Başbakan Binali Yıldırım, "Bize soykırım suçlaması yapanlar, 2. Dünya Savaşında yaptıklarını bir kez daha hatırlamalı. Soykırımla, geçmişle ilgili defterleri karıştırmaya başlarsak orada Türkiye’nin adını göremezsiniz" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, sözlerine Türkiye için bu milletin bekası için hayatlarını seve seve veren şehitlere Allah’tan rahmet dileyerek başlayarak, "Geçtiğimiz günlerde mazlumların adeta sembolü olan, ezilenlerin, mağdur toplumların yüreğine su serpen Muhammed Ali Hakkın rahmetine kavuştu, Allah rahmet eylesin. Hepimizin gençlik yıllarında zihnimizde çok güzel bir fotoğrafı var. Bugün hükümetimizin 22’inci günü, 3 haftayı geride bıraktık. Ramazan ayının 3’te birini neredeyse tamamladık. Rahmet ve günahlardan arınma ayı, birlik, beraberliğin, kardeşliğin doruğa ulaştığı, husumetlerin sona erdiği bu mübarek ayda ne yazık ki hiç bizimle ortak değeri olmayan, hiçbir kutsalı olmayan, inancımızda, kültürümüzde, değerlerimizde hiçbir şekilde yer almayan terör örgütünün masum insanlara yönelik faaliyetleri devam ediyor. Bir kez daha başta Güneydoğu olmak üzere Türkiye’nin her köşesinde yaşayan 79 milyon vatan evladı, bu operasyonlar sırasında terör örgütünün ne kadar, barbar, cani bir şekilde insanlara kıydığını, masum insanları hedef aldığını gördü, şahit oldu. Allah’a şükür 22 Temmuz’dan beri terörle güvenlik esaslı mücadelemiz sonucunda, şehirlerde, ilçelerde terör örgütünün direnci tamamen kırılmış ve devlet ülkenin her köşesinde halkımızın huzur ve güvenliğini sağlayacak tedbirleri almıştır. Artık buralarda umudu kalmayan terör örgütü üst akıllardan yeni yeni öğütler alarak, kırsalda ve güney sınırlarımız civarında yeni tertipler, tezgahlar arayışı içinde. Ama şunu herkes iyi bilmelidir, Türkiye gerek Suriye’nin kuzey sınırında gerekse Musul ve kuzeyinde ortaya konan bazı planlarla ilgili asla ve asla oralarda yeni bir oluşuma izin vermeyecek. Türkiye’nin bağımsızlığı açısından, bizim açımızdan, bu bölgeler asla ve asla müsamahayla karşılanamaz, gereken neyse hiç tereddüt etmeden yaparız. Koalisyon güçlerinin, dostlarımız, mutabık kaldığımız amaçlar doğrultusunda yapacakları her türlü faaliyeti destekliyoruz. Türkiye’nin huzurunu bozan, canını yakmaya çalışan bu terör örgütlerine müzahir davranışlar içerisine girmelerine de, terörle mücadele, Suriye’de özgürlük mücadelesi altında birtakım davraşlara girmesini de asla müsamaha ile karşılayamayız" ifadelerini kullandı.
Başbakan Yıldırım, 22 günün geride kaldığı ve bugünler içeriside boş durmadıklarını anlatarak, "Siz bir yanda parlamentoda yasama faaliyetlerini her türlü zaman kaybettirme çabalarına rağmen kararlı ve azimli bir şekilde sürdürdünüz. Geçtiğimiz günlerde elektrik piyasası kanunu, kaçak ve kayıpların kontrol altına alınmasını öngören bu önemli düzenlemeyi başarılı bir çalışmayla sonuçlandırdınız, bunun için grubuma çok teşekkür ediyorum. Bu hafta zorlu bir yasama haftası, gerek komisyon gerek genel kurulda birbirinden önemli reform niteliğindeki düzenlemeler önümüze gelecek ve bu kanunların çıkmasıyla birlikte esas itibarıyla birçok alanda çok ciddi bir reform niteliğinde düzenlemelere hep birlikte imza atmış olacağız" diye konuştu.
"SİZE OY VEREN VATANDAŞIMIZ ARTIK BÜYÜK BİR HAYAL KIRIKLIĞI YAŞIYOR"
"Bakanlar Kurulu’nda da kararlaştırdığımıza göre, önemli dediğimiz birkaç düzenleme hakkında hem sizleri hem kamuoyunu bilgilendirmek isterim" diyen Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Gündemimizde güvenlikle ilgili TSK’nın, polis teşkilatımızın, korucularımızın, jandarmamımızın terörle mücadele ve operasyonlardaki kararlılığını artırmaya yönelik, koordinasyonu en iyi şekilde sağlamaya yönelik bir düzenleme var. İl idaresi Kanunu, bazı kanunlarda değişiklik yapan bu düzenlemeyle ilgili esas itibarıyla getirilen yeni bir şey yok. Neden böyle bir düzenlemeye ihtiyaç var? Çünkü mülki idare amirliklerinin ihtiyaç duyduğu diğer unsurlardan, silahlı kuvvetlerden destek alması zaten mevcut kanunlarda olan bir şey. Burada getirilen şey şudur, değişik mevzuatlarda olan kanunlar daha derli toplu, biraraya getiriliyor. Mülki amirler, silahlı kuvvetler ve diğer güvenlik unsurlarının operasyonlarda yapılan faaliyetlerde uyum içinde çalışılmasını sağlayacak bir düzenlemeden bahsediyoruz. Burada yapılan faaliyetlerin görev kapsamında sayılması ve buna göre hukuki süreçlerin ele alıması, özü itibarıyla budur. Burada terörle mücadelede veya başka güvenliği tehdit edecek şeylerde yapılan çalışmalarda güvenlik unsurlarımızın moral değerlerini yüksek tutmak, onların karşılaşabileceği hukuki sorunları ortadan kaldırmak için yapılan düzenleme. Muhalefet partilerinin bazılarının bir kısmı MHP ve CHP bu tasarıya karşı olumlu bir tutum içerisindesindeler. Çünkü bu bir milli meseledir. Bu ittifak için teşekür ediyorum. HDP’nin buna destek vermesini zaten beklemiyoruz. Olabildiğince köstek olmaya çalışacak. Onlara önerimiz, artık safınızı net olarak ortaya koyun, terörün yanında mısınız, milletin yanında mısınız? Size oy veren vatandaşımız artık büyük bir hayalkırıklığı yaşıyor."
Sur’da Silopi’de Şırnak’ta Nusaybin’de operasyonların bittiğini ama işlerinin bitmediğini belirten Yıldırım, "Oraları eskisinden daha güzel parmakla gösterilecek şekilde imar edeceğiz. Ancak, bakıyoruz sahada vatandaşlarımızın aklını çemeye çalışan HDP ve onların taraftarlarını görüyoruz. Aman, hiçbir kağıt imzalamayın, yerinizi yeniden yapacaklarmış, rıza göstermeyin biz sizin hakkınızı uluslararası mahkemelerde arayacağız, sen onları uluslararası mahkemelerde hak arayacağına bugün bu hale gelmenin asıl sorumlususun, bunun hesabını vereceksin. Şimdi bir de millete vatandaşa yaptığınız yetmiyor gibi şimdi bir nefes alması, sıcak yuvasına kavuşmasına engel olmaya çalışıyorlar. Bütün bunlar milletimizin gözü önünde oluyor. Hiç tereddüt etmesin vatandaşlarımız, onlar artık kredilerini tükettiler. Herşey ortaya ayan beyan ortaya çıktı. Şimdi artık vatandaş devletiyle milletiyle beraber. İnsanların içine çıkamıyorlar. Biz, parti teşkilatlarımız, gençlik teşkilatlarımız, milletvekilleri, bakanlarımızla doğuyla batıda gönül köprüleri kurmak üzere çok güzel programlar başlattık" dedi.
“TERÖRLE MÜCADELE KANUNU’NDA HERHANGİ BİR DEĞİŞİKLİK OLMAZ”
Dış politikaya değinen Yıldırım, “Yıllardır müttefik olduğumuz birçok ülkeyle ilişkilerimizi gözden geçiriyoruz. Türkiye, 53 yıldır AB üyeliği içen bir yola girdi. Bu süre içinde süre ne kadar uzun olursa olsun Türkiye olarak biz asla ve asla duruşumuzdan zerre kadar sapmadık. Bizim beklediğimiz, Avrupa’nın Türkiye’nin bu samimi davranışına karşılık aynı samimiyeti göstermesi ve verdiği sözleri yerine getirmesi. Nedir bu sözler, Gümrük Birliği, mal ve hizmetlerin serbest dolaşımı. Gümrük Birliği’ni yeni başta ele alma zamanı. Uzun süre uygulamalardan sonra ülkemizin aleyhine gelişmiş konuların tekrar değerlendirilmesidir. Bir başka konu da insanların serbestçe dolaşımı. Vize muafiyeti konusunda bizden istenen 72 maddeden bir çoğunu sağladık. Son anda birşey çıkardılar, bunların alışkanlığı, son söyleceklerini saklarlar saklarlar, tam işler yoluna girdiğinde piyasaya çıkarlar. Sizler terörle mücadele kanununu esnetin, nasıl esnetecek mişiz? Bu dostluğa sığar mı? Böyle günlerde gerçek dostluk belli olur. Biz ülkemizin birlik, beraberliği, bekası için mücadele veriyoruz. Bu şartlar altında, asla ve asla bizim açımızdan terörle mücadele kanununda herhangi bir değişiklik olmaz. Bunun sonucu vize muafiyeti olsa bile, varsın orada kalsın vize muafiyeti" diye konuştu.
Türkiye’nin artık küresel yatırımlar için önemli bir merkez haline geldiğine dikkati çeken Yıldırım, Türkiye’de uzun vadeli yatırımların Türkiye’ye geldiğini, bugüne kadar 160 milyarın üzerinde doğrudan yatırımın olduğunu söyledi.
"MERAK ETMEYİN SAYIN KILIÇDAROĞLU, SİZİN GÜVENLİĞİNİZ DE BİZİM TEMİNATIMIZDADIR"
Fatih Camii’nde katıldığı bir şehit cenazesinde Kılıçdaroğlu’na şehit yakının gösterdiği tepkiyi hatırlatan Yıldırım, "Bir şehit yakını içinde bulunduğu ruh haliyle ana muhalefet partisinin genel başkanını önüne bir boş kovan koydu. Bunu biz hemen bizim açımızdan kabul edilebilir birşey olmadığını söyledik. Ne olursa olsun, şehitlerimiz olabilir, canımız yanabilir ama böyle bir davranışı asla onaylamadığımızı söyledik. Buna rağmen beklediğimiz şey şuydu, ana muhalefet partisi genel başkanı daha sorumlu davranmalı. Nedir? Biz güvenliğimizi kendimiz alacağız, HDP’liler de aynı şeyi söylüyor. CHP, HDP çizgisine gidiyor diyenleri haklı çıkarmak gibi bir göreviniz olduğu bir kez daha anlaşılıyor. Türkiye’de ister Başbakan ister ana muhalefet partisi başkanı ol, Türkiye Cumhuriyeti herkesin güvenliğini korumak için hazırdır, nazırdır ve buna her aman hazır vaziyette beklemektedir. Onun için, merak etmeyin Sayın Kılıçdaroğlu sizin güvenliğiniz de bizim teminatımızdadır. Ama şehit yakınlarını da rencide etmeyecek sorumlulukta davranmanız ve ona yönelik açıklamalar yapmanız da bu milletin hakkı ve beklentisidir" diye konuştu.
KILIÇDAROĞLU’NA BAŞKANLIK KONUSUNDA ÇAĞRI
Kılıçdaroğlu’nun bir televizyon programında Başkanlık Sistemi ile ilgili yaptığı açıklamaları hatırlatan Başbakan Yıldırım, "Biz buyurduk, siz de buyurun. Siz Amerikan tipi Başbanlık olsun diyorsanız ona da varız. Anamuhalefet Partisi lideri millet önünde tekrar bir samimiyet sınavındadır. İnşallah geçmişte oldukları gibi bu sınavdan da başarısız çıkmaz. Bu fırsatı millet adına kaçırmamasını bekliyoruz. Bu çağrımız son çağrı, bu çağrıyı kaçırmayın" diye konuştu.
Başbakan Yıldırım, Yargıtay ve Danıştay’da daire ve üye sayılarını yeniden düzenleyen tasarıya ilişkin olarak, "Bu yasa çok kapsamlı bir düzenlemedir. Burada şu var, kısa süre önce bölge mahkemeleri kurulduktan sonra ikinci derece yargılama istinaf mahkemelerinde büyük oranda gerçekleşecek ve sonuçlandırılacak. Bir anlamda bugün görülmekte olan davaların yüzde 75’i Yargıtaya Danıştaya gelmeden hallolacak. Bugün yargıtayın elinde 2 milyon, Danıştayın elinde 200 milyon dosya var. Dolayısıyla daire sayısını artırırsanız artırın, bu davaların sonuçlandırılması bir insan kapasitesinin yetmeyeceği bir boyuta erişti. O yüzden istinaf mahkemelerindeki davalar, kısa sürede ilk dereceden sonra burada sonuçlandırılacak ancak çok büyük davalar üst yargıya getirilecek. Bu konudaki düzenleme komisyonlarımızda ele alınacak" diye konuştu.
DOKUNULMAZLIKLAR
Miletvekilliği dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin konuşan Yıldırım, "Bundan sonra iş yargının işi. Yargı, bütün bu dosyaları inceleyecek. Gerekli gördüğü hakkında kovuşturmaya gerek varsa onu yapacak, yoksa takipsizlikle sonuçlanacak. Bundan sonra bizim söyleyeceğimiz hiçbir söz kalmadı. Yüce Meclis söylemesi gereken herşeyi söyledi. Milletimizin umumi arzusu yerine getirildi. Dokunulmazlık konusu baştan beri muhalefet partilerinin, ısrarla bizim üzerimize geldikleri bir konuydu, belki bu dokunulmazlık konusu teröre destekle sınırlı tutulabilirdi ama ne diyeceklerdi, AK Partililer kendi dokunulmazlık dosyalarını muhafaza etmek için böyle birşey yaptı. Biz de dedik ki hodri meydan herkesin dokunulmazlığı kaldırılsın, kime dokunulacaksa yargı gereğini yapsın. Tabii Tüm AK Parti grubu biz böyle bir çıkış yaptıktan sonra bu sefer bocalamaya başlıyor. Toplum baskısını gördükleri için görüşmelerde hep karşı durdular ancak oy kullanmak zorunda kaldılar ama hemen arkasından soluğu Anayasa Mahkemesinde aldı. Madem kalksın diyorsunuz niye gidiyorsun? Türk adaletine hepimiz herşeye rağmen güvenmek zorundayız, güveniyoruz, çünkü adalet mülkün temelidir" şeklinde konuştu.
FLORİDA’DAKİ TERÖR SALDIRISI
Yıldırım, Florida’daki terör saldırısıyla ilgili olarak, "Hangi olursa olsun terörün her türlüsünü lanetleyen bir ülkeyiz. Çünkü bunun acısını herkesten çok çeken bir ülkeyiz. Bu terör saldırısını kınıyoruz. Bu konuda bizim çifte standartımız yok. Terörün ortak amacı huzuru bozmak, insanların can ve mal güvenliğini yok etmek, ülkede kargaşa ortamını çıkarmak. Bir kez daha Amerika ve Amerikan halkına hayatını kaybedenlerden dolayı acılarını paylaşıyoruz. Dostlarımızı daha ortak bir işbirliği içinde görmelerini de bekliyoruz" dedi.
Yıldırım, 1915 olaylarına ilk kez ’soykırım’ nitelemesi yapan yasa tasarısı, Alman parlamentosunda kabul edilmesine ilişkin, "Toplam parlamenterlerin üçte biri civarında katılımla bir karar, sözde ermeni soykırım yasasını kabul etti. Şunu çok açık ve net söylemek istiyorum, Alman Parlamentosu tarihi bir yanlış yapmıştır. Türkiye Almanya ilişkilerine çok ciddi bir zarar vermiştir. Dolayısıyla bu karar bizim açımızdan yok hükmündedir. Ne karar alırsanız alın Türkiye’nin geçmişi bellidir, bizim tarihimizde soykırım yoktur. Bizi soykırım suçlaması yapanların 2. Dünya savaşında yaptıklarını bir kez daha hatırlamalı. Soykırımla, geçmişle ilgili defterleri karıştırmaya başlarsak orada Türkiye’nin adını göremezsiniz" ifadelerini kullandı.
YURT DIŞINDA YAŞAYAN VATANDAŞLARA SESLENDİ
Vatandaşlara ’Ramazan Bayramı’ dolayısıyla uyarıda bulunan Yıldırım, "Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımıza bir çağrımız var, bu bayram için imkanı olan herkesin Türkiye’deki kardeşleriyle kucaklaşmasını istiyorum. Onların ihtiyacı olan her türlü şey temin edilecek, gereği yapılacak Hazırlıklarımız seyahatleri kolaylaştıracak, kardeşleri, akrabalarıyla hasret gidermeleri için hükümetimiz 7 gün 24 saat emirlerinde olacak" dedi.
(İHA)
Başbakan Binali Yıldırım, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, sözlerine Türkiye için bu milletin bekası için hayatlarını seve seve veren şehitlere Allah’tan rahmet dileyerek başlayarak, "Geçtiğimiz günlerde mazlumların adeta sembolü olan, ezilenlerin, mağdur toplumların yüreğine su serpen Muhammed Ali Hakkın rahmetine kavuştu, Allah rahmet eylesin. Hepimizin gençlik yıllarında zihnimizde çok güzel bir fotoğrafı var. Bugün hükümetimizin 22’inci günü, 3 haftayı geride bıraktık. Ramazan ayının 3’te birini neredeyse tamamladık. Rahmet ve günahlardan arınma ayı, birlik, beraberliğin, kardeşliğin doruğa ulaştığı, husumetlerin sona erdiği bu mübarek ayda ne yazık ki hiç bizimle ortak değeri olmayan, hiçbir kutsalı olmayan, inancımızda, kültürümüzde, değerlerimizde hiçbir şekilde yer almayan terör örgütünün masum insanlara yönelik faaliyetleri devam ediyor. Bir kez daha başta Güneydoğu olmak üzere Türkiye’nin her köşesinde yaşayan 79 milyon vatan evladı, bu operasyonlar sırasında terör örgütünün ne kadar, barbar, cani bir şekilde insanlara kıydığını, masum insanları hedef aldığını gördü, şahit oldu. Allah’a şükür 22 Temmuz’dan beri terörle güvenlik esaslı mücadelemiz sonucunda, şehirlerde, ilçelerde terör örgütünün direnci tamamen kırılmış ve devlet ülkenin her köşesinde halkımızın huzur ve güvenliğini sağlayacak tedbirleri almıştır. Artık buralarda umudu kalmayan terör örgütü üst akıllardan yeni yeni öğütler alarak, kırsalda ve güney sınırlarımız civarında yeni tertipler, tezgahlar arayışı içinde. Ama şunu herkes iyi bilmelidir, Türkiye gerek Suriye’nin kuzey sınırında gerekse Musul ve kuzeyinde ortaya konan bazı planlarla ilgili asla ve asla oralarda yeni bir oluşuma izin vermeyecek. Türkiye’nin bağımsızlığı açısından, bizim açımızdan, bu bölgeler asla ve asla müsamahayla karşılanamaz, gereken neyse hiç tereddüt etmeden yaparız. Koalisyon güçlerinin, dostlarımız, mutabık kaldığımız amaçlar doğrultusunda yapacakları her türlü faaliyeti destekliyoruz. Türkiye’nin huzurunu bozan, canını yakmaya çalışan bu terör örgütlerine müzahir davranışlar içerisine girmelerine de, terörle mücadele, Suriye’de özgürlük mücadelesi altında birtakım davraşlara girmesini de asla müsamaha ile karşılayamayız" ifadelerini kullandı.
Başbakan Yıldırım, 22 günün geride kaldığı ve bugünler içeriside boş durmadıklarını anlatarak, "Siz bir yanda parlamentoda yasama faaliyetlerini her türlü zaman kaybettirme çabalarına rağmen kararlı ve azimli bir şekilde sürdürdünüz. Geçtiğimiz günlerde elektrik piyasası kanunu, kaçak ve kayıpların kontrol altına alınmasını öngören bu önemli düzenlemeyi başarılı bir çalışmayla sonuçlandırdınız, bunun için grubuma çok teşekkür ediyorum. Bu hafta zorlu bir yasama haftası, gerek komisyon gerek genel kurulda birbirinden önemli reform niteliğindeki düzenlemeler önümüze gelecek ve bu kanunların çıkmasıyla birlikte esas itibarıyla birçok alanda çok ciddi bir reform niteliğinde düzenlemelere hep birlikte imza atmış olacağız" diye konuştu.
"SİZE OY VEREN VATANDAŞIMIZ ARTIK BÜYÜK BİR HAYAL KIRIKLIĞI YAŞIYOR"
"Bakanlar Kurulu’nda da kararlaştırdığımıza göre, önemli dediğimiz birkaç düzenleme hakkında hem sizleri hem kamuoyunu bilgilendirmek isterim" diyen Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Gündemimizde güvenlikle ilgili TSK’nın, polis teşkilatımızın, korucularımızın, jandarmamımızın terörle mücadele ve operasyonlardaki kararlılığını artırmaya yönelik, koordinasyonu en iyi şekilde sağlamaya yönelik bir düzenleme var. İl idaresi Kanunu, bazı kanunlarda değişiklik yapan bu düzenlemeyle ilgili esas itibarıyla getirilen yeni bir şey yok. Neden böyle bir düzenlemeye ihtiyaç var? Çünkü mülki idare amirliklerinin ihtiyaç duyduğu diğer unsurlardan, silahlı kuvvetlerden destek alması zaten mevcut kanunlarda olan bir şey. Burada getirilen şey şudur, değişik mevzuatlarda olan kanunlar daha derli toplu, biraraya getiriliyor. Mülki amirler, silahlı kuvvetler ve diğer güvenlik unsurlarının operasyonlarda yapılan faaliyetlerde uyum içinde çalışılmasını sağlayacak bir düzenlemeden bahsediyoruz. Burada yapılan faaliyetlerin görev kapsamında sayılması ve buna göre hukuki süreçlerin ele alıması, özü itibarıyla budur. Burada terörle mücadelede veya başka güvenliği tehdit edecek şeylerde yapılan çalışmalarda güvenlik unsurlarımızın moral değerlerini yüksek tutmak, onların karşılaşabileceği hukuki sorunları ortadan kaldırmak için yapılan düzenleme. Muhalefet partilerinin bazılarının bir kısmı MHP ve CHP bu tasarıya karşı olumlu bir tutum içerisindesindeler. Çünkü bu bir milli meseledir. Bu ittifak için teşekür ediyorum. HDP’nin buna destek vermesini zaten beklemiyoruz. Olabildiğince köstek olmaya çalışacak. Onlara önerimiz, artık safınızı net olarak ortaya koyun, terörün yanında mısınız, milletin yanında mısınız? Size oy veren vatandaşımız artık büyük bir hayalkırıklığı yaşıyor."
Sur’da Silopi’de Şırnak’ta Nusaybin’de operasyonların bittiğini ama işlerinin bitmediğini belirten Yıldırım, "Oraları eskisinden daha güzel parmakla gösterilecek şekilde imar edeceğiz. Ancak, bakıyoruz sahada vatandaşlarımızın aklını çemeye çalışan HDP ve onların taraftarlarını görüyoruz. Aman, hiçbir kağıt imzalamayın, yerinizi yeniden yapacaklarmış, rıza göstermeyin biz sizin hakkınızı uluslararası mahkemelerde arayacağız, sen onları uluslararası mahkemelerde hak arayacağına bugün bu hale gelmenin asıl sorumlususun, bunun hesabını vereceksin. Şimdi bir de millete vatandaşa yaptığınız yetmiyor gibi şimdi bir nefes alması, sıcak yuvasına kavuşmasına engel olmaya çalışıyorlar. Bütün bunlar milletimizin gözü önünde oluyor. Hiç tereddüt etmesin vatandaşlarımız, onlar artık kredilerini tükettiler. Herşey ortaya ayan beyan ortaya çıktı. Şimdi artık vatandaş devletiyle milletiyle beraber. İnsanların içine çıkamıyorlar. Biz, parti teşkilatlarımız, gençlik teşkilatlarımız, milletvekilleri, bakanlarımızla doğuyla batıda gönül köprüleri kurmak üzere çok güzel programlar başlattık" dedi.
“TERÖRLE MÜCADELE KANUNU’NDA HERHANGİ BİR DEĞİŞİKLİK OLMAZ”
Dış politikaya değinen Yıldırım, “Yıllardır müttefik olduğumuz birçok ülkeyle ilişkilerimizi gözden geçiriyoruz. Türkiye, 53 yıldır AB üyeliği içen bir yola girdi. Bu süre içinde süre ne kadar uzun olursa olsun Türkiye olarak biz asla ve asla duruşumuzdan zerre kadar sapmadık. Bizim beklediğimiz, Avrupa’nın Türkiye’nin bu samimi davranışına karşılık aynı samimiyeti göstermesi ve verdiği sözleri yerine getirmesi. Nedir bu sözler, Gümrük Birliği, mal ve hizmetlerin serbest dolaşımı. Gümrük Birliği’ni yeni başta ele alma zamanı. Uzun süre uygulamalardan sonra ülkemizin aleyhine gelişmiş konuların tekrar değerlendirilmesidir. Bir başka konu da insanların serbestçe dolaşımı. Vize muafiyeti konusunda bizden istenen 72 maddeden bir çoğunu sağladık. Son anda birşey çıkardılar, bunların alışkanlığı, son söyleceklerini saklarlar saklarlar, tam işler yoluna girdiğinde piyasaya çıkarlar. Sizler terörle mücadele kanununu esnetin, nasıl esnetecek mişiz? Bu dostluğa sığar mı? Böyle günlerde gerçek dostluk belli olur. Biz ülkemizin birlik, beraberliği, bekası için mücadele veriyoruz. Bu şartlar altında, asla ve asla bizim açımızdan terörle mücadele kanununda herhangi bir değişiklik olmaz. Bunun sonucu vize muafiyeti olsa bile, varsın orada kalsın vize muafiyeti" diye konuştu.
Türkiye’nin artık küresel yatırımlar için önemli bir merkez haline geldiğine dikkati çeken Yıldırım, Türkiye’de uzun vadeli yatırımların Türkiye’ye geldiğini, bugüne kadar 160 milyarın üzerinde doğrudan yatırımın olduğunu söyledi.
"MERAK ETMEYİN SAYIN KILIÇDAROĞLU, SİZİN GÜVENLİĞİNİZ DE BİZİM TEMİNATIMIZDADIR"
Fatih Camii’nde katıldığı bir şehit cenazesinde Kılıçdaroğlu’na şehit yakının gösterdiği tepkiyi hatırlatan Yıldırım, "Bir şehit yakını içinde bulunduğu ruh haliyle ana muhalefet partisinin genel başkanını önüne bir boş kovan koydu. Bunu biz hemen bizim açımızdan kabul edilebilir birşey olmadığını söyledik. Ne olursa olsun, şehitlerimiz olabilir, canımız yanabilir ama böyle bir davranışı asla onaylamadığımızı söyledik. Buna rağmen beklediğimiz şey şuydu, ana muhalefet partisi genel başkanı daha sorumlu davranmalı. Nedir? Biz güvenliğimizi kendimiz alacağız, HDP’liler de aynı şeyi söylüyor. CHP, HDP çizgisine gidiyor diyenleri haklı çıkarmak gibi bir göreviniz olduğu bir kez daha anlaşılıyor. Türkiye’de ister Başbakan ister ana muhalefet partisi başkanı ol, Türkiye Cumhuriyeti herkesin güvenliğini korumak için hazırdır, nazırdır ve buna her aman hazır vaziyette beklemektedir. Onun için, merak etmeyin Sayın Kılıçdaroğlu sizin güvenliğiniz de bizim teminatımızdadır. Ama şehit yakınlarını da rencide etmeyecek sorumlulukta davranmanız ve ona yönelik açıklamalar yapmanız da bu milletin hakkı ve beklentisidir" diye konuştu.
KILIÇDAROĞLU’NA BAŞKANLIK KONUSUNDA ÇAĞRI
Kılıçdaroğlu’nun bir televizyon programında Başkanlık Sistemi ile ilgili yaptığı açıklamaları hatırlatan Başbakan Yıldırım, "Biz buyurduk, siz de buyurun. Siz Amerikan tipi Başbanlık olsun diyorsanız ona da varız. Anamuhalefet Partisi lideri millet önünde tekrar bir samimiyet sınavındadır. İnşallah geçmişte oldukları gibi bu sınavdan da başarısız çıkmaz. Bu fırsatı millet adına kaçırmamasını bekliyoruz. Bu çağrımız son çağrı, bu çağrıyı kaçırmayın" diye konuştu.
Başbakan Yıldırım, Yargıtay ve Danıştay’da daire ve üye sayılarını yeniden düzenleyen tasarıya ilişkin olarak, "Bu yasa çok kapsamlı bir düzenlemedir. Burada şu var, kısa süre önce bölge mahkemeleri kurulduktan sonra ikinci derece yargılama istinaf mahkemelerinde büyük oranda gerçekleşecek ve sonuçlandırılacak. Bir anlamda bugün görülmekte olan davaların yüzde 75’i Yargıtaya Danıştaya gelmeden hallolacak. Bugün yargıtayın elinde 2 milyon, Danıştayın elinde 200 milyon dosya var. Dolayısıyla daire sayısını artırırsanız artırın, bu davaların sonuçlandırılması bir insan kapasitesinin yetmeyeceği bir boyuta erişti. O yüzden istinaf mahkemelerindeki davalar, kısa sürede ilk dereceden sonra burada sonuçlandırılacak ancak çok büyük davalar üst yargıya getirilecek. Bu konudaki düzenleme komisyonlarımızda ele alınacak" diye konuştu.
DOKUNULMAZLIKLAR
Miletvekilliği dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin konuşan Yıldırım, "Bundan sonra iş yargının işi. Yargı, bütün bu dosyaları inceleyecek. Gerekli gördüğü hakkında kovuşturmaya gerek varsa onu yapacak, yoksa takipsizlikle sonuçlanacak. Bundan sonra bizim söyleyeceğimiz hiçbir söz kalmadı. Yüce Meclis söylemesi gereken herşeyi söyledi. Milletimizin umumi arzusu yerine getirildi. Dokunulmazlık konusu baştan beri muhalefet partilerinin, ısrarla bizim üzerimize geldikleri bir konuydu, belki bu dokunulmazlık konusu teröre destekle sınırlı tutulabilirdi ama ne diyeceklerdi, AK Partililer kendi dokunulmazlık dosyalarını muhafaza etmek için böyle birşey yaptı. Biz de dedik ki hodri meydan herkesin dokunulmazlığı kaldırılsın, kime dokunulacaksa yargı gereğini yapsın. Tabii Tüm AK Parti grubu biz böyle bir çıkış yaptıktan sonra bu sefer bocalamaya başlıyor. Toplum baskısını gördükleri için görüşmelerde hep karşı durdular ancak oy kullanmak zorunda kaldılar ama hemen arkasından soluğu Anayasa Mahkemesinde aldı. Madem kalksın diyorsunuz niye gidiyorsun? Türk adaletine hepimiz herşeye rağmen güvenmek zorundayız, güveniyoruz, çünkü adalet mülkün temelidir" şeklinde konuştu.
FLORİDA’DAKİ TERÖR SALDIRISI
Yıldırım, Florida’daki terör saldırısıyla ilgili olarak, "Hangi olursa olsun terörün her türlüsünü lanetleyen bir ülkeyiz. Çünkü bunun acısını herkesten çok çeken bir ülkeyiz. Bu terör saldırısını kınıyoruz. Bu konuda bizim çifte standartımız yok. Terörün ortak amacı huzuru bozmak, insanların can ve mal güvenliğini yok etmek, ülkede kargaşa ortamını çıkarmak. Bir kez daha Amerika ve Amerikan halkına hayatını kaybedenlerden dolayı acılarını paylaşıyoruz. Dostlarımızı daha ortak bir işbirliği içinde görmelerini de bekliyoruz" dedi.
Yıldırım, 1915 olaylarına ilk kez ’soykırım’ nitelemesi yapan yasa tasarısı, Alman parlamentosunda kabul edilmesine ilişkin, "Toplam parlamenterlerin üçte biri civarında katılımla bir karar, sözde ermeni soykırım yasasını kabul etti. Şunu çok açık ve net söylemek istiyorum, Alman Parlamentosu tarihi bir yanlış yapmıştır. Türkiye Almanya ilişkilerine çok ciddi bir zarar vermiştir. Dolayısıyla bu karar bizim açımızdan yok hükmündedir. Ne karar alırsanız alın Türkiye’nin geçmişi bellidir, bizim tarihimizde soykırım yoktur. Bizi soykırım suçlaması yapanların 2. Dünya savaşında yaptıklarını bir kez daha hatırlamalı. Soykırımla, geçmişle ilgili defterleri karıştırmaya başlarsak orada Türkiye’nin adını göremezsiniz" ifadelerini kullandı.
YURT DIŞINDA YAŞAYAN VATANDAŞLARA SESLENDİ
Vatandaşlara ’Ramazan Bayramı’ dolayısıyla uyarıda bulunan Yıldırım, "Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımıza bir çağrımız var, bu bayram için imkanı olan herkesin Türkiye’deki kardeşleriyle kucaklaşmasını istiyorum. Onların ihtiyacı olan her türlü şey temin edilecek, gereği yapılacak Hazırlıklarımız seyahatleri kolaylaştıracak, kardeşleri, akrabalarıyla hasret gidermeleri için hükümetimiz 7 gün 24 saat emirlerinde olacak" dedi.
(İHA)