Genel

'Amerikan film endüstrisi, Türk film endüstrisinden korkmaya başladı'

Midwood İstanbul Film Studio Complex Yönetim Kurulu Başkanı San, "Son 5-6 yıldır Amerikan film endüstrisi, Türk film endüstrisinden korkmaya başladı." dedi.

'Amerikan film endüstrisi, Türk film endüstrisinden korkmaya başladı'
30-11-2017 22:07

İSTANBUL (AA) - Türk dizilerinin yurt dışında edindiği büyük başarının sebepleri ile Türk film endüstrisinin geleceği, 8. Boğaziçi Zirvesi kapsamında gerçekleşen ve sektörün önde gelen isimlerinin katıldığı, "Türkiye'de Film Sektörü" konulu panelde konuşuldu.

Cumhurbaşkanlığı himayesinde, "Geleceğin Tasarımı: Küreselleşmenin Yeni Sınavı" temasıyla Uluslararası İş Birliği Platformu’nun (UİP) düzenlediği zirve, Beşiktaş'taki Four Seasons Bosphorus Otel'de yapıldı.

Panelin moderatörlüğünü üstlenen Midwood İstanbul Film Studio Complex Yönetim Kurulu Başkanı ve organizatör Ahmet San, Türk sinemasının 100. yılını geride bıraktığını, dizilerin ise 15 yılı aşkın süredir hayatın bir parçası olduğunu belirterek, "Bütün dünya film endüstrisinde, Hollywood ve Amerikan dizilerinden bahsediyordu ama bilhassa son 5-6 yıldır Amerikan film endüstrisi, Türk film endüstrisinden korkmaya başladı." diye konuştu.

"Televizyon çok güçlü bir silah"

Panele katılan oyuncu Songül Öden de dizilerin yayımlandığı ülkelerdeki izleyiciler tarafından Türkiye'nin yeterince tanınmadığının altını çizerek, şu bilgileri verdi:

"Ben bu yolculukta en çok kültürel etkileşimi önemsiyorum. Çünkü birbirimizi tanırsak, savaşların olmayacağına, birbirimizi daha çok seveceğimize inanıyorum. Avrupa'ya gittiğimizde bütün ülkeyi çarşaflı sanıyorlar. Oraya gittiğimizde de şaşırıyorlar ama Suudi birisi de Müslüman bir oyuncuyu (Songül Öden'i), Hristiyan zannedebiliyor. Çünkü başının açık olmasını yadırgıyor. Çünkü birbirimizi tanımıyoruz. Kültürlerin birbirini tanımasında, televizyon çok güçlü bir silah. O kadar küçümsenecek bir yerde değil artık."

"Biz Amerikan dizisi üreterek ya da taklit ederek dünyaya satmadık"

Medyapım Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Aksoy, dünyada satışa sunulan ilk dizinin Gümüş olduğunu vurgulayarak, "(Türk dizilerinde) Türk hikaye anlatma modeli var. Bütün bu dizilerin dünyada bu kadar başarılı olmasının sebebi, bizim başka tür bir hikaye anlatma modeline sahip olmamız." değerlendirmesinde bulundu.

Türk dizileri ile Amerikan yapımlarını karşılaştıran Aksoy, şöyle devam etti:

"Amerikan dizilerinde aksiyonlar vardır ve siz aksiyonu takip edersiniz. Türk dizileri, duygular üzerinden gider. Bir aksiyon odur. Sorular sorulur ve insanlar üzerindeki etkilerini görürsünüz. Oturup seyrederken, sizin için daha doyurucu bir şey yaratır. Amerikan dizileri çok fazla duygularınıza hitap etmez. Halbuki Türk dizileri duygularınıza hitap eder ve bu uniq (benzersiz) bir şeydir. Dizilerin bu özelliğinden dolayı, biz Amerikan dizisi üreterek ya da taklit ederek dünyaya satmadık. Kendi dizilerimizi ürettik. "

AZ Celtic Films'in Kurucu Ortağı ve yapımcı Alex Sutherland de sektörde artık sınırların kalmadığını kaydederek, "Kim ve nerede olduğunuzun bir önemi yok. Hiç önemli değil. Ürününüz, dünyanın her yanından milyonlarca kişiye ulaşabiliyor." dedi.

Global Agency Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Pinto ise Türk dizilerinin çok iyi olduğunu ve Türk yatırımcıların bu işe çok büyük yatırım yaptığını aktardı.

Türk dizilerinin yurt dışına ilk satıldığı yıllarda Türkiye'nin ihracatının 5-10 milyon dolar civarında olabileceği tahmininde bulunan Pinto, günümüzde ise bu ticaretin 300 milyon doları aştığının altını çizdi.

Muhabir: Hilal Uştuk

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER