ANKARA(AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin davanın sanıklarının güvenlik güçleri ve sivilleri hedef alan eylemleri cezası kalmadı.
Bu sanıklardan darbe girişimini Akıncı Üssü'nden yöneten sivil imamlardan Hakan Çiçek, 15 Temmuz'a kadar FETÖ'nün "kurmay subaylar imamı" olarak faaliyetlerine devam etti.
AA muhabirinin dava dosyasından derlediği bilgilere göre, darbe girişimini Akıncı Üssü'nden yöneten sivil imamlardan Hakan Çiçek, FETÖ elebaşı Gülen'in Türkiye'den kaçmadan önce hem ev hem de ofis olarak kullandığı, kapatılan FEM Dershanesinin Altunizade şubesinin kantinini işletiyordu. Çiçek'in yıllar içinde milyonlarca liralık mal varlığı edindiği MASAK raporlarıyla ortaya çıktı.
Kapatılan Anafartalar Kolejini satın alan Çiçek, örgütsel faaliyetlerini kamufle edebilmek için Balyoz ve Ergenekon davalarında yargılanmış kimi askerlerin çocuklarını bu okulda burslu okuttu.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, hakkındaki soruşturması sırasında Çiçek'in FETÖ elebaşının doktoru Kudret Ünal başta olmak üzeri onlarca üst düzey örgüt yöneticisiyle telefon irtibatı ortaya çıktı.
Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianameye göre Çiçek, darbe hazırlıkları kapsamında ilk olarak 28 Aralık 2015'te ABD'ye gitti ve 6 Ocak 2016'da İstanbul Atatürk Havalimanı'ndan Türkiye'ye döndü.
15 Temmuz gecesi Akıncı Üssü'nde olan Çiçek, darbe girişimi başarısız olunca kaçmaya çalışırken tarlada yakalandı.
Yargılama devam ederken darbe planının Pensilvanya'da hazırlatılıp onaylatıldığına dair yeni deliller dava dosyasına girdi. Çiçek'e ait cep telefonunun dijital analizini içeren raporda, Çiçek'in ABD numaralı GSM hattının ilk kez 7 Mart 2016'da FETÖ elebaşı Gülen'in kaldığı Pensilvanya'daki çiftlik evinde aktive edildiği ortaya çıktı.
Çiçek, 3 Ağustos 2017'de Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde ilk kez hakim karşısına çıktı. FETÖ'nün üst düzey yöneticisi olarak örgütün tepe yöneticilerinden aldığı talimatları kurmay subaylara ilettiği belirtilen Çiçek, mahkemede kapatılan Anafartalar Kolejinin sahibi olduğunu anlattı.
Çiçek, 16 Temmuz sabahı saat 08.00-08.30'dan itibaren 2-2,5 saat tarlada yürüyerek bir köye ulaşmaya çalıştığını, yürüyüşü sırasında içinde 23 bin 800 dolar olan bir çanta bulduğunu öne sürdü. Yürürken jandarma aracı gördüğünü, ona yöneldiğini ve gözaltına alındığını bildiren Çiçek, jandarma karakolunda işleri ve okul sahibi olmasından dolayı kendisinden şüphelenildiğini ifade etti.
Kendisini 15 Temmuz'da Akıncı Üssü'ne davet eden Albay Ahmet Özçetin ile Anafartalar Kolejinin Çankaya Yıldız'daki şubesinde olaydan 2 gün önce tanıştığını öne süren Çiçek, "Yeni öğrenciler bulabilmek için Özçetin'den yardım istedim. Cuma günü Akıncı Üssü'nde sosyal etkinlik düzenlediklerini söyledi. Bizzat katılmak istediğimi söyledim. Nasıl geleceğimi tarif etti." ifadelerini kullandı.
Çiçek, örgüte bağlı FEM Dershanesinin Altunizade şubesinde kantin işlettiğinin SGK kayıtlarıyla tespit edildiği hatırlatılarak, burada örgütün elebaşı Gülen'i görüp görmediğinin sorulması üzerine, "Ben kantinciyim. Orada o şahsı hiç görmedim." dedi. "Gülen'in, sizin kantin işlettiğiniz yerde yaşadığını biliyor muydunuz?" sorusuna karşılık Çiçek, örgütün elebaşının kantin işlettiği yere gelip gittiğinin konuşulduğunu ancak "bu kişiyi canlı olarak hiç görmediğini" öne sürdü.
Esasa ilişkin son savunmasını 24 Ağustos'ta yapan Çiçek, hakkında örgütün "Deniz Kuvvetleri imamı" olduğuna yönelik tanık beyanlarının olduğunun hatırlatılması üzerine, "3 subay bulmuşlar. Tanıklık yaptırmışlar. Ben imam değilim. Cemaatte değilim, kurmay imamı değilim, Deniz Kuvvetleri imamı değilim. Ben bunların hiçbiri değilim. İçinde olmadığım eylemler nedeniyle yargılanmaktayım. Hiçbirini kabul etmiyorum." şeklinde savunma yaptı.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince karara bağlanan Akıncı Üssü darbe girişimi davasında yargılanan Hakan Çiçek, "yönetici" sıfatıyla bütün eylemlerden sorumlu tutularak 79 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 3 bin 901 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum edildi.
Sanıklara verilen cezalarAkıncı Üssü davasında 291 sanık, en az bir kez "ağırlaştırılmış müebbet" hapis cezasına çarptırıldı.
Bunlardan 15’i asker, 4’ü sivil 19 sanığa yönetici sıfatıyla bütün eylemlerden sorumlu tutularak "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Cumhurbaşkanına suikast" ve 77 kişinin şehit edilmesine ilişkin toplam 79'ar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.
Bu sanıkların tamamı, 198 kişiye ilişkin "kasten öldürmeye teşebbüs", 22 kişiye yönelik "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve bir kişiye yönelik "kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs" suçlarından da toplam 3 bin 901 yıl 6'şar ay hapis cezasına mahkum edildi.
46 sanığa "müebbet hapis" cezası, 19 sanığa "anayasal düzeni ihlale teşebbüse yardım" suçundan 12 yıl 6'şar ay ile 16 yıl 8'er ay arasında değişen hapis cezaları verildi.
"Silahlı terör örgütüne üyelik" suçundan 41 sanığın 6 yıl 3'er aydan 9'ar yıla kadar hapis cezasına mahkum edildiği davada, 70 sanığın bütün suçlamalardan beraatine hükmedildi.
Aralarında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile firari Adil Öksüz'ün bulunduğu 6 sanığın dosyası ise ayrıldı.