fbFenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, “ağzımızla kuş tutsak Financial Fair Play kurallarına riayet edemeyeceğiz. Avrupa’ya gitmektense, şampiyon kadroyu kurmak daha doğru olacaktır” dedi.
Financial Fair Play çerçevesinde harcayabilecekleri 11.9 milyon Euro olduğunu dile getiren Koç, "Sadece alım satım değil, yıllık ücretler de var. Hocamız gelmeden önce bir planlamamız vardı. Belirlediğimiz isimler vardı. Bunların bir kısmı satın alma, bir kısmı kiralama. Bize şu an en çok uyabilecek şey 18 ay kiralayıp satın alma opsiyonu kullanmak. Biz daha önce söylediğim gibi ağzımızla kuş tutsak Financial Fair Play kurallarına riayet edemeyeceğiz. Onu yapabilmek için bu sene 60 milyon Euro kar etmemiz gerekiyor. Bu da mümkün değil. Bunu UEFA nasıl yorumlayacak, 31 Ocak’ta görüşmemiz var. Benim anladığım kadarıyla FFP tüm kulüplerin özelinde arzu ettiği başarıyı sağlayamamıştır. Umarımki Türk kulüplerinin Avrupa’nın dışında kalmaması söz konusu olmamalı. Onlar da haklı olarak FFP kurallarının istenen sonuçları vermemesinden dolayı endişeliler. Belki de önümüzdeki yıl, Avrupa konusunda yapacağımız toplantılara göre, Avrupa’ya gitmektense, şampiyon kadroyu kurmak daha doğru olacaktır. Hiçbir kuruş harcama yapmasak da biz FFP’yi yerine getiremiyoruz. Ücretler konusunda bizim sezon başında transfer politikamızdaki unsur yaş ortalamasını azaltmaktı. İkincisi de asgari maaş ortalamalarını indirmekti. Önümüzdeki sezon 14 futbolcunun sözleşmesi bitecek. Biz adımlar atarken bu iki kriteri göz önünde bulundurarak kararlar veriyoruz. Dolayısıyla devre arasında da elden çıkartacağımız oyuncular olacaktır ve maaş yükümlülüğü azalacaktır. Bütün bunları dengeleyerek belirlediğimiz pozisyon ve isimleri hocamıza sunacağız. Hocamız da nihai kararlarını verecektir” ifadelerini kullandı.
Fenerbahçe’nin yeni Teknik Direktörü Ersun Yanal için Ülker Stadyumu’nda imza töreni düzenlendi. İmza törenine Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, Yönetim Kurulu Üyeleri, Sportif Direktör Damien Comolli ve basın mensupları katıldı. Törende konuşan Ersun Yanal, her zaman umut olduğunu belirterek, "Fenerbahçe’de bu umutları gerçekleştirmek için beraberiz. Ben henüz 2 gündür buradayım. Bu sürecin içinde bir maç oynandı. Fenerbahçe’nin büyüklüğü kendi koyduğu sportif hedeflerden büyüktür. Fenerbahçe Türk Sporu’nun lokomotifidir. Bugün bulunduğu yer sadece futbolla yorumlanamayacak kadar sığ olmamalıdır. Başkanımızın mensup olduğu Koç Ailesi ve misyonu Türk sporu için de çok önemlidir. Ben kendilerinin Türk sporunun içinde olmalarını ülkemiz adına büyük bir şans olarak değerlendiriyorum. Sporun birçok alanındaki vizyoner çalışmaların ülkemizin geleceği için önemli bir yatırıma başladığını biliyorum. Böyle bir camianın mensubu ve içinde olduğum şu anda sorumluluklarımı ve hedefimi başkanımızın cümlesiyle ben anlatayım. Dördüncü yıldızı yakacağız. Takmak için var gücümüzle biz takım olarak, sizler de bizlerin dışında bir takım olarak el ele taraftarlarımızın desteğiyle bu şampiyonluğu göğüsleyeceğiz. Bugün burada olmaktan bu aile içinde olmaktan mutluyum. Bu mutluluğu da sonuçlarla pekiştirerek mutlu etmek istiyorum” diye belirtti.
“FENERBAHÇE’NİN OYNAMASI GEREKTİĞİ GİBİ OYNAYACAĞIZ”
Şu anda ligde bir maçları kaldığını belirten Yanal, “Biz ikinci yarıdaki puan cetveline baktığımızda ligin yeni başladığını düşünecek olursak zirvede olacak bir takım olacağız. İkinci yarı sezon yeni başlasaydı orada olması gerektiği için oynayacağız. Fenerbahçe’nin bir kültürü var. Fenerbahçe taraftarının, sevenlerin bir kültürü var. Biz onun dışında bir şey yapmaya çalışmayacağız. Fenerbahçe’nin oynaması gerektiği gibi oynayıp sonucu oluşturacağız. İstatistikleri biz belirleyeceğiz” dedi.
“ŞAMPİYONLUĞU, ALKIŞI HAK EDEN BİR TAKIM VARDI”
Taraftarın ortaya koyduğu tavır ve onların istediği bir sonuçla şampiyon olduklarını anlatan Ersun Yanal, “Şampiyonluğu alkışı hak eden bir takım vardı. Orada çok kıymetli oyuncularımız, taraftarımız birlikteydi. Tekrardan o aynı birlikteliği ve sistemi kurmamız lazım. Bunun çok daha keyiflisi için mücadele edip çalışacağız. Oynamak istediğimiz futbol için zamana ihtiyacımız var. Bu zamanı doğru kullandığımızı, rakibe pozisyon vermediğimizi düşünüyorum. İyi tarafı oydu. Ama bunu daha uzun süre oynamak tabii ki hedefimiz. Her oyunun kendi kondisyonu var. Biz de her oyunu kendi kondisyon ve dayanıklılığına uyarlayacağız. İkinci yarı çok farklı bir şekilde sürekli oyun oynayan Fenerbahçe izleyeceksiniz" şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE’DE TAKIMLARIN DURUMUNA ÜZÜLÜYORUM”
Türkiye’de sporun geldiği noktayı çok iyi anlamak gerektiğini söyleyen Ersun Yanal, "Türkiye’de takımlarımızın durumu Avrupa’nın finansal problemlerinden bahsederken ben bir taraftan da üzülüyordum. Gelmiş olduğumuz noktanın en büyük problemi yönetsel problemdi. Geçenlerde bir seminer için hazırlık yapıyordum. Sporda gelişimi anlatan bilim adamları olmuş ve iki sonuç çıkmış. Bir tanesi kültür, bir tanesi yönetim. Türkiye’de gelmiş olduğumuz durum yönetsel problemlerdendir. Kurumsal yapının doğru planlanmasının ve kimliğinin oluşturmasının zorunlu olduğu duruma geldik" diye konuştu.
ALİ KOÇ: “BİRÇOK TALİHSİZ OLAY YAŞADIK”
Yaşanan birçok talihsiz olay olduğunu anlatan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, “Soner Ergen isimli taraftarımız tribünden düşerek hastaneye kaldırıldı. Buradan en yakın hastaneye kaldırıldı kendisi. En son aldığımız bilgilere göre 2 ameliyat geçirdi beyin ve omurilikten. Ameliyatların iyi geçtiğini öğrendik. İnşallah Allah’ın izniyle Soner kardeşimiz bu çok sıkıntılı durumu atlatacak ve sağlığına bir şekilde kavuşacak gücü kuvveti gösterecektir. Ailesine ve camiamıza geçmiş olsun diyorum” diye belirtti.
“BU HAFTA İTİBARİYLE ARZU ETMEDİĞİMİZ BİR DURUMDAYIZ”
Ersun Yanal’ın imza töreni için toplandıklarını belirten Ali Koç, "Burada dün maçı kazanıp daha olumlu bir atmosferde bu toplantıyı yapmak isterdik. Dün maçta da hocamız yerinde duramadı, sesi biraz kısık. Onu çok yormayalım bugün. Zaten iki, üç gündür bizimle beraber. Devre arasında kendisi çok daha kapsamlı bir toplantı gerçekleştirecek. 16. hafta itibariyle hiç arzu etmediğimiz hiç beklemediğimiz bir durumdayız. Sezon başına dönersek bu odadaki herkese 16. hafta itibariyle en kötü senaryoyu yazın deseniz hiç biriniz bugünü tarif edemezdik. Dünkü maçta olduğu gibi 5-0, 6-0 kazanacağımız maçı son dakika golüyle berabere bitirdik. Tüm sezona baktığımız zaman içinde bulunduğumuz formsuzluk, transfer yanlışları gibi şeylerle anlatmak söz konusu değil. Bir şekilde bu işe nasıl girdiysek çıkacağız. Biz sezon başında bambaşka bir anlayışa yepyeni bir yapıyla sistem değişikliğiyle bugünün değil yarının tohumlarını ekmek düşüncesiyle başladık. Bununla beraber futbol dışında yeniliği hayata geçirdik. Pek çok olumlu, pozitif yeniliği kulübümüzün, camiamızın geleceği için hayata geçirdik. Ancak ne yazık ki top çizgiyi geçmediği zaman ağzınızla kuş tutsanız futbol her şeyin önüne geçiyor. Geleceği inşa etme konusundaki motivasyonumuzun, enerjimizin önüne geçiyor. Günlük krizleri yönetmeyle vaktimizi harcıyoruz. Bugün içinde bulunduğumuz olumsuz tablonun arkasında camiamız içinde önemli işlere imza atılıyor. Biz büyük bir camiayız. Binlerce insan bu camiaya hizmet ediyor. 33 bin kongre üyesi, milyonlarca taraftarı var. Eğitim kurumlarımız var. Fenerbahçe dediğinizde aklınıza gelecek çok şey var. Bu camiamıza hizmet eden futbol dışındaki herkes ağzıyla kuş tutsa, basketbolda her sene şampiyon olsak, voleybolda ve diğer branşlarda başarılı olsak, fayda etmez. Futbolda başarı gelmediği zaman diğer her şey göz ardı edilebiliyor. Bütün bu mutluluğu hakkeden, camiaya hakkettiği mutluluğu karşılığı sizin futbolda başarılı olmanız. Sezon başında bir değişik sistemden bahsettim. Bazı oyuncular gitti. Bazı yeni transferler yaptık. Kısıtlı imkanlarımız çerçevesinde yatırımlar yaptık. Yeni bir hoca getirdik. Maçlar başladı. Hem Şampiyonlar Ligi Eleme Turu’nda hem de futbolda istediğimiz sonuçları alamadık ve 10. hafta itibariyle bir hoca değişikliğine gittik. Phillip Cocu’ya hizmetleri için teşekkür ediyorum. Geçmiş yıllarda Fenerbahçe’yle gerek hoca gerek futbolcu ayrılıkları çok farklı bir atmosferde olurdu. Bazıların yanlış bilerek ifade edilen rakamlar söz konusu değil. Cocu’nun Türkiye’de olmasının nedeni ocak ayına kadar burada kalmak istemesidir. Bir hoca değişikliğine gitmediğimiz için de ayrılış kontratını geçen hafta resmi şekilde belirttik. Hiçbir zaman 3 yıllık bir tazminat söz konusu değildi. Tazminatı 1 yıllıktı. Ama o tazminatından da ciddi bir indirim yaptı. Medeni bir şekilde yollarımızı ayırdık. Kendisi bundan sonraki hayatında başarılara imza atacaktır. 10. haftadan sonra Koeman ile yola devam ettik. İçinde bulunduğumuz kriz ortamı ve takımı bilmesinden dolayı en doğru ismin o olduğunu düşünerek ilerledik. Erwin Koeman’a da teşekkür ediyorum. Kendisi takımın liderliğini ele aldıktan sonra ilk üç maçta müthiş bir karakteristik özellikler gösterdi. Elinden geldiğince camiamıza hizmet etti" diye belirtti.
"DEĞİŞİMİN ZAMAN ALACAĞINI BİLİYORDUK”
5 yıldır şampiyon olamadıklarını anlatan Koç, "Bu sezon şampiyonluk sözüyle başlamadık, 2 döneme ihtiyacımız var dedik. Bu sene yine de tepe için mücadele edecek bir kadro kuracağız dedik. Şampiyonluk vaad etmemekle beraber bu durumu da istemedik. Değişimin zaman alacağını biliyorduk. İstediğimiz noktaya gelmenin çok uğraş gerektiğini biliyorduk. Ama hiç bu kadar acılı sancılı olacağını sıkıntılı olacağını tahmin etmiyorduk. Bu süreçte duruşu, sahiplenmesi ve desteği için taraftarlarımıza söylemek istiyorum. Takdire şayan bir duruş sergiliyor taraftarımız. Her yerde bize destek veriyorlar. Hangi deplasmana gidersek gidelim bizlere ayrılan bölümler doluyor. Dün gece burada, bir pazartesi akşamı, soğuk havaya rağmen şampiyonluk, derbi gibi bir atmosfer vardı. Onlara buradan camia adına teşekkür ediyorum. Mahcubuz, üzgünüz ama dünyanın sonu değil" ifadelerini kullandı.
"GÜNEŞ AÇMASI İÇİN ERSUN YANAL BURADA"
Bu durumdan hep beraber çıkacaklarını anlatan Ali Koç, "Fenerbahçe’nin bugün içerideki durumunu dışarıdaki havayla eş değer tutulabilir. Kara bulutlar, puslu hava, görüş mesafesi sınırlı aynı bugünkü bir hava gibi. Yarın da güneş açacak. Güneş açması için Ersun Yanal burada. Tribünlerin beklediği, dua ettiği istediği bir isim. Hocamız en son şampiyonluğumuza, en erken şampiyonluğumuza, en keyifli maçları seyrettiğim sezona imza attı. 2-3 gün evvel sorumluğu kabul etti. Kendisiyle 1.5 yıllık sözleşme yaptık. Şampiyonsan bu sözleşme otomatikman uzayacak dedik. Bu sözleşme sürecinde, görüşmelerde ne pazarlık edildi, ne menajer bulundu. Kendisi avukat da kullanmadı. Biz sözleşmeyi önüne koyduğumuz zaman temel bir iki konu dışında bakmaya dahi tenezzül etmedi. Kendisi ’Fenerbahçe’de yarım kalmış bir işim var. En büyük hayalim 4. yıldızı takmak’ dedi. Transfer talebi dahi olmadı. Devre arasında transferler yapılacak. Bu seneyi kaybettik ama bu bir fırsattır. Bu devre arasında yapacağımız nokta atışları ve transfer görüşmeleri çerçevesinde inanıyorum ki biz önümüzdeki sezonu şimdiden kazanmış olacağız. Bu sezondaki hedef en iyi şekilde bitirmek ve her şeyden önemlisi önümüzdeki yılı kurgulamak. Hocamızla konuştuk, ikinci yarı 17 maç var ve ikinci yarının ilk üçünde olalım veya lider bitirelim. Hocamıza hoş geldin diyorum. Kendi ekibinin bir kısmıyla geldi. Bundan sonra tam ekip ne olacak onları konuşacağız. Önümüzdeki maçları atlattıktan sonra benden bağımsız olarak kafasındaki düşünceleri ifade edecektir. Hocam Fenerbahçe’deki ikinci yolculuğunuz hayırlı uğurlu olsun. Evinize hoş geldiniz” dedi.
“BİZİM 11.9 MİLYON EURO BÜTÇEMİZ VAR”
Financial Fair Play çerçevesinde harcayabilecekleri 11.9 milyon Euro olduğunu dile getiren Koç, "Sadece alım satım değil, yıllık ücretler de var. Hocamız gelmeden önce bir planlamamız vardı. Belirlediğimiz isimler vardı. Bunların bir kısmı satın alma, bir kısmı kiralama. Bize şu an en çok uyabilecek şey 18 ay kiralayıp satın alma opsiyonu kullanmak. Biz daha önce söylediğim gibi ağzımızla kuş tutsak Financial Fair Play kurallarına riayet edemeyeceğiz. Onu yapabilmek için bu sene 60 milyon Euro kar etmemiz gerekiyor. Bu da mümkün değil. Bunu UEFA nasıl yorumlayacak, 31 Ocak’ta görüşmemiz var. Benim anladığım kadarıyla FFP tüm kulüplerin özelinde arzu ettiği başarıyı sağlayamamıştır. Umarımki Türk kulüplerinin Avrupa’nın dışında kalmaması söz konusu olmamalı. Onlar da haklı olarak FFP kurallarının istenen sonuçları vermemesinden dolayı endişeliler. Belki de önümüzdeki yıl, Avrupa konusunda yapacağımız toplantılara göre, Avrupa’ya gitmektense, şampiyon kadroyu kurmak daha doğru olacaktır. Hiçbir kuruş harcama yapmasak da biz FFP’yi yerine getiremiyoruz. Ücretler konusunda bizim sezon başında transfer politikamızdaki unsur yaş ortalamasını azaltmaktı. İkincisi de asgari maaş ortalamalarını indirmekti. Önümüzdeki sezon 14 futbolcunun sözleşmesi bitecek. Biz adımlar atarken bu iki kriteri göz önünde bulundurarak kararlar veriyoruz. Dolayısıyla devre arasında da elden çıkartacağımız oyuncular olacaktır ve maaş yükümlülüğü azalacaktır. Bütün bunları dengeleyerek belirlediğimiz pozisyon ve isimleri hocamıza sunacağız. Hocamız da nihai kararlarını verecektir” ifadelerini kullandı.
“SPORTİF DİREKTÖRLÜĞE SONUNA KADAR İNANIYORUM”
Sportif direktörlük müessesine sonuna kadar inandığını söyleyen Ali Koç, "Kurumsal bir organizasyon olacaksa bu olmalı. Hocalar değiştikçe değişmeyen unsurlar vardır. Scouting, analiz, medikal konular, altyapılar. Bu müessese devam edecektir. Comolli’nin memnun olduğum yanları var olmadığım yanları da var. Sizin sandığınız gibi yazdığınız şekilde değil. Transferleri sportif direktör yapar. Ondan sonra takımın gidişatına, oynanacak futbola karışmaz. Memnun olmadığım kısımsa takım olamadık. Takım ruhunu yakalayamadık. Diğer taraflarda memnunuz ve aynı şekilde devam edeceğiz” diye belirtti.
"SOSYAL MEDYA BELLİ GAZETECİLERİN TROLLERDEN MEDET UMDUĞU BİR ORTAM"
Sosyal medyanın insanların hür iradelerini ifade ettikleri bir ortam olduğunu dile getiren Koç, "Sosyal medyada hiç doğal olmayan trol diye adlandırdığımız ve bu odada birkaç gazetecinin bu trollerden medet umduğu, gazetecilik mesleğini troller üzerinden yapmaya çalıştığı ortam içindeyiz. O ortamlardan medet uman medya mensuplarına söylemek istiyorum. Er ya da geç gerçekler ortaya çıkacak, en çok zararı siz göreceksiniz. Ne mesleğinize ne spora ne de bir Türk gençliğinize faydanız yok" dedi.
"HATA VARSA HATA YAPTIM DİYEBİLİRİM"
Ersun Yanal hakkında camiaya sesleniş programında görüş belirttiğini anlatan Koç, "O zaman hocamız Cocu’ydu ve yollarımızı ayırma kararı söz konusu değildi. Uzun vadede onlarla devam edeceğimizi düşünüyordum. 10 hafta itibariyle bu kararımızdan dönmemiz gerektiğine karar verdik. Hata varsa hata yaptım diyebilirim. O zaman doğru fikir oydu. Ersun hoca planlarımızda yoktu. Aslında benim yabancı hocada ısrarım şuydu; Türkiye’de bir iki hoca dışında birçok şey için de geçerlidir. Ne yazık ki spor medyamız, spora gençliğe değer katmaktan ziyade daha yıkıcı güzelliği öne çıkaran değişik daha çok olumsuzluğu öne çıkarıyor. Sevdiğini parlatan, sevmediğini yıpratan. İstediğini yaptıramadığını yerden yere vuran medya olduğu için yabancı hocayı tercih ettim. Hocamızla buluştuktan sonra kafamdaki bütün sorularla istişare ettim. Aldığım cevaplardan tatmin oldum. Hata yaptıysak hata yaptık. Ama şimdi yeni bir başlangıç yaptık. Çok kötü gidiyorduk. Koeman ile devam ederken sağlıklı bir karar vermek açısından bütün alternatiflerimizi irdeledik. Bir Türk hoca olması gerektiğini, DNA’sını bilen bir hoca olması gerektiğini, Fenerbahçelilik ruhunu aşılayacak, psikolojik açıdan birini düşündük ve Ersun hocadan başkası çıkmıyordu" diyerek sözlerini tamamladı.
(İHA)