MERSİN
Putlara tapmayı reddederek dönemin hükümdarından kaçıp sığındıkları mağarada 309 yıl uyudukları rivayet edilen 7 gencin hikayesinin geçtiği yer olduğuna inanılan Mersin'in Tarsus ilçesindeki Ashab-ı Kehf Mağarası, ramazan ayında ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Derlenen bilgilere göre, Kur'an-ı Kerim'de Kehf Suresi'nde bahsi geçen ve tüm dünyada "Yedi Uyurlar Mağarası" olarak bilinen mağaranın tam nerede bulunduğuyla ilgili kesin bilgi bulunmuyor.
Dünyanın çeşitli kentleri ile Mersin'in Tarsus ve Kahramanmaraş'ın Afşin ilçelerinde de Ashab-ı Kehf'e atfedilen mağaralar yer alıyor.
İbadetlerini sürdürmek ve putlara tapmamak için dönemin hükümdarı Dakyanus'un zulmünden kaçan Yemliha, Mekselina, Mislina, Mernuş, Debernuş, Şazenuş ve Kefeştatayyuş'un sığındıkları bu mağarada 309 yıl uyudukları rivayet edilirken, köpekleri Kıtmir'in de bu süre zarfında gruba eşlik ettiğine inanılıyor.
İlgi çekici hikayesi, mistik havası ve ilginç sarkıtlarıyla öne çıkan Tarsus'taki mağara ise ramazan ayını kutsal yerleri ziyaret ederek değerlendirmek isteyenlerle dolup taşıyor.
Ziyaretçiler, Ashab-ı Kehf Mağarası'nda, 7 gencin uyuduğuna inanılan bölmeleri gezip dua ediyor. Bazı ziyaretçiler de ibadetlerini, mağaranın üzerindeki mescitte namaz kılarak gerçekleştiriyor.
"Burada çok büyük dersler var"
Tarsus Müftüsü Hayri Erenay, Tarsus ve İslam kültürü denilince ilk akla gelen yerlerden birinin Ashab-ı Kehf olduğunu söyledi.
Olayın, bugün bile insanlık için büyük dersler taşıdığını ifade eden Erenay, "Ashab-ı Kehf 7 gencin, tevhit için çıktıkları yolda, imanı terk etmek yerine, toplumu terk edip, imanı korumayı yeğleyen bir çıkış hareketidir." dedi.
Erenay, gençlerin hikayesinin ibretler taşıdığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Ashab-ı Kehf, 7 gencin, insanları vurup kırmadan, imanlarına engel olmak isteyenlere karşı fiziki bir şiddet kullanmadan dik bir duruş, imanlı bir duruşla yaptıkları hicret hareketleri ve akabinde 309 yıl sonra yeniden uyandırılmalarıdır. Gençlerin, yüzyıllar sonra uyandırılmalarının ardından Tarsus'a alışverişe geldiklerinde ellerindeki paraların, 300 sene önceki kralın paraları olmasından dolayı tanınmalarından sonra, mümin olan o dönemin yöneticisinin kendilerini mağaraya kadar takibe aldırmasıyla, onların kaybolan 7 mukaddes, inançlı genç olduğunun anlaşılmıştır."
Kehf Suresi'nde, gençlerin uyandırıldıktan sonraki akıbetiyle ilgili bir işaret bulunmadığını aktaran Erenay, 309 yıllık uykunun Allah'ın bir hikmeti olduğunu ifade etti.
Erenay, şöyle devam etti:
"Eğer bulunduğunuz ortamda imanı yaşayamıyorsanız, Ashab-ı Kehf, inandığınız idealleri yaşatmak için bir çıkış ve hicret hareketidir. Gençlere hicret izni oraya kadar verildiği için, Encülüs Dağı dediğimiz dağa vardıklarında bu 7 inanmış genç, yedincileri olan çobanın delaletiyle mağaraya sığınırlar. Mağarada Allah'ın izni ve kerametiyle, mucizesiyle 309 yıl uyurlar, ölmezler. Burada çok büyük dersler var. İnsan için zaman izafi bir kavramdır. Aslında dün, bugün, yarın, hepsi Allah'ın mülküdür. Dolayısıyla Allah emrettiğinde 300 sene bir nefestir, bir nefes 300 seneye bedeldir manasında büyük dersler var burada."
Ramazan ayı boyunca buranın ziyaret edilmesi gereken önemli yerlerden olduğunun altını çizen Erenay, şöyle devam etti:
"Ashab-ı Kehf itikaf açısından çok lezzetli ve feyzli bir yerdir. Ramazanın son 10 gününde, itikaf için biz Ashab-ı Kehf 'in ziyaret edilmesini tavsiye ediyoruz. İllaki son 10 gün değil, bir namazın başlangıcından sonuna kadar da olsa orada bir itikaf yapılmalıdır çünkü 309 yıllık ölümle yaşam arasındaki bir itikaf yaşanmıştır. Bugün biz de aynı feyzi anlayabilmek ve yaşayabilmek adına Ashab-ı Kehf'i ramazan içerisinde ziyaret edersek, özellikle Kadir Gecesi'ne de bunu denk getirsek bin aya bedel olan bu geceyle beraber olduğunda bir anlık itikaf, ömre bedel, ömre ömür katabilir. Bu çok önemli."
Erenay, vatandaşları, mağarada yattığı rivayet edilen 7 kişiden dilek dilenmemesi gerektiği konusunda da uyararak bunun yerine Allah'a, bu kişilerin hatırına dua edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
"Defalarca ziyaret ediyoruz"
Ziyaretçilerden 51 yaşındaki Mehmet Babaoğlu, Ashab-ı Kehf'e ara ara geldiğini belirterek, "Her gelişimizde de değişik bir gizemle karşılaşıyoruz. Taşlardaki figürler bir şeyleri çağrıştırıyor. İnsanlar burada nasıl yaşamış merak uyandırıyor." ifadesini kullandı.
Mağarayı ramazan ayı içerisinde özellikle ziyaret etmeyi istediğini dile getiren Babaoğlu, "Ramazanda insan, Allah'ın lütfunu ve sevap kazanmak için elinden gelen her şeyi yapmaya çalışır. Ramazan ayında, dinimizde yeri olan insanları ziyaret etmek tabii ki inancımız gereği bize manevi şeyler kazandırıyor. İnsan şuraya geldiğinde en azından bir huzur hissediyor." dedi.
İki çocuğuyla mağarayı gezen 39 yaşındaki Selma Saldıray da merak ettiği mağarada dua okumak için Hatay'dan geldiğini ifade ederek, sarkıtlardan ve bölmelerden çok etkilendiğini aktardı.
Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinden ailesiyle gelen Eşref Çelik (44) de Ashab-ı Kehf ziyaretinde hem ibadet hem de hasta olan bir yakınlarının şifa bulması için dua ettiklerini söyledi.
dikGAZETE.com