Ankara
Antalya NEST Kongre Merkezi'nde düzenlenen ve Anadolu Ajansının (AA) "Global İletişim Ortağı" olduğu ADF kapsamında ve TRT World sunucularından Maria Ramos moderatörlüğünde düzenlenen panele, Sierra Leone Cumhurbaşkanı Julius Maada Bio, Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani ve Arnavutluk Başbakanı Edi Rama konuşmacı olarak katıldı.
Cumhurbaşkanı Bio, birçok ülkede savaş ve çatışma yaşanmasına rağmen küresel odaklanmanın sadece bazı ülkelere olduğunu, bu noktada uluslararası topluluklar ve medyanın çifte standardının da etkili olduğunu söyledi.
Afrika kökenli insanların ayrımcılığa maruz kaldığını ve bu durumun kendilerini üzdüğünü dile getiren Bio, "Bu kadar acı ve sıkıntı içerisinde ayrımcılığa maruz kalmak, insanlıktan başkaymış gibi gözükmek, öyle algılanmak gerçekten çok üzücü. Küresel bağlamda barış sorunları ve çatışmalar varken gördüğümüz çifte standart gerçekten çok üzücü. Biz de bu dünyanın bir parçasıyız, bunu hissediyoruz. Sadece bir renkten ötürü 'seni istemiyoruz' denmesi çok kötü. Bu platform (ADF), bu üzüntüleri dile getirmek için çok uygun bir yer. Bu çifte standart olmamalı." dedi.
Bio, Afrika'da 1,2 milyar insan olduğunu belirterek, Afrika ülkelerinin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nde yeterince yer bulamadığını, karar alma süreçlerinde ancak yüzde 5'i temsil ettiğini, istedikleri noktaya gelemediklerini söyledi.
Bu zaman kadar BM Güvenlik Konseyi'nde bir değişiklik olmasını beklediklerini vurgulayan Bio, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu konuya çok güzel değindi. Bütün dünyanın kaderini 5 ülke belirlemekte, biz yalnızca el kaldırıyoruz ve nihayetinde görüşlerimiz istediğimiz ölçüde yer bulamıyor. Dünyanın barışçıl olmasını isteriz. Biz de 'insan gibi' muamele görmek isteriz, bir nesne olarak algılanmak istemiyoruz. Bunun savunuculuğunu çok uzun süredir yapıyorum." dedi.
Bio, eşit fırsatlarla, adil bir dünyanın oluşması için eşit imkanların ve ortamın Afrika'ya da sunulması gerektiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Bio, Afrika'nın pandemi sürecinde de yalnız bırakıldığını, özellikle bunu aşıya ulaşma konusunda daha çok hissettiklerini ifade etti.
"Barışa ulaşabilmek için durmaksızın çalışıyoruz"
Cumhurbaşkanı Osmani, Ukrayna ve diğer bölgelerde yaşananların barışın ne kadar önemli olduğunu gösterdiğine işaret ederek, barışa ulaşılmasının ve bunu muhafaza edebilmenin hayati olduğunu kaydetti.
Osmani, "Ülkemiz ile dünya çapındaki ortak ve müttefiklerimizle, bölgemiz ve bölgemizin ötesinde barışa ulaşabilmek için durmaksızın çalışıyoruz." dedi.
Ukrayna ve mevcut savaşın masum insanları etkilediğine vurgu yapan Osmani, bölge üzerindeki endişenin giderek arttığını söyledi.
Osmani, "Son 10 sene içerisinde kimi alanlardaki endişelerimiz katlanarak artmakta. Bunlarla birlikte gerginlikler ve istikrarsızlık yaratma çabası devam ederken biz de, bütün kapasitemizle bunların önüne geçmeye çalışıyoruz. Şu zamana kadar başarılı olduk ama barışı cepte garanti görmemeliyiz. Gece gündüz el ele vererek, odağımızı hegemonya üzerine değil, barışın üzerine, otokrasi değil demokrasi üzerine çekmeliyiz. Bu herkese fayda sağlayacaktır. Barış, sadece savaş yokluğu veya çatışma yokluğu demek değildir. Barış, temsil ettiğiniz insanlar için eşit fırsat yaratmaktır." diye konuştu.
Kosova'nın AB'ye üye olmak için gerekli yükümlülükleri yerine getirdiğini belirten Osmani, AB ile aynı değerleri paylaştıklarını ve adaylık statüsüne kısa süre içerisinde ulaşmalarının kendilerine fayda sağlayacağını belirtti.
"Bölgemizi ortak bir geleceğe odaklandırmalıyız"
Başbakan Rama ise, Ukrayna'nın işgalinin Ukrayna ile sınır olmadığını, Ukrayna halkının gösterdiği tavrın bir direnişin de ötesinde olduğunu ve kendi değerlerini korumak için direndiklerini söyledi.
Batı Balkanlar'ın Avrupa'nın kırılgan bir noktasında bulunduğunu kaydeden Rama, bölgede NATO ülkeleri, NATO üyesi olmayan ülkeler ve farklı geçmişlere sahip ülkelerin olduğuna değindi.
Rama, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bugün görüştüğünü ve bu konuları ele aldıklarını belirterek, "Bizim bu noktada Batı Balkanlar'da barışı muhafaza edebilmemiz gerekiyor. Yakın iş birliği içerisinde Batı Balkanlar için çalışma yapmamız gerekiyor. Batı Balkanlar'da, ne denli yoğun bir nüfus ya da yoğun ideolojiden bahsedersek bahsedelim, nasıl eylemlerle karşılaşırsak karşılaşalım, bizim bir manevra alanımızın olabilmesi gerekiyor. Bu, halihazırda bir süreç olarak başlatıldı. Ülkelerin daha iyi bir gelecek için bir araya gelme niyeti ortaya konuldu." dedi.
Avrupa'nın ve Avrupa Birliği'nin (AB) bir parçası olarak mücadele verdiklerini ifade eden Rama, bu mücadelenin, AB'den dolayı, giderek karmaşık hale geldiğini ve eş zamanlı olarak üçüncü aktörlerin etkisiyle de mücadele ettiklerini söyledi.
Rama, "Bölgemizi ortak bir geleceğe odaklandırmalıyız. Daha sonra sorun yaşamamak adına her bir komşumuzla ilişkilerimizi iyi tutmak durumundayız." dedi.
AB'ye üyelik için reformlara devam etmeleri gerektiğini belirten Rama, ülkelerini Avrupalı ülkelerle aynı standartlara sahip bir ülke konuma getirmeleri gerektiğine, bunu sadece AB'ye üyelik için değil, gelecek nesiller için yapmaları gerektiğine işaret etti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com