TEKİRDAĞ - Mesut Karaduman
Tekirdağ'da yaşayan 51 yaşındaki Nezahat Uçak, 16 yıldır Zihinsel Yetersiz Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfı (ZİÇEV) Tekirdağ Şubesi'nde eğitim gören down sendromlu oğlu Ahmet'in bir an olsun yanından ayrılmıyor.
Anne Uçak, Ahmet'in down sendromlu olduğunu ilk öğrendiğinde üzülse de daha sonra durumu kabullenerek onun iyi eğitim alarak iyi yetişmesi için gayret sarf etti.
Merkeze 35 kilometre uzaklıktaki Çorlu ilçesinde yaşayan Uçak, 6 yaşından itibaren ZİÇEV Tekirdağ Şubesi'nde eğitim almaya başlayan oğlu Ahmet ile 16 yıldır okula gidip geliyor.
Uçak, 22 yıldır oğlu Ahmet'in yanından ayrılmazken, okulda katıldığı el sanatları, galoş yapımı kursları ve bazen de folklor çalışmalarında onunla dans ederek destek oluyor.
Anne Nezahat Uçak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hiçbir zaman oğlundan utanmadığını ve diğer 2 sağlıklı oğlundan Ahmet'i hiçbir zaman ayırmadığını söyledi.
Evlendikten sonra uzun süre çocuğu olmadığı için 9 yıl tedavi gördüğünü ifade eden Uçak, "3 oğlum var. En büyük oğlum down sendromlu. Diğer iki çocuğum sağlıklı durumda. Hamileliğim güzel geçmişti. Bir hafta erken doğum oldu. Doğuştan down sendromlu oldu oğlum. Ama doğduğunda doktorlar da biz de anlayamadık. Sonra tekrar tekrar kontrol için doktora götürüp tahlil yaptırdık. Ondan sonra 47 kromozom down sendromlu olduğunu öğrendik." dedi.
"16 yıldır oğlumla buraya gidip geliyoruz"Uçak, çocuğunun down sendromlu olduğunu ilk öğrendiklerinde çok üzüldüğünü belirterek, "Daha sonra bu durumu kabullendik. Ahmet'i daha iyi yetiştirmek, daha iyi eğitim vermek için uğraştık. Arada üzüldük, arada sevindik, çok güzel günlerimiz geçti. Elimizden geldiği kadar Ahmet'i sosyalleştirdik, topluma kazandırdık. Şu anda Ahmet çok iyi durumda. Ahmet'i 6 yaşında okula verdik. 16 yıldır oğlumla buraya gidip geliyoruz. Buradaki çocuklar hepsi sevimli ve tatlı çocuklar. Onlarla yaşamak, zaman geçirmek çok güzel. Burada normal ders işliyor, beden egzersizleri, folklor gibi etkinlikler yaparak eğleniyorlar." diye konuştu.
Ahmet'in paylaşmayı çok sevdiğini ifade eden Uçak, kardeşleri olmadan evde sofraya oturmadığını aktardı.
"Onlarınki hastalık değil, sadece farklılar"Ailelerin down sendromlu çocuklarına çok değer vermesi gerektiğini dile getiren Uçak şunları kaydetti:
"Ahmet'le yaşamaya başladıktan sonra 'İyi ki de olmuş' dedim. Allah iyi ki bana böyle bir çocuk vermiş. Onun sayesinde çok şey öğrendik. Sevgiyi kat kat daha çok öğrendik. Allah'ıma binlerce kez şükrettim bana böyle bir çocuk verdiği için. Daha sonra normal çocuklarım da oldu. Çocukları bu durumda olan aileler çocuklarına çok değer versinler, onlara zaman ayırsınlar, onları hiç evde saklamasınlar. Dışarı çıkınca, etkinlik yapınca, çocuk sosyalleşiyor, sen de o zaman rahat hissediyorsun. Onların ki hastalık değil, sadece farklılar."
"Bunlar bir melek, onların hiçbir günahı yok"Anne Nezahat Uçak, bu durumda olan çocukların eğitimle daha iyi duruma geldiğini aktararak, "Sevgi, saygı ve sabrettikten sonra her şey çok güzel oluyor. Bu çocuklara sürekli sevgi vermemiz gerekiyor. Onlar için sevgi çok büyük bir mutluluk. Normal çocuklarım beni bir kere öptüyse Ahmet beni 5-6 kere öpüyor. Ben de o zaman çok mutlu oluyorum. Bu çocukları bize Allah vermiş. Bunlar bir melek, onların hiçbir günahı yok. Onsuz bir hayat düşünemiyorum. Onsuz yaşamayı hayal edemiyorum. Allah bu gibi ailelere sabır versin." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com