CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, "CHP, AK Parti’nin iktidarda olmadığı bir seçeneğin parlamentoda olabileceği görüşündedir. HDP ve MHP’ye düşen görev de AK Parti’nin iktidarda olmadığı bir seçeneği gündemlerine almasıdır" dedi.
CHP Genel Baş
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, "CHP, AK Parti’nin iktidarda olmadığı bir seçeneğin parlamentoda olabileceği görüşündedir. HDP ve MHP’ye düşen görev de AK Parti’nin iktidarda olmadığı bir seçeneği gündemlerine almasıdır" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, CHP Genel Merkezi’nde gazetecilerin sorularını cevapladı. CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinin sorulması üzerine Tanrıkulu, Baykal’ın deneyimli bir siyasetçi olduğunu ifade etti. Koalisyon tartışmalarına ilişkin ise Tanrıkulu, "Sonuçta koalisyona, herhangi bir hükümet seçeneğine CHP’nin tüzüğü gereği parti meclisimiz karar verecek" dedi.
CHP, MHP ve HDP’ye oy verenlerin büyük çoğunluğunun AK Parti’nin iktidarda olmasını istemediğini söyleyen Tanrıkulu, “Bizim önceliğimiz AK Parti’nin olmadığı bir iktidar seçeneğidir. Bunun üzerine çalışacağız. MHP’ye de HDP’ye de çağrımız budur. Sonuçta seçmenler size AK Parti iktidara devam etsin diye oy vermediler. Diğer seçenek de mümkündür” diye konuştu.
PARTİ TABANI NASIL BAKAR!
“Olası AK Parti CHP koalisyonu parti tabanında seçmende rahatsızlık oluşturur mu” sorusuna ise Tanrıkulu, “Bizim önceliğimiz birinci olarak AK Parti’nin iktidarda olmadığı ve onun iktidarının yarattığı bütün tahribatların giderilebileceği bir restorasyon hükümeti dönemidir” dedi.
“CHP, AK Parti’nin iktidarda olmadığı bir seçeneğin parlamentoda olabileceği görüşündedir” diyen Tanrıkulu, şunları kaydetti:
“MYK’da ağırlıklı olarak bu görüş benimsendi. Bu görüş ortaya çıktı. Başından beri de bu şekilde ifade ediyoruz. HDP ve MHP’ye düşen görev de AK Parti’nin iktidarda olmadığı bir seçeneği gündemlerine almasıdır. Her iki partinin tabanı da bizim seçmenlerimizde bu nedenle öncelikle bize oy verdiler. Biz, seçmenlerimizin bize oy veren yurttaşlarımızın bu önceliğini gözetmek zorundayız. Olmazlar üzerinden değil, olabilecekler üzerinde siyaset yapma imkanı hala elimizde, o nedenle bu seçenek ortadan kalkmadığı sürece başka bir seçeneği konuşmayız."
