Berlin
Baerbock, Almanya-İngiltere Stratejik Diyalog Toplantısı'nın ardından İngiliz mevkidaşı David Cameron ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Gazze'de yaşanan acıların her geçen gün daha da korkunç bir hal aldığını ve bunun artık kelimelerle ifade edilemediğini belirten Baerbock, "Bir deri bir kemik kalmış yüzleri görüyoruz. Hayatlarını tehlikeye atarak son bir çuval un için kavga etmek zorunda kalan anne ve babaların çaresizliğini görüyoruz. Sadece görmekle kalmıyoruz, hayatta kalmak için bu una acil ihtiyaç duyanların bizim çocuklarımız olduğunu gözümüzün önüne getiriyoruz." dedi.
Tırlar yerine gemi ve uçaklara yardım malzemesi yükleniyor olmasının Gazze'ye karadan çok az yardım girdiğini gösterdiğine işaret eden Baerbock, "Bunun değişmesi gerekiyor. Son birkaç haftadır ikimiz tekrar tekrar bunun altını çiziyoruz. İsrail hükümeti artık insani yardımların ulaştırılması için daha fazla sınır kapısını açmalı ve bu yardımın ulaşmasını sağlamalı. Bu onların sorumluluğu." ifadelerini kullandı.
Gazze'ye deniz koridoru için çalışıyoruz
Baerbock, Avrupa Birliği (AB) ve diğer ortaklarla Gazze'ye bir deniz koridorunun açılması için çalıştıklarını anlatarak, ayrıca Ürdün'ü ve Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Gıda Programı'nı, Gazze'ye havadan insani yardım atmaları konusunda uçakların doldurulması için desteklediklerini kaydetti.
Gazze'de kamu düzeninin tamamen çökmesinin bunun böyle devam edemeyeceğini gösterdiğini dile getiren Baerbock, Almanya ve İngiltere'nin buradan acil olarak hemen çatışmalara ara verilmesi için anlaşmaya varılması çağrısı yaptığını kaydetti.
Baerbock, artık anlaşmaya varılarak esirlerin serbest bırakılması, daha fazla yardımın Gazze'ye girmesi ve Gazze'de ölümlerin durması gerektiğini ifade etti.
"Yerleşim politikası yasadışıdır"
İsrail'in yerleşim politikasına da tepki gösteren Baerbock, "İsrail hükümetinin yerleşim politikası, kırılgan güvenlik durumundaki yangına körükle gidiyor." dedi.
Almanya Dışişleri Bakanı, Orta Doğu'daki sorunun çözümü için uzun vadeli perspektife ihtiyaç duyulduğunu vurgulayarak, "İsrail hükümetinin yeni yerleşimlere ilişkin aldığı dünkü karar yasa dışıdır, kabul edilemez ve geri çekilmelidir. Bu durum, barışa giden yolu tıkıyor ve İsrail'in güvenlik çıkarı için olamaz." diye konuştu.
Baerbock, görüşmede Almanya ve İngiltere arasındaki ikili ilişkilerin yanında Ukrayna'ya desteğin önemli yer aldığını dile getirdi.
Ukrayna halkının barış istediğini ifade eden Baerbock, "Ancak barış, ölümlerin durmasını gerektirir. Kafanıza silah dayayarak barış yapamazsınız." değerlendirmesinde bulundu.
Baerbock, barış isteyen herkesin Ukrayna'ya kendisini savunması için tüm araçları harekete geçirmesi gerektiğini, bunun da Ukrayna'nın hayatta kalması için daha fazla mühimmat, daha fazla hava savunma ve kapsamlı silah verilmesi anlamına geldiğini kaydetti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ittifaka nifak sokmak ve demokrasiyi sarsmak istediğini savunan Baerbock, "Biz de buna kararlılıkla ve birliğimizle karşı koyuyoruz. Çünkü Putin gözümüzü korkutamaz. NATO ittifakımızın her santimetresinin güvende kalmasını sağlamak için caydırıcılığa ve savunma kabiliyetlerimize birlikte yatırım yapıyoruz." ifadelerini kullandı.
ABD'de yapılacak seçimlere dikkati çeken Baerbock, "İngiltere ile güçlü bir Avrupa transatlantik köprüsünün bir ayağını oluşturuyoruz. Köprünün diğer tarafında kim olursa olsun. Temmuz ayında Washington'da yapılacak NATO zirvesinde bu birlikteliğin altını net bir şekilde çizeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
İngiltere Dışişleri Bakanı Cameron
İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron, Orta Doğu'da sürdürülebilir bir ateşkese ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Cameron, "Münih Güvenlik Konferansı'nda Körfez Ülkeleri ve Arap dünyasından ortaklarımızla bir araya gelerek sadece çatışmayı sona erdirmek için değil, Orta Doğu'da bir bütün olarak barışı tesis etmek için nelerin gerekli olduğunu net bir şekilde ortaya koyduk ve bu konuda yakın bir şekilde birlikte çalıştık." dedi.
Gazze'ye daha fazla yardım ulaştırılmasının önemini vurgulayan Cameron, "Deniz yoluyla ya da bir tür hava ikmaliyle başka ne gibi yollar olduğuna bakmamız gerekiyor. Ancak Gazze'deki kıtlığı, hastalığı, salgınları, insanların çektiği acıları ve ölümleri sona erdirmek istiyorsak günde 500 tıra ihtiyaç var. Daha fazla sınır kontrol noktasına ve sınır kapılarına ihtiyacımız olduğu gerçeğinden uzaklaşmamalı. Ayrıca Birleşmiş Milletler personeli için daha fazla vizeye ihtiyacımız var, böylece malları insanlara daha hızlı ulaştırabiliriz. Bu acilen ihtiyaç duyulan bir şey." şeklinde konuştu.
Cameron, İsrail'in Gazze'deki durumun çöküşün eşiğinde olduğunu gerçekten anlaması ve bunu fark etmesi gerektiğini belirtti.
İngiliz Bakan, Alman Taurus füzelerinin Ukrayna'ya verilmesi konusunda sorulan bir soruya da buna Alman hükümetinin karar verebileceğini ifade etti.
Cameron, "Şu anda İngiliz askerinin konusunda bir şey söylemek istemiyorum. Başbakan pozisyonunu birden fazla kez net bir şekilde ortaya koydu ve benim buna bir şey eklememe gerek yok. Ancak uzun menzilli sistemler söz konusu olduğunda, bu kesinlikle Alman hükümetinin vereceği bir karardır. Ben sadece bizim adımıza konuşabilir ve şu ana kadar Ukrayna'ya tedarik ettiğimiz silah sistemlerinin bu korkunç saldırıya karşı kendilerini savunmalarına yardımcı olduğunu kabul etmek zorunda olduğumuzu söyleyebilirim." şeklindeki görüşlerini paylaştı.
Taurus füzelerine atıfta bulunan ancak ismini dile getirmeyen Cameron, şunları kaydetti:
"Ukrayna'ya belirli silah sistemleri verirseniz, bu şimdi bir tırmanmaya yol açar mı? Hayır. Yapılan şey bir ülkenin kendisini yasa dışı ve tamamen haksız bir saldırıya karşı savunmasına yardımcı olmaksa durum böyle değildir. O zaman hiçbir şey sizi bu ülkeyi topraklarını geri alabilmesi için bu şekilde desteklemekten alıkoymamalıdır, çünkü mesele bir NATO askerinin bir Rus askerini öldürmesi değildir. Ukrayna'yı kendini savunmak zorunda bırakarak durumu tırmandırmıyoruz."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com