52. Uluslararası Antalya Film Festivali Ulusal Yarışma Bölümünde yarışacak 12 film belli oldu.
Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 52. Uluslararası Antalya Film Festivali’nde geri sayım resmen başladı. Festivalin Ulusal Yarışma bölümünde yer alan 12 film belli oldu. Sinemamızın usta isimlerinin yanı sıra ilk filmine imza atan genç sinemacıların da yer aldığı Ulusal Yarışma’da 12 film, toplamda 14 kategoride sahiplerini bulacak Altın Portakal ödülleri için yarışacak.
52. Uluslararası Antalya Film Festivali Ulusal Yarışma Filmleri ise şu şekilde:
“Arama Moturu (Yön: Atalay Taşdiken) Dünya Prömiyeri, Artık Hayallerim Var (Yön: Nefin Dinç)Belgesel, Çırak (Yön: Emre Konuk) İlk Film Dünya Prömiyeri, Kalandar Soğuğu (Yön: Mustafa Kara) Türkiye Prömiyeri, Kümes (Yön: Ufuk Bayraktar) İlk Film, Misafir (Yön: Mehmet Eryılmaz), Muna (Yön: Serdar Gözelekli), Pia (Yön: Erdal Rahmi Hanay) Dünya Prömiyeri, Rüzgarın Hatıraları (Yön: Özcan Alper) Türkiye Prömiyeri, Saklı (Yön: Selim Evci), Sarmaşık (Yön: Tolga Karaçelik), Takım: Mahalle Aşkına (Yön: Emre Şahin)”
ARAMA MOTORU
“Mommo - Kız Kardeşim” ve “Meryem” filmleriyle Uluslararası alanda 15 ödül kazanan Atalay Taşdiken bu kez Arama Moturu ile Uluslararası Antalya Film Festivali’nde boy gösterecek. “Meryem” filmiyle 50. Uluslararası Antalya Film Festivali’nde 5 dalda ödül kazanan Taşdiken, bu yıl aynı zamanda yönetmenliğini Hacı Mehmet Duranoğlu ile beraber üstlendiği “Ah Yalan Dünyada” adlı Neşet Ertaş belgeseliyle de festival seçkisinde yer alıyor. Herkesin bir şeyler aradığı Anadolu coğrafyasıyla teknolojik bir yapı olan arama motoru arasında kurduğu ortaklıktan hareketle ironik bir mukayese denemesine girişen Taşdiken’in filmi, profesyonel oyuncu olmayan gerçek kişilerle ve çoğunlukla doğaçlama çekilmiş. Sıcak ve samimi diliyle izleyicisine keyifli bir seyir sunmaya hazırlanan “Arama Moturu”, dünya prömiyerini 52. Uluslararası Antalya Film Festivali’nde gerçekleştirecek filmler arasında.
ARTIK HAYALLERİM VAR
Ödüllü belgesel yönetmeni Nefin Dinç’in, Türkiye’nin belki de en önemli konu başlığı, ‘gençler’ hakkındaki belgeseli Artık Hayallerim Var, Ulusal Yarışma seçkisinin dikkat çekici yapımlarından. "Size bütün dünyaya duyurabileceğiniz tek bir cümle hakkı verseler o cümle ne olurdu?" sorusunun peşinden giden Dinç, Türkiye’nin 6 farklı şehrinden 72 öğrenciyle bu soruya cevap arıyor. Cümlelerini dünyaya sinema yoluyla duyurmayı seçen gençlerin etkileyici hikayesi, TRT Belgesel Günleri’nden aldığı En İyi Belgesel Ödülü’nden sonra şimdi festivalin Ulusal Yarışma’sında Altın Portakal için yarışıyor.
ÇIRAK
“İz (Reç)” ve “Halam Geldi” gibi yolu Antalya Film Festivali’nden geçen filmlerin görüntü yönetmenliğini üstlenmiş olan Emre Konuk, ilk filmi Çırak için yönetmen koltuğuna oturdu. Orta yaştaki Alim, Yakub ustanın yanında on beş yıldır çıraklık yapmaktadır. Günlerini rutin bir şekilde geçiren Alim’in hayatı, takıntıları yüzünden değişecektir. LPG’li araçların güvenliği olmadığına dair izlediği bir haberden sonra evini, dükkanının yakınına taşımaya karar vermesi, onun için dönüm noktası olur. Atmosfer yaratma becerisi ve hikaye anlatımındaki incelikleriyle dikkat çeken filmde Hakan Atalay, Çiğdem Selışık Onat, Tuğrul Çetiner, Levent Öktem, Sencar Sağdıç, Beran Soysal ve Nilüfer Açıkalın başlıca rollerde.
KALANDAR SOĞUĞU
2007’de “Umut Adası” filmiyle göçmenlik konusuna dikkat çeken genç yönetmen Mustafa Kara, geçtiğimiz hafta Tokyo Film Festivali’nden En İyi Yönetmen ve İzleyici Ödülü ile ayrılan filmi Kalandar Soğuğu ile doğduğu topraklara dönüş yapıyor. Karadeniz’in bir dağ köyünde ailesiyle yaşamakta olan Mehmet, bir yandan beslediği birkaç hayvanla günlük ihtiyaçlarını temin ederken diğer yandan büyük bir tutkuyla dağlarda maden aramaktadır. Madenden umudunu kesmişken duyduğu bir haberle yeni bir maceraya girişerek Artvin’deki boğa güreşlerine katılma kararı alır. Toronto’da büyüleyici görüntü yönetimi ve etkileyici hikayesiyle övülen film, ayağının tozuyla katılacağı Antalya Film Festivali’nde Türkiye Prömiyeri’ni gerçekleştirecek.
KÜMES
Ödüllü performanslarıyla Türkiye sinemasının önde gelen oyuncularından Ufuk Bayraktar bu kez kamera arkasına geçti. Bayraktar, hikayesi de kendisine ait olan Kümes’te hem başrollerden birini hem de yönetmenliği üstlendi. 1950’lerde bir dağ köyünde yaşayan dört çocuklu Sakine, verem olduğunu öğrendiğinde, kendince en iyi çözümü, kocası Süleyman’la kısır olan komşusu Hayriye’nin evlenmesinde bulur, böylece gözü arkada kalmayacaktır. Süleyman’la Hayriye’nin evlenmesinden kısa bir süre sonra Sakine’nin sapasağlam hastaneden taburcu olmasıyla, aynı evde yaşamaya mahkum kalan iki kadını zor günler beklemektedir. Bayraktar’ın, Süleyman’ı canlandırdığı filmde eşi Sakine rolünde Hasibe Eren, Hayriye rolünde ise Selen Domaç yer alıyor. “Kümes” Uluslararası Antalya Film Festivali’nde ilk kez seyirci karşısına çıkacak.
MİSAFİR
Dünya prömiyerini yaptığı 36. Montreal Film Festivali’nden FIPRESCI ve Jüri Özel ödülleriyle dönen misafir, yazar-yönetmen Mehmet Eryılmaz’ın “Hazan Mevsimi: Bir Panayır Hikayesi”nden sonra çektiği ikinci uzun metrajlı filmi. Baba evinden kovulduktan on yıl sonra annesinin ölüm döşeğinde olduğu haberini alarak, babası ve kardeşinin yanına dönen Nur’un amacı, dünya gözüyle annesini son bir kez görmek ve helalleşmektir ancak bu ziyaret Nur’un geçmişiyle giriştiği bir hesaplaşmaya da kapı açacaktır. Eryılmaz’ın bir önceki filminde de rol alan Zümrüt Erkin ve Fatih Al’a bu kez, Tamer Levent ve Ayten Uncuoğlu gibi usta isimlerin eşlik ettiği film, son derece sert hikayesini, olgun bir sinemasal anlatımla sarmalıyor.
MUNA
“En Mutlu Olduğum Yer” ve “Umut Üzümleri” filmlerinde yardımcı yönetmenlik yaparak başladığı sinemasal yolculuğuna, yolu Antalya Film Festivali’nden geçen ilk uzun metrajlı yönetmenlik denemesi “İnanç Odası” ile devam eden yönetmen Serdar Gözelekli yeni filmi Muna ile Ulusal Yarışma’da Altın Portakal için yarışacak. Başrollerini Leyla Göksun, Turgay Aydın, Kaan Çakır, Pınar Balkış, Suzan Genç ve Erkan Taşdöğen’in paylaştığı film, yarışmadaki diğer filmlerden farklı bir coğrafyada geçen hikayesiyle dikkat çekiyor. Gazze’de yaşayan altı yaşındaki Muna ve ailesinin evi, bir gece İsrailli askerler tarafından basılır. Mutfak dolabına saklanan Muna, sabah olduğunda tek başına kaldığını fark eder ve sokaklarda ailesini aramaya başlar. Kısa bir süre önce çocuğunu kaybeden Ela, savaş mağduru insanlara yardım etmek için Yeryüzü Doktorları’na katılarak Gazze’ye gelen bir cerrahtır. Ela ve Muna’nın yolları Gazze sokaklarında kesişir.
PİA
Genç yönetmen Erdal Rahmi Hanay’ın üçüncü uzun metrajlı filmi Pia, Doğu Anadolu’da ücra bir köyde geçen ölüm ve hayat döngüsü temalı bir öykü anlatıyor. Haydar, ölen karısına mezar yeri aramak için at arabasıyla çıktığı yolculuğunda birçok kasaba dolaşır. Ayaz ise yıllar önce ölen annesinin mezar yerini bulup bir mezar taşı koymak için dedesiyle beraber yolculuğa çıkar. Babası Haydar’ın yıllar önce annesinin tabutuyla geçtiği yerlerden geçip annesinin mezarını bulmaya çalışır. Başlıca rollerde Oktay Çağla, Doğukan Altıparmak, Ali Sultan Salik, Zühre Hanay ve Taies Ferzan’ın yer aldığı film, festivalde dünya prömiyerini gerçekleştirecek. Hanay’ın “Saba” adlı ikinci filmi de 2012’de Antalya’da Uluslararası Yarışma’da yer almıştı.
RÜZGARIN HATIRALARI
Bol ödüllü ilk filmi “Sonbahar” ile Türkiye sinemasının yakın dönem klasiklerinden birine imza atan ve kariyerine “Gelecek Uzun Sürer” ile devam eden yönetmen Özcan Alper, son filmi Rüzgarın Hatıraları’nda bu kez Anadolu coğrafyasının kayıp zenginliğinin peşinde. II. Dünya Savaşı’nın son günlerinde muhalif şair ve ressam Aram’ın, Türkiye’den kaçmak zorunda kalmasıyla birlikte, evrakları gelene dek SSCB - Gürcistan sınırındaki küçük bir dağ köyünde saklanmasıyla başlayan film, Aram’a yolculuğunda yardımcı olan Mikahil ve onun evinde kalan Meryem ile yeni gelişmelere gebedir. Montpellier Film Festivali kapsamında CİNEMED’de senaryo birinciliği ve Rotterdam Film Festivali Huberts Bals fonundan da senaryo desteği alan filmde, Alper’in ilk fimi “Sonbahar”daki performansıyla adından söz ettiren Onur Saylak’ın yanı sıra, Mustafa Uğurlu, Sofya Khandamirova, Murat Daltaban, Ebru Özkan ve Tuba Büyüküstün, gibi önemli isimler de yer alıyor. Geçtiğimiz yıl Antalya Film Forum’un Work in Progress ödülünün sahibi olan “Rüzgarın Hatıraları”, Türkiye prömiyerini festivalin Ulusal Yarışma’sında gerçekleştirecek.
SAKLI
İlk uzun metrajlı filmi “İki Çizgi”nin prömiyerini 45. Antalya Film Festivali’nde gerçekleştiren Selim Evci, 2013 yapımı ikinci filmi “Rüzgarlar”dan sonra çektiği ve başrollerini İlhan Şeşen, Settar Tanrıöğen, Türkü Turan, Pelin Akil ve Ümit Çırak’ın paylaştığı Saklı ile yeniden Ulusal Yarışma’da Altın Portakal için yarışıyor. Dünya prömiyerini Montreal Film Festivali’nin ana yarışmasında gerçekleştiren “Saklı”, vakur kişiliğiyle tanınan bir müzisyen olan Mahir Bey ile kızının arkadaşı Duru arasındaki, ortaya çıkması an meselesi olan saklı bir ilişki ve bu ilişkinin yansımalarına odaklanıyor.
SARMAŞIK
İlk uzun metrajlı filmi “Gişe Memuru” ile 47. Uluslararası Antalya Film Festivali’nde üç dalda ödül kazanan yönetmen Tolga Karaçelik, dünya prömiyerini Sundance Film Festivali’nin Dünya Sineması yarışmasında gerçekleştiren Sarmaşık ile bir kez daha Altın Portakal için yarışıyor. Sarmaşık gemisi, Mısır’dan yük aldıktan sonra tahliye limanına yola çıkar. Sefer devam ederken geminin armatörü iflas eder ve Mısır’a vardıklarında armatörün liman parasını ödemediği anlaşılır, geminin üstünde haciz vardır. Gemi, demirleme alanına çekilir. Mürettebattan altı kişi ise pasaportlarına el konularak gemide bırakılır. Böylece yiyecek ve içeceğin de iyice azalmasıyla gemi, insanın insanı avladığı bir alana dönüşür. Toronto Film Festivali’nin resmi seçkisinde de yer alan ve son olarak Adana’da En İyi Yönetmen ve En İyi Erkek Oyuncu Altın Koza’sını kazanan filmde son zamanların en başarılı erkek oyuncularından Nadir Sarıbacak ile Özgür Emre Yıldırım, Kadir Çermik, Hakan Karsak, Osman Alkaş ve Seyithan Özdemir rol alıyor.
TAKIM: MAHALLE AŞKINA
Emmy ödüllü reklam, belgesel ve televizyon yönetmeni Emre Şahin, 46. Uluslararası Antalya Film Festivali’nde En İyi Film Altın Portakal’ı için yarışan “40”ın ardından yeni uzun metrajı Takım: Mahalle Aşkına ile bir kez daha Ulusal Yarışma’da. Geçtiğimiz haftalarda vizyona giren ve hem eleştirmenler, hem de seyirciden övgü toplayan filmin kahramanı aslında İstanbul’un plazalarla kuşatılmış bir mahallesindeki halı saha! Borcuna rağmen sahalarını inşaat şirketine satmak istemeyen Soyugüzel ailesinin çocukları Turgay ve eski futbolcu ağabeyi Tufan, içinde bulundukları kötü durumdan kurtulmanın çözümünü büyük ödüllü bir sokak futbolu turnuvasına katılmakta bulur. Başarılı olmaları için de yardımlarına, babaları Rıza’nın ‘yetenekli futbolcular defteri’ yetişir. Senaryosunda İnan Temelkuran’ın da imzası bulunan filmin renkli oyuncu kadrosu ise Fırat Tanış, Cezmi Baskın, Rozet Hubeş, Erkan Kolçak Köstendil, Mehmet Özgür, Özgür Emre Yıldırım, Pascal Nouma, Sinan Bengier ve Emre Tilev gibi isimlerden oluşuyor.
(İHA)
Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 52. Uluslararası Antalya Film Festivali’nde geri sayım resmen başladı. Festivalin Ulusal Yarışma bölümünde yer alan 12 film belli oldu. Sinemamızın usta isimlerinin yanı sıra ilk filmine imza atan genç sinemacıların da yer aldığı Ulusal Yarışma’da 12 film, toplamda 14 kategoride sahiplerini bulacak Altın Portakal ödülleri için yarışacak.
52. Uluslararası Antalya Film Festivali Ulusal Yarışma Filmleri ise şu şekilde:
“Arama Moturu (Yön: Atalay Taşdiken) Dünya Prömiyeri, Artık Hayallerim Var (Yön: Nefin Dinç)Belgesel, Çırak (Yön: Emre Konuk) İlk Film Dünya Prömiyeri, Kalandar Soğuğu (Yön: Mustafa Kara) Türkiye Prömiyeri, Kümes (Yön: Ufuk Bayraktar) İlk Film, Misafir (Yön: Mehmet Eryılmaz), Muna (Yön: Serdar Gözelekli), Pia (Yön: Erdal Rahmi Hanay) Dünya Prömiyeri, Rüzgarın Hatıraları (Yön: Özcan Alper) Türkiye Prömiyeri, Saklı (Yön: Selim Evci), Sarmaşık (Yön: Tolga Karaçelik), Takım: Mahalle Aşkına (Yön: Emre Şahin)”
ARAMA MOTORU
“Mommo - Kız Kardeşim” ve “Meryem” filmleriyle Uluslararası alanda 15 ödül kazanan Atalay Taşdiken bu kez Arama Moturu ile Uluslararası Antalya Film Festivali’nde boy gösterecek. “Meryem” filmiyle 50. Uluslararası Antalya Film Festivali’nde 5 dalda ödül kazanan Taşdiken, bu yıl aynı zamanda yönetmenliğini Hacı Mehmet Duranoğlu ile beraber üstlendiği “Ah Yalan Dünyada” adlı Neşet Ertaş belgeseliyle de festival seçkisinde yer alıyor. Herkesin bir şeyler aradığı Anadolu coğrafyasıyla teknolojik bir yapı olan arama motoru arasında kurduğu ortaklıktan hareketle ironik bir mukayese denemesine girişen Taşdiken’in filmi, profesyonel oyuncu olmayan gerçek kişilerle ve çoğunlukla doğaçlama çekilmiş. Sıcak ve samimi diliyle izleyicisine keyifli bir seyir sunmaya hazırlanan “Arama Moturu”, dünya prömiyerini 52. Uluslararası Antalya Film Festivali’nde gerçekleştirecek filmler arasında.
ARTIK HAYALLERİM VAR
Ödüllü belgesel yönetmeni Nefin Dinç’in, Türkiye’nin belki de en önemli konu başlığı, ‘gençler’ hakkındaki belgeseli Artık Hayallerim Var, Ulusal Yarışma seçkisinin dikkat çekici yapımlarından. "Size bütün dünyaya duyurabileceğiniz tek bir cümle hakkı verseler o cümle ne olurdu?" sorusunun peşinden giden Dinç, Türkiye’nin 6 farklı şehrinden 72 öğrenciyle bu soruya cevap arıyor. Cümlelerini dünyaya sinema yoluyla duyurmayı seçen gençlerin etkileyici hikayesi, TRT Belgesel Günleri’nden aldığı En İyi Belgesel Ödülü’nden sonra şimdi festivalin Ulusal Yarışma’sında Altın Portakal için yarışıyor.
ÇIRAK
“İz (Reç)” ve “Halam Geldi” gibi yolu Antalya Film Festivali’nden geçen filmlerin görüntü yönetmenliğini üstlenmiş olan Emre Konuk, ilk filmi Çırak için yönetmen koltuğuna oturdu. Orta yaştaki Alim, Yakub ustanın yanında on beş yıldır çıraklık yapmaktadır. Günlerini rutin bir şekilde geçiren Alim’in hayatı, takıntıları yüzünden değişecektir. LPG’li araçların güvenliği olmadığına dair izlediği bir haberden sonra evini, dükkanının yakınına taşımaya karar vermesi, onun için dönüm noktası olur. Atmosfer yaratma becerisi ve hikaye anlatımındaki incelikleriyle dikkat çeken filmde Hakan Atalay, Çiğdem Selışık Onat, Tuğrul Çetiner, Levent Öktem, Sencar Sağdıç, Beran Soysal ve Nilüfer Açıkalın başlıca rollerde.
KALANDAR SOĞUĞU
2007’de “Umut Adası” filmiyle göçmenlik konusuna dikkat çeken genç yönetmen Mustafa Kara, geçtiğimiz hafta Tokyo Film Festivali’nden En İyi Yönetmen ve İzleyici Ödülü ile ayrılan filmi Kalandar Soğuğu ile doğduğu topraklara dönüş yapıyor. Karadeniz’in bir dağ köyünde ailesiyle yaşamakta olan Mehmet, bir yandan beslediği birkaç hayvanla günlük ihtiyaçlarını temin ederken diğer yandan büyük bir tutkuyla dağlarda maden aramaktadır. Madenden umudunu kesmişken duyduğu bir haberle yeni bir maceraya girişerek Artvin’deki boğa güreşlerine katılma kararı alır. Toronto’da büyüleyici görüntü yönetimi ve etkileyici hikayesiyle övülen film, ayağının tozuyla katılacağı Antalya Film Festivali’nde Türkiye Prömiyeri’ni gerçekleştirecek.
KÜMES
Ödüllü performanslarıyla Türkiye sinemasının önde gelen oyuncularından Ufuk Bayraktar bu kez kamera arkasına geçti. Bayraktar, hikayesi de kendisine ait olan Kümes’te hem başrollerden birini hem de yönetmenliği üstlendi. 1950’lerde bir dağ köyünde yaşayan dört çocuklu Sakine, verem olduğunu öğrendiğinde, kendince en iyi çözümü, kocası Süleyman’la kısır olan komşusu Hayriye’nin evlenmesinde bulur, böylece gözü arkada kalmayacaktır. Süleyman’la Hayriye’nin evlenmesinden kısa bir süre sonra Sakine’nin sapasağlam hastaneden taburcu olmasıyla, aynı evde yaşamaya mahkum kalan iki kadını zor günler beklemektedir. Bayraktar’ın, Süleyman’ı canlandırdığı filmde eşi Sakine rolünde Hasibe Eren, Hayriye rolünde ise Selen Domaç yer alıyor. “Kümes” Uluslararası Antalya Film Festivali’nde ilk kez seyirci karşısına çıkacak.
MİSAFİR
Dünya prömiyerini yaptığı 36. Montreal Film Festivali’nden FIPRESCI ve Jüri Özel ödülleriyle dönen misafir, yazar-yönetmen Mehmet Eryılmaz’ın “Hazan Mevsimi: Bir Panayır Hikayesi”nden sonra çektiği ikinci uzun metrajlı filmi. Baba evinden kovulduktan on yıl sonra annesinin ölüm döşeğinde olduğu haberini alarak, babası ve kardeşinin yanına dönen Nur’un amacı, dünya gözüyle annesini son bir kez görmek ve helalleşmektir ancak bu ziyaret Nur’un geçmişiyle giriştiği bir hesaplaşmaya da kapı açacaktır. Eryılmaz’ın bir önceki filminde de rol alan Zümrüt Erkin ve Fatih Al’a bu kez, Tamer Levent ve Ayten Uncuoğlu gibi usta isimlerin eşlik ettiği film, son derece sert hikayesini, olgun bir sinemasal anlatımla sarmalıyor.
MUNA
“En Mutlu Olduğum Yer” ve “Umut Üzümleri” filmlerinde yardımcı yönetmenlik yaparak başladığı sinemasal yolculuğuna, yolu Antalya Film Festivali’nden geçen ilk uzun metrajlı yönetmenlik denemesi “İnanç Odası” ile devam eden yönetmen Serdar Gözelekli yeni filmi Muna ile Ulusal Yarışma’da Altın Portakal için yarışacak. Başrollerini Leyla Göksun, Turgay Aydın, Kaan Çakır, Pınar Balkış, Suzan Genç ve Erkan Taşdöğen’in paylaştığı film, yarışmadaki diğer filmlerden farklı bir coğrafyada geçen hikayesiyle dikkat çekiyor. Gazze’de yaşayan altı yaşındaki Muna ve ailesinin evi, bir gece İsrailli askerler tarafından basılır. Mutfak dolabına saklanan Muna, sabah olduğunda tek başına kaldığını fark eder ve sokaklarda ailesini aramaya başlar. Kısa bir süre önce çocuğunu kaybeden Ela, savaş mağduru insanlara yardım etmek için Yeryüzü Doktorları’na katılarak Gazze’ye gelen bir cerrahtır. Ela ve Muna’nın yolları Gazze sokaklarında kesişir.
PİA
Genç yönetmen Erdal Rahmi Hanay’ın üçüncü uzun metrajlı filmi Pia, Doğu Anadolu’da ücra bir köyde geçen ölüm ve hayat döngüsü temalı bir öykü anlatıyor. Haydar, ölen karısına mezar yeri aramak için at arabasıyla çıktığı yolculuğunda birçok kasaba dolaşır. Ayaz ise yıllar önce ölen annesinin mezar yerini bulup bir mezar taşı koymak için dedesiyle beraber yolculuğa çıkar. Babası Haydar’ın yıllar önce annesinin tabutuyla geçtiği yerlerden geçip annesinin mezarını bulmaya çalışır. Başlıca rollerde Oktay Çağla, Doğukan Altıparmak, Ali Sultan Salik, Zühre Hanay ve Taies Ferzan’ın yer aldığı film, festivalde dünya prömiyerini gerçekleştirecek. Hanay’ın “Saba” adlı ikinci filmi de 2012’de Antalya’da Uluslararası Yarışma’da yer almıştı.
RÜZGARIN HATIRALARI
Bol ödüllü ilk filmi “Sonbahar” ile Türkiye sinemasının yakın dönem klasiklerinden birine imza atan ve kariyerine “Gelecek Uzun Sürer” ile devam eden yönetmen Özcan Alper, son filmi Rüzgarın Hatıraları’nda bu kez Anadolu coğrafyasının kayıp zenginliğinin peşinde. II. Dünya Savaşı’nın son günlerinde muhalif şair ve ressam Aram’ın, Türkiye’den kaçmak zorunda kalmasıyla birlikte, evrakları gelene dek SSCB - Gürcistan sınırındaki küçük bir dağ köyünde saklanmasıyla başlayan film, Aram’a yolculuğunda yardımcı olan Mikahil ve onun evinde kalan Meryem ile yeni gelişmelere gebedir. Montpellier Film Festivali kapsamında CİNEMED’de senaryo birinciliği ve Rotterdam Film Festivali Huberts Bals fonundan da senaryo desteği alan filmde, Alper’in ilk fimi “Sonbahar”daki performansıyla adından söz ettiren Onur Saylak’ın yanı sıra, Mustafa Uğurlu, Sofya Khandamirova, Murat Daltaban, Ebru Özkan ve Tuba Büyüküstün, gibi önemli isimler de yer alıyor. Geçtiğimiz yıl Antalya Film Forum’un Work in Progress ödülünün sahibi olan “Rüzgarın Hatıraları”, Türkiye prömiyerini festivalin Ulusal Yarışma’sında gerçekleştirecek.
SAKLI
İlk uzun metrajlı filmi “İki Çizgi”nin prömiyerini 45. Antalya Film Festivali’nde gerçekleştiren Selim Evci, 2013 yapımı ikinci filmi “Rüzgarlar”dan sonra çektiği ve başrollerini İlhan Şeşen, Settar Tanrıöğen, Türkü Turan, Pelin Akil ve Ümit Çırak’ın paylaştığı Saklı ile yeniden Ulusal Yarışma’da Altın Portakal için yarışıyor. Dünya prömiyerini Montreal Film Festivali’nin ana yarışmasında gerçekleştiren “Saklı”, vakur kişiliğiyle tanınan bir müzisyen olan Mahir Bey ile kızının arkadaşı Duru arasındaki, ortaya çıkması an meselesi olan saklı bir ilişki ve bu ilişkinin yansımalarına odaklanıyor.
SARMAŞIK
İlk uzun metrajlı filmi “Gişe Memuru” ile 47. Uluslararası Antalya Film Festivali’nde üç dalda ödül kazanan yönetmen Tolga Karaçelik, dünya prömiyerini Sundance Film Festivali’nin Dünya Sineması yarışmasında gerçekleştiren Sarmaşık ile bir kez daha Altın Portakal için yarışıyor. Sarmaşık gemisi, Mısır’dan yük aldıktan sonra tahliye limanına yola çıkar. Sefer devam ederken geminin armatörü iflas eder ve Mısır’a vardıklarında armatörün liman parasını ödemediği anlaşılır, geminin üstünde haciz vardır. Gemi, demirleme alanına çekilir. Mürettebattan altı kişi ise pasaportlarına el konularak gemide bırakılır. Böylece yiyecek ve içeceğin de iyice azalmasıyla gemi, insanın insanı avladığı bir alana dönüşür. Toronto Film Festivali’nin resmi seçkisinde de yer alan ve son olarak Adana’da En İyi Yönetmen ve En İyi Erkek Oyuncu Altın Koza’sını kazanan filmde son zamanların en başarılı erkek oyuncularından Nadir Sarıbacak ile Özgür Emre Yıldırım, Kadir Çermik, Hakan Karsak, Osman Alkaş ve Seyithan Özdemir rol alıyor.
TAKIM: MAHALLE AŞKINA
Emmy ödüllü reklam, belgesel ve televizyon yönetmeni Emre Şahin, 46. Uluslararası Antalya Film Festivali’nde En İyi Film Altın Portakal’ı için yarışan “40”ın ardından yeni uzun metrajı Takım: Mahalle Aşkına ile bir kez daha Ulusal Yarışma’da. Geçtiğimiz haftalarda vizyona giren ve hem eleştirmenler, hem de seyirciden övgü toplayan filmin kahramanı aslında İstanbul’un plazalarla kuşatılmış bir mahallesindeki halı saha! Borcuna rağmen sahalarını inşaat şirketine satmak istemeyen Soyugüzel ailesinin çocukları Turgay ve eski futbolcu ağabeyi Tufan, içinde bulundukları kötü durumdan kurtulmanın çözümünü büyük ödüllü bir sokak futbolu turnuvasına katılmakta bulur. Başarılı olmaları için de yardımlarına, babaları Rıza’nın ‘yetenekli futbolcular defteri’ yetişir. Senaryosunda İnan Temelkuran’ın da imzası bulunan filmin renkli oyuncu kadrosu ise Fırat Tanış, Cezmi Baskın, Rozet Hubeş, Erkan Kolçak Köstendil, Mehmet Özgür, Özgür Emre Yıldırım, Pascal Nouma, Sinan Bengier ve Emre Tilev gibi isimlerden oluşuyor.
(İHA)