Almanya Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanı Gerd Müller, Türkiye’nin, Suriyeli çocukların eğitimi konusunda çok büyük bir görev üstlendiğini belirterek, “Biz de Türkiye’yi tek başına bırakmak istemiyoruz. Türkiye’nin yanında yer alarak, Türkiye’ye destek vererek, bu çocukların eğitim almalarını sağlamak istiyoruz” dedi.
Almanya Federal Cumhuriyeti Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanı Dr. Gerd Müller, Suriyeli sığınmacılara yönelik “No-Lost-Generation-Initiative” (Kayıp Kuşak Olmasınlar) adlı girişimin projesini desteklemek ve Alman Hükümeti’nin Türkiye’deki Suriyeli çocukların eğitimi ve koruma önlemleri alınması konusunda 25 milyon Avro’luk destek kapsamında Mersin’e geldi. Bakan Müller, beraberinde UNICEF Türkiye Temsilcisi Philippe Duamelle, UNİCEF ve Almanya temsilcilerinden oluşan bir heyetle Mersin Valisi Özdemir Çakacak’ı makamında ziyaret etti. Ziyarete, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Yusuf Büyük de katıldı.
Ziyarette, ziyaretten duyduğu memnuniyetini dile getiren Vali Çakacak, Türkiye ile Almanya’nın, aralarında çok eskiye dayanan çok köklü ilişkiler olan iki ülke olduğunu söyledi. Yapılan ziyaretlerle karşılıklı işbirliğinin her geçen gün daha da geliştirildiğini belirten Çakacak, Bakan Müller’in ziyaretinin de bu işbirliğine katkı vereceğini kaydetti.
“MERSİN, EKONOMİK İŞBİRLİĞİNDE ÖNEMLİ BİR ROL ÜSTLENECEK”
Alman Bakan Müller ise Türkiye ile Almanya arasında çok derin bir dostluk olduğunu vurguladı. Müller, geçen cuma günü Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, Bakanlar Kurulu üyeleri ile birlikte Almanya’yı ziyaret ettiğini, kendisini tanıma fırsatı bulduğunu dile getirdi. İki Başbakan arasında ve bakanların katılımıyla yapılan toplantıda da iki ülkenin bundan sonraki ilişkilerde işbirliğinde perspektiflerinin de çizgisi ve bundan sonra nasıl ilerleneceğinin, yürütüleceğinin tespit edildiğini anlatan Müller, ilk etapta iki ülke arasındaki ekonomik ilişkileri daha da ileriye götürmeyi ve genişletmeyi arzu ettiklerinin altını çizdi. Mersin’in bu işbirliği kapsamında ekonomide önemli bir rol alacağını düşündüğünü vurgulayan Müller, “Çünkü bir Mersin’in büyük zenginliğe sahip olduğunu ben kendi gözlerimle görebiliyorum. Zaten burada çok fazla üretim söz konusu. Burada üretileceklerin de mutlaka Almanya’ya ihraç edileceğini düşünüyoruz” diye konuştu.
“ÇOCUKLARIN BÖYLE BÜYÜK BİR BEDEL ÖDEMEMELERİ GEREKİYOR”
Bugünkü ziyaretinin diğer konusunun da şu an Suriye’deki savaş nedeniyle yaşanan mülteci sorununu görüşmek ve değerlendirmek olduğunu belirten Bakan Müller, Türkiye başta olmak üzere özellikle Mersin bölgesinin de burada çok büyük bir görev üstlendiğini dile getirdi. Hem Mersin’in hem Türkiye’nin, Suriyeli mültecileri sahiplenerek büyük bir katkı sağladıklarını kaydeden Müller, “2 milyonun üzerinde Suriyeli insan Türkiye’de himaye ediliyor, konuk ediliyor. Valiliğe gelmeden önce bir okulu ziyaret ettik ve orada Suriyeli kadınlar, erkekler ve çocuklarla bir araya geldik. Bizim amacımız, isteğimiz, özellikle çocukların böyle büyük bir bedel ödememeleri gerektiğini düşünüyoruz. Bu vesileyle Türk Devleti’ne, Türk Hükümeti’ne ve sizlere yaptığınız bu katkılardan, üstlendiğiniz bu görevlerden dolayı teşekkür ediyorum. UNICEF’e de teşekkür ediyorum. Amacımız, burada bütün Suriyeli çocukların okulda eğitim imkanına kavuşmalarını sağlamaktır. Ağırlıklı olarak bu konudaki işbirliğini sizlerle değerlendirmeyi amaçlıyorum” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE’Yİ TEK BAŞINA BIRAKMAK İSTEMİYORUZ”
UNICEF’in verdiği bilgilere göre, şu an 350-400 bin civarında çocuğun henüz daha okula gidemediğine dikkat çeken Müller, şöyle devam etti:
“Bu çocuklara okul ve eğitim imkanı sağlamak çok büyük bir görevdir. Biz de Türkiye’yi tek başına bırakmak istemiyoruz. Türkiye’nin yanında yer alarak, Türkiye’ye destek vererek, bu çocukların da eğitim almalarını sağlamak istiyoruz. Bunu, örneğin okul binalarını inşa ederek veya öğretmenleri eğiterek biz de bu şekilde katkıda bulunarak Türkiye’nin yanında yer almak istiyoruz. Ayrıca, mesleki eğitim alanında da Türkiye’ye, Suriyelilere yönelik desteğimizi, işbirliğimizi sürdürmek istiyoruz. Zaten bütün bu konular Berlin’de iki hükümet arasında yapılan görüşmede de ele alındı. Ben de Mersin’e gelerek, burada sizinle birebir UNICEF’in de dahil olduğu bu görüşmede, bu uygulama ve finansman imkanlarını değerlendirmeyi arzu ediyorum.”
“O SAVAŞI BİTİRMELİYİZ”
“Kadınlar, çocuklar kaçış yolu ararken, botlara binmiş halde denizlerde ölmemeli, boğulmamalı” diyen Müller, bu facianın son bulması gerektiğinin altını çizdi. İnsanlara, insanların yaşamları için, daha iyi bir hayat için yeni imkanlar, yeni perspektifler sunulması gerektiğini ifade eden Müller, şunları söyledi:
“Bunun için de ilk önce savaşın bitmesi gerekiyor. O savaşı bitirmeliyiz. Burada Avrupa topluluğuna, dünya topluluğuna da büyük görevler düşüyor. Türkiye’ye gelmeden önce Ürdün’ü ziyaret ettim ve biliyorum Lübnan’daki şartlar da farlı değil. Yarın da Irak’a geçeceğim. Orada da milyonlarca mülteci, savaştan kaçmış durumda ve feci şartlarda yaşam imkanı bulma çabası içerisinde. Bütün bu insanlara yardım etmeliyiz. Ama ilk önce tabi silahların susması gerekiyor. Silahlar susmadığı takdirde bu insanlara ülkelerine dönme ve kendi ülkelerinde yaşamlarını tekrar kurma imkanı vermemiz çok zor. Türkiye, bölge olarak da Mersin, bu insanları kucakladı ve kollarını açtı. Türk insanı da Türk Devleti’nin yanında yer aldı. O yüzden Almanya olarak biz gösterilen bu ilgi ve yakınlıktan dolayı Türk tarafına bir kez daha teşekkür ediyoruz.”
“İNSANİ SORUMLULUĞU HERKESİN ÜSTLENMESİ GEREKİYOR”
Almanya’nın, bu sorumluluğun bilincinde olarak yeniden bir toplantı düzenleyeceğini aktaran Müller, “Alman Başbakanının ve İngiliz Başbakanın katkılarıyla Londra’da önümüzdeki hafta uluslararası bir toplantı gerçekleşecek. Bu konferansa Avrupa ülkeleri, dünya topluluğu ve mülteciler konusunda ilgili bütün ülkeler katılacak. Bütün katılımcılar da Türkiye’nin yanında olduklarını bu toplantı sırasında ifade edeceklerini biz Almanya olarak bekliyoruz. İnsani sorumluluğu herkesin üstlenmesi gerekiyor. yoksa başka şekilde bununla baş edilmesi mümkün değil” şeklinde konuştu.
“SURİYELİLER BİZİM MİSAFİRİMİZDİR”
Bakan Müller’in konuşması üzerine yeniden söz alan Vali Çakacak, Suriye konusunun sadece bu bölgenin konusu olmadığını, bütün Avrupa’nın, dünyanın, hatta insanlığın konusu olduğunu vurguladı. Suriye’de yaşanan iç karışıklıklar nedeniyle insanların hayatlarını kurtarmak için evlerini, ülkelerini terk ederek komşu ülkelere göç ettiklerini belirten Çakacak, “Bugün Türkiye’de 2,5 milyon civarında Suriyeli var. Biz Türk milleti olarak, tarihin bize yüklediği misyon çerçevesinde 2,5 milyon Suriyeli sığınmacı diyoruz ama aynı zamanda kardeşimiz diyoruz, çünkü biz millet olarak 2,5 milyon insana ülkemizi, kapılarımızı, evlerimizi, sofralarımızı açtık. Biz evimizi soframızı açtığımız misafirlerimize aynı zamanda kardeşimiz de diyoruz” dedi.
Vali Çakacak’ın, Suriyeli sığınmacılara ‘misafir demesi üzerine Bakan Müller, bunu duymaktan büyük mutluluk duyduğunu dile getirdi. Çakacak da, “Biz misafir kelimesini kullanıyoruz, çünkü misafirin bizim kültürümüzde çok ayrı bir yeri vardır. En fakir köyümüzde en fakir aileye bir misafir gittiği zaman, kapıyı çalıp ‘Ben Tanrı misafiriyim’ dediğinde, o ev sahibi önündeki yemeği misafirine ikram eder. Biz bu anlayışla sahiplendik Suriyelileri” şeklinde konuştu.
Mersin’de de kayıtlı olarak 155 bin Suriyeliyi misafir ettikleri bilgisini veren Çakacak, “Bizler kamu kurumu, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve Mersin halkı olarak, bu Suriyelileri sahiplendik. Onlara barınma, ayni ve nakdi yardım, sağlık ve eğitim yardımlarını en iyi şekilde vermenin çabası içerisindeyiz. Geçen yıl 12 bin civarındaydı Suriyeli öğrencimiz. Bu yıl 17 bine çıktı. Bizim de amacımız, misafir ettiğimiz Suriyeli çocukların okul çağında olanlarının tamamını eğitime almak. UNICEF’in rakamlarına göre okula gitmeyen Suriyeli çocuk sayısı 450 bin ama Milli Eğitim Bakanlığımız bu konuda çok önemli çalışmalar yapıyor ve bu rakam şu anda 300 bin civarında. Biz, hem kendi hükümetimizin çalışmaları hem UNICEF’in destekleri ile bu okulların sayısını daha da artıracağız. İstiyoruz ki, bütün Suriyeli çocuklar eğitim alsın. Yarın ülkelerine döndüklerinde, ülkelerinin eğitimli çocuklara ihtiyacı var. Biz, Suriyeli 2,5 milyon misafirimize yaklaşık 8 milyar dolar harcama yaptık. Hükümetimiz yine ne gerekiyorsa yapıyor, yapacaktır” diye konuştu.
Türkiye’nin 5 yıldır bu sorunla karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Çakacak, “Ama bazı devletler belki Avrupa’ya mülteci akını dolayısıyla bu sorunu yeni görmüş de olabilir. Sahil Güvenlik Komutanlığı Mersin’de konuşlu ve mültecilerin denizden kaçak geçmelerinin önlenmesi konusunda son derece önemli operasyonlara imza attılar. Ancak, üzülerek gördük ki, Ege kıyılarında yüzlerce Suriyeli hayatını kaybetti. Özellikle Avrupa Birliği ülkelerinin Suriyeli mültecilere daha fazla yardım yapmaları konusunda Almanya’nın öncülüğünde bir çalışma başlattılar. Almanya’nın bu çalışmaya öncülük etmesini takdirle karşılıyoruz. Temennimiz, bu sorunun bir an önce bitmesi, savaşın bitmesi ve insanların memleketlerine dönmesi” dedi.
Konuşmaların ardından Bakan Müller ve Vali Çakacak, birbirlerine karşılıklı hediyeler verdiler.
(İHA)
Almanya Federal Cumhuriyeti Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanı Dr. Gerd Müller, Suriyeli sığınmacılara yönelik “No-Lost-Generation-Initiative” (Kayıp Kuşak Olmasınlar) adlı girişimin projesini desteklemek ve Alman Hükümeti’nin Türkiye’deki Suriyeli çocukların eğitimi ve koruma önlemleri alınması konusunda 25 milyon Avro’luk destek kapsamında Mersin’e geldi. Bakan Müller, beraberinde UNICEF Türkiye Temsilcisi Philippe Duamelle, UNİCEF ve Almanya temsilcilerinden oluşan bir heyetle Mersin Valisi Özdemir Çakacak’ı makamında ziyaret etti. Ziyarete, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Yusuf Büyük de katıldı.
Ziyarette, ziyaretten duyduğu memnuniyetini dile getiren Vali Çakacak, Türkiye ile Almanya’nın, aralarında çok eskiye dayanan çok köklü ilişkiler olan iki ülke olduğunu söyledi. Yapılan ziyaretlerle karşılıklı işbirliğinin her geçen gün daha da geliştirildiğini belirten Çakacak, Bakan Müller’in ziyaretinin de bu işbirliğine katkı vereceğini kaydetti.
“MERSİN, EKONOMİK İŞBİRLİĞİNDE ÖNEMLİ BİR ROL ÜSTLENECEK”
Alman Bakan Müller ise Türkiye ile Almanya arasında çok derin bir dostluk olduğunu vurguladı. Müller, geçen cuma günü Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, Bakanlar Kurulu üyeleri ile birlikte Almanya’yı ziyaret ettiğini, kendisini tanıma fırsatı bulduğunu dile getirdi. İki Başbakan arasında ve bakanların katılımıyla yapılan toplantıda da iki ülkenin bundan sonraki ilişkilerde işbirliğinde perspektiflerinin de çizgisi ve bundan sonra nasıl ilerleneceğinin, yürütüleceğinin tespit edildiğini anlatan Müller, ilk etapta iki ülke arasındaki ekonomik ilişkileri daha da ileriye götürmeyi ve genişletmeyi arzu ettiklerinin altını çizdi. Mersin’in bu işbirliği kapsamında ekonomide önemli bir rol alacağını düşündüğünü vurgulayan Müller, “Çünkü bir Mersin’in büyük zenginliğe sahip olduğunu ben kendi gözlerimle görebiliyorum. Zaten burada çok fazla üretim söz konusu. Burada üretileceklerin de mutlaka Almanya’ya ihraç edileceğini düşünüyoruz” diye konuştu.
“ÇOCUKLARIN BÖYLE BÜYÜK BİR BEDEL ÖDEMEMELERİ GEREKİYOR”
Bugünkü ziyaretinin diğer konusunun da şu an Suriye’deki savaş nedeniyle yaşanan mülteci sorununu görüşmek ve değerlendirmek olduğunu belirten Bakan Müller, Türkiye başta olmak üzere özellikle Mersin bölgesinin de burada çok büyük bir görev üstlendiğini dile getirdi. Hem Mersin’in hem Türkiye’nin, Suriyeli mültecileri sahiplenerek büyük bir katkı sağladıklarını kaydeden Müller, “2 milyonun üzerinde Suriyeli insan Türkiye’de himaye ediliyor, konuk ediliyor. Valiliğe gelmeden önce bir okulu ziyaret ettik ve orada Suriyeli kadınlar, erkekler ve çocuklarla bir araya geldik. Bizim amacımız, isteğimiz, özellikle çocukların böyle büyük bir bedel ödememeleri gerektiğini düşünüyoruz. Bu vesileyle Türk Devleti’ne, Türk Hükümeti’ne ve sizlere yaptığınız bu katkılardan, üstlendiğiniz bu görevlerden dolayı teşekkür ediyorum. UNICEF’e de teşekkür ediyorum. Amacımız, burada bütün Suriyeli çocukların okulda eğitim imkanına kavuşmalarını sağlamaktır. Ağırlıklı olarak bu konudaki işbirliğini sizlerle değerlendirmeyi amaçlıyorum” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE’Yİ TEK BAŞINA BIRAKMAK İSTEMİYORUZ”
UNICEF’in verdiği bilgilere göre, şu an 350-400 bin civarında çocuğun henüz daha okula gidemediğine dikkat çeken Müller, şöyle devam etti:
“Bu çocuklara okul ve eğitim imkanı sağlamak çok büyük bir görevdir. Biz de Türkiye’yi tek başına bırakmak istemiyoruz. Türkiye’nin yanında yer alarak, Türkiye’ye destek vererek, bu çocukların da eğitim almalarını sağlamak istiyoruz. Bunu, örneğin okul binalarını inşa ederek veya öğretmenleri eğiterek biz de bu şekilde katkıda bulunarak Türkiye’nin yanında yer almak istiyoruz. Ayrıca, mesleki eğitim alanında da Türkiye’ye, Suriyelilere yönelik desteğimizi, işbirliğimizi sürdürmek istiyoruz. Zaten bütün bu konular Berlin’de iki hükümet arasında yapılan görüşmede de ele alındı. Ben de Mersin’e gelerek, burada sizinle birebir UNICEF’in de dahil olduğu bu görüşmede, bu uygulama ve finansman imkanlarını değerlendirmeyi arzu ediyorum.”
“O SAVAŞI BİTİRMELİYİZ”
“Kadınlar, çocuklar kaçış yolu ararken, botlara binmiş halde denizlerde ölmemeli, boğulmamalı” diyen Müller, bu facianın son bulması gerektiğinin altını çizdi. İnsanlara, insanların yaşamları için, daha iyi bir hayat için yeni imkanlar, yeni perspektifler sunulması gerektiğini ifade eden Müller, şunları söyledi:
“Bunun için de ilk önce savaşın bitmesi gerekiyor. O savaşı bitirmeliyiz. Burada Avrupa topluluğuna, dünya topluluğuna da büyük görevler düşüyor. Türkiye’ye gelmeden önce Ürdün’ü ziyaret ettim ve biliyorum Lübnan’daki şartlar da farlı değil. Yarın da Irak’a geçeceğim. Orada da milyonlarca mülteci, savaştan kaçmış durumda ve feci şartlarda yaşam imkanı bulma çabası içerisinde. Bütün bu insanlara yardım etmeliyiz. Ama ilk önce tabi silahların susması gerekiyor. Silahlar susmadığı takdirde bu insanlara ülkelerine dönme ve kendi ülkelerinde yaşamlarını tekrar kurma imkanı vermemiz çok zor. Türkiye, bölge olarak da Mersin, bu insanları kucakladı ve kollarını açtı. Türk insanı da Türk Devleti’nin yanında yer aldı. O yüzden Almanya olarak biz gösterilen bu ilgi ve yakınlıktan dolayı Türk tarafına bir kez daha teşekkür ediyoruz.”
“İNSANİ SORUMLULUĞU HERKESİN ÜSTLENMESİ GEREKİYOR”
Almanya’nın, bu sorumluluğun bilincinde olarak yeniden bir toplantı düzenleyeceğini aktaran Müller, “Alman Başbakanının ve İngiliz Başbakanın katkılarıyla Londra’da önümüzdeki hafta uluslararası bir toplantı gerçekleşecek. Bu konferansa Avrupa ülkeleri, dünya topluluğu ve mülteciler konusunda ilgili bütün ülkeler katılacak. Bütün katılımcılar da Türkiye’nin yanında olduklarını bu toplantı sırasında ifade edeceklerini biz Almanya olarak bekliyoruz. İnsani sorumluluğu herkesin üstlenmesi gerekiyor. yoksa başka şekilde bununla baş edilmesi mümkün değil” şeklinde konuştu.
“SURİYELİLER BİZİM MİSAFİRİMİZDİR”
Bakan Müller’in konuşması üzerine yeniden söz alan Vali Çakacak, Suriye konusunun sadece bu bölgenin konusu olmadığını, bütün Avrupa’nın, dünyanın, hatta insanlığın konusu olduğunu vurguladı. Suriye’de yaşanan iç karışıklıklar nedeniyle insanların hayatlarını kurtarmak için evlerini, ülkelerini terk ederek komşu ülkelere göç ettiklerini belirten Çakacak, “Bugün Türkiye’de 2,5 milyon civarında Suriyeli var. Biz Türk milleti olarak, tarihin bize yüklediği misyon çerçevesinde 2,5 milyon Suriyeli sığınmacı diyoruz ama aynı zamanda kardeşimiz diyoruz, çünkü biz millet olarak 2,5 milyon insana ülkemizi, kapılarımızı, evlerimizi, sofralarımızı açtık. Biz evimizi soframızı açtığımız misafirlerimize aynı zamanda kardeşimiz de diyoruz” dedi.
Vali Çakacak’ın, Suriyeli sığınmacılara ‘misafir demesi üzerine Bakan Müller, bunu duymaktan büyük mutluluk duyduğunu dile getirdi. Çakacak da, “Biz misafir kelimesini kullanıyoruz, çünkü misafirin bizim kültürümüzde çok ayrı bir yeri vardır. En fakir köyümüzde en fakir aileye bir misafir gittiği zaman, kapıyı çalıp ‘Ben Tanrı misafiriyim’ dediğinde, o ev sahibi önündeki yemeği misafirine ikram eder. Biz bu anlayışla sahiplendik Suriyelileri” şeklinde konuştu.
Mersin’de de kayıtlı olarak 155 bin Suriyeliyi misafir ettikleri bilgisini veren Çakacak, “Bizler kamu kurumu, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve Mersin halkı olarak, bu Suriyelileri sahiplendik. Onlara barınma, ayni ve nakdi yardım, sağlık ve eğitim yardımlarını en iyi şekilde vermenin çabası içerisindeyiz. Geçen yıl 12 bin civarındaydı Suriyeli öğrencimiz. Bu yıl 17 bine çıktı. Bizim de amacımız, misafir ettiğimiz Suriyeli çocukların okul çağında olanlarının tamamını eğitime almak. UNICEF’in rakamlarına göre okula gitmeyen Suriyeli çocuk sayısı 450 bin ama Milli Eğitim Bakanlığımız bu konuda çok önemli çalışmalar yapıyor ve bu rakam şu anda 300 bin civarında. Biz, hem kendi hükümetimizin çalışmaları hem UNICEF’in destekleri ile bu okulların sayısını daha da artıracağız. İstiyoruz ki, bütün Suriyeli çocuklar eğitim alsın. Yarın ülkelerine döndüklerinde, ülkelerinin eğitimli çocuklara ihtiyacı var. Biz, Suriyeli 2,5 milyon misafirimize yaklaşık 8 milyar dolar harcama yaptık. Hükümetimiz yine ne gerekiyorsa yapıyor, yapacaktır” diye konuştu.
Türkiye’nin 5 yıldır bu sorunla karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Çakacak, “Ama bazı devletler belki Avrupa’ya mülteci akını dolayısıyla bu sorunu yeni görmüş de olabilir. Sahil Güvenlik Komutanlığı Mersin’de konuşlu ve mültecilerin denizden kaçak geçmelerinin önlenmesi konusunda son derece önemli operasyonlara imza attılar. Ancak, üzülerek gördük ki, Ege kıyılarında yüzlerce Suriyeli hayatını kaybetti. Özellikle Avrupa Birliği ülkelerinin Suriyeli mültecilere daha fazla yardım yapmaları konusunda Almanya’nın öncülüğünde bir çalışma başlattılar. Almanya’nın bu çalışmaya öncülük etmesini takdirle karşılıyoruz. Temennimiz, bu sorunun bir an önce bitmesi, savaşın bitmesi ve insanların memleketlerine dönmesi” dedi.
Konuşmaların ardından Bakan Müller ve Vali Çakacak, birbirlerine karşılıklı hediyeler verdiler.
(İHA)