Nobel Kimya Ödüllü Türk bilim adamı Prof. Dr. Aziz Sancar, "Ben Mardin’deyken arkadaşlarım beni kandırdılar, ’Hadi hep birlikte tıpa gidelim’ dediler. Ondan sonra tıpa geldim, iyi ki de gelmişim" dedi.
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin 189. dönem mezuniyet töreni Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Törene, DNA onarımı mekanizmaları konusunda yaptığı çalışmalarla Nobel Kimya Ödülü alan Türk bilim adamı Prof. Dr. Aziz Sancar, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bahaüddin Çolakoğlu, fakülteden mezun olan öğrenciler ve aileleri katıldı. Törende ilk olarak fakülteden mezun olan öğrenciler, Dekan Prof. Dr. Çolakoğlu eşliğinde hipokrat yemini etti. Yeminin ardından Prof. Dr. Aziz Sancar, sahneye davet edildi. Sahneye gelen Sancar’a Rektör Prof. Dr. Ak tarafından cübbe giydirilerek, rozet takıldı. Ardından da plaket takdim edildi. Plaket takdiminin ardından fakültesi birincisi Gülsüm Başak Saygan, diploması ve hediyelerini Prof. Dr. Sancar’ın elinden aldı.
"İSTİKLAL MARŞI’NI DUYUNCA GATA’DAKİ GAZİLERİ HATIRLIYORUM"
Diploma töreninin ardından konuşma yapan Prof. Dr. Aziz Sancar, "Tabi üniversiteme ve tıp fakülteme gelmek benim için çok duygusal ve gerçekten heyecanlı. Söyleyecek çok şeyim var nereden başlayacağımı bilmiyorum. Öncelikle şunu söyleyeyim, ben hissi bir insanım. Hepimiz memleketimizi severiz tabi ben de severim. İstiklal Marşı’nı Amerika’da çok duymazsınız ve İstiklal Marşı’nı duyduğumda ve bayrağımızı gördüğümde benim gözlerim yaşarır. Bunun ne demek olduğunu daha somut olarak ben geçen hafta GATA’ya ziyaretim sırasında hissettim. Oradaki gazileri ziyaret ettim. Birisi vücudundan ağır bir yara almıştı, ötekisinin de eli patlamayla kaybolmuştu. Doktorlarımız protezle elini düzeltmişti. Ancak onları gördükten sonra İstiklal Marşı’nı her duyduğumda onları hatırlıyorum. Doktor, bilim adamı, işçi olarak hizmet ediyoruz. Fakat onların yaptığı fedakarlıklar ayrıdır. Onları takdir etme tarzımız, onlara her zaman şükranlarımızı sunmak ve elimizden geldiği kadar desteklemektir" dedi.
Prof. Dr. Sancar, "Biz hocalarımızın dediği gibi İÜ Tıp Fakültesi olarak sadece tıp bölümünde değil tüm bilim alanlarında katkı vermiş bir üniversiteyiz. Bununla da övünüyoruz. Ben her zaman söylerim eğer başkasından saygı duymak istiyorsanız, kendinize saygınız ve güveniniz olacak, bunu da göstereceksiniz. Türk veya Amerikalı arkadaşlarım olmuştur. Harvard, Cambridge diyen arkadaşlarıma ben de İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndenim diyorum. İÜ Tıp Fakültesi mezunu olmak bir ayrıcalıktır, bununla daima iftihar edin ve hiç çekinmeden söyleyin" şeklinde konuştu.
"Ä°TÄ°RAF ETMEM GEREKÄ°RSE ASLINDA BEN KÄ°MYACI OLMAK Ä°STÄ°YORDUM"
Prof. Dr. Aziz Sancar konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Buraya gelmek tabi benim için çok duygusal bir şey, ben buraya gelme hususunda biraz tereddüt ettim. Çünkü bugün bizim yeni doktorlarımızın günüdür. Bugün Aziz Sancar, Nobel falan diye dikkatin dağılmasını istemedim. Fakat fakülteyi birincilikle bitiren kızımız bana mektupta diplomasının benim elimden almak istediğini yazmış. Bir de şunu itiraf edeyim İÜ Tıp Fakültesi mezunuyum, bununla gerçekten iftihar ediyorum ama itiraf edeyim ki aslında ben kimyacı olmak istiyordum. Ben Mardin’deyken arkadaşlarım beni kandırdılar, ’Hadi hep birlikte tıpa gidelim’ dediler. Ondan sonra tıpa geldim, iyi ki de gelmişim. Tıbbın verdiği eğitim ötekilerine benzemiyor. Çünkü burada alınan eğitim fiziği de, kimyayı da, sağlık bilimlerini de kapsar. O bakımdan burada tıp okutan arkadaşlarımdan Allah razı olsun."
"İÜ TIP FAKÜLTESİNİN 10 YILDA NOBEL ÖDÜLÜNÜ ALMASI GEREKİRDİ"
Prof. Dr. Aziz Sancar, "Nobel ödülünden bahsediyorsunuz ama mezun olduğum zaman ile Nobel ödülünü aldığım zaman arası 45 yıl olmuş, bu İÜ Tıp Fakültesi neden 45 yıl bekledi, 10 yılda alması gerekirdi. İnşallah aranızda 10-15 yıl içinde Nobeli alan insanlar olacaktır. Fakat bir de şunun söyleyeyim Nobel almak güzel bir şey ancak Mardin’in köyünde doktorluk yapmak da çok güzel bir şeydir" diye konuştu.
Konuşması alkışlarla sıkça kesilen öğrencilerden Yusuf Özdemir, Prof. Dr. Sancar’a İÜ armalı bir tişört hediye etti.
(Ä°HA)
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin 189. dönem mezuniyet töreni Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Törene, DNA onarımı mekanizmaları konusunda yaptığı çalışmalarla Nobel Kimya Ödülü alan Türk bilim adamı Prof. Dr. Aziz Sancar, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bahaüddin Çolakoğlu, fakülteden mezun olan öğrenciler ve aileleri katıldı. Törende ilk olarak fakülteden mezun olan öğrenciler, Dekan Prof. Dr. Çolakoğlu eşliğinde hipokrat yemini etti. Yeminin ardından Prof. Dr. Aziz Sancar, sahneye davet edildi. Sahneye gelen Sancar’a Rektör Prof. Dr. Ak tarafından cübbe giydirilerek, rozet takıldı. Ardından da plaket takdim edildi. Plaket takdiminin ardından fakültesi birincisi Gülsüm Başak Saygan, diploması ve hediyelerini Prof. Dr. Sancar’ın elinden aldı.
"İSTİKLAL MARŞI’NI DUYUNCA GATA’DAKİ GAZİLERİ HATIRLIYORUM"
Diploma töreninin ardından konuşma yapan Prof. Dr. Aziz Sancar, "Tabi üniversiteme ve tıp fakülteme gelmek benim için çok duygusal ve gerçekten heyecanlı. Söyleyecek çok şeyim var nereden başlayacağımı bilmiyorum. Öncelikle şunu söyleyeyim, ben hissi bir insanım. Hepimiz memleketimizi severiz tabi ben de severim. İstiklal Marşı’nı Amerika’da çok duymazsınız ve İstiklal Marşı’nı duyduğumda ve bayrağımızı gördüğümde benim gözlerim yaşarır. Bunun ne demek olduğunu daha somut olarak ben geçen hafta GATA’ya ziyaretim sırasında hissettim. Oradaki gazileri ziyaret ettim. Birisi vücudundan ağır bir yara almıştı, ötekisinin de eli patlamayla kaybolmuştu. Doktorlarımız protezle elini düzeltmişti. Ancak onları gördükten sonra İstiklal Marşı’nı her duyduğumda onları hatırlıyorum. Doktor, bilim adamı, işçi olarak hizmet ediyoruz. Fakat onların yaptığı fedakarlıklar ayrıdır. Onları takdir etme tarzımız, onlara her zaman şükranlarımızı sunmak ve elimizden geldiği kadar desteklemektir" dedi.
Prof. Dr. Sancar, "Biz hocalarımızın dediği gibi İÜ Tıp Fakültesi olarak sadece tıp bölümünde değil tüm bilim alanlarında katkı vermiş bir üniversiteyiz. Bununla da övünüyoruz. Ben her zaman söylerim eğer başkasından saygı duymak istiyorsanız, kendinize saygınız ve güveniniz olacak, bunu da göstereceksiniz. Türk veya Amerikalı arkadaşlarım olmuştur. Harvard, Cambridge diyen arkadaşlarıma ben de İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndenim diyorum. İÜ Tıp Fakültesi mezunu olmak bir ayrıcalıktır, bununla daima iftihar edin ve hiç çekinmeden söyleyin" şeklinde konuştu.
"Ä°TÄ°RAF ETMEM GEREKÄ°RSE ASLINDA BEN KÄ°MYACI OLMAK Ä°STÄ°YORDUM"
Prof. Dr. Aziz Sancar konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Buraya gelmek tabi benim için çok duygusal bir şey, ben buraya gelme hususunda biraz tereddüt ettim. Çünkü bugün bizim yeni doktorlarımızın günüdür. Bugün Aziz Sancar, Nobel falan diye dikkatin dağılmasını istemedim. Fakat fakülteyi birincilikle bitiren kızımız bana mektupta diplomasının benim elimden almak istediğini yazmış. Bir de şunu itiraf edeyim İÜ Tıp Fakültesi mezunuyum, bununla gerçekten iftihar ediyorum ama itiraf edeyim ki aslında ben kimyacı olmak istiyordum. Ben Mardin’deyken arkadaşlarım beni kandırdılar, ’Hadi hep birlikte tıpa gidelim’ dediler. Ondan sonra tıpa geldim, iyi ki de gelmişim. Tıbbın verdiği eğitim ötekilerine benzemiyor. Çünkü burada alınan eğitim fiziği de, kimyayı da, sağlık bilimlerini de kapsar. O bakımdan burada tıp okutan arkadaşlarımdan Allah razı olsun."
"İÜ TIP FAKÜLTESİNİN 10 YILDA NOBEL ÖDÜLÜNÜ ALMASI GEREKİRDİ"
Prof. Dr. Aziz Sancar, "Nobel ödülünden bahsediyorsunuz ama mezun olduğum zaman ile Nobel ödülünü aldığım zaman arası 45 yıl olmuş, bu İÜ Tıp Fakültesi neden 45 yıl bekledi, 10 yılda alması gerekirdi. İnşallah aranızda 10-15 yıl içinde Nobeli alan insanlar olacaktır. Fakat bir de şunun söyleyeyim Nobel almak güzel bir şey ancak Mardin’in köyünde doktorluk yapmak da çok güzel bir şeydir" diye konuştu.
Konuşması alkışlarla sıkça kesilen öğrencilerden Yusuf Özdemir, Prof. Dr. Sancar’a İÜ armalı bir tişört hediye etti.
(Ä°HA)