SİVAS (AA) - SERHAT ZAFER- Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) "Dünya Kültür Mirası Listesi"nde yer alan ve Avrupalı bazı bilim adamlarınca "Anadolu'nun El Hamrası" olarak nitelendirilen Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası, restorasyon sürecinde doğa olaylarından olumsuz etkilenmemesi için çelik konstrüksiyondan geçici çatıyla korunacak.
Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası'nda yaklaşık 2 yıl önce başlatılan restorasyon çalışmaları devam ediyor.
Yaklaşık 800 yıllık tarihinin en kapsamlı restorasyon çalışmalarının yürütüldüğü eserin üzerine, restorasyon sürecinde yağmur, çamur ve kardan etkilenmemesi için çelik konstrüksiyondan geçici çatı yapılıyor.
Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası'nın üzerini tamamen kaplayacak ancak esere temas etmeyecek geçici çatı, çalışmaların tamamlanmasının ardından kaldırılacak.
Sivas Valisi Davut Gül, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Divriği Ulu Cami'nin dünyanın önemli eserlerinden birisi olduğunu söyledi.
Eserin restorasyonunun uzun zaman konuşulduğunu belirten Gül, "Her şey Bilim Kurulunun gözetimi altında ve Vakıflar Genel Müdürlüğünün finansmanıyla yapılıyor. Şimdiye kadar hiçbir sıkıntı yok." dedi.
Restorasyon çalışmaları kapsamında ölçümler ve kazılar yapıldığını anlatan Gül, eserin normal şartlarda cumartesi ve pazar günleri ziyarete açık olduğunu ancak çatı çalışması sürdüğü için can güvenliğinden dolayı geçici olarak ziyaretçi kabul edilmediğini dile getirdi.
"Bir metrelik iş için 1-2 yıl çeşitli hesaplar yapılıyor"Restorasyon kapsamındaki çalışmalar hakkında da bilgi veren Gül, şunları kaydetti:
"Çatı çalışması yaklaşık bir ay içinde tamamen bitecek. Bittiğinde hafta sonları eser ziyarete açık hale gelmiş olacak. Restorasyon çalışmalarının 2019 yılı sonuna doğru bitirilmesi planlanıyor. Restorasyon çalışmaları kapsamında ölçümler yapılıyor, herhangi bir kayma var mı? Binanın ana yapısını etkileyecek bir olumsuzluk var mı? Bu ölçümlerle ona karşı enjeksiyonlar, zemin güçlendirme yapılıyor. Cephede, çatıda çalışmalar yapılıyor, çevre düzenlemesi olacak. Yüzyıllardır yaşayıp gelen Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası'nı bin yıllarca tekrardan yaşatmayı amaçlıyoruz. Ölçümlerde çok şükür bir kayma ya da binanın statiğini ilgilendiren olumsuz bir durum yok.
Dolayısıyla da bina güçlü ve daha da güçlü olması için tedbirler alınıyor. Çok önemli bir eser olduğu için yapılabilecek bir metrelik iş için 1-2 yıl çeşitli hesaplar yapılıyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde ve talimatlarıyla olan bir çalışma. O açıdan bütün mühendislik alternatifleri düşünülerek restorasyonu yapıyoruz."
Eserin üstünü spor salonu gibi çelik konstrüksiyonla kapladıklarını belirten Gül, "Divriği Ulu Cami, bir binanın içine girmiş oluyor adeta. Mantığı da kardan, çamurdan, rüzgardan, yağmurdan etkilenmemesi. Geçici çatıya harcanan parayla normal şartlarda 2-3 spor salonu yaparsınız ama bunun olması lazım. Bütün alternatifler, bütün ihtimaller göz önünde bulundurularak eserin milyonda bir olumsuz şeyden etkilenmemesi için bütün tedbirler alınıyor ve alınacak." diye konuştu.
Vali Gül, finansman ve teknik anlamda hiçbir sıkıntı olmadığını vurgulayarak, "Önemli bir eser, acele etmeden sindire sindire, tedbir ala ala bir restorasyon yapılıyor. Burada bir hata yaparsak telafisi yok. O açıdan da bu restorasyonun hem bu işi bilenler hem de vatandaşlarımız açısından 'Evet, bu iş güzel oldu.' diyebilecek bir noktada olması lazım." ifadelerini kullandı.
"Tarihi özelliğe hiçbir şekilde dokunmuyoruz"Restorasyonu yürüten firmanın genel müdürü Mukadder Er de eserin üzerinde yaklaşık 70 metre boyunda ve 45 metre genişliğinde bir alanın kapatılmasının öngörüldüğünü söyledi.
Modüler iskele sistemine benzeyen ve özel malzemelerden üretilen sistem kurduklarını anlatan Er, "Bunu yaparken yapıya hiçbir şekilde temas etmeyecek şekilde sistem kuruyoruz yani tarihi özelliğine hiçbir şekilde dokunmuyoruz." dedi.
Restorasyon kapsamında caminin darüşşifa, çarşı ve cennet kapılarının hiçbir şekilde kapanmaması yönünde bir talimat olduğunu ve bunu uyguladıklarını belirten Er, turistlerin eserin bu üç önemli kapısını rahatça görebileceklerini kaydetti.
Er, restorasyon kapsamında yaklaşık 3 bin 500 metrekarelik alanı kapatacaklarına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Amaç, caminin kubbe ve kemerlerinde yaşanan sorunları gidermek. 1940'lı yıllarda caminin üzerine yapılmış olan kurşun kaplama sökülecek. Onun altındaki ahşap çatı konstrüksiyonu da sökülecek ve ana kubbeye ulaşılacak. Ana yapıda bina kilit taşı sistemiyle inşa edildiği için burada açılmalar var, tabii dönemler içerisinde restorasyonlar yapılmış, depremler olmuş ama buna rağmen bir açılma söz konusu. İşte buradaki kubbeler ve gerekirse kemerler açılacak, içindeki harç sistemi yenilenecek ve yeniden kapatılacak.
Bu restorasyon çalışmaları sırasında bizim kurduğumuz sistem bir şemsiye vazifesi görecek. Kar, yağmur ve rüzgar gibi doğal etkenlerden koruma amaçlı yapılacak."
Anadolu'nun El HamrasıAnadolu beyliklerinden Mengücekoğulları döneminde Hükümdar Süleyman Şah'ın oğlu Ahmed Şah tarafından 1228 yılında yaptırılan Divriği Ulu Cami bin 280 metrekarelik, caminin bitişiğinde Behram Şah'ın kızı Melike Turan Melek'in de aynı yıl yaptırdığı darüşşifa da 768 metrekarelik alana sahip.
İnanç ve tarih turizmi açısından önemli bir eser olarak gösterilen Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası, mimari üslubuyla dikkati çekiyor. İspanya'nın Granada kentindeki İslam mimarisinin en önemli eserleri arasında yer alan El Hamra Sarayı'na benzediği için Avrupalı bilim adamlarınca ''Anadolu'nun El Hamrası'' olarak görülen tarihi yapı, mimari yapısı ile başta sanat tarihçileri olmak üzere mimar ve mühendisleri büyülüyor.