Çevre-Hayat

Atatürk Havalimanının 60 yıllık 'Gönül Annesi'

Atatürk Havalimanında 60 yıldır hediyelik eşya dükkanı işleten Gönül Şimşek, zor durumda kalan, desteğe ihtiyaç duyan çalışanlar ve yolculara uzattığı yardım eli nedeniyle havalimanının "Gönül Annesi" olarak tanınıyor.

Atatürk Havalimanının 60 yıllık 'Gönül Annesi'
15-11-2018 15:32

İSTANBUL - İzzet Taşkıran

Atatürk Havalimanında 1958'den bu yana hediyelik eşya dükkanı işleten Gönül Şimşek, yardımsever bir kişi olarak biliniyor.

Geçmiş yıllarda kadın personel olmaması nedeniyle transit bölümde gönüllü muhafaza memurluğu yapan, şimdiye kadar 7 kez yolcular arasında doğum yapan kadınlara yardım eden "Gönül Anne", 60 yıllık kesintisiz iş hayatıyla Guiness Rekorlar Kitabı temsilcilerinin de dikkatini çekmiş.

Yıl başından sonra tarifeli uçuşlara kapatılacak Atatürk Havalimanı'nda bulunan arkadaş, dost ve yakınlarından ayrılacağı için üzülen Şimşek, vefatından sonra oğlu tarafından yayımlanacak şiir ve anı kitabının gelirini, Türkiye Sakatlar Derneği'ne bağışlayacak.

Şimşek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçmişte eşinin işi dolayısıyla Atatürk Havalimanı'na gelmeye başladığını söyledi. Şimdiki otelin bulunduğu bölümünde küçük bir terminalin yer aldığını aktaran Şimşek, burada gazete ve mecmua satan küçük bir dükkanı, eşinin işletmeye başladığını söyledi.

Şimşek, eşi transit salonunda yeni bir dükkan alınca buraya geçtiğini ifade ederek, "Çünkü eşim ayrıca restoran işletmeciliği yapıyordu. İşleri çok yoğundu. O dönemde kartpostal, dergi ve gazete gibi Türkiye'yi tanıtıcı ürünler havalimanında yoktu. Eşime bunları alıp, satabileceğimizi söyledim. Babıali'ye giderek, gazete, mecmua, kitapları, o zamanın yabancı yayınlar da satan meşhur kitabevinden temin ettim. Bunları dükkana koyduk. O sırada Kore'den yolcular gelmeye başladı. Onlar, 'Türkiye'yi tanıtacak ürünler yok' dediler. Gerçekten de yoktu. Atatürk Havalimanı'nda lokum, çikolata, şekerleme bulunmazdı. Bu sefer Hacıbekir'den lokum aldık. Dükkana koyduk. Kartpostal derdine düştük. Onu da bulduk." diye konuştu.

Yabancı turistlerin almak istediği kuru yemişleri Sirkeci'den alarak, süslü torbalara koyduklarını ifade eden Şimşek, bunların yolcuların çok hoşuna gittiğini belirtti.

"Artık aile gibi olmuştuk"

Şimşek, transit salonunun şimdiki Atatürk Havalimanı'nda olduğu gibi büyük olmadığını kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Terminalde ufacık duty free dükkanı, bir restoran, bir de tekel bayisi vardı. Bir uçak geldiği zaman, gümrük muhafaza memuru bir kapı açardı. Yolcu içeride alışverişini ederdi. Saati gelince de kapı açılır ve uçağa giderlerdi. Atatürk Havalimanı böyle başladı. Şimdi 80 milyon yolcuya ulaştı. Pistin üzerinde masa, onun üzerinde çayımız, kahvemiz her şeyimiz olurdu. Kendimiz pişirirdik. Eşim de yiyecek ve içecek getirip, masanın üstünü doldururdu. Gümrük müdürü, muhafaza memuru ve diğer çalışanlarla hep birlikte olurduk. O dönem bir tane gümrük müdürü bulunurdu. Bir tane komiser Zeki bey, 2 de polisimiz vardı. Havalimanı gümrüğünde muayene memuru bile yoktu. Bagajlar benim olduğum yerin yanından geçerdi. Bir nevi gönüllü muhafaza memurluğunu, tam 2 sene yaptım. Gümrük muhafaza memuru 'Anne gel' diye beni çağırırdı ama yaşım 28'di. 'Gel ihbar var, bu yolcuyu bir ara' derdi. Çünkü erkek memurlar kadınları arayamaz. Ben de o yolcuları arardım. Saçlarının arasından kaçak saat çıkardığım çok olurdu. Yolcuların üstlerinden kaçak ürünler çok çıkardı. Aynı zamanda 7 kere tuvaletlerde hamile kadınlara doğum yaptırdım. Yolcular, hamile olarak terminale geliyorlardı. Sancıları çıktığında tuvalette doğumlarına yardımcı oluyordum. Sonra eşim yardım ediyor, doğum yapanları hastaneye götürüyorduk. Artık aile gibi olmuştuk. Herkes birbirini tanır ve severdi."

Atatürk Havalimanı'nda yıllar geçtikçe sefer ve yolcu sayısının arttığını, bu nedenle havalimanının üst katının iç, alt katının ise dış hatlar olarak kullanıldığını dile getiren Şimşek, daha sonra iç hatlarda bir dükkan açtıklarını söyledi.

Şimşek, VİP salonuna yakın olmalarından dolayı devlet büyükleriyle tanışma fırsatını yakaladıklarını ifade ederek, "Devlet büyüklerini hep görürdük. Beni bildikleri için yanlarına çağırıp konuşurlardı. Eşim, Halk Partili olduğu için onu bilhassa tanırlardı. Rahmetli Bülent Ecevit, eşimin sınıf arkadaşıydı. Eşim, onu ve İsmet İnönü'yi hiç bırakmadı. Onun babasıydı o. Yaşlı haline çok üzülürdü. İsmet Bey, göz muayenesine yurt dışına giderdi. Eşim, yanından ayrılmazdı." dedi.

Havalimanında kendisinin "Gönül Anne" olarak bilindiğini, yolcuların devamlı kendisiyle tanışarak, fotoğraf çektirmek istediğini ifade eden Şimşek, gelen herkesi çok tatlı bir şekilde karşılamaya çalıştığını belirtti.

Şimşek, gelen yolcularla muhabbet edip, onları en iyi şekilde yolculuğa uğurlamaya çalıştığını kaydederek, "Yolcular, onları iyi karşıladığım için çok mutlu olur. Benimle fotoğraf çektirirler. Bana 'mami, grandma,' falan diyorlar. Çocukları varsa hediyeler veriyorum. Yolcularla ilişkim bu yüzden çok iyidir." dedi.

Guiness Rekorlar Kitabı temsilcilerinin kendisini tanımak için havalimanına geldiğini dile getiren Şimşek, şöyle devam etti:

"Ben, gelen temsilcilere 'Öyle bir şeyi sevmiyorum. Rekorlar kitabına girmek de istemiyorum. İleriki dönemlerde evimden taşınır, size bu konuyu ispat edecek bir şeyler bulursam belki olabilir ama şu anda böyle bir şeyi istemem' dedim. Eski resimleri görmek istediler ama depoya kaldırdığım için elimde şu an yok. Burada çalışanlar veya memurlar yanlarıma geliyor. Bana 'Seni çok seviyoruz, bizim annemizsin', 'Her derdimize koşuyorsun, her konuda yardımcı oluyorsun. Biz seni anne olarak gördük, öyle de kalacaksın' diyorlar. Yani ben aslında burada 28 yaşındayken 'Gönül Anne' oldum. Şimdiye kadar da devam ediyor bu."

Şimşek, 60 yıldır evi gibi gördüğü Atatürk Havalimanı'nın yıl sonunda İstanbul Havalimanı'na taşınacağını hatırlattı.

1947'den beri hayatını yazdığını ve şiirler kaleme aldığını kaydeden Şimşek, Atatürk Havalimanı'nın edebi hayatının en büyük bölümünü oluşturduğunu belirtti.

Kitabının gelirini Sakatlar Cemiyetine bağışladı

Şimşek, öldükten sonra bunların kitap olarak çıkarılmasını oğluna vasiyet ettiğini dile getirerek, "Bu kitabın gelirleri, Sakatlar Cemiyetine verilecek. Yaşantımla havalimanıyla ilgili düşüncelerimi bu şekilde sunacaklar." ifadelerini kullandı.

Sağlık sorunları nedeniyle İstanbul Havalimanı'nda çalışmasının artık çok zor olduğuna değinen Şimşek, oğlunun, babasının mesleğini devam ettirerek, yeni havalimanında yolculara hizmet vermeyi sürdüreceğini belirtti.

"Benim için çalışma macerası Atatürk Havalimanı'nda son bulacak" ifadelerini kullanan Şimşek, burası kapanınca üzerine çok ağır yük bineceğini, buna kendisini alıştırmaya çalıştığını söyledi.

Şimşek, perşembe hariç haftanın altı günü sabah havalimanına geldiğini anlatarak, "Yeşilköy'de oturuyorum. 1960'larda Atatürk Havalimanı saat 23.00'de kapanır, sabah 06.00'da açılırdı. Ben de o saatte kalkar, hazırlanır, işime gelirdim. O gün bugün hep o saatte gelirim. Yaşlandığım için akşamları bazen 17.00'de eve kaçıyorum. Normalde akşam sekize kadar durmaya çalışıyorum." şeklinde konuştu.

"Her derdimizin dermanı Gönül Annemiz'dedir"

Çalışanlardan Şenol Çakır, 2013'ten itibaren Şimşek'in dükkanında çalıştığını, onu tanımaktan dolayı çok mutlu olduğunu söyledi.

Şimşek'in yıllardır kendilerine annelik yaptığını, dert ve sıkıntılarıyla ilgilendiğini ifade eden Çakır, "Maddi ve manevi her konuda bizimle ilgilenir. İş konusunda da bize dükkanda yardımcı olur. Hiçbir şekilde isteğimizi geri çevirmez. Her derdimizin dermanı Gönül Annemiz'dedir. Buralarda da çok sevilen ve değerli bir insan. Varlığıyla burada hayat veriyor ve neşe saçıyor. Bazen üzgün olsak, nedenini merak edip soruyor. Çaresi neyse onu bulmak için elinden geleni yapıyor. Yeter ki bizi gülen yüzlerle görebilsin ister." diye konuştu.

Atatürk Havalimanı'nın kapanmasına Gönül Anne'lerinden ayrılacağı için üzüldüklerini ifade eden Çakır, İstanbul Havalimanı'nda da yolculara hizmet vermeye devam edeceklerini sözlerine ekledi.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER