Buenos Aires
Arjantinli Herman Zapp ve Candelaria Zapp çifti, 22 yıl önce 1928 model araçlarıyla planladıkları 6 aylık Alaska seyahatini, 22 yılda 5 kıtada 102 ülke gezerek, 362 bin kilometre yol katederek, farklı ülkelerde doğan 4 çocuklarıyla tamamladı.
Herman ve Candelaria Zapp, 22 yıla uzayan, belirli aralıklarla ülkelerine dönmelerine rağmen devam ettirdikleri ve dört çocuk yetiştirerek gerçekleştirdikleri "dünyayı dolaşma" hayalini AA muhabirine anlattı.
Herman, ilk seyahat planlarında arabanın bulunmadığını, geziye çıkmadan kısa bir süre önce 1928'de üretilen Graham-Paige 610 model arabayı satın aldığını belirterek, "Bizim planımız Alaska’ya kadar gidip 20 ülke tanımaktı ama sonra seyahat uzadı ve 102 ülke gezdik. 25 bin kilometre yapacaktık, 362 bin kilometre yaptık. Araba her yeri gezdi, Atacama, Gobi, Namib çöllerini, And, Himalaya, Alp DaÄŸları'nı, Ä°stanbul, Londra, Mumbai, Tokyo gibi büyük ÅŸehirleri gezdi, 5 bin 300 metre yüksekliÄŸe çıktı." dedi.
İlk başta arabaya sıcak bakmadığını ve Herman'ın kendisini ikna ettiğini hatırlatan Candelaria, "Afrika'da ulusal parklara gittiğimizde 4x4 olmayan arabaların ulusal parka girmeleri yasaktı. Tenekelerden 4x4 yazdık. Bize sorduklarında evet 4x4 diyorduk, o zaman geçin diyorlardı. Bu şekilde bütün ulusal parkları gezdik." diye konuştu.
"Bizim komik olduğumuzu ve bu arabayla bir yere gidemeyeceğimizi söylüyorlardı"
Herman, 1928 model arabayla seyahate çıkma planları yaptığı sırada kendilerine kimsenin inanmadığını vurgulayarak, "Bize deli diyorlardı. Bir yerde anlatmayı bıraktık çünkü her kime anlatsak bize bakıp gülüyordu. 2000’de onları bize veda etmeye çağırdığımızda Buenos Aires’in merkezi Obelisco’ya, hiç kimse gelmedi. Bizim komik olduÄŸumuzu ve bu arabayla bir yere gidemeyeceÄŸimizi söylüyorlardı. Sadece Candelaria’nın kız kardeÅŸi geldi çünkü onu gittik evinden aldık yoksa o da gelmeyecekti çünkü bizim fotoÄŸrafımızı çekecek birine ihtiyacımız vardı." ifadelerini kullandı.
Yola çıktıktan 55 kilometre sonra aracın bozulduğunu söyleyen Herman, şöyle devam etti:
"Aracın tahta tekerleÄŸinde sorun çıktı. Tamirciye gittik, tamirci bana 'ben marangoz deÄŸilim, araba tamircisiyim. Demirciye git' dedi. Demirciye gittik, ihtiyar 3 kardeÅŸlerdi ve vagon tekeri tamir etmeyi biliyorlardı. Bize bu arabayla ne yaptığımızı sordular, anlattık. Bana, bunu yapmayı öğren çünkü seyahat boyunca birçok kez yapman gerekecek’ dedi. Ä°ÅŸ bittikten sonra, onlara ne kadar tuttu diye sordum, bana ‘Senden para almayacağız çünkü bunun, sizin hayaliniz olduÄŸunu söyledin, biz de senin hayalinin bir parçası olmak istiyoruz.’ dediler. Yani ilk günlerden beri yolumuzda bizi bekleyen melekler vardı."
4 farklı ülkede 4 çocuk dünyaya geldi
Candelaria, Alaska planının kendilerini cesaretlendirdiÄŸine vurgulayarak, "Ä°lk planımız 6 ayda Arjantin’den Alaska’ya ulaÅŸmak, sonra Arjantin’e dönüp çocuk sahibi olmaktı. Yani Alaska’da biz hayalimizi bitiriyorduk. Bir hayali gerçekleÅŸtirdiÄŸimizde daha fazlasını yapabileceÄŸimizi fark ettik ve bu noktada 'hadi dünyayı dolaÅŸalım' dedik. Arjantin’e döndük, sonra ABD ve Kanada’ya gittik, oradan Avustralya, Yeni Zelanda, Asya, Afrika, Avrupa’ya. Arabanın da içinde olduÄŸu yelkenli bir gemiyle Atlantik Okyanusu'nda yolculuk ettik." dedi.
Seyahat ettikleri sırada önceleri çocuk sahibi olmayı düşünmediklerini söyleyen Candelaria, 2 yıl gezdikten sonra, 19 yaşındaki ilk çocukları Nahuel'in ABD'de, 17 yaşındaki ikinci çocukları Tehue'nin Arjantin'de, 14 yaşındaki kızları Paloma'nın Kanada'da ve 13 yaşındaki Valavi'nin Avustralya'da doğduğunu anlattı.
Herman da aile olmanın önemine değinerek, şöyle konuştu:
"İnsanın sahip olabileceği en büyük servet bir ailedir ve bu aile ne kadar büyük olursa o kadar çok zenginlik, mutluluk ortaya çıkar. Dünyayı dolaşmak gibi bir hayalin içinde aileye sahip olmak, çocuklarımıza yaşadığımız harika dünyayı göstermek çok güzel. Bu dünyayı çocuklara göstermemizin bir sorumluluk olduğunu düşünüyorum.
Çocuklarımıza ceplerine koyacak çok ÅŸey bırakabilir miyiz bilmiyorum ama her zaman tadını çıkarsınlar diye onlara koca bir dünya bıraktık. En güzel ÅŸeylerden biri de bu çocuklar, farklı ırktan, dinden, renkten, sosyal ve ekonomik düzeyden her türlü insanla bir arada yaÅŸadı. Dolayısıyla kimse onlara ‘ÅŸu kiÅŸiye dikkat et’ diyemez. Çünkü biz onlarla beraber olduk, onlara misafir olduk."
Herman, çocuklarının sürekli seyahat konusunda düşüncelerine ilişkin, "Onlar bu tecrübenin içinde doğdu, onlar için normal olan şey bu, şimdi bakalım gezmeyi bırakıp bir yerde kalma fikrine katılacaklar mı? Çünkü onlar gezerek çok fazla deneyim kazandılar. Her gün farklı bir şey tecrübe ettiler. Bakalım bir yıl boyunca aynı şeyi yaptıklarında ne olacak?" dedi.
"Gezdiğim hiçbir ülkede sokak hayvanlarının böyle korunduğunu görmedim"
Candelaria, 2015'te Türkiye'ye geldiklerini belirterek, "Bizim için Türkiye'ye gitmek çok önemliydi, çok dikkatimizi çekiyordu ve ziyaret etmediğimiz tek kıta Avrupa'ydı. Harika insanlarla karşılaştık." diye konuştu.
Herman ise Türkiye seyahatlerine ilişkin şunları kaydetti:
"Ä°zmir limandan arabayı almak için sigortamız olması gerekiyordu. Bir sigorta acentesi bulduk. Acentenin sahibi olan kadın bizim gezgin olduÄŸumuzu öğrendiÄŸinde, sayfasında bizim fotoÄŸrafımızı paylaÅŸmak için izin istedi. Paylaşımı yaptı ve ardından onu bir çift aradı, Ä°stanbul'da bize evlerini verdiler, onlar anne-babasının evine gittiler. Ä°stanbul’da bir video çekip paylaÅŸtılar ve ondan sonra Türkiye’nin birçok yanından davet almaya baÅŸladık. Çanakkale'yi gezdik, orada Atatürk’ü tanıdık, daha sonra Akdeniz'i gezdik. Orada domuz gribine yakalandık, çok sert geçmiÅŸti, seyahate giden gezgin bir kadın bize evini açtı, zeytin bahçesi içinde, iyileÅŸmek için harika bir yerdi. Ankara’yı, Kapadokya’yı gezdik. Kapadokya’da bir otel sahibi bizi davet etti, hem de reklam almamızı istemedi çünkü bunu yapmıyoruz. Biz gönülden yapıyoruz yaptığımız ÅŸeyi."
Türkiye sizin için ne ifade ediyor sorusuna Herman, "İnsanların sevgisi, insan sevgisi benim çok hoşuma gitti. Sadece insanlara karşı değil, hayvanlara yönelik de. Gezdiğim hiçbir ülkede sokak hayvanlarının böyle korunduğunu görmedim. Benim kızım, liman gibi bir yerde sokak köpeklerine sarılabiliyordu. Dünyanın başka yerinde bir sokak köpeğine sarılamazsınız. Mesela, dünyanın hiçbir yerinde, geri dönüşüm için plastik atıp kedi maması aldığın bir makina görmemiştim. İşte bu sevgi insana da geçiyor." yanıtını verdi.
Herman, Afrika dönüşü aracının koltuk döşemelerini Türkiye'de değiştirdiğini ve bulduğu çeşit ile kalite karşısında şaşırdığını söyledi.
Ä°zmir'de gezdikleri pazarda kızının kaybolduÄŸunu anlatan Herman, "Biz Paloma’yı aramaya baÅŸladık. Yarım saat geçti, artık ümitsizdik, bağırmaya devam ediyorduk. Bir anda dindar bir aile gördük, siyah çarÅŸaflı, siyah giysili, Paloma’nın elinden tutmuÅŸ geliyordu. Onu bir dükkanda bulmuÅŸlar çünkü o bizi kaybettiÄŸi yerden çok insan geçtiÄŸi için orada durmamış, bir dükkana girmiÅŸ." dedi.
Seyahatlerini anlatan 3 kitap, "Hayalini yakala"
Candelaria, seyahat planlarının sona ermediğini, çocuklarının eğitimi için Arjantin'e döndüklerini ve Moğolistan ve Maldivler gibi ziyaret edemedikleri ülkeleri gezmek istediklerini dile getirdi.
Kovid-19 salgınına Brezilya'da yakalandıklarını, diğer ülkelere göre daha açık olduğu için orada rahat ettiklerini aktaran Herman, Brezilya'da salgın döneminde 2 kitap daha yazdıklarını belirtti.
Candelaria, kaleme aldıkları 3 kitaba ilişkin, "Seyahatlerimizi bu kitaplarla finanse ediyoruz. Kitaplarımızın adı 'Hayalini Yakala'. Kitap yazma fikri, insanların bizim gezilerimizi öğrenmek istemesi üzerine ortaya çıktı. Bu kitapları yaptıklarımızı göstermek için değil, insanlara yapabileceklerini göstermek için yazdık." dedi.
Herman da gerçekleştirdikleri hayalleri hakkında "Eğer biz bu arabayla, 4 çocukla, birikim ve yeterli malumat olmadan bu harika hayali gerçekleştirdiysek, herhangi biri de yapabilir bunu." ifadelerini kullandı.
"22 yıl önce iki kişi olarak ayrıldık, 4 çocuklu bir aile olarak döndük"
Candelaria, Arjantin'e döndüklerinde kutlamayla karşılandıklarını aktararak, "Arjantin’e, 22 yıl önce ayrıldığımız yere geldik. Ä°ki kiÅŸi olarak ayrıldık ve 4 çocuklu bir aile olarak, seyahatte büyüyen 4 gençle beraber döndük. Çok güzeldi, çok mutluyduk. Bize eÅŸlik etmeye klasik arabalarla geldiler, insanlar futbol sahasında söylenen ÅŸarkıları söylüyorlardı. Geri dönüp 'rüya gerçek oldu' demek çok güzeldi." diye konuÅŸtu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com