İSTANBUL (AA) - Ayhan-Güngör Varlı çifti yapılan tüp bebek tedavisi ile 2012 yılında oğulları Berat Talha’yı kucağına aldı. Varlı çifti, o yıllarda dondurdukları embriyo ile 6 yıl sonra kızları Fatma Zehra’yı dünyaya getirdi.
Bahçeci Sağlık Grubu açıklamasına göre, İstanbul’da yaşayan Ayhan- Güngör Varlı çifti hayallerini kurduklarını bebeklerini kucaklarına alabilmek için 7 yıl boyunca çeşitli tedavi yolları denedi.
Farklı merkezlerde iğne tedavileri ve aşılama tedavisi gören çift yanlış teşhislerle geçirdiği 7 yılın sonunda daha fazla zaman kaybetmeden Bahçeci Sağlık Grubu çatısı altında tüp bebek tedavisine başladı.
Tedavinin başarısıyla aynı yıl hamilelik haberini alan çift 2012 yılında oğulları Berat Talha’yı kucağına alarak anne-baba oldular.
Embriyolarından bir tanesiyle çocuk sahibi olan çiftin o yıllarda 5 adet daha sağlıklı embriyosu oluştu ve ilerleyen yıllarda değerlendirilmek üzere bu embriyolar için dondurma kararı alındı.
- "Sağlığımız elverirse 3. bebeğimizi de istiyoruz"
Oğulları 6 yaşına geldiğinde tekrar çocuk sahibi olmak isteyen Varlı çifti dondurulmuş embriyoların transferi için Op. Dr. Burçak Erzik’in kapısını çaldı. 6 yıl boyunca aynı kalite ile saklanan embriyolarından bir tanesi daha Ayhan Hanım’a transfer edildi ve çifte hamilelik haberi verildi.
Çift, ocak ayında dünyaya gelen kızları Fatma Zehra ile iki çocuklu bir aile olmanın mutluluğunu yaşadı.
Anne Ayhan Varlı, duygularını şöyle ifade etti:
"Çocuğumuzun olmadığı yıllarda çok üzülüyorduk. Çok şükür ki uygulanan tedaviler sayesinde bir oğlumuz vardı bir de kızımız oldu. Embriyo dondurmanın çok yararını gördüm, ilk hamileliğime oranla çok az sayıda ilaç aldım. Yalnızca vitamin kullandım. En başından yumurta toplama süreci yaşamadım, var olan embriyo transfer edildi ve tekrar çocuğum olur mu, kaliteli embriyo oluşur mu endişesini yaşamadım hiç. Geride kalan embriyolarımız ile sağlığımız elverirse 3. bebeğimizi de istiyoruz."
- "Kit ve protokoller kullanarak embriyoları çözüyoruz"
Bahçeci Sağlık Grubu hekimlerinden Op. Dr. Burçak Erzik, geçmiş yıllarda teknik imkansızlıklar nedeniyle sadece belirli sayıda ve kalitede embriyosu olan çiftlere önerilen bir imkan iken eğer gelişim düzeyi ve kalitesi uygun ise günümüzde tedavi sonrası arta kalan tek bir embriyoya bile embriyo dondurma işlemi yapılabildiğini ifade etti.
Erzik, işleme ilişkin şu bilgileri verdi:
"Vitrifikasyon adı verilen yöntem sayesinde özel sıvılar ve teknikler kullanılarak her bir embriyo dakikada 10.000 °C’lik bir ısı düşüşü sağlanarak donduruluyor ve kullanım zamanına kadar da -196°C’de muhafaza ediliyor. Bu kadar düşük bir sıcaklıkta maddeyi oluşturan moleküller nerede ise hareketsiz hale geliyor. Gebelik sağlanma zamanı geldiğinde de uygun kit ve protokoller kullanarak embriyoları çözüyoruz.
Burada dikkat edilmesi gereken konulardan birisi de dondurma ve çözme işlemlerinde yüksek başarı sağlanması için işlemlerin son derece özenli şekilde ve bilimsel bilgiler eşliğinde yapılması gerektiği. Aksi halde işlem sırasında embriyo üzerinde yaratılabilecek aşırı stres ortamı bazı hücrelerin veya hatta embriyonun tamamının canlılığının yitirilmesi ile sonuçlanabilir. Böyle bir sonuç halinde rahim dinlenmiş olsa da beklenenden daha düşük bir başarı veya tedavi iptali ile sonuçlanabilir."
- "Yüksek gebelik ve doğum oranları elde edilebilmesini sağlamaktadır"
Yapılan çalışmaların özellikle yumurta gelişimi amaçlı alınan yüksek doz hormonların rahmin embriyoyu tutma ve destekleme potansiyelini olumsuz olarak değiştirebildiğini gösterdiğini aktaran Erzik, şöyle devam etti:
"Elde edilmiş embriyoları aynı dönemde rahme yerleştirmek yerine tümünü dondurarak rahmin bir süre hormonlardan arınmasını sağlayıp, daha doğal bir safhasında yerleştirme yaklaşımına 'rahim dinlendirme' adı verilmekte.
Rahim dinlendirme yaklaşımında embriyoların tümünün dondurulması ve belirli bir süre sonra en kaliteli embriyoların çözülerek 'daha doğal' bir rahim ortamına nakledilmesi ilk transferde daha yüksek gebelik ve doğum oranları elde edilebilmesini sağlamaktadır.
Dünya genelinde elde edilen bilimsel sonuçlar, rahim dinlendirme yaklaşımı ile elde edilen gebelik ve doğumlar sonrasındaki verilerin gebelik, doğum ve doğum sonrası ölçülebilen parametreler ve olası komplikasyonlar bakımından doğal yolla elde edilen spontan gebeliklerde gözlenen oranlara çok yakın olduklarını gösteriyor. 'Rahim dinlendirme' yaklaşımında 'doğala yakın' ifadesi kullanmanın yanlış olmadığını düşünüyorum."