TBMM
AK Parti Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, "Seçim barajının yüzde 7'ye indirilmesini teklif ediyoruz." dedi.
AK Parti ve MHP'nin imzasını taşıyan Milletvekili Seçimi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Başkanlığına sunuldu.
AK Parti Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı ile MHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, TBMM'de düzenledikleri ortak basın toplantısında 15 maddelik kanun teklifinin detaylarını paylaştı.
Milletvekili Seçimi Kanunu ile Siyasi Partiler Kanunu'nda değişiklik yapılmasına ilişkin çalışmaların gündem olduğunu hatırlatan Yazıcı, gazetecilerin konuya ilişkin yaptığı haberlere işaret ederek, "Hemen hemen her şeyi söylediniz. Sizleri de tebrik ediyorum." dedi.
Kanun teklifi ile yüzde 10 olan seçim barajının yüzde 7'ye indirilmesini teklif ettiklerini belirten Yazıcı, Milletvekili Seçimi Kanunu'na, "İttifakın aldığı oy toplamı ülke barajını geçtiği takdirde, seçim çevrelerinde milletvekili hesabı ve dağılımı, ittifak içinde yer alan her bir partinin o seçim çevresinde almış olduğu oy sayısı dikkate alınarak bu maddenin üçüncü fıkrasına göre yapılır." hükmünün ekleneceğini bildirdi. Yazıcı, bu kapsamda D'Hondt sisteminin uygulanmasını önerdiklerini söyledi.
Yazıcı, Siyasi Partiler Kanunu'ndaki siyasi partilerin seçimlere katılmalarına ilişkin "TBMM'de grubu bulunması" hükmünün metinden çıkarılmasını teklif ettiklerini ifade ederek, "Siyasi partilerin, takip eden her seçimde, seçime girerken bu maddede öngörülen örgütlenme oranında kongre işlemlerini yapmış olmalarının aranmasını, en azından bir defa tolere ederek öngörmüş bulunuyoruz." dedi. Yazıcı, Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunu'nda yapılacak değişiklikle düzenlemeyi de buna uygun hale getireceklerini kaydetti.
Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'da düzenlenen il seçim kuruluna ilişkin yeni bir düzenleme öngördüklerini anlatan Yazıcı, "Buna göre, il seçim kurulu başkan ve üyeleri ile yedek üyelerinin, birinci sınıfa ayrılan hakimler arasından, adli yargı Adalet Komisyonunca kura seçmek suretiyle belirlenmesine ilişkin bir düzenleme getiriyoruz. Birinci sınıfa ayrılmış hakim yoksa bu defa kıdemli esasına göre bu işlemi Adalet Komisyonunun icra edeceğine ilişkin düzenleme getiriyoruz." açıklamasını yaptı. Yazıcı, benzer düzenlemeyi ilçe seçim kurulları için de teklif ettiklerini kaydetti.
Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'a, "Sandık kuruluna üye bildirme hakkı olan bir parti; oluru olmadan başka bir parti üyesini sandık kurulu üyesi olarak gösteremez." hükmünün ekleneceğini bildiren Yazıcı, böyle uygulamalar olduğunu, uygulamadan doğan bu sorunun giderilmesini önerdiklerini dile getirdi.
Yazıcı, Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'a, "Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun uyarınca yapılacak seçimlerde, birinci fıkra gereğince yerleşim yeri adresine göre oluşturulan bir yıl önceki seçmen kütüğü üzerinden güncelleme işlemleri yapılır" hükmünün ekleneceğini, bunun mahalli idarelerde rasyonaliteyi korumak için önerdikleri bir düzenleme olduğunu vurguladı.
Hayati Yazıcı, böylece teklifle, Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun uyarınca yapılacak seçimlerde, yerleşim yeri adresine göre oluşturulan bir yıl önceki seçmen kütüğü üzerinden güncelleme işlemleri yapılacağını kaydetti.
"Seçmen kütüğünden düşmeyi önlemeyi hedefliyoruz"
Yazıcı, düzenlemeyle "adresi kapanmış olması sebebiyle adres kayıt sisteminde gözükmeyenlerin, en son seçmen olduğu adrese göre seçmen listelerine kaydedileceğini" teklif ettiklerini bildirdi.
Seçme ve seçilme hakkının, demokratik hakların başında yer aldığını belirten Yazıcı, bu anlamda vatandaşların seçmen kütüğünden düşmesini önlemeyi hedeflediklerini söyledi.
Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'a, "Adresi kapanmış olması sebebiyle adres kayıt sisteminde gözükmeyenler ise en son seçmen olduğu adreslerine göre seçmen listelerine kaydedilecek" ibaresinin ekleneceğini anlatan Yazıcı, "Adres Kayıt Sistemi'ne göre, adrese yeni kişiler kaydedildiğinde eski kayıtlılar otomatik olarak devre dışı kalıyor. Kişi orada kayıtlı olduğunu zannederken bakıyor ki orada devre dışı kalmış. Bu sorunu gidermiş oluyoruz." diye konuştu.
Kanun teklifinin 11'inci maddesinde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne uyum düzenlemesi yapılacağını ifade eden Yazıcı, Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'un 65'inci maddesinin başlığı "Başbakan ve bakanlara ilişkin yasaklar" başlığını taşıyor, yeni sistemde başbakan olmadığı için bunu "bakanlar" şeklinde yeniden düzenleyeceklerini bildirdi.
Hayati Yazıcı, teklifin 12'nci maddesiyle Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanunun 32'nci maddesine, "Seçim sonucuna göre, ilk sırada yer alan muhtar adayı seçilme yeterliliğine sahip olduğunu en geç bir ay içinde belgelendirmesi halinde kendisine seçim kazandığına dair ilçe seçim kurulunca mazbata verilir. Aksi halde ikinciye, daha sonra üçüncüye ve nihayet seçilme ehliyetine sahip aday bulunana kadar bu işlem yapılır." hükmünün eklenmesini önerdiklerini kaydetti. Yazıcı, bu kapsamda muhtar seçimlerinin sık sık iptal edilmesi suretiyle seçimlerin yenilenmesi gibi yanlış bir uygulamayı ortadan kaldırmayı hedeflediklerini belirtti.
"Siyasi partiler ve seçimler, demokratik siyasal hayatın vazgeçilmez unsurları"
MHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız ise kanun teklifinin ülkeye, millete ve demokrasiye hayırlar getirmesini diledi.
Siyasi partiler ve seçimlerin, demokratik siyasal hayatın vazgeçilmez unsurları olduğunu vurgulayan Yıldız, "Gerçekten siyasi partiler, demokrasinin örgütlü yanını, seçimler ise millet egemenliğinin görünür yanını ortaya koyan araçlardır. Demokratik rejimle idare edilen ülkelerde yönetim yetkisinin kaynağı seçimlerdir. Milletin temsilcileri ve yöneticiler seçimler vasıtasıyla göreve gelir, seçimler vasıtasıyla temsil ve yönetme ehliyetini kaybedeler. Bu itibarla Siyasi Partiler Kanunu ile Seçim Kanunlarının içeriği ve uygulaması, o ülkenin demokrasi standardını gösteren önemli belgelerdir." diye konuştu.
Türkiye'de seçimlerin, uzun yıllardan beri yerleşen uygulamalar ve kanunlar çerçevesinde serbest, eşit, gizli oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre, yargı yönetimi ve denetiminde yapıldığını anımsatan Yıldız, "Temsilde adalet ve yönetimde istikrar, parlamenter sistem içinde her zaman mümkün olmamıştır. Gerek bu kanun değişikliğiyle gerekse önceki değişikliklerle bu kavramların dengelenmesi hususunda bir çaba gösterildiği mutlak bir hakikattir. Demokratik ülkelerde bu iki kavramın uyumunda yaşanacak zorluklar karşısında bu ilkelerin hangisine ağırlık verileceği, o ülkenin siyasi birikimi ve toplumsal tecrübelerine göre değişiklikler göstermektedir." değerlendirmesini yaptı.
Kanun teklifi ile Milletvekili Seçimi Kanunu'nda yüzde 10 olarak uygulanan seçim barajının yüzde 7'ye indirilmesinin önerildiğini söyleyen Yıldız, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde yönetimde istikrar sorunu bulunmaz. Bu değişiklikle ülke seçim barajında indirim yapılarak daha fazla partinin, daha fazla görüşün Meclis'te bulunması ve temsilde adaletin güçlendirilmesi hedeflenmiştir. 12 Eylül Askeri Darbesi'nden sonra yasama yetkisini kullanan Danışma Meclisi ve Milli Birlik Komitesi'nin sistemimize dahil ettiği seçim barajı değiştirilmektedir." dedi.
"Genel D'Hondt uygulamasıyla belirlenecek"
Milletvekili Seçimi Kanunu'nun 34'üncü maddesinde yapılan değişikle, ittifakı oluşturan siyasi partilerin, her birinin çıkaracağı milletvekili sayısının hesaplanmasında her seçim bölgesinde, ittifak içinde elde ettiği oy sayısı esas alınarak genel D'Hondt uygulamasıyla belirleneceğini bildiren Yıldız, şöyle devam etti:
"Siyasi partilerin aldıkları oy sayıları kanunda gösterildiği gibi önce 1'e, sonra 2'ye, sonra 3'e ve çevrenin çıkaracağı milletvekili sayısına ulaşana kadar bölünecektir. Elde edilen paylar, en büyükten en küçüğe doğru sıralanacak. Siyasi partilere ve bağımsız adaylara, rakamların büyüklük sırasında göre milletvekili tahsis olunur. Önerilen bu değişiklikle siyasi partilerin tüzel kişiliklerine destek verilmiş, ittifaklarının ortak amacı ve hedeflerinin yanı sıra program ve ittifak dışı hedef itibarıyla ittifak içinde görünür olan her partinin, ittifak dışında görünürlüğü güçlendirilmiştir. Ayrıca siyasi parti tercihlerinde belirli bir ortak hedef veya hedef ötesinde seçmen iradesinin kendi partisi dışında başka partilere yansımaması da gözetilmiştir."
Siyasi Partiler Kanunu'nun, siyasi partilerin seçimlere katılabilmesi için TBMM'de grup oluşturmuş olmalarının, bir seçenek olarak yeterli görüldüğünü hatırlatan Yıldız, TBMM'de grubu bulunmanın, Meclis faaliyetleri ile alakalı bir konu olduğunu, bu nedenle parti grupları ile ilgili konuların, Meclis İçtüzüğü'nde detaylı bir biçimde yer aldığını belirtti.
Demokrasinin, bir yönüyle örgütlü toplum demek olduğunu ifade eden Yıldız, "Örgütlenmenin en özgün şeklini siyasi partiler oluşturur. Siyasi partilerin örgütlülüğü demokrasinin yaygın ve katılımcı olmasının önünü açmaktadır. Seçime katılmak için teşkilatlanma ve kongrelerini yapmış olma şartı yeter bir şart olarak öne çıkarılmış, vekillerin bu amaçla kullanılması siyasi etik bakımından doğru bulunmamıştır. Salt grup kurmuş olmak seçime katılmak için yeterli görülmemiş, siyasi partilerin örgütlülüğü önemsenmiştir." değerlendirmesini yaptı.
Yıldız, teklifte ayrıca il seçim kurulu başkan ve üyeleri ile ilçe seçim kurulu başkanının birinci sınıfa ayrılmış hakimler arasından adli yargının ilk derece mahkemesi Adalet Komisyonunca şeffaf olarak kura ile belirlenmesi, siyasi partilerin sandık kuruluna üye adayı bildirmelerine ilişkin hususlar ile seçmen kütüklerindeki haksızlığa ve sapmalara yol açan sorunların izalesine ilişkin düzen kurallarına yer verildiğini bildirdi.
Kanun teklifi ile Türkiye'nin yükselmiş olan demokrasi çıtasının ve standardının daha da yükseleceğini vurgulayan Yıldız, "Değişikliklerle ülkemizin demokratik ülkeler arasında yerinin daha da sağlamlaşması, Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi ile ulaşılan yönetimde istikrarın temsilde adalet ile güçlendirilmesi amaçlanıyor." dedi.
"Her parti D'Hondt uygulamasında görünür olacak"
Yazıcı ve Yıldız, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Bir gazetecinin, "D'Hondt sisteminin mevcut durumdan farkı ne olacak?" sorusu üzerine AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yazıcı, şunları söyledi:
"İttifakın mevcut durumda barajı geçmesi halinde oylar ittifak içinde toplanıyor. Kaç milletvekili çıkaracağı da genel D'Hondt sıralamasına giriyor, ittifak ayrı bir kategori haline geliyor. İttifakı oluşturan partilerin, o milletvekilleri gene oy oranlarına göre, ortak oyun da dağılımı hesabı yapılmak suretiyle kendi içinde hesaplanıyor. Burada biz bunu ayrıştırdık, her partinin D'Hondt uygulamasında görünür olmasını sağladık. İttifakı oluşturan partilerin oy oranları, ittifak çerçevesinde oyu belirlenecek, o oyla birlikte D'Hondt sıralamasına girecek. İttifak içinde aldıkları oy ittifak içinde belirlenecek, sonra ittifakı oluşturan her partinin aldığı oyun miktarı oranları D'Hondt sıralamasında işlem görecek. 'Artık oy' yansıması, oy verme hakkının sapmasına yol açıyor, bunu ortadan kaldırıyoruz."
"Büyük haksızlıklara sebep oldu"
MHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldız ise "Milletvekili Seçimi Kanunu'nda yapılacak değişiklikle, siyasi partiler, seçim bölgesinde gerekli oy oranına ulaşmadan içinde bulunduğu ittifakın artık oyundan faydalanarak milletvekili çıkaramayacak. Bunun açık izahı budur. Türkiye genel barajını ittifakla geçecek ancak milletvekili çıkarması partinin kendi oyuna bağlı, artık oylardan faydalanılamayacak. Çünkü bu, çok büyük haksızlıklara sebep olmuştur." dedi.
"Teklifin, TBMM'den uzlaşı ile geçmesi için diğer partilerle de görüşmeyi düşünüyor musunuz, böyle bir planlamanız var mı?" sorusuna Yazıcı, "Böyle bir teklif, yaklaşım görürsek olur ama yaklaşım görmezsek nihayet kanun teklifi ilgili müzakere süreçleri var, platformlar var. Komisyonlarda görüşeceğiz." karşılığını verdi.
Hayati Yazıcı, "Muhalefetten seçim barajının daha da aşağı çekilmesi yönünde bir teklif gelirse bakış açınız ne olur?" sorusu üzerine, "Biz Meclis'in iradesine, komisyon çalışmalarına ipotek koyamayız. Teklifimiz, yüzde 10 olan barajın yüzde 7'ye indirilmesi. Bu bizim teklifimiz. Bugüne kadarki verileri, oluşumları, söylemleri böyle değerlendirdik, böyle uygun gördük ama Meclis ne yapar, bunu bilmem." ifadesini kullandı.
Feti Yıldız da aynı soruya "Seçim ittifakıyla zaten baraj bir yönüyle sıfırlanmıştır. Bunun için yüzde 7 olması, yüzde 5 olmasının fazla önemi kalmamıştır." yanıtını verdi.
"Bir uyum düzenlemesi yaptık"
"Teklifle 'başbakan' ibaresi kalkıyor, 'bakanlar' kalıyor. Bu, siyasi yasakları düzenleyen bir madde. Cumhurbaşkanı siyasi yasakların kapsamı dışına mı alınıyor? Cumhurbaşkanı aynı zamanda siyasi parti genel başkanı olduğuna göre, cumhurbaşkanına bir avantaj sağlanmış olunmuyor mu?" sorusu üzerine Yazıcı, "Cumhurbaşkanıyla ilgili bir yasaklama, sınırlama söz konusu değil. Dolayısıyla bizim de çalışmamızın konusu değil. Bir uyum düzenlemesi yaptık. Mevzuatımızda 'başbakan' yok, kanunda yer alıyordu, onu çıkardık." dedi.
Bir gazetecinin, "Başbakanın tabii olduğu seçim yasakları kısıtlamasına bir parti genel başkanı olan cumhurbaşkanı dahil değil, böyle mi anlamalıyız?" sorusuna ise Yazıcı, "Hayır, biz burada uyum düzenlemesi yapıyoruz. Uyum düzenlemesinde, artık mevzuatımızda 'başbakan' olmadığı halde kanunda yer alıyor. Bu düzeltmeyi yapıyoruz." karşılığını verdi.
"Erken seçim tartışmalarına son verildi"
Yazıcı, "D'Hondt uygulaması konusunda ülke genelindeki barajın, ittifak içindeki partiler için de geçerliliği var mı?" sorusu üzerine ise "Yok, ittifak barajı aşmışsa ittifakı oluşturan da barajı aşmış sayılıyor." dedi.
Bir gazetecinin "Bu yaklaşım, erken seçim olmayacak anlamına mı geliyor?" sorusuna ise Yazıcı, "Zaten öyle bir yaklaşımımız yok." karşılığını verdi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldız da "Anayasa'nın 67'nci Maddesi çok açık. Tekrar izaha gerek var mı? Bu kanun, yürürlüğe girdikten itibaren 1 yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz. Bundan dolayı erken seçim tartışmalarına son verilmiştir." ifadesini kullandı.
AK Parti ve MHP'nin ortak hazırladığı Seçim Kanunu teklifi TBMM'de
Milletvekili Seçimi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, AK Parti ve MHP'li milletvekillerinin ortak imzasıyla TBMM Başkanlığına sunuldu.
Teklife göre, seçimlerde yüzde 10 olarak uygulanan ülke seçim barajı yüzde 7’ye indiriliyor.
İttifakın aldığı oy toplamı ülke barajını geçtiği takdirde, seçim çevrelerinde milletvekili hesabı ve dağılımı, ittifak içinde yer alan her bir partinin o seçim çevresinde almış olduğu oy sayısı dikkate alınarak yapılacak.
İttifakı oluşturan siyasi partilerin her birinin çıkaracağı milletvekili sayısı, her seçim bölgesinde ittifak içinde elde ettiği oy sayısı esas alınarak genel D'Hondt uygulamasıyla belirlenecek.
Seçime katılma yeterliliği elde eden parti, Siyasi Partiler Kanunu'nda öngörülen ve parti tüzüğünde belirtilen süreler içerisinde ilçe, il ve büyük kongrelerini üst üste iki defadan fazla ihmal etmemiş olma koşuluyla seçime katılma hakkını muhafaza edecek. Salt TBMM'de grup kurmuş olmak, seçime katılabilmenin yeter şartından biri olamayacak.
Seçim kurulunun belirlenmesi
İl seçim kurulu bir başkan, iki asıl ve iki de yedek üyeden oluşacak. İl seçim kurulu başkan ve asıl üyeleri, iki yılda bir ocak ayının son haftasında, il merkezinde görev yapan ve birinci sınıfa ayrılmış hakimler arasından ilk derece adli yargı adalet komisyonunca yapılan kura çekimiyle tespit edilecek.
Kura çekiminde ilk çıkan başkan, sonraki iki üye asil ve en son çıkan iki üye de yedek üye olarak belirlenecek. Birinci sınıfa ayrılmış yeterli sayıda hakimin olmaması durumunda en kıdemli hakimden başlayarak eksikler tamamlanacak. Bu suretle kurulan il seçim kurulu iki yıl süre ile görev yapacak.
İlçede görev yapan ve birinci sınıfa ayrılmış hakimler arasından, merkez ilçelerde ise il seçim kurulu başkan ve üyelere ilişkin kura çekiminden sonra kalan listeden olacak şekilde il merkezinde görev yapan ve birinci sınıfa ayrılmış hakimler arasından ilk derece adli yargı adalet komisyonunca yapılan kura çekimiyle belirlenen hakim üye, ilçe seçim kuruluna başkanlık edecek.
Birinci sınıfa ayrılmış yeterli sayıda hakimin olmaması durumunda en kıdemli hakim kurulun başkanı olacak. Kura çekimine dahil olmak istemeyen hakimler yazılı olarak komisyona başvuracak. Görev için yeterli sayıda başka hakimin olması halinde kuraya dahil olmak istemeyenler listeden çıkartılacak.
1 yıl önceki seçmen kütüğü üzerinden güncelleme
Sandık kuruluna üye bildirme hakkı olan bir parti; oluru olmadan başka bir parti üyesini sandık kurulu üyesi olarak gösteremeyecek.
Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun uyarınca yapılacak seçimlerde, yerleşim yeri adresine göre oluşturulan bir yıl önceki seçmen kütüğü üzerinden güncelleme işlemleri yapılacak.
Adresi kapanmış olması sebebiyle adres kayıt sisteminde gözükmeyenler, en son seçmen olduğu adrese göre seçmen listelerine kaydedilecek.
Seçim sonucuna göre, ilk sırada yer alan muhtar adayı, seçilme yeterliliğine sahip olduğunu en geç bir ay içinde belgelendirmesi halinde kendisine seçim kazandığına dair ilçe seçim kurulunca mazbata verilecek. Aksi halde ikinciye, daha sonra üçüncüye ve nihayet seçilme ehliyetine sahip aday bulunana kadar bu işlem yapılacak. İlçe seçim kurulunun bu hususta vermiş olduğu kararlara karşı iki gün içerisinde il seçim kuruluna itiraz edilebilecek. İl seçim kurulunun vermiş olduğu kararlar kesin olacak.
İl seçim kurulu başkan ve üyeleri ile ilçe seçim kurulu başkanları, teklifin kanunlaşarak yürürlüğe girmesinden itibaren 3 ay içinde, yapılan değişikliklere göre yeniden belirlenecek. Bu şekilde belirlenen başkan ve üyeler, önceki başkan ve üyelerin görev süresini tamamlayacak.
Teklifle, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine paralel olarak Seçim Kanunu'ndaki "Başbakan" ibareleri kanundan çıkartılıyor.
Teklifin genel gerekçesinde, "Bu kanun teklifi değişikliği ile ülkemizin yükselmiş olan demokrasi çıtasının ve standardının daha da yükselmesi, demokratik ülkeler arasında yerinin daha da sağlamlaşması, Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi ile ulaşılan yönetimde istikrarın temsilde adalet ile güçlendirilmesi amaçlanmaktadır." denildi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com