Kudüs
Arap halkları, başlarında bulunan rejimlerin İsrail ile başlattığı "ilişkileri normalleştirme" sürecine karşı çıkıyor.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) başta olmak üzere Körfez ülkeleri ile İsrail arasında uzun süredir perde arkasında yürütülen temas süreci, ABD Başkanı Donald Trump'ın 13 Ağustos'ta BAE'nin, 11 Eylül'de de Bahreyn'in İsrail ile normalleşme anlaşmasına vardığını açıklamasıyla aleni hale geldi.
Filistinlilere göre, Mısır, Umman ve Bahreyn’den tam destek alan bu normalleÅŸme anlaÅŸmalarının arkasında bu ülkelerin en önemli müttefiki olan ve anlaÅŸmaya sessiz kalan Suudi Arabistan var.
İsrail basını ve uzmanlar da normalleşme sürecinde sırada Umman ile Suudi Arabistan'ın olduğunu ifade ediyor.
Bu süreçte yer alması muhtemel görünen Sudan'la ilgili açıklama da dün geldi. ABD Başkanı Trump, Hartum ile Tel Aviv'in barış yapmak ve ilişkilerini normalleştirmek konusunda anlaşmaya vardığını duyurdu.
Arap rejimlerinin attığı bu normalleÅŸme adımlarını “ihanet” ve “Filistin davasını satmak” olarak yorumlayan Arap halkları ise öfkeyle buna karşı çıkıyor.
AA muhabirleri, iÅŸgal altındaki DoÄŸu Kudüs ile Lübnan’ın baÅŸkenti Beyrut ve Irak’ın baÅŸkenti BaÄŸdat’ta halkın nabzını tuttu.
“NormalleÅŸme gaspçı bir rejimin Filistin’deki iÅŸgalini tanımaktır”
Filistinli akademisyen Emced Åžihab, Arap rejimlerinin Ä°srail ile baÅŸlattığı normalleÅŸme sürecinin, Filistin’e yardım ettiÄŸini iddia eden rejimlerin maskesini çıkaran bir süreç olduÄŸunu belirtti.
Kudüs ve Filistin topraklarının kutsal topraklar olduÄŸuna vurgulayan Åžihab, “Bu topraklar Hazreti Peygamber’in Ä°sra-Mirac yolculuÄŸu yaptığı yerdir. Dolayısıyla sadece Filistinlilere ait ve onların sorumluluÄŸunda deÄŸil, bilakis tüm Müslümanların sorumluluÄŸundadır.” dedi.
Arap halklarının normalleÅŸmeye karşı olduÄŸuna iÅŸaret eden Åžihab, “Bu normalleÅŸme, gaspçı bir rejimin Filistin’deki iÅŸgalini tanımaktır. Aynı ÅŸekilde normalleÅŸmeyi yapan rejimlerin baÅŸka ülkelere baÄŸlı olduÄŸunun kanıtıdır. Biz halklara saygı gösteriyoruz. Yapılan araÅŸtırmalara göre, normalleÅŸmeyi gerçekleÅŸtiren devletlerin halklarının büyük çoÄŸunluÄŸu bu sürece karşı çıkmıştır.” ifadelerini kullandı.
"Davalarını, Filistin’i satarak Yahudilerle normalleÅŸtiler"
Åžihab, söz konusu rejimlerin, normalleÅŸmeleri ömürlerini uzatmak için yaptığına dikkati çekerek, “Biz burada Siyonizm-Amerika sistemine baÄŸlı ülkelerden söz ediyoruz. Siyonizm-ABD sistemi, bu rejimleri baskı ve ÅŸantajlarla kandırmıştır. Bu rejimler de tahtlarını, otoritelerini koruma adına, davalarını, Filistin’i satarak Yahudilerle normalleÅŸtiler. Kendilerini ve rejimlerini korumak için ilkelerini, dinlerini ve davalarını sattılar. Sırf tahtlarındaki varlıklarını sürdürmek için bunu yaptılar.” dedi.
Arap dünyasının büyük bir çöküş yaÅŸadığını belirten Åžihab, “NormalleÅŸme anlaÅŸmasının ÅŸartlarının gizlisi saklısı yok, her ÅŸeyiyle ortada. Çok net bir ÅŸekilde Filistin’in kurban edildiÄŸi anlaşılıyor. Türkiye baÅŸta olmak üzere Filistin’e destek veren ülkeleri provoke etme amacı taşıyor. Aynı ÅŸekilde Ãœrdün’ün Filistin’deki varlığı ve Kudüs’teki HâÅŸimi vesayetini ortadan kaldırma amacı taşıyor. Ä°ÅŸgalin bu topraklardaki varlığını kökleÅŸtirme ve güçlendirme giriÅŸimidir.” diye konuÅŸtu.
Şihab, son olarak Filistin topraklarının İslami vakıf olduğunu, kimsenin bu topraklar üzerinde plan yapma, taviz verme ve pazarlık yapma hakkının olmadığını vurgulayarak, Filistin topraklarının sadece Müslümanların egemenliğinde olması gerektiğini kaydetti.
“NormalleÅŸmeyi reddediyorum”
Ä°ÅŸgal altındaki Batı Åžeria’nın Ramallah kentinde yaÅŸayan 58 yaşındaki Fayize Ahmed de normalleÅŸmenin Filistinlilerin haklarına saldırı olduÄŸunu belirtti.
Ahmed, “Ben de normalleÅŸmeyi reddediyorum. Bu bizim haklarımıza saldırıdır, aykırıdır. Kudüs ve Filistin’de yaÅŸayan Müslüman ve Hristiyanlara ihanettir. Bizim hesabımıza yapılan bir normalleÅŸmedir. Kabul etmiyoruz. Kudüs’ü ve Mescid-i Aksa’yı da bölüp Yahudilerin egemenliÄŸine verecekler. NormalleÅŸme Yahudi yerleÅŸim birimi inÅŸa ve geniÅŸletme faaliyetlerini de durdurmayacaktır.” ifadelerini kullandı.
“Katil ve suçlu bir rejimle barışmak nasıl mümkün olabilir?”
Kudüslü Nemir DerviÅŸ ise Arap ülkelerinin normalleÅŸmeyi meÅŸrulaÅŸtırmak için bahaneler ürettiÄŸini belirterek, “Ben bu normalleÅŸmeye karşıyım. Hiçbir hak ve hukuk alınmaksızın, katil ve suçlu bir rejimle barışmak, onunla normalleÅŸmek nasıl mümkün olabilir? Bu normalleÅŸmeyi meÅŸrulaÅŸtırmak için ise sadece çeÅŸitli bahaneler uyduruyorlar. Bunlara inanmak mümkün deÄŸil.” diye konuÅŸtu.
Arap rejimlerden artık bir ÅŸey beklemediklerini söyleyen DerviÅŸ, “Çok uzun zamandır onlarla (Arap ülkeleri) ilgili büyük bir hayal kırıklığı yaşıyoruz zaten.” dedi.
Filistinlilerin gasbedilen haklarının verileceğine inanmadığının altını çizen Derviş, şöyle devam etti:
“Onlar da yalan söylüyorlar, Siyonist rejim de yalan söylüyor. Bizim hiçbir hakkımızı vermeyecekler. Bu çok büyük bir ihanet. Yani Araplar bile bizim yanımızda durmuyorsa, kim yanımızda duracak ki? Bu bizim için büyük bir hayal kırıklığı.”
Lübnanlılar da normalleşmeye karşı
Lübnan sokaklarından da benzer tepkiler yükseliyor.
Ä°srail ile normalleÅŸmeye karşı çıktıklarını vurgulayan Adil es-Salim, “Ä°srail'le normalleÅŸme ihanettir, ihanettir, büyük ihanettir. NormalleÅŸme adımlarına rıza göstermemiz mümkün deÄŸil. Ä°srail'le iliÅŸkilerini normalleÅŸtirenleri hiçbir zaman Arap saymayacağız.” ifadelerini kullandı.
Ali el-Ulevi de Lübnan’ın hiçbir ÅŸekilde Ä°srail'le normalleÅŸmeye gitmeyeceÄŸine dikkati çekerek, “Çünkü Lübnan hem güneyde hem de dışındaki bölgelerde çok fazla kurban verdi, 2006 yılındaki savaÅŸta da kurbanlar verdi. Bütün bunlara raÄŸmen Lübnan'ın Ä°srail'le iliÅŸkilerini normalleÅŸtirme adımı atması oldukça zor olur.” dedi.
Ramiz Ä°brahim ise, “Lübnan Ä°srail'le normalleÅŸmeye gitmeyecek, Lübnan’ın ancak Suriye'den sonra Ä°srail'le iliÅŸkilerini düzeltecek ülke olacağını düşünüyorum.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
Iraklılardan normalleşmeye tepki
Irak'ın başkenti Bağdat'ta AA muhabirine konuşan Taha Vasıf da Arap ülkelerinin İsrail ile normalleşmesini eleştirerek şunları söyledi:
“NormalleÅŸme, çok önceden planlamış bir olaydı ÅŸimdi iÅŸin siyasi ayağı ortaya atıldı. KardeÅŸimiz dediÄŸimiz bu ülkeler Ä°srail’e utanç içinde sempati duyuyor. Sosyal medyada maalesef Ä°srail ile normalleÅŸme olayına iliÅŸkin güzellemeler yapılıyor.”
Ä°srail ile normalleÅŸme adımı atan ülkelerin yetkililerini “ihanetçiler” diye nitelendiren Vasıf, bu ihaneti iktidarlarını korumak için yaptıklarını dile getirdi.
Vasıf, “Bu adamların (BAE ve Körfez yetkililerinin) ihanet tarihi eskiye dayanır. Bizim insanlara 'namusunu, ÅŸerefini ve davanı satmaya hazır mısın?' diye soralım. NormalleÅŸme denilen ÅŸey aynen buna benzer. Bunlar dinlerini ve topraklarını sattılar. Onlar (Ä°srail) zaten topraklarımızı gasbetmiÅŸler.” diye konuÅŸtu.
“Irak’ın kalbi BaÄŸdat’tan haykırıyoruz”
Bir başka Bağdatlı Mustafa Akil de tüm Arap dünyasını normalleşmeye karşı çıkmaya çağırdı.
Akil, “Ä°srail, Filistin topraklarının yıkımı üzerine kurulan iÅŸgal devletidir. NormalleÅŸmeye tabii ki karşıyız ve tüm Arap ülkelerinin buna karşı durması gerekiyor. Irak’ın kalbi BaÄŸdat’tan bunu normalleÅŸmeye karşı haykırıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Irak’ın da ilerleyen süreçte Ä°srail ile normalleÅŸebileceÄŸi iddialarına deÄŸinen BaÄŸdatlı Akil, buna da halk olarak ÅŸiddetle karşı çıkacaklarını söyledi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com
