Ara Güler’in eserlerini ve hayatını konu alan ‘Bu Dünya Böyle Dünya’ belgeselinin prömiyeri İran’da yapıldı.
Ara Güler’in anısına, gazeteci ve foto muhabiri Coşkun Aral tarafından hazırlanan ‘Bu Dünya Böyle Dünya’ belgeselinin ilk gösterimi İran’ın başkenti Tahran’da yapıldı. Ara Güler Universal projesi kapsamında gerçekleştirilen Kayıp Tarihin Anısı sergisinin açılışına gazeteci ve foto muhabiri Coşkun Aral ve Türkiye’nin İran Büyükelçisi Prof. Dr. Derya Örs katılırken, Ara Güler sergisi İranlı sanatseverler tarafından büyük ilgi gördü.
Ara Güler Universal projesi kapsamında Tahran’da yer alan Nabshi Kültür Merkezi’nde İranlı sanatseverlerle buluşan Kayıp Tarihin Anısı sergisinde Ara Güler’e ait 140-150 fotoğraf yer alırken, gazeteci Coşkun Aral tarafından hazırlanan ‘Bu Dünya Böyle Dünya’ belgeseli ilk kez İran’da gösterildi.
"BELGESELİN PRÖMİYERİNİ İLK OLARAK İRAN’DA YAPTIK"
Tahran’da İranlı sanatseverle buluşan Ara Güler sergisine ilişkin konuşan gazeteci Coşkun Aral, ‘Bu Dünya Böyle Dünya’ belgesel gösteriminin İran tarafından gelen istek üzerine Tahran’da yapıldığını belirterek, "Belgeselin prömiyerini ilk olarak İran’da yapmış olduk. Bu benim için çok önemli ve anlamlı. İran meslek hayatımda benim en önemli dönüm noktalarımdan bir tanesi. Tarihi ve coğrafyasını çok iyi bildiğim ve ilk savaş muhabirliği tecrübemi İran-Irak savaşı döneminde yaşadığım bir yer. Burada kalıcı dostluklarım oldu" ifadelerini kullandı.
İran ile Türkiye arasında sanatsal ve kültürel faaliyetlerin daha da artırılması gerektiğine işaret eden Coşkun Aral, "Özellikle içinde bulunduğumuz durumda bizim İran ile birbirimizi çok daha iyi tanıyacak dostluklara ihtiyacımız var. Elbette bu bir başlangıçtı. Ve gerçekten güzel ve değerli bir sunum oldu ve sergiye İranlılar büyük ilgi gösterdi" şeklinde konuştu.
"ARA GÜLER BURADA OLSAYDI ÇOK GURUR DUYARDI"
Prömiyerin ardından Ara Güler için düzenlenen panelde konuşan Ara Güler Universal projesinin sahibi Fransız Patrice Vallette, "Burada, Tahran’da Nabshi Kültür Merkezi’nde olduğum için çok mutlu ve heyecanlıyım. Burada olmak bir onurdur. Her şey birkaç yıl önce Ara Güler’le tanıştığımda başladı. Birlikte Ara Güler hakkında bir belgesel hazırlama projesi için 5 yıllık bir anlaşma imzaladık. Ara Gülerin çalışmalarını dünya üzerindeki birçok insan biliyor. Buraya yapılan sergide onu çalışmalarına göz atmak ve onun kişiliğini, hislerini, Ara Güler’in düşüncelerini anlama fırsatını buluyoruz. Sergiye geldiğinizde Ara Güler’in ailesi, nereden geldiği, İstanbul, Beyoğlu, Ortaköy ile başlıyorsunuz ve devam ettiğinizde bütün çalışmalarının insan, insanlık hakkında olduğunu anlıyorsunuz. Sanırım, burada İran’ın başkenti Tahran’da olmak harika. Eğer Ara hayatta olsaydı bununla gurur duyardı. Çünkü Ara, sadece bu dünyadaki inanılmaz ve en yetenekli fotoğrafçılardan biri değil, aynı zamanda hümanist biriydi. Fotoğrafları hayata bakma şeklini gösteriyor. İstanbul’u ve İstanbul’daki hayatı tüm dünyaya gösteren Ara Güler’in fotoğraflarındaki manzaralar, İstanbul’un önemli eserleri ve ünlü insanların portreleri harika. Böyle bir projede olmaktan onur duyuyorum" dedi.
Sergide duygularını İHA’ya anlatan İranlı Anahita Muhammedi, "Ben fotoğrafçılık bölümünde okuyan bir öğrenci olarak Ara Güler’i tanıyorum. Bizim üniversitedeki derslerimizden birinde uluslararası fotoğrafçılığı inceliyorduk. O derste ben Ara Güler’in üzerine odaklanmaya karar vermiştim. Ara Güler tek kelime ile harika. Fotoğrafları olağanüstü. Fotoğraflardaki duygular, çok gerçekçi. Fotoğraflara baktığınızda orada olduğunuzu hissediyorsunuz. O zamanın İstanbul’unu öyle güzel anlatıyor ki orada olduğunuzu hissedersiniz" dedi.
İran’ın başkenti Tahran’da sanatseverler ile buluşan Ara Güler sergisinde, ilk prömiyerinin yapıldığı Ara Güler belgeseli iki ülke tarihinin kesiştiği anları, Güler’in kendi anlatımıyla izleyiciye sunarken, Ara Güler kendisine has üslubuyla hayatını ve ilk gençlik yıllarını anlatıyor.
(İHA)