Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye ve Azerbaycan’ı doğrudan etkileyen Karabağ problemi de dahil olmak üzere dondurulmuş ihtilafların, Kafkasya’daki istikrarın ve barışın önündeki en büyük engel olduğunu söyledi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Bakü’deki temasları kapsamında ADA Üniversite’nde “Türk Dış Politikasının işbirliği vizyonu: Kafkaslar ve Azerbaycan Perpektifleri” konulu bir konuşma gerçekleştirdi. Çavuşoğlu, yaptığı konuşmada dünyadaki pek çok soruna değindi. Suriye’de yaşananlara dikkati çeken Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
“Suriye’de Suriye’yi yönetemeyen bir rejim var ve her gün kendi insanlarını zorla öldüren kimyasal silahlar ve varil bombaları, uçaktan saldırılarla ve de her türlü silahı kullanarak, açlığa terk ederek öldüren bir rejim var. Uluslararası camianın duyarlılığı şununla sınırlı: ‘Türkiye çok iyi iş yapıyor bravo Türkiye. Teşekkür ediyoruz. Örnek kamplar yapıyorsunuz.’ Bu yükü paylaşmaya gelince yoklar. Biz 1 günde Kobani’den 130 bin insanı ülkemize aldık. Bugüne kadar Avrupa Birliği ülkelerinin Suriye’den aldığı mülteci sayısı 130 bin, sadece 130 bin. Biz 1 günde aldık. Ve bugüne kadar bize ulaşan yardım miktarı 300 milyon bile değil. En son 265 milyon dolardı. Seçerek insan alıyorlar. Yani en eğitimlisini alalım, ırk ayrımı yapıyorlar, din ayrımı yapıyorlar. Oysa biz o insanları alırken hiç ırk ayrımı, din ayrımı yapmıyoruz. Ermenileri de aldık. Kürtleri aldık, Arapları aldık, Türkmenleri aldık, Yezidileri aldık. Hepsini aldık. Hiç ayrım yapmadan, Hristiyanmış, Müslümanmış, o mezhep, bu mezhep olmaz bunlar insandır. Affedersiniz bu insanları koyun seçer gibi, pazardan mal seçer gibi en iyisini seçerim anlayışı olmaz. Bu bizim kabul edeceğimiz bir şey değil. Dolayısıyla yönetilemeyen bir Suriye’nin bugün bölgeye yansımaları ve maliyeti çok fazla. Şimdi terörü nasıl yenebiliriz, Suriye’ye istikrarı nasıl getirebiliriz bunun için çalışıyoruz. 60’tan fazla ülke var fakat bugüne kadar kapsamlı bir strateji maalesef yok. Ve o nedenle de terör örgütü, Suriye’nin hala büyük bir bölümünü yönetiyor, hatta Irak’ın da belli bir bölümünü yönetiyor.”
Çavuşoğlu, Libya, Yemen ve Mısır gibi ülkelerdeki sorunlara da değinerek, “Libya başka bir problem. Yemen’deki durumu sizler de takip ediyorsunuz. Maalesef burada da özellikle bir mezhep savaşı var, yani kamplaşma var. Farklı mezheplerin güç savaşından dolayı Yemen’de artık kaosun içinde. Diğer taraftan Irak’ta durum düzeliyor dedik. Mısır’da bir darbe sebebiyle zulüm devam ediyor ve güneyde diğer bazı ülkelerde de maalesef sorunlar ciddi bir şekilde ama insani boyutuyla, ama terör boyutuyla, ama baskı boyutuyla, baskıcı rejimler sebebiyle maalesef devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Aynı sorunların Ukrayna’da da yaşandığını anlatan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Burada iki defa ateşkes anlaşması olmasına rağmen henüz bunların uygulanmadığını, daha doğrusu defalarca ihlal edildiğini görüyoruz. En son yapılan anlaşma ve ateşkesten sonra yine hala bölgede ciddi problemler var, çatışmalar var ve insanlar hala ölmeye devam ediyor. Geçen sene Nisan’dan bu yana ölen insan sayısı binleri geçti, on binlere ulaştı” dedi.
YABANCI SAVAŞÇI FENOMENİ
Söz konusu ülkelerde yaşanan sorunlar nedeniyle ortaya bir yabancı savaşçı fenomeninin çıktığına vurgu yapan Çavuşoğlu, “Bir bakıyorsunuz Suriye’ye dünyanın her yerinden yabancı savaşçı geliyor. Kore’den de geliyor, Japonya’dan da geliyor, Amerika’dan da geliyor, Avrupa’dan da geliyor. Budist de var, çoğunluğu Müslüman, Hristiyan da var. Ama Ukrayna’ya baktığınızda 35 bin yabancı savaşçı var. Kafkaslar’dan var, Balkanlar’dan var, diğer yerlerden var. Öylesine bir ilginç dünyada yaşıyoruz ki yani radikalleşme, marjinalleşme sadece bir inanç ya da bir ideoloji, aşırı sağ-sol anlamında ya da bir din bağlamında gelişmiyor. Radikalleşme her alanda var. Irkçılık, yabancı düşmanlığı, göçmen düşmanlığının dinle de ilgisi yok. Radikalleşmenin herhangi bir sebebi yok. 35 bin savaşçı, farklı dinlerden Ukrayna’da şimdi. En büyük sorun bu savaş durduğu zaman o insanlar şehirlerine ya da ülkelerine döndüğü zaman ne olacak? Ne olduğunu zaten görüyoruz” ifadelerinde bulundu.
“BATI’YLA RUSYA’NIN ARASINDAKİ ÇEKİŞMENİN MALİYETİNİ UKRAYNA ÖDÜYOR”
Ukrayna konusunda hem Rusya’nın hem Batı’nın eleştirilebileceğinin altını çizen Bakan Çavuşoğlu, “Hala Soğuk Savaş dönemindeki gibi birbirimize muamele etmeye devam edersek yaşadığımız kriz Ukrayna ile sınırlı kalmaz. Gürcistan’la sınırlı kalmaz. Öncelikle bu işi halletmemiz lazım. Bugün Batı’yla Rusya’nın arasındaki çekişmenin maliyetini Ukrayna ödüyor. Zamanında Gürcistan ödedi, başkaları da ödeyebilir” şeklinde konuştu.
“BİZ ÇÖZÜM İSTİYORUZ”
Hem Türkiye’nin hem Azerbaycan’ın doğrudan etkilendiği Karabağ problemi de dahil olmak üzere dondurulmuş ihtilafların, bölgedeki, özellikle Kafkasya’daki istikrarın ve barışın önündeki en büyük engel olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, “Biz çözüm istiyoruz. Biz barış istiyoruz, huzur istiyoruz. Türk dış politikasının ana unsurlarından bir tanesi budur. Yurtta sulh cihanda sulh” dedi.
Çavuşoğlu, “Biz komşularla sorun istemiyoruz. Özellikle Ermenistan için söylüyorum; komşu ülkelerinin sınır bütünlüğüne, toprak bütünlüğüne bağımsızlığına saygı duymalıdır ve komşularının toprağında gözü olmamalıdır” şeklinde konuştu.
VİZELERİN KALDIRILMASI
Dost ve kardeş ülkelerle dünyanın her yerinden ülkelerle vizelerin kaldırıldığını söyleyen Çavuşoğlu, “Azerbaycan vatandaşı kardeşlerimiz de Türkiye’ye vizesiz gelebiliyorlar. Şimdi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının Azerbaycan’a vizesi gelmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bugün bu konuyu da gündeme getirdik. En azından belli düzenlemeler yapacağız ve kolaylıklar sağlayacağız. Biz Azerbaycan’ın kendi içinde bulunduğu bu bölgedeki bulunduğu gerek iç gerek dış dengeleri biliyoruz ve Azerbaycan’a saygı duyuyoruz” dedi.
TERÖRLE MÜCADELE
Terörle mücadele konusunda strateji eksikliğinden doğan bir sorun olduğuna dikkat çeken Bakan Mevlüt Çavuşoğlu şunları söyledi:
“Suriye’deki IŞİD’i yenemememizin sebebi de terör konusunda bir stratejimiz olmaması. Ve terör konusu sadece IŞİD ile sınırlı değil. Bugün en vahşi terör saldırılarını yapan, insanları vahşice öldüren bir terör örgütü onu sürekli örnek olarak veriyoruz. Ama dünyanın her yerinde terör var. Boko Haram bir günde bin insan öldürüyor Nijerya’da. Onlara karşı biraz duyarsız kalıyoruz. İnsanlar ve terör örgütleri arasında ayrım yapmak çok tehlikelidir. Benim teröristim iyi seninki kötü. Bu terörist seküler diğeri İslamist. O yüzden seküler daha iyi. Veya bu terörist şimdi benim esas düşmanımla savaşıyor, bu terörist daha iyidir ayrımı yaparsak yarın o terör örgütleri biraz daha güçlendiği zaman seni vurmaya başlar. IŞİD’de böyle başladı. IŞİD’e başlangıçta bazı ülkeler ve özellikle de Suriye rejimi, şimdi belgeleriyle ortaya çıkıyor, çok destek verdi. Şimdi IŞİD’in eline bakın. Silahlarının yarısı Rus ve Çin silahı, yarısı da Amerikan silahları. Nerden elde ettiler bu silahları. Rus, Çin ve Sırp silahlarını rejimden aldılar, diğerlerini de daha önce Maliki dönemindeki bir günde Musul’u terk eden sözde Irak ordusundan aldılar ya da askerlerden aldılar. Bir günde 70 bin kişi IŞİD geliyor diye Musul’u terk etti gitti. Dolayısıyla bunların hepsi başlı başına sorun. Ama dünyanın her yerinde terör var. Bu terörle mücadelede etkili miyiz? Uluslar arası örgütler başarılı mı?”
“BM SORUNLARLA MÜCADELEDE YETERSİZ KALIYOR”
Bakan Çavuşoğlu, Birleşmiş Milletler’in ve uluslararası örgütlerin, dünyanın ve halkların karşılaştığı sorunlarla mücadelede yetersiz kaldığını vurgulayarak, “Karabağ problemini çözemiyor. Bugünkü çatışmaları durdurabiliyor mu? Hayır. Engelleyebilir mi öncesinde? Hayır. Terörle mücadele demiyoruz. Bir sürü inisiyatifler var. Terörle mücadele formu veya inisiyatifi eş başkanlığını yapıyoruz biz. Stratejileri ortaya koyuyoruz. Barış için arabulucu inisiyatifi yapıyoruz ama hangi çatışmayı önlemek için bugün uluslararası örgütler ya da ülkeler barışı sağlama konusunda etkili?” diye konuştu.
Medeniyetler Arası İttifak’ın da eş başkanlığını yaptığını hatırlatan Çavuşoğlu, “Önümüzdeki yıl 2016’da Medeniyetler Arası İttifak Zirvesi’ne Azerbaycan ev sahipliği yapacak. Azerbaycan’ı özellikle tebrik ediyorum, kutluyorum” ifadelerini kullandı.
(İHA)