İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Oluz Höyük kazı sorumlusu Prof. Dr. Şevket Dönmez, "İslam dininde tevhit, din felsefesinde monoteizm denilen bu inancın ilk defa Anadolu'daki örneğinin Oluz Höyük'te yaşandığını görüyoruz." dedi.
Amasya'nın Göynücek ilçesindeki Oluz Höyük'te kazı çalışmaları sürüyor.
Dönmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, höyükte 2007 yılında başlanan kazıların sürdüğünü anlattı.
Bugüne kadar önemli bulgular elde ettiklerini dile getiren Dönmez, son yıllardaki kazıların Pers dönemi tabakalarında yoğunlaştığını belirtti.
Yapılan çalışmalarda, Anadolu ve Ön Asya'da pagan dininden tek tanrılı dine geçişin Oluz Höyük'te başladığına dair bulgular elde ettiklerine dikkati çeken Dönmez, bunun dinler arkeolojisi bakımından çok önemli olduğunun altını çizdi.
Oluz Höyük'ün Pers dönemi ateşgedesi ve Anadolu din arkeolojisi bakımından çok önemli yeri bulunduğunu vurgulayan Dönmez, "Burada yaşayan bir topluluğun ateşe taptığı yeni bir dini tesis yaptığı düşünülebilir. Bu döneme kadar Anadolu, çok tanrılı bir din sistemi içinde gerek Yunan tanrıları gerekse Frig döneminin etkileri içinde bir paganizm yaşıyor. İlk defa bu dönemde bütün tanrıların birleştiğini ve tek bir tanrıya doğru dönüşün başladığını görüyoruz. İslam dininde tevhit, din felsefesinde monoteizm (tek tanrı inancı) denilen bu inancın ilk defa Anadolu'daki örneğinin Oluz Höyük'te yaşandığını görüyoruz." ifadelerini kullandı.
Oluz Höyük'te Pers döneminden anıtsal bir yol kalıntısı ve bu yolun ulaştığı ateşgedeye ulaşıldığını anlatan Dönmez, şöyle devam etti:
"Ateşgedenin yanında sütunlu salon yapısı açığa çıkartıldı. Bu kalıntılar, mimari bir tasarım temelinde ilk defa Oluz Höyük'te ortaya çıkıyor. Özellikle Anadolu'da ateşgedenin varlığı çok anlamlı. Milattan önce 500-450 yıllarında Anadolu'da bir ana tanrıça dini ve eski Yunan dininin etkilerinin izlenildiği bir ortam var. Bu süreçte doğudan İran'dan gelen Medler, daha sonra Persler ile Anadolu'da yeni bir dinin oluştuğunu görmeye başlıyoruz. Bu, Anadolu tarihinde kırılma noktası meydana getiriyor. Bu dinin temelinde ateş var. Ateşe saygı ya da ateşe tapınma olduğunu düşünüyoruz. Bununla beraber ateşe saygının bir mimariye dönüştüğünü Oluz Höyük'te izleyebiliyoruz. Burada yeni bir dinin başlangıcını izleyebiliyoruz. Ateşi kıble yapmış, ateşe tapan bir grubun buraya yerleştiğini ve bu dini yayma çabası olduğunu rahatlıkla izleyebiliyoruz."
Perslerin posta istasyonu Oluz Höyük'teProf. Dr. Dönmez, ateşgedenin batısında 6 sütunlu salon bulunduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"Bu sütunlar muhtemelen ahşaptandı. Burada bulunan sütunlu salonun ateşgedeyle ilgili bir tapınma alanı, cemaatin durduğu bir yer ya da Pers posta sistemi içinde mesaj aktarma istasyonu, ulakların, atların değiştirildiği bir alan olduğunu düşünebiliriz. Persler çok büyük bir imparatorluk yönetiyorlardı. Batı'da Yunanistan'a, doğuda Orta Asya'ya, güneyde Mısır'a, kuzeyde Kırım'a kadar çok geniş bir alanı satraplık sistemi olan satraplarla, bugünkü anlamda valilerle yönetiyorlardı. Bu, merkeze haber aktarmak için çok hızlı haberleşme sistemi kurulmasını gerektiriyordu. Bunun için de çok büyük yol ağları kuruldu."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com