Kültür Sanat

Antik kentteki Yelli Camisi 500 yıl sonra ibadete açılıyor

Bir dönem Menteşeoğulları Beyliği'nin de başkenti olan Beçin Antik Kenti'ndeki Yelli Camisi, 500 yıl sonra ibadete açılıyor.

Antik kentteki Yelli Camisi 500 yıl sonra ibadete açılıyor
11-12-2018 16:32

MUĞLA - Durmuş Genç

Bir dönem Menteşeoğulları Beyliği'ne de başkentlik yapan Beçin Antik Kenti'nde yer alan ve bölgede son dönemlerde yaşanan depremlerin de etkisiyle yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya kalan tarihi Yelli Camisi'nin restorasyonu tamamlandı, açılmak için gün sayıyor.

UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne 2012'de alınan antik kentteki, kale ve çevresinde Prof. Dr. Kadir Pektaş başkanlığında yürütülen kazı çalışmalarının bu yılki kısmı tamamlandı.

Restorasyon çalışmaları devam ederken pek çok medrese, hamam, cami, han, türbe kalıntısı bulunan antik kentten bugüne gelen yapılar arasında Bizans şapeli, Menteşeoğulları döneminden Karapaşa Medresesi, Ahmet Gazi Medresesi, Orhan Bey Camisi, Bey Konağı, Bey Hamamı, Kızılhan, Yelli Camisi ve Medresesi ile bir türbe yer alıyor.

Beçin Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Kadir Pektaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yıl Beçin Kalesi kazı çalışmalarında, sur içi şehir kısmında yer alan seymenlik kapısının alt bölümündeki sokak dokusunun tamamıyla ortaya çıkarılmasına yönelik kazı yaptıklarını söyledi.

Pektaş, "Yelli Cami surların dışında medrese ve hamamla birlikte bir külliye olarak inşa edilen bir kompleksin en büyük yapısı. Yelli Cami 500 yıl sonra ibadete açılarak eski ihtişamına kavuşacak." dedi.

Tek kubbeli, iki gözlü son cemaat yeri olan ve 14-15. yüzyılın en dikkati çekici, küçük ölçekli ama saÄŸlam mimari yapılarından biri olduÄŸunu vurgulayan PektaÅŸ, caminin sadece antik kentte deÄŸil, o dönem bütün Anadolu’da dikkati çeken yapılardan biri olduÄŸunu vurguladı.

Kadir Pektaş, yapının 500 yıl önce inşa edildiğini belirterek, "Burası zamanla kullanılmadığı için hem doğa olayları hem de insanlardan kaynaklanan bazı faktörler nedeniyle kullanılmaz hale gelmiş ve yıkılma tehlikesiyle karşı karşı karşıya kalmış. Kültür Turizm Bakanlığımızdan aldığımız ödenekle biz bu tarihi yapıyı 5 asır sonra tekrar eski ihtişamına kavuşturacağız." ifadelerini kullandı.

"Bahçedeki mezarlıklar gün yüzüne çıkarıldı"

Camideki kalıntılarla, alanın MenteÅŸe BeyliÄŸi'nden çok Osmanlı’nın ilk dönemlerine ait olabileceÄŸini düşündüklerini anlatan PektaÅŸ, "Burada yürüttüğümüz çalışmalarda caminin batı yönündeki mezarlıkları da gün yüzüne çıkardık. Kazı çalışmalarında bütünlüğü bozulmamış 20 mezarı korumaya aldık." diye konuÅŸtu.

Mezarların belgelenmesinden sonra koruma altına alındığını vurgulayan Pektaş, şöyle devam etti:

"Bu kapsamda caminin kuzeye doÄŸru kayması nedeniyle statik sorunları olduÄŸu düşünülerek, bu tarafta bir istinat duvarının yapılması gündeme geldi. Åžu anda onu da yapıyoruz ve iç mekanda kubbeyi, ön cemaat yerinin üst örtü sistemini de tutabilmek için bir ahÅŸap iskele kuruldu. Çalışmalarımız 21 Aralık’a kadar devam edecek."

Prof. Dr. Kadir Pektaş, çalışmaların mart ayında bitirilerek caminin ibadete açılmasını planladıklarını dile getirdi.

"Aslına uygun restore edildi"

Restorasyonda mümkün olduÄŸunca yerel malzemenin kullanımına dikkat ettiklerini anlatan PektaÅŸ, "Camide kullanılacak taÅŸları çok yakında bir alandan çıkardık. Buraya çok yakın bir alan vardı. Cami yapılırken o dönemde taÅŸların oradan temin edildiÄŸini, taÅŸların özelliklerini araÅŸtırdığımızda bulduk. Buraya birkaç kilometre ötede bir yerden bu taÅŸları temin ettik. Bu ölçülerde keserek, düzenleyerek restorasyonda kullandık. Hem ucuza mal etmiÅŸ olduk hem de orijinal malzemesini kullanmış olduk.” dedi.

Pektaş, restorasyon çalışmaları sırasında gün yüzüne çıkarılan mezarların 14 ya da 15. yüzyıla ait olduğunu düşündüklerini aktararak, "Bazı mezarlarda birkaç örnekte sanki farklı bir durum var gibi görünüyor. Belki Osmanlı öncesi bir dönem, Türklerden önceki bir dönem gibi görünse de deprem nedeniyle kaymalardan kaynaklı mezarlarda da bir yön değişikliği olabilir." değerlendirmesini yaptı.

Mezarların Türk döneminden Müslüman mezarı şeklinde düşünceleri olduğunu aktaran Pektaş, caminin yakınlarına mezarlık kurma geleneğinin de eskiden beri var olduğuna dikkati çekti.

Pektaş, bazı mezarların kesme taşlarla çevrili olduğunu tespit ettiklerini, mezarların, yetişkin kişilere ait olduğunu söyledi.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÃœRKÄ°YE GÃœNDEMÄ°
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER