Mecidiyeköy’deki eski Ali Sami Yen stadının yerine inşa edilen rezidans inşaatında 10 işçinin hayatını kaybettiği asansör faciasına ilişkin 25 tutuksuz sanığın ''taksirle ölüme sebebiyet vermek''ten 22,5'ar yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada 13 tutuksuz sanık, bazı şikayetçiler ve taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmanın başlamasının ve taraflarının yoklamasının ardından mahkeme başkanı, Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanması istenen raporun dava dosyasına ulaştığını açıkladı.
Makine yüksek mühendisi, Makine Mühendisi, Elektrik-elektronik mühendisi, Ceza Muhakemesi alanında yardımcı doçent doktor ve 2 A sınıfı İş Güvenliği Uzmanı tarafından hazırlanan 102 sayfalık bilirkişi raporunda olayın iş kazası olduğu belirtildi.
Kazada “kaçınılmazlık” ilkesinden söz edilemeyeceği ve olayın önlenebilir olduğuna vurgu yapılan raporda, “Asansör kabininin katlarda durmasını sağlayan sensör ile herhangi bir tehlike esnasında kabinin en alt ve en üst noktalarda durmasını sağlayan emniyet switchlerinin görev yapmalarını engellemek amacıyla sisteme müdahale eden kişi ve kişilerin elim kazanın meydana gelmesinde birinci derecede asli kusurlu olduğu” belirtildi.
Bilirkişi raporunda, “Yetkisiz personeli operatör olarak asansör kullanımına görevlendiren ve bu kişinin çalışmasına karşı iş sağlığı ve güvenliği uzmanı ve yetkisiz personeli görevlendiren kişi” ile “şafta konulan Plywood Platformun mastın bitim noktasından itibaren 1 metre gibi çok yakın mesafede olması nedeniyle 2 metrelik mesafeyi sağlamayacak şekilde şafta montajını yapan kişinin” tali kusurlu olduğuna dikkat çekildi.
Asli kusurlu tespiti yapılamadı
Kazanın meydana gelmesindeki asıl nedene sebebiyet veren kişi veya kişilerin tespit edilememesinden dolayı asi kusurlu tespitinin yapılamadığı ifade edilen raporda, “Asansörün sözleşme şartlarında takibinde, bakımında ve uygunluğunun değerlendirilmesinde ispata ilişkin kayıtların dosya içerisinde olmamasından dolayı, sanıklar Önder Türksoy, Ümit Savul, Turgay Dalkıç ve Adem Akyıldız’ın tali kusurlu oldukları” anlatıldı.
Kazanın oluşumu ve teknik inceleme neticesinde işin sağlıklı şekli ile yürütülmesinden sorumlu olan sanıklar Murat Aytimur, Bünyamin Keskin, Emre Öz, Ahmet Said Demir ve Mert Çanakçı’nın tali kusurlu olduğu anlatılan raporda, “Dava dosyasında görevlendirilmelerinde sorumluluk alanları anlaşılamadığından sanıklar Kadir Dinç, Selçuk Erdur ve Ömer Kuş’a kusur izafe edilemeyeceği” ifade edildi.
“Asansör firması Genel Müdürüne kusur izafe edilemediği…”
Raporun son bölümünde, “Dava konusu kazanın oluşumunda kusurlarının olmadığı dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden tespit edilmiş olan sanıklar Bahadır Uçar, Kadir Şükrü Yılmaz, Remzi Aydın, Metin Karakoç, Hakan Çelebi, Halil Tarık Çalışkan, Onur Ulaşdemir, Ercan Tokmakçı, İsmail Hakkı Doruk, Orhan Demirel, İbrahim Mert Uzun, Levent Yaşar Çelik ve Erkan Okur’a ise kusur izafe edilemeyeceği kanaatine varıldığı” aktarıldı.
“Hakkında yurt dışına çıkış yasağı olan sanık yurt dışına çıkmış”
Rapora ilişkin görüşü sorulan duruşma savcısı, tarafların bir talebi yoksa dosyanın mütalaa hazırlamak için süre talep etti. Bilirkişi raporuna ilişkin diyecekleri sorulan avukatlardan Yıldız İmrek, “Sanıklardan Murat Aytimur’un yurt dışına çıktığını duyduk. Hakkında yurt dışına çıkış yasağı vardır. Araştırılmasını ve sanık Aytimur’un tutuklanmasını talep ediyoruz” dedi.
Salonda gergin anlar
Avukat İmrek’in konuşması devam ederken, kazada hayatını kaybeden İsmail Sarıtaş’ın kardeşi Ferit Sarıtaş, duruşma salonunda sanık avukatlarından birine “Ne diyorsun sen” diye bağırdı. Bunun üzerine mahkeme başkanı Bülent Dalkıran, Sarıtaş’ın salondan çıkarılmasını istedi. Başkanın bu talimatına mağdur ailelerin avukatları tepki gösterdi.
Asansörde hayatını kaybeden vatandaşın kardeşi duruşma salonundan çıkarıldı
Mağdur aile avukatlarından biri, avukat Yıldız İmrek’in bir sanığın yurt dışına kaçmış olabileceğini söylemesi üzerine sanık avukatlarından Hasan Girit’in, ‘Nasıl kaçtı acaba sınırdan mı sızdı’ dediğini, Sarıtaş’ın buna cevaben sinirlenip bağırdığını söyledi. Ancak mahkeme başkanı kararından dönmedi ve Sarıtaş’ın salondan çıkarılması için talimat verdi. Sarıtaş, mahkeme başkanına “Sağolun, ben oradaki hareketten rahatsız oldum, size saygısızlıktan değil. Bravo ya size, adalet mi verirsiniz siz şimdi” diye bağırarak, güvenlik görevlisi eşliğinde salondan çıkarıldı.
Sanık Murat Aytimur’un avukatı: “Müvekkil kaçmamaktadır”
Sanık Murat Aytimur’un avukatı Seda Demir, müvekkilinin yurt dışına kaçtığı iddialarına ilişkin söz alarak “Müvekkilin eşi Bulgaristan vatandaşıdır. Hakkında yurt dışına çıkış yasağı bulunmamaktadır. Duruşmalara Bulgaristan’dan gelerek katılmıştır. Olayın gerçekleştiği şirkette halen çalışmamaktadır. Müvekkil kaçmamaktadır. Tutuklama talebinin reddini istiyoruz” diye konuştu. Duruşma söz alan taraf avukatları, bilirkişi raporunu incelemek ve beyanda bulunmak için mahkeme heyetinden süre talep etti.
Eksiklikler tamamlanırsa dosya mütalaa için savcıya gönderilecek
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Murat Aytimur’un tutuklaması ve bazı sanıklar hakkındaki adli kontrol tedbirinin kaldırılması talebini reddetti. Taraf avukatlarına, bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunmaları için süre veren mahkeme, eksikliklerin tamamlanması halinde dosyanın mütalaasını hazırlaması için duruşma savcısına gönderilmesine hükmetti. Duruşma 27 Aralık 2016 tarihin ertelendi.
Başak Akbulut