Genel

Amiraller darbe girişimi davasında savunma yaptı

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde Deniz Kuvvetleri Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 72 sanığın yargılandığı davanın görülmesine, sanık ifadelerinin dinlenmesiyle devam edildi.

Amiraller darbe girişimi davasında savunma yaptı
25-04-2017 18:16

ANKARA (aa) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Deniz Kuvvetleri Komutanlığındaki (DKK) eylemlere ilişkin 72 sanığın yargılandığı dava, sanık savunmalarıyla devam etti.

Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Cezaevi Kampüsündeki duruşma salonunda görülen davada, eski tuğamiraller Hasan Kulaç, Oğuz Karaman ve Himmet Taner Çengel savunma yaptı.

Sanık eski Tuğamiral Kulaç, iddianamedeki suçlamaları reddettiğini belirterek, darbe taraftarı olmasının mümkün olmadığını savundu. Kulaç, hayatı boyunca amirlerinden başka kimseden emir almadığını, hiçbir terör örgütüne üye olmadığını, sempati duymadığını, herhangi bir soruşturma geçirmediğini öne sürdü.

15 Temmuz'da DKK İkmal Daire Başkanlığı görevi yaptığını ve ilgili komutan izinde olduğu için İkmal Lojistik Başkanlığına vekalet ettiğini anlatan Kulaç, İstanbul'daki eşinin yanına gitmek için o akşam karargahtan ayrıldığını savundu.

Bu sırada sanık eski Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık'nın aradığını ve kendisine karargahta herhangi bir şey olup olmadığını sorduğunu, ne olduğunu bilmediği için durumdan şüphelendiğini, bunun üzerine birliğe telefon ettiğini belirten Kulaç, uçuşlarla ilgili bir kısıtlama olduğu söylenince önce birliğe geçip ardından İstanbul'a gitmeye karar verdiğini anlattı. Kulaç, sivil kıyafetiyle birliğe gittiğini, burada bulunduğu sırada Genelkurmay Başkanlığı tarafından silah sesleri duyduğunu ama sebebini bilmediğini iddia etti.

Bu sırada karargahta bulunan Tuğamiral İrfan Arabacı'nın yoğun bir telefon trafiği içinde olduğunu dile getiren Kulaç, süreçte "sözde sıkıyönetim emri" geldiğini, bunun, bir darbe kalkışması olduğunu ortaya çıkardığını ifade etti.

Kulaç, bu sözde emir karşısında yapılması gereken en iyi harp tarzının, "komutanlığı bu işin dışında tutmak" olduğunu savunarak, bir ara birlik dışına çıkıp geri döndüğünde gözaltına alındığını söyledi.

İddianamede "Yurtta Sulh Konseyi" tarafından yapılan kendisiyle ilgili atamaya ilişkin ifadeleri de reddeden Kulaç, zaten böyle bir atamanın da kendisi için tasfiye ataması hükmü taşıdığını iddia etti.

Kulaç, darbe girişiminde bulunan FETÖ/PDY'den şikayetçi olduğunu belirterek tahliyesini ve beraatini istedi.

15 Temmuz'da seminer için ABD'deymiş

Eski Tuğamiral Himmet Taner Çengel de iddianamedeki suçlamaları reddetti. FETÖ/PDY ile bir bağı olmadığını, örgütü tasvip etmediğini anlatan Çengel, darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz'da bir seminere katılmak için yurt dışında bulunduğunu ifade etti.

ABD'de katıldığı seminerin Milli Savunma Bakanlığının da onayıyla gerçekleştiğini öne süren Çengel, 16 Temmuz'da Türkiye'ye döndüğünü söyledi.

Çengel, ABD'den dönüşünün örgüt üyesi olmadığının en büyük kanıtı sayılması gerektiğini iddia ederek, Deniz Kuvvetleri bünyesinde FETÖ/PDY'nin kadrolaşmasına katkı sağladığı yönündeki iddiaları da kabul etmediğini belirtti.

Atamaların, görev yaptığı birimde yapılmadığını, hatta emrindeki şube müdürlerinin tayininden bile haberdar olmadığını savunan Çengel, örgütün haberleşme programı ByLock'u kullanmadığını iddia etti.

"FETÖ ile irtibatım yok"

Sanık eski Tuğamiral Oğuz Karaman da Atatürk, vatan, bayrak ve millet sevgisiyle büyüdüğünü ifade ederek, FETÖ/PDY ile hiçbir irtibatının olmadığını savundu.

"Yaşadığım sürece, mensubu olmaya devam edeceğim tek kuruluş TSK'dır." diyen Karaman, darbeci anlayışa her zaman nefretle baktığını iddia etti.

Karaman, olay günü karargahtaki faaliyetlerin rutin olduğunu, kendisinin de mesai bitiminde evine gittiğini savundu.

Ancak Tuğamiral Arabacı'nın telefonla arayarak endişeli bir ses tonuyla "terör saldırısı şüphesi" bulunduğu yönünde bilgilendirmesi üzerine buna kayıtsız kalmayıp karargaha gittiğini ifade eden Karaman, ilerleyen saatlerde ise Başbakan Binali Yıldırım ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarını takip ettiğini bildirdi.

Karaman, darbenin taraftarı olunamayacağı, karargahın emniyetinin sağlanması, Genelkurmay Başkanlığı önündeki halkla karşı karşıya gelinmemesini telkin ettiğini iddia ederek, bu konuda yapılması gereken her şeyin yapıldığını düşündüğünü söyledi.

"Karargah hiçbir zaman kanunsuz kontrol altına alınmamıştır"

Doğrudan bir görevi olmadığı için gecenin büyük bir kısmını odasında geçirdiğini ve Genelkurmay Başkanlığı önünde darbecilere karşı direnen halkı penceresinden izlediğini bildiren Karaman, "Karargah hiçbir zaman kanunsuz olarak kontrol altına alınmamıştır. O gece karargahta bulunanlar gecesini gündüzüne katan Deniz Kuvvetlerinin personelidir." dedi.

Muhabir: Ertuğrul Subaşı,Tanju Özkaya

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER