AK Parti Gurup Başkanvekili Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Uruguay eski Devlet Başkanı Jose Mujica ile yaptığı görüşmede 1933 ile 1945 yılları arasında Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanlığı yapan Alman politikacı Joseph Göbels’e atıfta bulunarak benzetme yapmasını eleştirdi.
1 Kasım genel seçimlerini değerlendirmek için Kervanhan restoranda basın mensuplarıyla bir araya gelen Mahir Ünal, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Göbels benzetmesine Albert Einstein’in ’Sadece ahmaklar aynı şeyleri yaparak farklı sonuç beklerler’ sözüyle tepki göstererek, şunları kaydetti:
“Yüzde 50 ile Ak Parti ortaya çıktı ve diğer siyasi partilerde demokrasimizin olmazsa olmazları maalesef daha ilk günden Kemal Kılıçdaroğlu ilk gece konuşmasını yaparken bu başarıyı bir tebrik etme gereği bile duymadı. Eski Uruguay devlet başkanıydı sanırım. Türkiye’de onunla yaptığı görüşmede, seçimlerden yeni çıktık ama bu ülkede demokrasi yok diyebildi. Yani bu ülkede 13 yılda 11 kez seçim yapılacak, bu 11 seçimin tamamı temiz meşru bir şekilde yüzde 85’in üzerinde katılımla bu seçimler yapılacak, Türkiye’nin 1923’ten bu güne çaba içerisinde darbelere rağmen muhtıralara rağmen geliştirdiği bir demokrasisi var insan en azından buna saygı duyar. Yüzde 87 gibi yüksek bir katılımla seçim yapıyoruz ama bu ülkenin ana muhalefet partisi genel başkanı bu ülkede demokrasi yok diyor. Yetmiyor biraz daha ileri gidiyor diyor ki; ‘Bu rejim Göbels rejimi’ diyor. Bu şu demektir arkadaşlar Albert Einstein bir sözü vardır. Diyor ki, ‘Sadece ahmaklar aynı şeyleri yaparak farklı sonuç almaya beklerler’. Şimdi hep aynı şeyleri yapacaksınız, toplumu aynı şekilde okuyacaksınız, AK Parti’ye oy veren seçmene aşağılamaya ve hakaret etmeye devam edeceksiniz, toplumu anlamamaya, siyaseti okumamaya devam edeceksiniz, tek bir özeleştiri yapmayacaksınız. Bakın biz yüzde 50 oy almış bir parti olarak seçimden hemen sonra başbakanımızın, yüzde 50 oy almış partinin genel başkanı önce özeleştiri yaptı. Biz yüzde 50 oy aldığımız halde özeleştiri yapıyoruz ama yüzde 25 oy alan, yüzde 12 oy alan bu siyasi partiler bırakın özeleştiri yapmayı hatalarında ısrar ettikleri gibi, bugün olsa yine hayır derdim diyen Devlet Bahçeli gibi, yine HDP gibi yine hendek kazardık demeye, yada Kemal Kılıçdaroğlu gibi bu demokratik rejimi, kazanımı Göbels rejimi gibi çok çirkin, soğuk savaş yıllarında kalmış benzetmesi çok yanlış. Göbels, Hitler Almanyası’nın, Nazi Almanya’sının yalan politikalarını yürüten kişisidir. Eğer Kemal Kılıçdaroğlu Göbels rejimi arayacaksa CHP’nin tarihine bakmalıdır”
“SIRTLARINI YPG İLE PYD’YE DAYIYORUZ DİYENLERE MİLLET SANDIKTA CEVABINI VERDİ”
HDP Eş Genel Başkanı Başkanı Figen Yüksekdağ’ın seçim öncesi açıklamalarına da değinen Mahir Ünal, “Sırtımızı YPG’ye PYD’ye dayıyoruz diyenlere millet sandıkta cevabını vermiştir. Bunlar kendi siyasetleri ile terör arasına bir mesafe koymak zorundadırlar ‘’dedi.
Özellikle terör örgütünün ‘bizim sayemizde yüzde 10 barajı aştılar yoksa yüzde 5’te kalırlardı’ diye açıklama yapmasının da bunların aldığı oyda terör örgütünün gölgesi ve vesayeti olduğunun altını çizen Ünal, “Bizim terörle mücadelemize gelince kendi sınırlarımız içerisinde hiçbir silahlı unsur kalmayıncaya kadar terörle mücadeleye devam edeceğiz. Eğer bundan sonraki süreç ne olur diyorsanız, silahlı bırakacağız silahı bırakıyoruz, silahı da gömeceğiz derlerse bunu konuşulabilir ve değerlendirilebilir. Ama daha önce olduğu gibi bıraktık bırakacağız bırakıyoruz çıktık, çıkıyoruz gibi süreci istismar eden süreci sabote eden ve devletin bu konudaki çözüm konusundaki iyi niyetini istismar eden bir yaklaşıma asla bundan sonra müsaade etmeyeceğiz ‘’diye konuştu.
Bir televizyon kanalına verilen cezalara tepki gösteren Ünal, bu ülkede televizyonların gezi olaylarında halkı sokağa çağırırken hiçbir şey yapmayanların hiçbir ceza kesmeyenler bugün özel yayın organına bu şekilde ceza kesmelerini doğru bulmadığını dile getirdi.
Ünal, konuşmasının devamında ise, “TBMM olarak bu konuda üzerimize düşeni yerine getireceğiz çünkü soğuk savaş yıllarında TRT televizyonun seçim propagandasında eşit mesafede durması için çıkarılan yasadan diğer özel yayın organlarının da sorumlu tutulması onların da aynı şekilde TRT gibi davranmasının beklenmesi günümüzün şartlarına uygun değildir. 7 Haziran’dan sonra kaybettiğimiz 5 ay var. Yani Türkiye belirsizliğin getirdiği o dönemde çok ciddi kayıplar yaşadı. Bu kayıpları telafi etmek için bir reform programı hazırlıyoruz şuanda diğer bir önceliğimiz de reform programları ‘’ifadelerini kullandı.
“YENİ DÖNEMDE ANAYASA KOMİSYONU KURULMUYOR”
Yeni dönemde komisyon kurulmayacağını kaydeden Ünal, “Anayasa ile ilgili artık bir uzlaşma komisyonu olmaz çünkü bu 2011 de denendi ve bu sonuç vermedi. Bundan sonraki süreçte Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki bir siyasi partinin bir uzlaşma zemini etrafında bir anayasa çalışması olur mu? bununda zeminini arayacağız bunun zeminine bakacağız” dedi.
Başkanlık sistemiyle ilgili açıklama yapan Ünal, “Anayasa içerisinde değerlendirilen bir durumdur bir konudur. Yarı başkanlık sistemi dediğimiz nedir? Anayasanın bel kemiğidir. Siyasal sistemin ne olacağı tartışmasıdır. Şu anki anayasamızın siyasal sistemi parlamenter sistem. Şimdi bundan sonra yapılacak hazırlanacak anayasada siyasal sistem parti parlamenter sistem mi olacak, yarı başkanlık sistemi olacak ve başkanlık sistemi mi olacak? Biz anayasa uzlaşma komisyonunun çalışmalarında Bir siyasal sistem olarak Başkanlık sistemini teklif ettik. Seçim beyannamemizde zaten bunu önerdik. Dolayısıyla tüm bu konuda neredeysek bugün de oradayız. Şu anda bizim acil önceliğimiz nedir derseniz. 7 Haziran’dan sonra süreçte Türkiye’nin kayıplarını hızlı bir şekilde telafi etmek ve seçim beyannamemizin de ki, asgari ücretliye, emekliye, gençlere verdiğimiz vaatleri gerçekleştirmektir” dedi.
(İHA)
1 Kasım genel seçimlerini değerlendirmek için Kervanhan restoranda basın mensuplarıyla bir araya gelen Mahir Ünal, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Göbels benzetmesine Albert Einstein’in ’Sadece ahmaklar aynı şeyleri yaparak farklı sonuç beklerler’ sözüyle tepki göstererek, şunları kaydetti:
“Yüzde 50 ile Ak Parti ortaya çıktı ve diğer siyasi partilerde demokrasimizin olmazsa olmazları maalesef daha ilk günden Kemal Kılıçdaroğlu ilk gece konuşmasını yaparken bu başarıyı bir tebrik etme gereği bile duymadı. Eski Uruguay devlet başkanıydı sanırım. Türkiye’de onunla yaptığı görüşmede, seçimlerden yeni çıktık ama bu ülkede demokrasi yok diyebildi. Yani bu ülkede 13 yılda 11 kez seçim yapılacak, bu 11 seçimin tamamı temiz meşru bir şekilde yüzde 85’in üzerinde katılımla bu seçimler yapılacak, Türkiye’nin 1923’ten bu güne çaba içerisinde darbelere rağmen muhtıralara rağmen geliştirdiği bir demokrasisi var insan en azından buna saygı duyar. Yüzde 87 gibi yüksek bir katılımla seçim yapıyoruz ama bu ülkenin ana muhalefet partisi genel başkanı bu ülkede demokrasi yok diyor. Yetmiyor biraz daha ileri gidiyor diyor ki; ‘Bu rejim Göbels rejimi’ diyor. Bu şu demektir arkadaşlar Albert Einstein bir sözü vardır. Diyor ki, ‘Sadece ahmaklar aynı şeyleri yaparak farklı sonuç almaya beklerler’. Şimdi hep aynı şeyleri yapacaksınız, toplumu aynı şekilde okuyacaksınız, AK Parti’ye oy veren seçmene aşağılamaya ve hakaret etmeye devam edeceksiniz, toplumu anlamamaya, siyaseti okumamaya devam edeceksiniz, tek bir özeleştiri yapmayacaksınız. Bakın biz yüzde 50 oy almış bir parti olarak seçimden hemen sonra başbakanımızın, yüzde 50 oy almış partinin genel başkanı önce özeleştiri yaptı. Biz yüzde 50 oy aldığımız halde özeleştiri yapıyoruz ama yüzde 25 oy alan, yüzde 12 oy alan bu siyasi partiler bırakın özeleştiri yapmayı hatalarında ısrar ettikleri gibi, bugün olsa yine hayır derdim diyen Devlet Bahçeli gibi, yine HDP gibi yine hendek kazardık demeye, yada Kemal Kılıçdaroğlu gibi bu demokratik rejimi, kazanımı Göbels rejimi gibi çok çirkin, soğuk savaş yıllarında kalmış benzetmesi çok yanlış. Göbels, Hitler Almanyası’nın, Nazi Almanya’sının yalan politikalarını yürüten kişisidir. Eğer Kemal Kılıçdaroğlu Göbels rejimi arayacaksa CHP’nin tarihine bakmalıdır”
“SIRTLARINI YPG İLE PYD’YE DAYIYORUZ DİYENLERE MİLLET SANDIKTA CEVABINI VERDİ”
HDP Eş Genel Başkanı Başkanı Figen Yüksekdağ’ın seçim öncesi açıklamalarına da değinen Mahir Ünal, “Sırtımızı YPG’ye PYD’ye dayıyoruz diyenlere millet sandıkta cevabını vermiştir. Bunlar kendi siyasetleri ile terör arasına bir mesafe koymak zorundadırlar ‘’dedi.
Özellikle terör örgütünün ‘bizim sayemizde yüzde 10 barajı aştılar yoksa yüzde 5’te kalırlardı’ diye açıklama yapmasının da bunların aldığı oyda terör örgütünün gölgesi ve vesayeti olduğunun altını çizen Ünal, “Bizim terörle mücadelemize gelince kendi sınırlarımız içerisinde hiçbir silahlı unsur kalmayıncaya kadar terörle mücadeleye devam edeceğiz. Eğer bundan sonraki süreç ne olur diyorsanız, silahlı bırakacağız silahı bırakıyoruz, silahı da gömeceğiz derlerse bunu konuşulabilir ve değerlendirilebilir. Ama daha önce olduğu gibi bıraktık bırakacağız bırakıyoruz çıktık, çıkıyoruz gibi süreci istismar eden süreci sabote eden ve devletin bu konudaki çözüm konusundaki iyi niyetini istismar eden bir yaklaşıma asla bundan sonra müsaade etmeyeceğiz ‘’diye konuştu.
Bir televizyon kanalına verilen cezalara tepki gösteren Ünal, bu ülkede televizyonların gezi olaylarında halkı sokağa çağırırken hiçbir şey yapmayanların hiçbir ceza kesmeyenler bugün özel yayın organına bu şekilde ceza kesmelerini doğru bulmadığını dile getirdi.
Ünal, konuşmasının devamında ise, “TBMM olarak bu konuda üzerimize düşeni yerine getireceğiz çünkü soğuk savaş yıllarında TRT televizyonun seçim propagandasında eşit mesafede durması için çıkarılan yasadan diğer özel yayın organlarının da sorumlu tutulması onların da aynı şekilde TRT gibi davranmasının beklenmesi günümüzün şartlarına uygun değildir. 7 Haziran’dan sonra kaybettiğimiz 5 ay var. Yani Türkiye belirsizliğin getirdiği o dönemde çok ciddi kayıplar yaşadı. Bu kayıpları telafi etmek için bir reform programı hazırlıyoruz şuanda diğer bir önceliğimiz de reform programları ‘’ifadelerini kullandı.
“YENİ DÖNEMDE ANAYASA KOMİSYONU KURULMUYOR”
Yeni dönemde komisyon kurulmayacağını kaydeden Ünal, “Anayasa ile ilgili artık bir uzlaşma komisyonu olmaz çünkü bu 2011 de denendi ve bu sonuç vermedi. Bundan sonraki süreçte Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki bir siyasi partinin bir uzlaşma zemini etrafında bir anayasa çalışması olur mu? bununda zeminini arayacağız bunun zeminine bakacağız” dedi.
Başkanlık sistemiyle ilgili açıklama yapan Ünal, “Anayasa içerisinde değerlendirilen bir durumdur bir konudur. Yarı başkanlık sistemi dediğimiz nedir? Anayasanın bel kemiğidir. Siyasal sistemin ne olacağı tartışmasıdır. Şu anki anayasamızın siyasal sistemi parlamenter sistem. Şimdi bundan sonra yapılacak hazırlanacak anayasada siyasal sistem parti parlamenter sistem mi olacak, yarı başkanlık sistemi olacak ve başkanlık sistemi mi olacak? Biz anayasa uzlaşma komisyonunun çalışmalarında Bir siyasal sistem olarak Başkanlık sistemini teklif ettik. Seçim beyannamemizde zaten bunu önerdik. Dolayısıyla tüm bu konuda neredeysek bugün de oradayız. Şu anda bizim acil önceliğimiz nedir derseniz. 7 Haziran’dan sonra süreçte Türkiye’nin kayıplarını hızlı bir şekilde telafi etmek ve seçim beyannamemizin de ki, asgari ücretliye, emekliye, gençlere verdiğimiz vaatleri gerçekleştirmektir” dedi.
(İHA)