj, Sırbistan'ın Kosova'nın bağımsızlığını tanıyana dek gümrük vergisi kararından dönmeyeceklerini açıkladı.
Kosova'daki Sırp temsilcilerle Belgrad'da görüşen Vucic ise Kosova hükümetinin vergi uygulamasına tepki gösterirken, Haradinaj'ın açıklamalarına istinaden, "Bu söylemin arkasında başka büyük güçler var.
Muhtemelen önüne verilen bir kağıttan okudu ama kimse tarafından ciddiye alınmadı. Uzun ve yorucu bir mücadeleye hazırlanmalıyız, zira Kosova'nın bağımsızlığını tanımayacağız." ifadelerini kullandı.
AB ve ABD Kosova'ya vergi kararını bir an önce geri çekme çağrısında bulunsalar da Kosova bu çağrıları duymazdan gelmeye devam ediyor.
Kosova ordusunun kurulması
Kosova Güvenlik Gücünün (FSK) orduya dönüştürülmesini öngören yasa tasarılarının 14 Aralık 2018'de Mecliste onaylanması da yeni bir kriz doğurdu.
Oylamada, FSK'nin işleyişi, hizmet şartları ve mevcut FSK Bakanlığının Savunma Bakanlığına dönüştürülmesini düzenleyen üç yasa tasarısı kabul edildi.
Sırbistan karara tepki gösterse de AB ve ABD, Kosova ordusunun dönüşümünün kademeli olmasını istediklerini ifade etti.
Putin'den Kosova açıklaması
Kosova meselesi, yeni yılda da gündemde kalmaya devam ediyor.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 17 Ocak 2019'da Belgrad'a yaptığı resmi ziyaret kapsamında Vucic ile düzenlediği ortak basın toplantısında, Kosova'nın kendi ordusunu kurması ve gümrük vergisi uygulamasına ilişkin, "Kosova'nın sorumsuz adımları, Balkanlar'ın istikrarsızlaşmasına neden olabilir." ifadelerini kullandı.
Rus lider, Belgrad ile Priştine'nin ideal bir çözüm bulmasını istediklerini belirterek, AB’nin diyalog sürecinde ara bulucu rolünü yeterince yerine getiremediğini savundu.
Sırbistan ile Kosova arasındaki soruna nihai bir çözümün 2019'da da bulunabileceği ihtimali çok zayıf görünürken, geçen yıllara kıyasla daha sakin başlayan yeni yılın neler getireceği merak ediliyor.
Başkenti Priştine olan ve yaklaşık 1 milyon 780 bin nüfuslu Kosova'da nüfusun büyük çoğunluğunu Arnavutlar oluştururken, ülkede Türk, Boşnak, Sırp, Goralı, Roman, Aşkali ve Mısırlı gibi çeşitli azınlık grupları da yaşıyor. Çoğunluğu Mamuşa ve Prizren'de yaşayan Türkler, nüfusun yüzde 1,1'ini oluşturuyor.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com