23 yıl önce işletmeye alınan Atatürk Barajı, bugüne kadar ülke ekonomisine sadece enerji bakımından 40 milyar liradan fazla katma değer sağladı.
Atatürk Barajı’nın işletmeye alındığı 1992’den bugüne kadar geçen 23 yıllık zaman diliminde 160 milyar kiloWatt.saati aşan bir enerji ürettiğini vurgulayan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, “Atatürk Barajı yalnızca bulunduğu bölgenin değil, ülkemizin kalkınmasına da önemli faydalar sağladı. Yıllık ortalama 8,9 milyar kiloWatt.saat enerji üretim kapasitesine sahip olan Atatürk Barajı, ülke ekonomisine her yıl 2,2 milyar TL katkı sağlayabiliyor. Atatürk Barajı’nın işletmeye alınmasından bu yana geçen 23 yılda milli ekonomiye katkısı 40 milyar TL’yi aştı” diye konuştu.
Ülkemiz için ekonomik gelişmenin hayati bir önem taşıdığının altını çizen Eroğlu, “Yurdumuzda ekonomik kalkınmanın gerçekleştirilebilmesi ve sürdürülebilmesi gittikçe artan oranda enerji talebi ile mümkün olabilmektedir. Enerjinin yenilenebilen ulusal kaynaklardan üretilmesinin önemi ise son yıllarda bütün ağırlığı ile enerjinin dışa bağımlılığı problemi ile açık olarak ortaya çıkmıştır. Bu sebeple su kaynaklarımızdan üretilen yerli hidroelektrik enerjinin memleketimizin ekonomik gelişmesi için en sağlıklı enerji türü olduğu açıkça ortadadır” dedi.
“BARAJLARIN FAYDALARI SAYMAKLA BİTMEZ”
Baraj ve HES’lerin yapımının ülkemiz açısından bir tercih olmadığını, bir zaruret olduğunu ifade eden Bakan Eroğlu, “HES’ler bazı kesimlerin söylediği gibi çevreye zarar vermez. Diğer fosil yakıtlardan üretilen enerjinin çevreye verdiği zarar ile kıyaslandığında neredeyse hiç zararı yoktur. Baraj ve HES’ler enerji üretiminin yanında insanların su ihtiyacını karşılar, taşkın zararlarının önüne geçer ve zirai alanlara sulama suyu temin eder. Aynı zamanda bölge turizmine katkı veren ve erozyona yönelik ağaçlandırmalara katkı veren bu barajların faydaları saymakla bitmez” değerlendirmesinde bulundu.
“BARAJ BÖLGEYİ BEREKETLİ TOPRAKLARA DÖNÜŞTÜRDÜ”
Atatürk Barajı yapılmadan önce bölgenin kurak ve ziraat görmemiş bir alan olduğunu vurgulayan Bakan Eroğlu, “Atatürk Barajı’nın inşaatında çalışmaya gelen genç bir mühendisin ‘Atatürk Barajı’nın arazisini ilk gördüğüm gün Fırat’ın iki yakasında mühendisler elektronik ölçüm aletleriyle ay yüzeyi gibi bir alanda çalışıyorlardı. Çevre yerleşimlerde yoksulluktan güç hayvanı bile edinemeyen köylüler, karasabanı insan gücüyle çekiyorlardı’ diye anlatıyor. Atatürk Barajı, ay yüzeyi gibi canlının yaşamasına müsaade etmeyen bir coğrafyayı bereketli topraklara dönüştürdü” dedi.
Atatürk Barajı ile zirai arazilerin suya kavuşmasıyla yöre halkının da refah düzeyinin arttığını belirten Eroğlu, “Bölgeye yatırımlarımız devam edecek ve sulanabilir ne kadar alan varsa buralara en modern sulama tesislerini inşa edeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.
(İHA)
Atatürk Barajı’nın işletmeye alındığı 1992’den bugüne kadar geçen 23 yıllık zaman diliminde 160 milyar kiloWatt.saati aşan bir enerji ürettiğini vurgulayan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, “Atatürk Barajı yalnızca bulunduğu bölgenin değil, ülkemizin kalkınmasına da önemli faydalar sağladı. Yıllık ortalama 8,9 milyar kiloWatt.saat enerji üretim kapasitesine sahip olan Atatürk Barajı, ülke ekonomisine her yıl 2,2 milyar TL katkı sağlayabiliyor. Atatürk Barajı’nın işletmeye alınmasından bu yana geçen 23 yılda milli ekonomiye katkısı 40 milyar TL’yi aştı” diye konuştu.
Ülkemiz için ekonomik gelişmenin hayati bir önem taşıdığının altını çizen Eroğlu, “Yurdumuzda ekonomik kalkınmanın gerçekleştirilebilmesi ve sürdürülebilmesi gittikçe artan oranda enerji talebi ile mümkün olabilmektedir. Enerjinin yenilenebilen ulusal kaynaklardan üretilmesinin önemi ise son yıllarda bütün ağırlığı ile enerjinin dışa bağımlılığı problemi ile açık olarak ortaya çıkmıştır. Bu sebeple su kaynaklarımızdan üretilen yerli hidroelektrik enerjinin memleketimizin ekonomik gelişmesi için en sağlıklı enerji türü olduğu açıkça ortadadır” dedi.
“BARAJLARIN FAYDALARI SAYMAKLA BİTMEZ”
Baraj ve HES’lerin yapımının ülkemiz açısından bir tercih olmadığını, bir zaruret olduğunu ifade eden Bakan Eroğlu, “HES’ler bazı kesimlerin söylediği gibi çevreye zarar vermez. Diğer fosil yakıtlardan üretilen enerjinin çevreye verdiği zarar ile kıyaslandığında neredeyse hiç zararı yoktur. Baraj ve HES’ler enerji üretiminin yanında insanların su ihtiyacını karşılar, taşkın zararlarının önüne geçer ve zirai alanlara sulama suyu temin eder. Aynı zamanda bölge turizmine katkı veren ve erozyona yönelik ağaçlandırmalara katkı veren bu barajların faydaları saymakla bitmez” değerlendirmesinde bulundu.
“BARAJ BÖLGEYİ BEREKETLİ TOPRAKLARA DÖNÜŞTÜRDÜ”
Atatürk Barajı yapılmadan önce bölgenin kurak ve ziraat görmemiş bir alan olduğunu vurgulayan Bakan Eroğlu, “Atatürk Barajı’nın inşaatında çalışmaya gelen genç bir mühendisin ‘Atatürk Barajı’nın arazisini ilk gördüğüm gün Fırat’ın iki yakasında mühendisler elektronik ölçüm aletleriyle ay yüzeyi gibi bir alanda çalışıyorlardı. Çevre yerleşimlerde yoksulluktan güç hayvanı bile edinemeyen köylüler, karasabanı insan gücüyle çekiyorlardı’ diye anlatıyor. Atatürk Barajı, ay yüzeyi gibi canlının yaşamasına müsaade etmeyen bir coğrafyayı bereketli topraklara dönüştürdü” dedi.
Atatürk Barajı ile zirai arazilerin suya kavuşmasıyla yöre halkının da refah düzeyinin arttığını belirten Eroğlu, “Bölgeye yatırımlarımız devam edecek ve sulanabilir ne kadar alan varsa buralara en modern sulama tesislerini inşa edeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.
(İHA)