Spor

Avni Aker’e veda yılında babasını anlattı

Trabzon’un ilk beden eğitimi öğretmeni Avni Aker’in kızı Türkan Aker, vedaya hazırlanan Avni Aker Stadyumu’nun yapılış hikayesini ve o günleri anlattı. Yapımına 1948 yılında başlanan, 3 yılda tamamlanarak 1951 yılında hizmete giren...

Avni Aker’e veda yılında babasını anlattı
01-06-2016 13:53
Trabzon’un ilk beden eğitimi öğretmeni Avni Aker’in kızı Türkan Aker, vedaya hazırlanan Avni Aker Stadyumu’nun yapılış hikayesini ve o günleri anlattı.
Yapımına 1948 yılında başlanan, 3 yılda tamamlanarak 1951 yılında hizmete giren ve 65 yıldır Trabzon sporuna hizmet veren Hüseyin Avni Aker Stadyumu, Akyazı Spor Kompleksi’nin hizmete girecek olması ile vedaya hazırlanıyor.
Stadın yapımında büyük emeği olan ancak tamamlanmasını göremeden hayatını kaybeden Trabzon’un ilk beden eğitimi öğretmeni Hüseyin Avni Aker’in hayattaki tek evladı olan 89 yaşındaki Türkan Aker, stadın yapılış hikayesini ve o günleri Trabzonspor Dergisi’ne anlattı.
Babasının adının stadyuma verildiğini öğrendiklerinde sevinçten havalara uçtuklarını belirten Aker, Akyazı Spor Kompleksi’nin yapılması ile buruk bir mutluluk yaşadıklarını ancak babasının isminin tarihe geçmesi nedeniyle de gururlu olduklarını söyledi. Avni Aker’e vedanın en çok kendisini üzdüğünü belirten Aker, "Tabi ki babamın isminin yaşamasını isterim. Ancak emeğinin, çabasının olmadığı hiçbir yere isminin yeniden verilmesini kabul edemem. Adı zaten tarihe geçmiş” dedi.
Ailesinin hayatta kalan tek ferdi olduğunu belirten Aker, "Annem Şöhret hanım ev hanımıydı. Babama da hep, ‘Efendi’ diye hitap ederdi. Biz dört kardeştik. En büyüğümüz Ömer Faruk ağabeyim, sonra Adnan, ben ve kardeşim Aydın. Aydın’ı 2 yıl önce kaybettik. Şu anda hayatta kalan tek çocuk benim. Babam çok merhametli, eli açık, akrabasını, komşusunu düşünen, kollayan bir insandı. Annemle çok mutlu bir evlilikleri vardı" diye konuştu.

"BABAM TRABZON TARİHİNİN İLK BEDEN EĞİTİMİ ÖĞRETMENİYDİ"
Türkan Aker, babası Hüseyin Avni Aker’in, Trabzon tarihinin ilk beden eğitimi öğretmeni olduğunu belirterek, "Babam, Vakfıkebir’in Çavuşlu Köyü’nde dünyaya gelmiş. Trabzon’a gelmişler. İstiklal Savaşı’na katılarak düşmanla savaşmış. İlkokul öğretmenliği yapıyordu ancak o sadece beden eğitimi öğretmeni değildi. Trabzon tarihinin ilk beden öğretmeniydi. Trabzon Lisesi ile Ticaret Lisesi’nde öğretmenlik yaptı. Buralarda da başarılı olunca Beden Terbiyesi Bölge Asbaşkanlığı görevine getirilmişti. O Trabzon’da sporu sevdiren ve ilerleten insandı. O kadar iyi bir insandı ki, kardeşlerine çifter çifter elbise diktirdiğini hatırlıyorum. Hatta milletvekili adayı olması için teklif gelmiş, o ise ‘Enerjimi Trabzon’a vereceğim’ diyerek bu teklifi kabul etmemişti" ifadelerini kullandı.

"BABAM STADYUMUN BİTİŞİNİ GÖREMEDİ"
Türkan Aker, babasının stadyumu bitişini göremediği belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdiki Trabzon Lisesi’nin karşısında Orman Okulu lojmanları vardı. O lojmanların hemen yanında üzeri tahtalarla kapatılmış bir saha vardı ve o saha berbattı. Bayram törenleri de orada yapılırdı. Bu şartlar Trabzon’da bir sahaya ihtiyaç olduğunu gösterdi ve babamdan istekte bulundular. Stat yapılan o alan tütün tarlasıydı ve bir takım araştırmalardan sonra orayı seçtiler. Beden Terbiyesi Bölge Başkanlığı o arsayı satın aldı. Ben o sıralarda 15 yaşlarındaydım. O alan evimizin yakınındaydı ve sürekli oraya toprak yığıldığını görüyordum. Toprağı da at arabalarıyla taşıyorlardı. Ara sıra evimizin üst katına çıkıp bakıyorduk oraya. Stadın yapıldığı yer bugünkü gibi değildi tabi ki. Daha doğrusu Trabzon’da o dönem düz bir yer yoktu. Hatta bizim tütün tarlalarımızın bir kısmı bile gitmişti stat için. Babam stat için gerçekten çok çalıştı, emek sarf etti. Hatta bir ara çok yorulduğu için Beden Terbiyesi’nden bir öğretmen daha istedi. Ve Hayri Gür ile Turgut Bey isimli bir öğretmen daha gönderdiler. Aylarca hatta senelerce dolduruldu orası. Çok uzun sürdü çalışmalar. Bitişini göremedi babam, görseydi çok sevinecekti. Biz de ismi verildiği zaman çok sevinmiştik."

"BABAMIN ADI TARİH OLMUŞ"
Yapımı devam eden Akyazı Spor ve Kültür Kompleksi ile ilgili olarak ise Aker, duygularını şöyle anlattı:
"İnsanın içi burkuluyor. Tabi ki babamın isminin yaşamasını isterim. Ancak emeğinin, çabasının olmadığı hiçbir yere isminin yeniden verilmesini kabul edemem. Onun adı zaten tarihe geçmiş. Bütün Aker ailesinin en azından onöre edilmek adına maçlarda tribünde bir yerlerinin olmasını isterdim. O yüzden de ilgililerin bu anlamda daha vefalı olmasını beklerim."
(İHA)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER