Kültür Sanat

Anne karnında çıktıkları tiyatro sahnesinde 30. yıl heyecanı

Türk tiyatrosunun usta ismi Nejat Uygur'un oğulları Süheyl ve Behzat kardeşler, babalarının izlerinde gittikleri tiyatro sahnesinde otuzuncu yılı kutlamanın mutluluğunu yaşıyor.

Anne karnında çıktıkları tiyatro sahnesinde 30. yıl heyecanı
11-03-2020 15:12
TekirdaÄŸ

Babaları Nejat Uygur sayesinde tiyatroyla tanışan ve bir daha sahnelerden hiç inmeyen Uygur kardeşler, sanat yolculuklarını AA muhabirine anlattı.

Behzat Uygur, babasının 13 yıl süren Anadolu turneleri sürecinde dünyaya geldiğini ve adeta tiyatronun içine doğduğunu söyledi.

Kendini bildi bileli tiyatroyla iç içe olduğunu anlatan Uygur, "Nejat Uygur yıllarca turnelere çıktı. Anadolu turnelerinde dünyaya geldiğimiz için tiyatro serüvenimiz anne karnında başlamış. Annemiz sahneye çıkıyormuş, dans ediyormuş, oyun oynuyormuş. Doğduğum andan itibaren, kendimi bildim bileli sahnenin içindeyim. Futbol oynadığım bir dönem de vardı ama hep sahnedeydim." diye konuştu.

Tiyatrodan aldığı hazzı başka hiçbir şeyde bulamadığını dile getiren Behzat Uygur, sahnede kendisini evinde gibi hissettiğini ifade etti.

Uygur, tiyatronun kendisi için bir yaşam biçimi olduğunu vurgulayarak, "Tiyatro bizim yaşamımızın ta kendisi. Artık o kadar doğallaştırmışız ki, burası artık o kadar evimiz gibi ki, evde nasıl davranıyorsak tiyatro sahnesinde de o rahatlıkta davranıyoruz. Bu sene 30'uncu yılımızı kutluyoruz." ifadelerini kullandı.

"Nejat baba hep sahnedeydi"

Tiyatronun "ara bir iş" olmadığının, emek vermeden başarıya ulaşılamayacağının altını çizen Uygur, şöyle devam etti:

"Tiyatroyu paravan olarak asla yapmayın. 'Ben tiyatrocu olacağım, tiyatro sahnesinde kalacağım. Pes etmeyeceğim, tüm zorluklarına göğüs gereceğim, hayatımın sonuna kadar tiyatroda kalacağım.' diyorsanız, çok misafirperverdir bu sahne. Ama 'Ben bunu arada boşta kaldım, şimdi bir de tiyatro yapayım.' diyorsanız bu işin içine hiç girmeyin. Hem kendinize hem de tiyatro seyircisine yazık edersiniz. Çünkü tiyatro gerçekten aşkla sevgiyle yapılan bir meslek. Nejat baba hep sahnedeydi. Sahnede rahatsızlandı. Tiyatro aşkı öyle bir şeydir."

Uygur, babasından öğrendiği en önemli şeyin "pes etmemek" olduğunu söyledi.

Tiyatroda hep mücadele etmenin ve bir şeyler üretmenin gerektiğini belirten Behzat Uygur, şu ifadeleri kullandı:

"Pes etmemek bizi tiyatroda otuzuncu yıla getirdi. Nejat Baba 'kendi koşullarınızı yaratın' derdi. Bir insan bir şeyi istiyorsa yapmalı ve mücadele etmeli. Biraz çabuk vazgeçiliyor. Vazgeçmesinler. Otuzuncu yılımızı kutluyoruz. Seyircilerimize teşekkür ediyoruz. Babamın dediği gibi, 'seyircilerimiz bizim akrabalarımız' gibi hissediyoruz salona girdiğimiz andan itibaren. Onlarla birlikte bu otuz yılı aştık. İnşallah bir otuz yıl daha onlarla birlikte olacağız."

"Tiyatroyla ilgili son dönemlerde güzel gelişmeler oldu"

Süheyl Uygur ise Türkiye'de son zamanlarda çok güzel salonlar yapıldığını, genç tiyatrocuların bu fırsatı çok iyi değerlendirmeleri gerektiğini dile getirdi.

İnsanın yaşı kaç olursa olsun muhakkak birbirinden öğreneceği şeyler olduğuna işaret eden Uygur, "Tiyatroda oyun bittiği zaman 'hadi evimize gidelim' diye düşünmüyoruz. Ben de Behzat da ekip arkadaşlarımız da eve gittiğimiz zaman tiyatro düşünüyoruz. Her akşam birbirimize tiyatro ilgili bir şeyler söylüyoruz. Bazen arkadaşlar bize söylüyor. Çünkü gençlerin fikrini almak çok önemli." dedi.

Tiyatroda son zamanlarda teknik açıdan gelişmeler olduğunu anlatan Uygur, "Bütün hayatımız tiyatro. Tiyatroyla ilgili son dönemlerde çok gelişme oldu. Teknik olarak da fena değil, güzel gidiyor. Güzel salonlarda oynuyoruz. Hayatı tiyatroda geçmiş bir insan olarak bu işin aşk dışında yapılacağına inanmıyorum." ifadelerini kullandı.

Uygur, bir sanatçının tiyatroda kalıcı olmasının, mücadele etmekten geçtiğini vurgulayarak, şunları söyledi:

"Bir kaç sene önce genç bir arkadaşımız yolumu çevirdi. 'Ağabey ben de tiyatrocu olmak istiyorum.' dedi. Çok güzel, falan dedim. 'Ne yapabilirim?' dedi. Sanat merkezi falan var, dedim. 'Ne tarafta?' dedi. Anadolu yakasında, dedim. 'Ağabey bana çok uzak?' dedi. Hadi dedim, sana güle güle, senden bir şey olmaz. Babam 80 yaşına kadar tiyatro yaptı. Eminim ki bugün sağlıklı olsaydı, yaşasaydı, Haldun Bey (Haldun Dormen) gibi tiyatrosuna devam edecekti. Hiç pes etmedi. Bu işi önce çok sevmek lazım, aşık olmak lazım. Nejat Uygur ülkede yapılamayanları yaptığı için sevildi. Hep hayal ederdi babam."

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÃœRKÄ°YE GÃœNDEMÄ°
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER