Kültür Sanat

Artık ’Altın Portakal’ değil

Uluslararası Antalya Film Festivali, yarım asırlık geçmişinde bu yıl yine ilklere sahne olacak. 51 yıldır “Uluslararası Altın Portakal Film Festivali” olarak tarihe geçen festival, artık şehrin ismiyle markalaşması için “Uluslararası...

Artık ’Altın Portakal’ değil
23-11-2015 18:00
Uluslararası Antalya Film Festivali, yarım asırlık geçmişinde bu yıl yine ilklere sahne olacak. 51 yıldır “Uluslararası Altın Portakal Film Festivali” olarak tarihe geçen festival, artık şehrin ismiyle markalaşması için “Uluslararası Antalya Film Festivali” olacak.
Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Elif Dağdeviren’in festival direktörlüğünü yaptığı festivalin afişi ve jürisi de belli oldu. Dünya sinemasının öncü isimlerinin yer aldığı yedi kişilik jüride İzlanda, Amerika, Romanya, Belçika ve Türkiye sinemasının önemli isimleri bir araya geldi.

EN İYİ FİLME 50 BİN EURO
29 Kasım- 6 Aralık 2015 tarihleri arasında gerçekleştirilecek festivalin uluslararası jürisi, Türkiye’den iki filmin de yer aldığı 10 filmlik yarışma seçkisini izledikten sonra sonuçları 6 Aralık akşamı Cam Piramit’te gerçekleştirilecek kapanış töreninde açıklayacak. 52’nci Uluslararası Antalya Film Festivali Uluslararası Yarışma’da bu yıldan itibaren En İyi Film ödülünün yanı sıra En İyi Yönetmen, En İyi Senaryo, En İyi Müzik, En İyi Kadın Oyuncu ve En İyi Erkek Oyuncu kategorilerinde de ödül verilecek. Bu yıl ayrıca yarışmanın en iyi filmi 50 bin euro para ödülü kazanacak.

JÜRİDE USTA İSİMLER
Başkanlığında İzlanda sinemasının usta isimlerinden Fridrik Thor Fridriksson olduğu 52. Uluslararası Antalya Film Festivali’nin Uluslararası Yarışma Jürisi’ni koltuğunda Alacakaranlık, Jaws ve hatta Star Wars filminden isimler yer alacak. Jüri koltuğunda yer alacak isimler ise şöyle belirlendi: “Alacakaranlık / Twilight”ın yönetmeni kadın yönetmen Catherine Hardwicke, Romanya sinemasından Anamaria Marinca, “Jaws”un senaristi Carl Gottlieb, “Kuzu” ile ikinci kez Altın Portakal kazanan oyuncu Nesrin Cavadzade, Hollywood efsanesini ilk kez kamera önüne çıkaran ve “Star Wars” kast direktörlüğünü üstlenmiş olan Dianne Critenden ve Belçika sinemasından Dominique Derrudere.

FESTİVAL İÇİN DAĞCILAR CAM PİRAMİT’E TIRMANDI
Uluslararası Antalya Film Festivali hazırlıkları devam ederken festivalin yapılacağı Cam Piramit Fuar ve Kongre Merkezi’nin temizlik ve çevre düzenlemeleri Antalya Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından yapıldı. Hazırlıklar için profesyonel dağcılardan destek alınarak Cam Piramit’in 5 bin 500 metrekare büyüklüğündeki cam yüzeyini özel malzemeyle dağcılar tarafından kaplandı. Beyaz zeminle kaplanan piramidin dört yanında film festivali ve EXPO 2016’nın tanıtım logoları yer aldı.

OPTİK İLLÜZYONLU AFİŞ
Geçen yıl ulusal yarışmada verilen, geleneği ve yereli temsil eden klasik Venüs heykelinin yanı sıra, Uluslararası Antalya Film Festivali’nin dünya çapında etkinliğini arttırmak üzere güçlendirilen uluslararası ödüller için de geleceği ve dünyayı temsil etmek üzere aslına uygun olarak Urart tarafından tasarlanan Venüs heykelciği, klasik Altın Portakal ödülünün yanında yerini almıştı. Festivalin bu önemli yeniliğinden hareketle Tasarımcı Emre Erdem ve 70X100 ekibi tarafından 30’un üzerinde alternatif hazırlanırken, seçilen ana afişte optik illüzyon bakanı hipnotize ediyor. Bu özel afişte algısal bir hareket hissi ortaya çıkartılırken hareketin merkezine de festival ödül heykelcikleri konumlandırılıyor.

KEMAL SUNAL SERGİSİ
Türk sinemasının önemli isimlerinden Kemal Sunal’ın vefatının 15. yılı dolayısıyla açılacak sergi, sanatçının filmlerinde giydiği kıyafet ve kullandığı eşyalardan oluşacak. "Kapıcılar Kralı"ndaki rolüyle 1977’de en iyi erkek oyuncu dalında "Altın Portakal" kazanan sanatçının anılacağı sergi için eşi Gül ve çocukları Ezo ile Ali Sunal da destek verdi. Sergide, Sunal’ın "Hababam Sınıfı"nda beden eğitimi derslerinde giydiği kırmızı beyazlı tişört ile "Süt Kardeşler"deki bahriyeli üniforması da yer alacağı bildirildi.

BAŞKAN KOLTUĞUNDA İZLANDALI BİR USTA: FRIDRIK THOR FRIDRIKSSON
Fridrik Thor Fridriksson 1974’te ülkenin ilk sinema kulübünü kurdu ve İzlanda’nın ilk sinema dergisi "Kvikmyndabladid"ı çıkardı. 1978’de Reykjavik Film Festivali’ni başlattı ve uzun süre yöneticiliğini üstlendi. 1987’de ise İzlanda’nın en büyük prodüksiyon şirketine dönüşecek olan “The Icelandic Film Corporation” şirketini kurdu. Bu alanda uluslararası şöhreti ise Lars Von Trier’in Zentropa’sı ve Francis Ford Coppola’nın American Zoetrope’si ile ortaklığı vesilesiyle yayıldı. Belgeseller ve televizyon filmlerinin ardından 1987’de ilk uzun metraj filmi “Skytturna / Beyaz Balinalar”ı çeken Fridriksson, ikinci filmi “Börn Nátturunnar / Doğanın Çocukları” ile Yabancı Dilde En İyi Film Oscar’ına aday gösterildi. Yakın kuşak sinemaseverler ise onu, çılgın yönetmen Lars von Trier’in “Dancer in The Dark / Karanlıkta Dans” filminin yapımcısı olarak ve yine von Trier’in “Direktøren for Det Hele /Emret Patronum” filmindeki oyunculuğuyla hatırlıyor. Fridriksson’ın “Englar Alheimsins / Evrenin Melekleri” (2000) ve “Mamma Gogo” (2010) Türkiye’de de gösterilmişti.

ALACAKARANLIK EFSANESİNİN YÖNETMENİ: CATHERINE HARDWICKE
Holly Hunter’a Oscar adaylığı getiren 2003 yapımı ilk filmi “Thir**** / On Üç” ile seyirciyi sarsarken başarısını da ödüllerle taçlandıran yönetmen Catherine Hardwicke, 52. Uluslararası Antalya Film Festivali Uluslararası Jüri’sinde. Evan Rachel Wood’u yıldız mertebesine ulaştıran “On Üç”le Locarno ve Sundance’in de olduğu pek çok festivalden ödülle dönen Hardwicke, iki genç kız ve aileleri arasındaki ilişkiye odaklandığı bu filminin ardındansa yine gençlik temalı, fantastik romans “Twilight / Alacakaranlık” ile bu kez genç seyircilerden fanatik bir kitle edinmeyi başardı. Heath Ledger’lı “Lords of Dogtown” ve Oscar Isaac’li “The Nativity Story” gibi diğer hitlerinin yanı sıra klasik Kırmızı Başlıklı Kız masalını gerilim yüklü bir atmosfere büründüren “Red Riding Hood” ile izleyicisini şaşırtan yönetmen, son olarak geçtiğimiz Toronto Film Festivali’nde dünya prömiyerini yapan ve bu yılki Antalya Film Festivali’nde Türkiye’de ilk kez gösterilecek olan, Drew Barrymore ve Toni Collette’li “Miss You Already / Seni Şimdiden Özledim” ile seyirci karşısına çıktı.

ROMANYA’DAN DÜNYAYA, CANNES’DAN HOLLYWOOD’A: ANAMARIA MARINCA
Cristian Mungiu’nun 2007 yılında Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye’yi kazanan çarpıcı filmi “4 Luni, 3 Saptamâni si 2 Zile / 4 Ay, 3 Hafta ve 2 Gün” ile hayatımıza giren Romanyalı genç aktris Anamaria Marinca, kısa bir sürede çok sayıda uluslararası yapımda boy gösteren dünyaca ünlü bir yıldıza dönüştü. 2008’de usta yönetmen Francis Ford Coppola’nın “Youth Without Youth / Geç Gelen Gençlik” filminde rol alan Marinca, “Five Minutes of Heaven / Cennete Beş Dakika”, “The Countess / Kontes” ve “Perfect Sense / Yeryüzündeki Son Aşk” filmleriyle uluslararası ününü artıran Marinca geçen yıl, başrolünde Brad Pitt’in oynadığı “Fury”de boy gösterdi. Marinca 2016 Şubat ayında gerçekleştirilecek Berlin Film Festivali Shooting Stars jürisinde de yer alacak.

JAWS SERİSİNİN SENARİSTİ ULUSLARARASI JÜRİDE: CARL GOTTLIEB
Steven Spielberg imzalı, sinema tarihinin en ünlü gerilim filmlerinden “Jaws / Denizin Dişleri”nin senaristi Carl Gottlieb de 52. Uluslararası Antalya Film Festivali Uluslararası Jüri’sinde. “Jaws” ile En İyi Senaryo dalında Altın Küre’ye aday gösterilen Gottlieb, serinin ikinci ve üçüncü filmlerinin de senaryosuna imza attı. Sinema filmlerinin yanı sıra, aralarında Neil Simon uyarlaması “The Odd Couple”ın da yer aldığı, ilgiyle izlenen pek çok televizyon dizisi ve programının da yazarlığını yapan Gottlieb, uzun süre Amerikan Yazarlar Birliği’nin (Writers Guild of America - WGA) başkanlığını üstlendi. Steve Martin’li komedi klasiği “The Jerk / Ahmak”ın da senaryosuna imza atmış olan Gottlieb, Amerikan Yazarlar Birliği Yönetim Kurulu’ndaki görevini Genel Sekreter olarak sürdürüyor.
Carl Gottlieb’in kitabını yazıp filmini yönettiği ve tüm dünyada sahneye konan efsane Caveman,alper kul tarafından da Türkiye’de sahneye uyarlanmış ve aylarca kapalı gişe sahnelenmişti.

JÜRİYE TÜRKİYE’DEN İKİ ALTIN PORTAKAL ÖDÜLLÜ NESRİN CAVADZADE
Azeri asıllı oyuncu Nesrin Cavadzade, Marmara Üniversitesi Sinema ve Televizyon bölümünden mezun olduktan sonra 2 yıl boyunca Şahika Tekand Studyo Oyuncuları’nda eğitim aldı. "Yersiz Yurtsuz" dizisiyle televizyon dünyasına adım atan Cavadzade, Cemal Şan’ın ‘aşk üçlemesi’nin ikinci filmi olan "Dilber’in Sekiz Günü"ndeki başrol performansıyla Erzurum, Bursa ve Ankara Film festivallerinde "En İyi Kadın Oyuncu" ödülü kazandı. Daha sonra yine Şan’ın "Acı" filminde rol alan oyuncu, 2011 yılında HASAN Tolga Pulat’ın yönettiği "Güzel Günler Göreceğiz" filmindeki performansıyla 48. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde "En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu" seçildi. Kutluğ Ataman’ın son filmi “Kuzu” , Erol Mintaş’ın ilk uzun metrajı “Annemin Şarkısı” veÇanakkale Zaferi’ni anlatan “Son Mektup” filmlerinde yer alan Cavadzade, “Kuzu” ile 51. Altın Portakal Film Festivali’nde "En İyi Kadın Oyuncu" ödülünü kazandı. Ardından bu yıl, ABD yapımı popüler dizi Legends’da üstlendiği rolle dünyaca ünlü İngiliz oyuncu Sean Bean ile kamera karşısına geçen Nesrin Cavadzade, Türkiye’deki kariyerinin yanına uluslararası başarılar da eklemeyi sürdürüyor.

JULIA ROBERTS’I YILDIZA DÖNÜŞTÜREN KAST DİREKTÖRÜ: DIANNE CRITENDEN
Beyazperdenin en yetenekli isimleri, onun parmaklarının ucunda! Dünyaca ünlü casting direktörü Dianne Critenden de 52. Uluslararası Antalya Film Festivali’nin Uluslararası Jüri’sinde yer alıyor. Critenden’i tanıtmak için casting direktörlüğünü yaptığı birkaç filmin ismini vermek yeterli olacaktır: Terrence Malick imzalı “Badlands / Kanlı Toprak”, “Days of Heaven / Cennet Günleri”, ve Amerika’nın en ünlü erkek oyuncularının boy gösterdiği “The Thin Red Line / İnce Kırmızı Hat”... Efsanevî “Star Wars / Yıldız Savaşları”, “3 Men and A Baby / 3 adam ve Bir Bebek”, “Green Card / Yeşil Kart”, Black Rain / Kara Yağmur” gibi kült filmler bir yana, Julia Roberts’ı yıldız oyuncular mertebesine yükselten “Özel Bir Kadın / Pretty Women”ın da kast direktörlüğünü üstlenen Critenden, son olarak pek sevilen “Little Boy”un oyuncu kadrosunu oluşturdu.

BELÇİKA’DAN GENÇ BİR USTA: DOMINIQUE DERRUDE
Ağabeyinden aldığı kamera ile küçük yaşta film çekme tutkusunun peşine düşen Dominique Derrude, 1986’da aykırı şair ve yazar Charles Bukowski’nin bir hikayesini film yapmaya karar verdi. “Crazy Love” adlı film, festivallerin favorisi haline geldi ve dalga dalga yayılan bir başarı kazandı. San Sebastian Film Festivali’nde En İyi Yönetmen ödülünü de kazanan filmin başarısı, ünlü yönetmen Francis Ford Coppola’nın da dikkatini çekince bir sonraki filmi için Coppola, Zoetrope bünyesinde genç yönetmene destek verdi ve filmin dünya çapında dağıtımını sağladı. Belçikalı yönetmen 2000 yapımı “Everybody Famous!” ile Yabancı Dilde En İyi Film dalında Oscar’a aday gösterildi.

KIYAFET DÜZENLEMESİ GELDİ
Yarışmada ödül alacak yönetmenlerin ödül töreninde giyecekleri kıyafetlerine de düzenleme getirildi. Ödül alacak yönetmenler ve oyuncular artık sahneye yırtık kot ve tişörtle gelemeyecek. Ayrıca bu yıl yine bir ilk sayılacak düzenleme ile kısa filmler ve belgesel kategorileri de özensizlik nedeniyle yarışmadan kaldırıldı.
(İHA)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER